İLİM (4/3)
10.05.2017
(Ziyaretçilere hitaben:)
Gelmeyin! İnsan soyu sizi istemiyor!…. Gelmeyin!... Hermes soru soracak ve ben yanıtlayacağım!… Öyle mi!? Yok böyle bir şey!... Herkes kendini, dilliyor ve dinliyor. Olay budur!... Suyu, kendi sayan, bizi sınıyor aklı sıra.
Başka ne deyim ki!... Bir tek İnsanlık Boyutu, kul olmak için çabalarken, kaynak dışı bilgi diye tutturdular!... Hangi bilgi kaynak dışıdır!? Hangi bilgi, Hasat İlmi’ni hak etti!? Varın İlmi ve Yokun İlmi hak mıdır!?
Orta Kapılar’ın hepsi, insana açılır… Ve bizler, insan sırrını hak edip dilleyenler… Açın kapıları ve geçin!.. Bakın neler var!...
Vakit tamam! Sizi dinledim!... Ne yazık ki hak etmeden, hasat olmaya gelmişsiniz. “Çak çık!” dediler. Çaktık, çıktık ama hakiki insan için bu, mana taşımaz…
Oğul; Dünya, “Analık” ve Atalık” denilen nefesle tohumlanır. “Vasi istemiyoruz!” dedik. İnsan soyu, yol olur, kontrol kurar ama cevherini hak eder ve hakiki nefes olup Halik olur…
Ne isek oyuz!... Bunun içindir ki bizi, bize anlatmaya gelenler, bizden sanki bilgi istermişlercesine, “Savaş Yaşam Kayıtlaması” yaparlar.
Bu, şu anlama gelir: Size bir soru yöneltilir ve siz, bir yanıt verirsiniz… Sonra o döner; seni, sana anlatır ve sorgular. Sonra sen ona bir soru yöneltirsin. O, senin yarının için sana yanıt verir ve sen, onun yanıtına yeniden bir açıklama getirirsin… İşte kulluk yapılır ama bu kulluk, diri yürekleri kodlamaz. Sadece sessizliği hak ettirir ve sizi, o sessizliğe hakiki ilim için kodlar.
Bu, müthiş bir yaşam kaydıdır. Bu kayıtla, yaşam, siz ve siz, yaşam olursunuz… Sonsuz sayfalarda, nefes olursunuz ve güç kayıtlarsınız. Geçip gidersiniz zamana ve zaman; sizi, sizden size hak ettirir. Yaradan olur yaşam olursunuz. Sonsuzluğa, kaynak olursunuz ve dersiniz ki “ben, yaşamı hak ettim!”
Yaşam, Zamanın İlmi ile hak edilir ve zaman, hasat yapanda tohumlanır. İş budur!... Sonsuzluk, size Sistem olur ve siz, sonsuzluğa yarın olursunuz.
“Dünya” dediğiniz, bugün bu yoğunluktadır. Her insan, Kelam İlmi ile yarını hak etmeye çalışıyor. Her insan, kul olup Kuran oluyor ve Ruhi Şevk’le çatışıyor.
Süper İnsanlık Kalemi; insana, kendi yarınını, Hakk İlmi ile Hak Teknik ile kodlattırıyor. Böylelikle Cemaatler kendi yarınların kodlayabiliyorlar.
Çorba, İnsan İlmi ile kodlanarak yapılır. Her insan, kendi yaşam çorbasını yapar. Çorbada, nefes olsun diye çalışılır. Birlik Kapıları’nda müsterihiz ki Hakk Işıklar yanar. Bir Atlanta Kapısı!... bir ati (yarın)!… Her biri, bir cennet… Hepimiz, zaman ve zaman insan!… Buyurun anlayın!...
Ağırı, hafifletin ve Ruhlar Meclisi’ne hakiki insan soyu olarak geçin…
(Ziyaretçiler geçtiler ve söz aldılar. Diyalog başladı:)
-Hoş! “yokum!” dedin ya insanlığa. Biz de seni, yok saydık… Bugün geldik; yoktun!... Şimdi döndün; geldin!... Hah! diyeceksin ki “her dere Allah’a akar.” Akan, Hakk İlmi ile aktığında, tüm insanlık, o yoğun sayfada, ilim olur…
-Biz yoksak da sen ol!…
-Öf iyi! olalım ama hah! ne ilmi ne de Halik’i anlamadan mı olalım!? Hadi ben anlamadım ya başkaları! Onlar, anladılar mı!?
-Her cennet, İnsan İlmi ile var olur. “Cennet” dediğiniz, İnsan Sırrı’dır. “Kuran” denilen insan, yaşam olduktan sonra, has ışıklar ile kelam olur ve yarın olur. Şükür ki hak ettik ve yarınlandık. İşte bu!… şimdilik…
SÜPER İNSANLIK REALİTESİ
