3.MAYIS.2017 TARİHLİ İLİM 03

AV.NEZİRE SELÇUK ÖZ BİLİŞ - SESLEŞME SONRASI 5.AKIŞ

Canlarım, sultanlar, muktedir ilim kalemleri, biz siziz, unutmayın. Bu çalışmaya, daimi kalem olarak, kaynak olmak istiyoruz. Bu çalışma mutluluk, huzur verecek, bütüne. Ve biz, bunu biliyoruz.

Dünya, üzerinde yaşadığı bu yoğun ilimden, çok farklı bir yerdir. Siz, dünyayı, toprak zannediyorsunuz. O bir, insanlık kalemidir. Buraya hepimizi görevli olarak çağırdığın için buradayız.

Sevgiyi, saygıyı bildiğimiz için buradayız. Has insanlık için buradayız. Ve burada olmamız için her şeyin hakiki levhide, bilişi tohumlaması gerekliydi ve bu oldu.

Kural şudur; itibarı yüce olan, hak eder. İmparatorluğun gücünü, hak eder, yaşamı hak eder. İmparatorluğun gücünü hak edenler, kelam olup, kendi yüreklerini hak ederler.

Ayrı gayrı gözetmeyenlerle, bu çalışma olur. Huzur, insanın kelamıdır eğer huzur varsa ölüler diyarı olan, bu yaşam, dirilir. Burada oluş sebebini biliyoruz. Murat ettiğimiz insanlık, sistemin gücü olan insanlık, bu yoğun çalışmada mevcuttur.

Haliki hakiki levhi, hak teknikle, tende dillendiğinde, her insan, kendini kodlayabilir. Burada mutlak kodlama yapılıyor… “Çok özel bir dünya çalışması” dediler. Baktık ki özelden öte bir özelmiş. Ne oluyor diye, baktık? Nesiller, kodlama yapıyor, gördük. Çok mutlandık.

Her erkekle kadın, kendini bilir ama her kelam eden de kendini bilmelidir. Ha diyeceksiniz ki “tüm insanlık, kendisini bilirse neden dünya, kontrol kurmaya çabalasın ki?.”.. Her şey kontrol altındadır, zaten.

Eğer dünya yolu, akıl yoluysa kontrol mevcuttur ama dünya yolu, akıl yolu olmamışsa kontrol yoktur. Ölüm, eminim ki akılla, kelamı dilleyenin, yaşamıdır.

“Neden ölüm, kelamla hak edilenin, rahmi kalemi değilse eğer nesillerimiz, ne olur diye, sordular?”

Canlarım, kardeşlerim, birlik kalemleri mutlaka iyi bilin ki bu çalışmaya dahil olacak olanların, çoğu buradalar. Ve bu çalışmaya dahil olduklarında mutlak kapıları açarlar.

Şikayet etmiyoruz. Dünyanın rahmi kalemi, bütünün kültüdür ve hepimiz bu kültle, bütüne hizmet ediyoruz. Dün ölü olan, bugün dirilir mi? Hepimiz ölüyüz ve hepimiz diriyiz, bunu iyi bilin.

Önümüzde çok önemli bir çalışma var. Bu çalışmaya daimi kalem olacak olanları, bulup getirdik. Herkes kendini hak edecek ve kendi yüreğiyle dürümleri, ilme kalem yapacak. Mutlaka altın ışığın gücünü de anlayacak...Doğanın kültü olan ilim, aklın kelamı olduğu içindir ki burası yoğunluktadır.

Amonların kulluğunda, bütünün kültü, hepimizin yüceliğidir. Altın ışığın gücü buradadır…Ve bu gücü bilenler mutlaka kendi yüreklerini de bilecekler.

Esmaları dillerken de kendini dinleyenler, kendi yarınlarını, hak edecekler.

Şimdi, bakın ne oluyor?...Dünya yoğunluğu arttı. Dünyanın ruhi kapıları çalışmaya başladı. Dünyanın tohumlanışı sessizlikte Seyfullahlarla gerçekleşiyor.

Ağırı hafifletebildik ve dünya durumu şudur ki koruma altına aldıklarımızın çokları, has tahta, insanlıkla oturuyor.

Dünya öfkesini aştı. Çok özel bir dünya gücü devrede. Haliki hak olan levhide, burada. Bundan sonraki süreçte, doğanın gücü artacak ve yol, akıl yolu olacak.

Doğanın güçlenmesi şu anlama gelir. Artık tabiatın gücü artacak. Tabiatta var olan tüm yaşam sayfaları yenilenecek…. Ama öylesi güçlenecek ki herkes, herkesten bunu kalem olarak kayıtlamasını bekliyor.

Yani doğa çok farklı bir döneme giriyor. Yemyeşil bir dünya düşünün. Ama bu yeşilliklerin sistemli çalışmaları var. Yani doğanın kendi yoğunluklarıyla, sistemli çalışmaları kodlanmış toplumla, tohumlanışı olacak.

Dünya üstü varlıkları bunu izleyecekler. Dünyadaki fakültelerde bunlar okutulacak. Denecek ki “doğa yeniden canlandı.” Ne oldu?....Üniversitelerde ilim kalemleri bunu araştıracaklar. Ve daha da önemlisi artık biyolojik sistemleşme, fırtınaların önünü alacak bir yoğunlaşmayı gerçekleştirecek.

