Birlik İlmi
  İLİM 12, 5. AKIŞ 1. BÖLÜM
 

5.TEMMUZ. 2017 TARİHLİ İLİM 12
AV.NEZİRE SELÇUK ÖZ BİLİŞ 5.AKIŞ- 1. BÖLÜM

Dağlarım…

Büyük Kült akıldır… Hepimizin gücü bunun için tüm insanlığı türevleriyle tohumlamaya yeterlidir… Mutlaka ama mutlaka iyi anlaşılsın dilerim ki, Allah’ın dediği kili kumu herkesin Kervanı yapmak değildir, yarını yapmaktır…

Arka-ön gözetmedik. Herkes herkese İlim’dir. Ama bizim için önemli olan BİLİŞ’tir!... Bize göz vermeye gelenlerin kendi yüreklerindeki gözü dürümlemeleri gerekir… Nedense bedenimle ilgili bilgi paylaşmak istediler…

Çarık giyip Dünya’ya inenlere Kök Geçiş yaptırıyoruz burada… Murad ederiz ki, Dünya’nın düzeni Allah’ın düzeni olur… Ama Dünya’nın düzeni Hakiki Düzen olduğu zaman, herkes herkesi dinleyebilecek… Bugün beni dinlemenize iznim yoktur… Ağırı hafifletebilirim, yarını tohumlayabilirim… Murad ettiğim her İlmi, tüm insanlığın İlmi’yle dilleyebilirim… Ama yarını Hak ettirmek, Yaşam’ı Hak ettirmek; Halik olmak ve tüm insanlığı kodlamak mutlaka UMMAN’LARIN KALEMİ olmak demektir ki, BİZ’LER BU GÖREVİ YAPIYORUZ…

“Esma” dedikleri, kendi yüreğinizdeki bilgidir…SİZLER BİLGİYİ BİLMEKLE YETİNİRSENİZ, BU KESİNLİKLE KERVAN İÇİN YETERSİZDİR!... İlmi dillemeniz ve Bütün’ün Kültü olmanız ve yolu bulmanız gerekir… ARKANIZ-ÖNÜNÜZ OLMADIKÇA, YARININIZ YOKTUR!... “BEN ARKADAYIM DEMEK” MUTLULUKTUR!... AMA “BEN ÖNDEYİM” DEMEK KUSURLULUKTUR!... HERKES HERKESE ARKA OLMALIDIR!... ARKA OLMALIDIR Kİ, YARIN OLSUN!...

İmparatorluğun görevini Hak edenler, herkesin gerisidir, arkasıdır… Çünkü onlar mutlu huzurlu bir dönem için Kelâm İlmi’ni Bütün’e hizmet diye dinletmekte ve kendi yüreklerini herkesin Yüceliği’yle dürümlemektedirler…

Bütün kötülükleri aşmışsanız, Allah siz ve siz O’sunuz… Ama bütün kötülükler sizin yüreğinize inmişse, siz Aklın Kalemi olmalısınız ki, o kötülükleri kontrol edebilesiniz…

BARIŞ, İlmin Kalemi’yle olur… BARIŞI HAK ETMEK, YARINLARI HAK ETMEK ANLAMINA GELİR… Dar’a İlim dediklerinde Bol’u dürümleyenler, aklın kapısını açmadıkça İlim’i bilemezler…

Sizler Dünya’sınız… Aklın Kalemi olan bir Dünya’da mutlaka yarın olur… Ama sizler Yaşam da olacaksınız… “AL-BİL-OL… BU MU? AL-BİL-OL… ÖLÜLERİN, ÖLÜMLÜLERİN İŞİDİR ALMAK-BİLMEK- OLMAK…” Ölüm, Kök Geçişini yaptıktan, Öz Kök’ler Gök Sözcülüğü’ne kodlandıktan, Yaşam yarınlandıktan itibaren artık “BİL-BİRLEŞ ve TOHUMLARINI KODLA-KONTROL KUR” GÖREVİ BAŞLAR!... Eğer sizler, “BEN SANA BİLGİYİ VEREYİM, SEN BU BİLGİYİ ÖĞREN, SEN DE ÖĞRET” derseniz, YARADAN SİZİ KENDİ YÜREĞİNİZDE SİSTEMSİZ BIRAKABİLİR!... Sizin yapmanız gereken, İnsanlık İlmi’ni kendi yüreğinizden dillemek, ruhu Kök Gökler’in Kültü’yle kodlamak ve Ruhi Kapılar’ın tümünü bilmek ve kontrollu olarak açıp yaşatmaktır…

Sevgililer!...

