21.HAZİRAN.2017 TARİHLİ İLİM 10
AV. NEZİRE SELÇUK ÖZ BİLİŞ, 1. AKIŞ 1. BÖLÜM

Yer kürenin görevini tohumlayacak olan bilişliler bugün bize geldiler. Biz, İsrafil’in kültü olan onları kotladık ve yoğunluğumuza çağırdık. Kalem yaptık hepsini de.

Hepimizin yüreğinde ocakları yanar. Mutlaka ağır yük taşıttık onlara. Kupanın ilim olduğunu açıkladık. Yarının toprağa indirdiği İlim Kalemleri’nin bugün, burada, bütüne görev taşıttıklarını onlara bildirdik. Onlar ruhsal kapıların tümünde kulluk yapmaya geldiler. İnsanlık boyutları bunu artık iyi anlamalıdır.

Kontrol dışı biliş, Allah’ın ilminde yoktur. Her insan kendi diriliği ile ilimi anlar ve yapar. Kontrol dışı ilim, Allah’ın ilmi değildir. Çorbamız Allah’ın levhi kaydıyla kotlandıkça, o çorbaya koyduğumuz insan, Biz olup bütünün kültü olabilecek güçtedir.

Ekmeğimizin kült olarak bütünün gücünü oluşturduğu bir günde, mutlaka ağır yük hafiflemelidir. Ki bunu başarabildik.

Resimler çizdik dünyada; her insanın kendi yüreğinde var olan ilmin resimleri…Ama yeni dönem için daha yüksek İnsanlık Boyutları’na gerek vardır.

İnsan Soyu, Allah’ın İlmi’ni dilleyebildiği sürece, kotlanmış toprağa tohum olabilir. Ve bugün, burada, bunu sağlayacak olan görevi taşıyoruz.

Özel dünya görevlileri vardır. Hepsi önsözsüz, ilimli ve hakiki nefesli olarak görev taşırlar. Ulu bir gücü devreye alabilmek için, onların yoğunlaşmaları gerekir. İnsanlık boyutlarında bunu yapabilecek çok farklı çatışmalar ve çok KA HA olan levhi kayıtlar yapıldı. Ama kotlanmış ışığın tohumlara çekilişini herkes başaramadı.

Müthiş bir görev taşıyıcı var dünya. Kendini doğuma hazırlıyor. Umut olur ki o doğumda bütünün gücü olur. Unutulan ne varsa, Ana Kapı’da bütüne kelam olacak görevle bütünün kültü olabilir ve yoğunluğu arttırarak, Mahrek’in gücünü oluşturabilir. 
İnsandır dünyayı koruyan…İnsandır Rahmi Kalem’de bütüne hizmet eden… Ana Kalem’i kotlayan da insandır…ama en küçük ışığı hak edebilmek için bütüne hizmetçi olan, her diriyi kotlayan insan, maya olarak bütüne inebilir ve bütünü göreve alabilir. Çok mutluyuz ki burada, bu yoğunlukta, her şey nüve olarak hazırlanıyor ve yapılıyor. Nüve olması, maya olabilmesi içindir.

Kantara insanı koyabilen ve kantarda insanlaşıp kendini, kendi diriliğiyle tartabilen biliş, ağırı hafifletebilir. Üzerindeki gücü arttırmak için mutlaka akıl gerekir. Ama akıl, kelama, hakiki nefes olmadıkça o aklın bütüne hizmeti olmaz.

Çorbam, İnsanlık Çorbası ve biz Allah’ın İlmi’ni dilleyenler, İnsanlık için burada, bu görevi yapabiliyoruz.

Sultanlar; Allah’ın tınısını duyanlar; bugün burada olmak hepimize mutluluk verdi. Bugün burada olmak tükenen dürümlerdekileri kontrol altına alabilmek için gerekliydi ve bizler, her insana kendi yüreklerimizi verdik. Kontrol dışı bilgi verilmeyeceğini bilerek buraya geldik. Burada ölü yoktur. Her insan burada, bu yoğunlukta tek ilimdir ve o ilim, akıl levhisiyle kotlanabilen biliştir.