Birçokları sorgu sual edecekler. Şu forum, bu forum… Ölüydü dünya bunlar. Şimdi ne oldu? Yeniden mi dirildiler? Yoksa daha önce bizim görmediğimiz yaşamlar mı vardı, biz şimdi fark ediyoruz?

Canlarım, her şey ama her şey farklılaşıyor. Bugün dünyada formal olarak mevcut olmayan birçok biyolojik sayfalanış var. Ama bunlar, yeni dönemde tohum olarak, kökten, gökten, cevhere çekilecek. Yerkürede farklı sistemler oluşacak.

Ve ağaç türleri artacak. Farklı ağaçlar, farklı türler devreye girecek… Ha diyeceksiniz ki “aşılamalar mı? Aşıda var ama farklı çalışmalarda olacak. Farklı formal sistemleşmelerle, farklı yaşam kayıtları devreye girecek.

Ve sizler, hepiniz ama hepiniz, İsmail-i Kapılar olarak, bütünün kültleriyle, kodlamalar yapacaksınız. Süper Sistemleşme için bunlara gerek var. Ha birçok insan artık toprak toplumun tohumlanışını önlemeye de çalışacak…Ve diyecekler ki “artık dünyada insanlık, hak teknikle kontrol edilsin ve çok farklı çalışmalar yapılmasın”.

Devinim hızla artacak, canlar. Çok hızla artacak. Deminden beri anlattığım tüm o kayıtlar, yerkürede kodlanmış olan, bitişken levhilerle oluşacak.

Hani “bitişken” derken, şunu kast ediyorum. Kombinasyonlar. yapılacak. Farklı kombinasyonlar…Farklı formal kombinasyonlar ve bu kombinasyonlar, farklı cevheri kayıtlamaları devre alacak...Hani dersiniz ya “farklı dirilikler.”..

Huzurlu bir dönem başlayacak. Ve çok güçlü ışımalar devreye inecek. Bunun neticesi, ne olacak?... “Esma” dediğimiz çerçeveli kayıtlar, bütünün kalemi olacak. Birçok çalışma, birçok kayıt ve birçok ışık ve bunların tümü farklı potansiyelleri dürümlere çekecek.

Hepiniz, her biriniz, farklı sır kayıtları taşıyorsunuz. Kendi bütünlüklerinizin kayıtlarıdır, bunlar. Kiminiz dünyanın öte boyutlarındaki kayıtlardan, indiniz. Kiminiz farklı planetlerin, ışıklarıyla geldiniz… Gezegensel sistemleşmeleriniz, bütünün kelamında, herkesin sistemi olabilecek dürümde.

Ve bütüne hizmet artık sizin yolunuzda, hakiki nefesle olacak. Her insan, karanlığın tınısını duyamaz. Sizler, karanlığın tınısını duyacak güçtesiniz. Ve bu tınıda, tükenen herkesin de yoğunluğu var.

Uzak bir zamanın, çok uzak ışığı, hepimize inerken, bu zamanın yağmuru, hepinizi yaşamda dilleyecek... Hepiniz o zamanın sırrını, bugünün dürümlerinde, tüm insanlığın kaydı olarak yaratırken, yaşatırken, saltanatın gücüyle, bunu yapacaksınız.

Siyahın, en koyusunun ötesindeki koyulukları mutlaka mahrekin kültü olarak, insanlığa indireceksiniz.

Her erkek, bir Tanrıdır. Ve her kadın, bir Tanrıçadır. Ama erkek ve kadın birleştiği zaman tohumlarda kodlama başlar. İşte Allah’ın dediği, budur. Allah’ın dediği, hepimizin dediği, tahditsizlik.. Tınıyı duyamayan, tınıyı hak etmeyen ve tınıyla temizlik yapmayan, yoğunluğunda, bütünün kültü olamaz.

Çok mutluyuz ki cemaatler, cevheri kapıda, insanlığı hak ettiler.

Kesmeyeceğim bilgiyi, akış devam edecek, bunu iyi bilin. Bu nasıl olacak?

Ben seslenirken, her sistem, bu sesi, alır. Ben sesimi bıraktığım an, başka sistem, akışa geçer. Ve bütün kültlerde bu vardır. Bir akış, bir dirilik, yeni bir akış, yeni bir dirilik ve her akan, kendini hak edip akacak… Ve aktıkça akan ilmin kapısından, geçecek.

Ben sessizliği dillerken, bunu böyle yaptım. Bugünden sonra yoğun ilmi tohumlar, kelamda hakim olduklarında kendilerinden ve kendi yüreklerinden tahditsiz olarak, akış sayfalayacaklar.

Çorbam, insanlık çorbasıdır. Ve ben, insanın kelamı olarak mutlak kaynak olup, bütünün gücünün dürümledim… Muradım insanlığın kendini hak edişidir ve muradım insanlaşmalıdır..

Sualtının gücünü bugün buraya çektim. Şuanda Sualtından bilgi vereceğim. Hepinize, hepimizden ve yüreğinizdeki o yoğunluktan, ışık yakıyorum… Ve sualtını, bilgi vermesi için kayıt açıyorum.

SÜPER İNSANLIK REALİTESİ


https://vimeo.com/216275572