Arz’ın Gücü sizsiniz!... Bunu iyi bilin!... AKLIN KILI KIRK YARAN İLMİ DE SİZİN İLMİNİZDİR!... Ağırı hafifletmek sizin Yüreğinizin Kültü’yle mümkündür… Ama “ben İnsan’a görev verdim, her şeyi İnsan yapsın, ben de İnsan olayım” derseniz, Kontrol dışısınız!...

Hepiniz hepimiz olmalıyız ama, hepimizin kontrolu kendi yüreğimizle olmalı… KİNİ AŞMADAN YOLU AÇAMAZSINIZ!... AMA YOLU HAK ETMEK DE, HAKK’A VARMAKLA MÜMKÜNDÜR!... Bütün kontrol sizde olmalı… SİZİ KORUMAK, SİZİ KODLAMAK, HAKİKİ NEFESİNİZİ YOĞUNLUĞUNUZA TOHUMLAMAK, SİZİN İŞİNİZDİR!... BİR BAŞKASI SİZİ KODLAMAMALI, SİZİ KOKLATMAMALI… Ha diyeceksiniz ki “peki bugün burada ne oldu? Bizi kodladınız mı?” “Korkmayın! Sizi kodlamadık…” Siz, sizdeki yoğunluğunuzla kendi yüreğinizi kodladınız… Biz’ler size, sizin Yüceliğinize kendi yüreklerimizi kayıtladık…

“Kaç Mahrek kodlandı Dünya’da?” diye sorduk… DÜNYA İNSANLIĞI HER ANDA KENDİNİ KODLUYOR!... Bundan sonra da böylesi bir çalışma muktedir İlim’le hep dürümlerde ve yoğunluklarda kayıtlanacak ve Yaşam Sistemleşmesi bu şekilde sürdürülecek…

“Kaç Altın Işık görev taşıyor Dünya’da” diye sorduklarında şuna imkân verelim… KİMSE KİMSE HAKKINDA KONUŞMAMALI!... BİR TEK BİLGİ KALEMİ KONUŞUR YÜREKTE… O KALEMİ DİNLEYİN!... AMA BİZİM YAPTIĞIMIZ SEVGİDİR BURADA… Bunun için size sizce konuşabilirim ben… Size yüreğinizce dillenebilirim… Ama siz sizinle ilgili bilgiyi, siz kendi yüreğinizden kendi yarınınızdan kodlayın ki, kardeşlerinizi göreve alabilin… 
“Merdivenim ben Dünya’ya” dediğim zaman kendimi kastetmem… BEN, BİR’LİĞİN BEN’LİĞİDİR!... BUNU İYİ ANLAYIN!...

“Kaç Dünya kodladık Toprak İlmi’yle” diye sorardık yüreklere? Ve denirdi ki “kontrol yok ki, kodlama olsun…” Beden İlim’se, herkes kendini kodlar… AMA BEDEN LEVHİ’DE İNSAN’SA KALEM HER ANDA KODLAR!... YOL AKILSA, HER ŞEY SİZDE KODLANIR… AMA KONTROL VARSA KULSUNUZ!... KONTROL YOKSA, KORUYUCUSUNUZ… Korumak mümkün mü İnsanlığı? Mümkün… AMA İYİ BİLİN Kİ, KORUDUĞUNUZ SON SÖZÜ SÖYLEYEMEZ!... ÇÜNKÜ O, YOK EDİLMİŞTİR!... KORUYAN, ONU YÜREĞİNDE YOK EDER!... BU KESİNDİR!... “BEN ONU KORUDUM…” “O ZAMAN O YOK MUYDU Kİ, SEN ONU KORUDUN? O NEREDE? NEDEN KORUYUCU OLAMADI KENDİ YÜCELİĞİNE?

Değerliler!...