“Kontrol dışı bilgimiz olmaz” diyoruz ya hani…“herkesin kendi yüreğinizi hak etmesi gerekir” diyoruz ya hani….hani, dürümlere inerek bütüne hizmetçilik gerekir ya…Ağırı hafiflettiğimiz günden beri bugün, burada, bu yoğunluğa hak tınıyla kaynak olabileceğimizi bilerek çalıştık. Ağırı hafiflettik ve bütüne hizmetçilik yapıyoruz.

“Usanmayın dünyada olmaktan…” “Usanmayın yüreği kontroldan…” “Usanmayın ki bütünün kültü, sizin yüreğinize insin…” diyerek, kalemin hak kelamda bütüne hizmeti için çalıştık.

Kin, nefret, hırs Dünya İlmi’nde çok farklı kotlamalara neden olur. Eğer; sizler kini, nefreti, hırsı aşabilmişseniz, kelama ilimle inebilecek güce varmışsınız demektir. Eğer; sizler kontrol dışı bilgiyi hak edip kontrol edebilirseniz, mutlaka toprak topluma tohum ekebilirsiniz. Esmaların dürümlerdeki gücünü de alıp yolu açabilirseniz ve maya olarak bütüne hizmetçi olabilirsiniz.

Umut olur ki Dünya Levhi Kapısı açık kalır. Dünyanın ölüleri dünyanın tohumlarıyla kotlanır ve dirilirler. Ölüleri diyar diyar gezip dilleyen birlikler, artık burada, bu yoğunlukta, kendi yüreklerini anlayabilecek düzeye geldiklerinden, bizlerle çalışmak istiyorlar.

Sultanlık yapmaya niyetimiz yok ama Sultanların Sultanlığında bütüne hizmetçiyiz. Ki hizmete talip olanlar, kelama hakim olmalıdırlar.

Borç harç insan dünyaya iner. Her insan borçludur; çünkü onun kontrolunu sağlayacak olan ışığın Hakk Kapıda bitki, hayvan ve her şeyi hak ettirmesi gerekir. Eğer; hak ettirmeden toprağa inen varsa, hakiki nefes onların yoğunluğunu mutlaka Hakk Tanrı’yla kaleme çeker. Hakk Tanrı’yla kaleme çekilen herkes, ekmek için kontrol kurar. Yolu bulanlar, yalın olup yaşama inebilirler. Siyahın en siyahındaki güç, bütünün kültü halinde bitki, hayvan ve her şeyi hak eden insan olabilir.

Çorbamda insanlık var ve biz Allah’ın tendeki ilmi olarak büyük kötülükleri önleyebilecek teknik kalemiz.

Kantara insanı koyma niyetimiz asla olmadı ve bundan sonra da olmayacak. Rabbi kapıların tümünü açtık, yaşamın kapısında bütüne hizmet edenleri kotladık ve mutlak olanları ayırdık.

Allah’ın dediğini diyenleri muktedir saydık ve öz görevlileri hakiki nefese bütünün kültü yaptık. Bize “geç” dediler. Biz Allah’ın ilmiyle geçenler, ağırı hafiflettiğimizi dürümlere çektik ve dedik ki “gerçek insana geç…” O bende geçti, ben ondan geçtim ve bütün kötülükleri aştık.

Şu andan itibaren, doğanın gücü devreye inecek. Doğanın gücünün devreye inmesiyle birlikte Mutlak Kalem, muktedir insanla bütünün gücünü kotlayacak.

İsrafil gücü, dürümlere çektiğimiz güçtü. Şimdi artık yeni görev için burada olacak. Umut olur ki doğanın kök geçişi yaptığı bir günde mutlak olanlar bu yolu, Allah yolu diye dillerler ve yaşama inerler.

(Devamı 2. bölümde)

SÜPER İNSANLIK REALİTESİ