Birlik İlmi
  İLİM 11-3
 

İLİM PROGRAMI (11/3)
28.06.2017

Karanlık, An Kapısı’dır. An Kapısı, nefesimdir ve ben, Kürzi Kalem olanım. Aha! bu… Yürümek, koşmak, kontrol kurmak, yol olmak ama ya ben, olmadan oldum gibi davranıyorsan ne olacak!? İşte mesele bu!…

Bundandır ki ben; “deneyici” dedikleri, o Dirilik Kodları’ndan, denendim, kontrol edildim. Sorgulandım… Aslında ben, hak etmiş miyim kulluğu; yoksa hak etmemiş miyim!?

Kul olmak, öylesi büyük bir güç sahibi olmaktır ki kimse anlamaz ve derler ki “kimse, kula kulluk yapmasın.” Ah Canlarım! Ah!… Sanki herkes, kul olmuş da kula kulluk mu yapar!?

Canlarım, kul olmak; kontrol kurabilmekle mümkündür. İnsan, ancak umman olduktan sonra kontrol kurabilir. Umman olmadan, kontrol kurulamaz ki!...

“Ben, dara düşersem; ben, yarına varamazsam; ben cennetten kovulursam; yaşam için bana ne gerekir!?” Diye sorarsanız;

Dere, diri olur akar… Ben, Rahman olur akarım ve yaşama varırım… Sizi, hak eder korurum. Ben Dünyalıyım. Aha bu!… Ben, kula kulum ama kul olmayıp kendini kul sayana değil!... Sadece, her diriye (hakikiyete varana) kulum… Herkes olana, kulum ben… Burada olmam, bundandır… Sizi; Sanal Yaşamlar’dan Kulluk İlmi ile tohumlamak ve Yaşam Yolu’nu kodlamak için beden almanızı (ölümsüz beden almanızı) sağlamak için çalışmaktayım.

Atonlar, Diri Yarınlar’ı hakki nefesle kodladılar ve cennete görev taşıdılar. Bizler ise her insanı taşırız ve tüm zamanlara görev taşıyarak Görev İlmi’ni tohum olarak insana kayıtlarız.

Azat ettik ilmi, nefesten… Azat ettik kelamı, Halik’ten… Azad ettik nefesi, kuldan; kulu, Kuran’dan… Herbirini, birbirinden azad ettik… Cennet, erdiğimiz yerdir. Cenneti, Cevheri Görevliler bilir. İnsansa, yarındır… İlmi, kulluk yapanlar bilir… Biz, zamana kıran olmadan, Kuran olanlar; Altın Tını’yı, Kuran ötesi Kuran’dan, Durgun Sayfalar’da tohumlayanlar; Arzın Gücü olarak arşa, kalem olduk.

Allah der ki “hak edin!...” Anla ki Hakk ol!… Ama anla ki hakim ol!… Anlamazsan, yarına varamazsın… Bilinsin, bildirilsin ki “Cennet” dedikleri, kin aşıldıktan sonra ulaşılan bir yaşamdır… Herkes kini aşmalı…

Herkes kaleme inmeden; kili, kalem yapabilir… İlmin Kalemi olabilir… Unuttuğunu hatırlayabilir… Aha! kaynaktan tınıyı duyan, kendini duyabilir… Kendini duyan, yarını duyar ve yarında olur…

“Aha bu!”… diyorsanız ki henüz yarın yaratılmadı… Yok Canlarım! Yok!… Her anda kaynak olanlar; yarınları tohumlayanlar; bugünde, yarını hak edenler; tüm zamanlarda, güçlü yüce nefeslerdirler…

Sanmayın ki yarınlar, gelecekte yaratılacak. Her diri, kendi yarınını hak eder var eder. Hepiniz, kendi yarınlarınızı hak edip var edenler olarak, o yarınları yaşarsınız. Yaşamı hak etmek bu şekilde olur…

Önce görev… Sonra Gök Sözcülüğü… Sonra tohum ekmek… Sonra RUH’a kul olmak... Sonra RUH olmak… Ve sonra Ruhun Kuranı’ndan Kuran olmak… Yaşamak… Ama tufanı önleyip yaşamak!… İşte bu!…

Bundan sonraki dönemde, Arzın Gücü, tükenen her gücü, yarına kaynak olarak kalem yapacak… Hep zirvede olanlar, kontrol kuracaklar… Yarının ilminde kervan olacaklar… Cennetten kovulan insanlık, cennete ulaşacak… İşte bu!…

Arz Gücü, tükenenleri kodlayacak bir cevhere ulaştı… Bundan sonra tükenenler kodanacak ve hasatları yapılacak… İşte bu!… Bütün kütle, insan sırrı olan ilmi kodluyor… Şimdi!... İş budur!... Şimdi!...

SÜPER İNSANLIK REALİTESİ

 
  Bugün 156 ziyaretçi kişi burdaydı!  
 
Bu web sitesi ücretsiz olarak Bedava-Sitem.com ile oluşturulmuştur. Siz de kendi web sitenizi kurmak ister misiniz?
Ücretsiz kaydol