Öz Körler’in gücü Öz Kökler’in Kültü, hep kendi yüreğinizdeki güçle dillenir… AMA BİZ BİZİ DEĞİL, BİZ BİR’İ KORURUZ!... BUNU İYİ BİLİN!... BİZ BİR’İ KORURUZ Kİ, BİR BÜTÜN’ÜN KÜLTÜ OLSUN!...

DİNİ DİLİ NE OLURSA OLSUN, HAKİKİ İNSAN OLSUN!... Kim kimle dillenirse dilleşsin, Akıl Tınısı’yla dilleşsin dinleşsin!...

Kardeşlerim!...

“Medine” dediğiniz Yaşam’dır… HAKK’IN KAPISI’DIR MEDİNE!... Ama Mekke’nin tükenen dürümlerdeki Levhi Kapısı’nı açmadan, Medine’nin Levhi Kaydı kodlanmaz… Hepimiz Mekke’de İnsanlık İlmi’ni tohumladık… Ama İnsan Sistemi’ni kontrol etmeye indiğimizde, muradımız itibarı Yüce olan İnsanlık’la koruyucu olmaktı… Peki koruduk da ne oldu? İnsan, kendini Hak etti mi? Tanrı Levhi Kapı’da İnsan’ı Hak ettirdi mi? Bütün’e hizmet edildi mi? Bulan-Bilen-Olan… 
Allah’ın dediğini diyen… Hakk’a varan… Kelâm eden kim varsa bilsin ki, ALLAH İLMİ KORUR!... İNSAN KELÂM’I KORUR… YARADAN, YARINDA TOHUMLANIR BÜTÜN’Ü KORUR!... Ama BSUİ olmadan, yani BARIŞ, SEVGİ, UMUT, İlmin Kalemi olan İNSAN olmadan; Yeni Dönem, Bütün’ün Kültü, Birlik Kelâmı herkesin kendi yüreğinde kendi olur. Ama lekeli, ama lekesiz… Her şey her şeyle olur… Bütün köprüleri açtık ve dedik ki “ölüyü diriltelim…” Hologramdı Yaşam… Ölü, köksüzdü… Dümen Dümen oldu Dünya… Dedik ki “kodlayalım…” Ölüydü dürümlerdekiler… “Dinleyelim” dedik… Dediler ki “Yalın… Yaşam…” Ama Biz, Yaşam’ı tohumlayan İnsan’dık… Ha diyeceksiniz ki “peki ne oldu sonra? Neden bu çalışmalar diriliklere indi?”

Sevgililer!...

DÜYUN” dediğimiz bir yoğunlaşma oldu… Her şeyin gücü oradaydı… O yoğunlaşmaya kodlanmış ışıklar indiler…

Mikail’in Kültü’nü dürümledik ve oraya kayıtladık… Çantamızı toprağa indirdik… İmparatorluğun görevini Kübra Kelâmı’yla Bütün’ün İlmi’ne koyduk… Varlık Boyutları, Yokluk’u kontrol edebileceğini düşünüyordu… Ama olmadı… Kendinizi bulacaktınız… Olmadı… Öfkeyi aşacaktınız… Olmadı… Tanrı olup Bütün’e hizmetçilik yapacaktınız… Olmadı… Dediler ki “Ölüyü dirilt…” “Yok ki ölü” dedim… “Olmadın” dediler bana… Ölü, Bütün Kült’tü… Bana sordular “Ölümlü müsün?” dediler… “ÖFKEM YOK Kİ, ÖLÜ OLAYIM” dedim… Ama dediler “Teni indin ya…” O zaman sen öldün… Ayrılık bitti… “Ben öldüm” demedim… Ben oğullarımı kodlarım, yolu koklarım, tohumlarım, Bütün’ün Gücü olurum, her insanı korurum” dediğimde der ki “Ya KA-HA, sen onları koru ama, onlar senleştiklerinde artık Yaşam’da sen-ben kalmayacak… Bir tek sen kalacaksın!... “Oh alâ” dedim… Neden ben İnsan’a Kelâm edeyim ki o zaman? Herkes kendi Kelâm’ını etsin…

