İLİM (3/2)
03.05.2017
(ALTIN IŞIK’IN YAŞAMA İNİŞİ:)
Evrenlere merhaba!… Dağlarım, Durgun Zamanları tohumlarken, her anda yürünen yol, İlmin Kapısı’dır. Beyler, Cennetliler; geçin!, akın!, okunun!... Aha geçin!.. sizi bekliyorduk. Hoşgeldiniz!... Sizi bekliyorduk. Hoşgeldiniz!…
Ha! diyeceksiniz ki “biz sizi bekliyorduk!...” Geldik işte!... Geçin, gelin!… Ana Kapılar’ın tümünü açtık!... Akın geçin!... Boş konuşmam, ALTIN IŞIK YILLARI kaleme indi. Aha bu!… Çok mutluyuz!, çokk!...
Her zaman her insan, KURAN olabilir. Her zaman her insan, YARIN olabilir. Ummanlara KAYNAK olabilir. Hepimiz, zamana kapı açtık ve sonsuzluğa vardık.
Buranın; nefesi, kelamı hakiki insanın hasatıdır. Umut olur ki yarınlarda nefes olur yaşam olursunuz!...
“DÜYUN” tabir edilen bir yolculuk var. Oraya; kulluk yapanlar, kodlama yapmaya varırlar. İşte bugün dünyada bu olmaktadır.
Rahmet olan yol, ilimdir… Asıl Dünya, insanlık için yaşamı kodlarken; bizler, cennetlere nefesi koyduk. Kükredik!, koklandık!, Hakk Tını ile yarınlandık ve zamana kaynak olan yaşama vardık…
Cennet, İnsanın Kapısı’dır. Israrla bildirdik ki o kapıya, İlim Kalemleri varır. Dünyadan ilme varanlar, Kelam Ummanları’nda hasat yaparlar… “Umman” denilen o yüceliklerde, Kuran okurlar. Okunan Kuran’lar İNSANLIK KURANLARI’dır. Orada her insan, kendini okur ve okunur…
Mutlaka apronda İlim Kalemleri olur. Her İnsan bir kelam ve KAHA IŞIK olan İsrafil… O yoğun ışıkta; kalem, hakimdir… İnsan, diri bir yürektir. Aha bu!…
Muradımız hasattır… Hakk’ın, tendeki hakiki ilmi ile hasat yapmak!... Yapmadık mı!? Yaptık!... Hasat yaptık!... İnsan sırrında; kaynak tende ve Kulluk Levhisi’nde bir tek kalem olup hasat yaptık…
Medine, insana kaynaktı. Merdiven kurduk mahreke ve Medine, kervan oldu merdiven kurdu yarına ve her an-a, KAHA oldu… Medine ve hakiki insanlığın tendeki kulluğu!...
Aha! İnsan soyu, Mekke’de cevhere vardı… Her insan, Kaynak Işık halinde, Kuran oldu, okundu ve okutuldu… Dünyanın adı HAKK KELAM oldu.
Merdiven, insan sırrıdır. Her insan, bir hakkı, hak eder ve yolu açar. Aha kapı ve aha yarınlar!... Aha yaşamlar ve savaş, İlmin KAHA olan yolu!…
ÖN TÜRKLER, insanlık için çalışırlar. ÖN TÜRKLER, nefes için çalışırlar. ÖN TÜRKLER, Kelam Levhisi’nde yolu açarlar ve Nuh Kapıları’nın her andaki hakkı olan yaşamları korurlar.
TÜRKİYE ÇALIŞMALARI önemlidir. Ölüyü diriltmek içindir. Bu çalışmalarda, din yoktur; dil vardır… Her din, akıldır ama bu çalışmalarda; insanlık aklı, hasat aklıdır… Dinin olmadığı bir Kuran’da, yarın olmaz sanılır. Yarın için ilim gerekir. İlim ise kuyu kazanın (araştırıp sorgulayanın), insanlık için kodladığı; kervan olan yarınlara, kul olan bilgidir.
İnsan, nasıl çalışacağını mutlaka anlamalıdır. Size, sizi veren hangi bilgi ise onu, bilin; onu, hak edin; onu koklayın ve kontrol altında okuyun. Oku!... ya da oku!... ama oku!… ama oku!… Hep oku!... Okuduğun, yoğun ışıktan süzülen nefes olsun… Oku ve okut!… O nefes, cennet olsun!... Oku ve okut!... Ümmi Kapılar’ın tümünü, hologram olan yoğunluklardan aşırtsın!... Okunduğu anda, Kaynak Işık, yarınları kodlasın!... Onlar, cennet olsunlar; okunsunlar ve okutulsunlar… Onlar, Rahman olsunlar ve bilinsinler… Ölüm döşeklerinde olan yaşamlar (tükenmekte olan yaşamlar), sayfa sayfa yarınlansınlar ve yol, ALTIN IŞIĞIN KAYNAĞI’ndan, gök çözümlemeleri için cevhere insin.
ALTIN IŞIK’ın yaşama inişi sağlandı… Mutluyuz!... Çok mutluyuz!... Suyu, Allah İlmi ile kodlayan BÜYÜK KÜLT, yarına indi!... Mutluyuz!... Çok mutluyuz!... Yaradan, yaşama indi!... Allah, insanı her anda kodladı!... İşte bu!… Mutlaka ve mutlaka SİSTEM olarak görevliyiz. Şimdilik!… Aha bu!…
SÜPER İNSANLIK REALİTESİ