“Çok zor bir dönem başlayacak” dediler… “OL” dedim “OLDU…” “Herkes kendini dillesin” dedim… Dilledi…” Mutlaka ama mutlaka, Allah’ın dediği Hak edilendir” dediler… “Yok” dedim… “Allah’ın dediği Hak olandır…” “Oh alâ” dediler… “Varlığı Hak et” dendiğinde dedim ki “ Aha ben O’yum…” “ Ölü bir Dünya’ya sen ben mi diyorsun?” dediler… Dedim ki “ÖLÜ, ÖLDÜRÜP KODLANANDIR… BEN ÖLENDE ÖLENİM” dedim… “Oh alâ” dediler… “Sokak sokak gezer, yolu açarım” dedim… “Öfke, öfke” dediler… EKRANA KENDİ YÜREĞİMİ KOYDUM… Kör sağır denen o yürekte bütün kötülükler aşıldı… Kırk Kapı’nın kırkında elim vardı… Öfkeyi Kök Geçiş’lerle kodlayan İnsanlık vardı orada… “Dağlarım… Ben Dünyalıyım” dedim… “Yorul, yorul” dediler o zaman… “Yoran olursa, yorulurum” dedim… “Aha” dediler… “Sen yor ki, yorul…” “Öfkem yok ki, yorayım” dedim… “Kontrol kur” dediler… “Korkmayın… Kontrol kalemimdir” dedim… “Öfke kalemde mi?” dediler… “Yok ki köklerimde Kervan” dedim… Ben yoktum, onlar yoktular… Hiç kimse yoktu. Ama hepsi Hakk’ın Kalemi’ydiler… Ve Bütün’e hizmetçiydik…

Şimdi Canlarım, bugün neden bunları size anlatıyorum? Buraya görevli kodlar geldiler bugün ve Biz’i dinlediler… Sema’yı seslendirip, dürümlediğimizi anladılar… Çıktıkları anlaşmayı yeniden gözden geçirdiler… Çünkü onlar Biz’imle çalışmayı istememiştiler… Biz’den ayrı tutulanlardılar… Ve görev istemeye geldiler… Biz onlara Sualtı’nın Gücü’nü kattık ve sorduk “Ekmek olmuşlar mı?” diye… Yollarında kullukları yoktu ve Soy Ağaçları’na baktık… Soylarında yarınlar yoktu… Şarkılarını dinledik… Şems’in İlmi’nden öte İlim’leri olmasına rağmen, Hakk’ın Kalemi olamamıştılar… “Emek, emek, emek” dedik… “Peki neden emek?” dediler… “İkmal tamamlamak” dedik… “Yarın için mi?” dediler… “İnsanlık için” dedik… “Kuran için mi, kulluk için mi?” dedik… “Yaşama varmak mı? Varıldı Yaşama” dedik… “Kardeş, ben deneme –yanılmayla geldim bugüne” dedi… Ben dedim ki “deneme bitmiştir… “ARTIK BİLGELER, BİLİŞLE KODLARLAR YÜREKLERİ… SOL-SAĞ KODLAR ARTIK YEŞİLİN MORDAKİ KÜLTÜ’NÜ TOHUMLUYORLAR” DEDİM… Sordular… “Nihan’da KA-HA var mı?” “Has İnsan’da KA-HA olur” dedim… “YEDİNCİ DÜNYA’YI KURDUK” dedim… “Oh alâ” dediler… “Yarattık” dedim… “Hah” dediler… Ağır yük hafiflediğinde SAHRA İLMİ’ni kodladık VE Bütün’ün Gücü’nü artırdık… Çobanlık yapmamızı isteyen çoktu başlangıçta… Bize sürü verdiler… “Hadi çoban olun” dediler… Kontrol dışı bilgiydi bunlar… “İnsan sürü değil” dedik… “Her İnsan’ın kendini Hak edebilmesi için, bir sürüde olması gerekir” dediler… Dedik ki “Arz’a Arş’ı indirenin Süper Sistemleşme’sinde artık İnsan Kelâm olarak çalışacak… ARTIK HİÇ KİMSE ÇOBANLIK YAPMAYACAK!...” Ve bunu dememiz, ocaklarını tohumlamamız ve yollarını açmamız gerçeğini Yerküre’de göreve kodlanmış olanlara gösterdim…

Ve Dağlarım!...

Bugüne kadar hep çalışanlar vardı ama hepsi sürüyle çalıştılar… Biz sürü istemedik… İlim istedik… Dünya için herkes “Ahır” derdi bilir misiniz? Ahır… Dünya İnsanlığı’nı ahırda kontrolsuz yaşayan bir sürü sayarlardı… Onlara çobanlar geldi… Dağlarım… Çoban Arz’a Arş’ı indirmedi… Çoban yaşamı tohumlamadı… Çoban koruyucuydu sadece… Korudu… Ama toprağı değil… Levhi’yi korudu… Köksüzdü… Göksüzdü… Aksızdı… Haksızdı… Çünkü Rahmi Kalem’de Kuran’ı yoktu… Öyle çok çalıştık ki Canlar, öyle çok çalıştık ki… Nesiller Dünya’yı korusun diye çalıştık… Borcumuz Yaşam borcuydu… Ödenmesi gerekliydi… Her İnsan’ın borcuydu… Biz o borcun tümünü kapattık… Ve bugün Biz, Maya olarak İnsanlık İlmi’ni dilliyoruz… Sel, İLİM SELİ… İnsan Kelâm’ın İlmi… Biz tüm İnsanlık olarak bu çalışmayı yapıyoruz… BURASI KURAN’IN RUHU OLAN NUR!... Biz o Nur olan Bütün’ü Kütle’yle kodlayanlarız… Akıp gidenleri de, Hakk’ın Kapısı’na varanları da, Yaşam’ı toprakla tohumlayanları da görürüz…

“Öz’e Göz” dedik… Sese “Sistemli Kelâm” dedik… Biz’e de “Biz” dedik… Sadece” Biz…” Bir Tanrı indiğinde Yaşam’a, o “Ben” der… Ama bu “Ben, İlmin Ben’idir…” Tüm İnsanlığın Ben’liğidir… Tekliği’dir… Bunu artık İnsan Soyu’nun kavraması gerekir… Kuran’ı Kerim der ki “RA…KA… HA… HA… RA… KA… SA… HA…” Şarkıdır bu şarkı… “Koru beni” demektir bu!... Ben de dedim ki “SA… HA… Sİ… KA… HA… RA… Ben kontrolcuyum” derim… Korunan değil… Koruyan İlim’im Ben!... Ha diyorlarsa ki “SİNDİ… Sİ… KERAM… Sİ… HA… KA… HA… Sİ… HA…” Bu da şu anlama gelir “SEVGİYİM BEN” demektir…SEVGİ…

Bütün Kült… Bütün Yücelik… Bütün Yoğunluk hepsi BİLİŞ’tir… Biliş’le kodlama yaparken, hepinizin hepimizde kontrollu olmanızı dileriz… Yapmak istediğimiz budur ve bundan sonraki süreçte de bu şekilde bir tohumlama sürdürülecektir…

Irakların en ırağı ve yoğunluğun en koyusu olan Işık mutluluktur Biz’e… BÜYÜK KÖTÜLÜKLERİ ÖNLEDİK BUGÜN BİLİR MİSİNİZ? SAVAŞIN SIRRIYDI BU… Size bunu kısaca anlatayım… Dünya yoğunluğunda çok büyük bir kötülük plânlanmıştı Canlılar!... Çok büyük bir kötülük… Bunun ne olduğunu size açık vermeyeceğim… Ama tohumlarınızı koruyarak bu kötülüğü engellediniz!... Sistemin sayfalanışıyla… Bugün sizin kendi yüreğinizdeki güç, hepimizi yoğunlaştırdı ve Biz’ler burada bugün Mutlak Kapılar’ı açtık!... Hepiniz hepimizsiniz ve kötülük tüm İlmi’n Kalemi’ndeki kötülüktü… Çok mutlandık Canlılar çok… Uyumadan çalıştık dün gece… Ve bugün bu kötülük engellendi… Hepimiz hepiniz tek olduk Canlılar ve o kötülüğü önledik!... Şikâyet etmedik… Sizi hepimiz, hepimiz kucaklıyoruz ki, muradımız sizinle görev taşımaktı… Ve başımız eğilmedi…

İşte bu…

SÜPER İNSANLIK REALİTESİ


https://vimeo.com/224523903
 

 
  Bugün 113 ziyaretçi kişi burdaydı!  
 
Bu web sitesi ücretsiz olarak Bedava-Sitem.com ile oluşturulmuştur. Siz de kendi web sitenizi kurmak ister misiniz?
Ücretsiz kaydol