Birlik İlmi
  İLİM 5, 4. AKIŞ
 

17 MAYIS.2017 TARİHLİ İLİM 5
AV. NEZİRE SELÇUK ÖZ BİLİŞ, 4. AKIŞ

Deli, divane oldu yürek!... Kervan kalkmadı diye... Diri kalem olduk aktık geçtik... Kelama kalem olduk. Hakka vardık... Ak kapılarının, hak kervanda ten olup, kuran olmasını sağladık...

Akmak, akmak ne ki?... Hakkın kapısı olduk... Şans dilemedik kimseye dedik ki "şansı hak eden, şanslanır.."

Aşk kalemde Ka Ha olur... Ra Ha olur... Rahmi kalem de mutlak olur... Öfke yok ki!...

Esma dedikleri ilim. BSUİ kalem... Mesihler sistem ilmi ile geldiler, sel olup aktılar... Mesih dilde kodlanır... İnsansa kelam olup koklanır... Saltanat der ki "sizden ötesi yok..." Çorba pişirdiğiniz zaman, bilin ki o çorba bütündür... Herkestir...

BSUİ çorbadır... Çorba hepimizin çorbası pişmiştir... Bilmeden ilim yapılmaz.. Bilmeden yalın kalem, bütünü kültünü kodlamaz... "İnsan sırrı" denilen o sır hakkın kapısında mutlak olmadan şarkı okunmaz. Okumak mı?... Okuyan okunan tektir...

Beden medine, mektep ekmek.. Hepsi levhi... Ama yaşam ilim... Bura bu yoğun ışık; BSUİ Barış, Sevgi, Umut... İblislerin Levhi Kapısının gücünün de üstü olan insanlık...

Fakih der ki "kara!... kapkara!.. Her andan öte bir kara levhi bütünün kültü..."

Gerçek akıl insanlıktır!.. Canlar... İnsan tanrıdır... Tanrı!... Hakkın kalemi olan tanrı... Ruhlar kulu olan, kutsal ışığı kodlayan tanrı...

89.Dürümün gücünün örtüsünü örtüp 90'a kodladık bugün yaşamı... 90!.. Bilin ki 90 sistemin kültünde nefesin kaleme indiği andır...

Hepiniz o ansınız... Sel alsa yüreklerde tüm insanlığı; sanal boyutların kuranında kalem kontrolden çıksa; yolu kapatsa biliş; kelam kalemden kontrol kurup cennet olsa, şeytanın şarkısı okunsa zamanda; yaşam kalemde, kalem yaşamda olsa her anda olamazsak yol olmaz...

Burada oluş sebebimiz budur... Öyle bir dünya kuruldu ki bu zaman için... Kil dedikleri de kuldur.. Kum dedikleri de kuldur.

İlim alemlerin ilmi kaynak akıldır... Bizse savaşın sessizliğindeki sessiz kalemler olarak bütünü güçlendirdikçe güçlendiren yaşamlarız...

"Beden Medine'dir..." Bunu hep söylerim.... Saltanat sorar "nedir demek istediğim diye?..." Açık veriyorum, beden Medinedir... Medine denilen kelamdır..

Kelamın halikteki hakiki nefesidir. Ama o günden sonra yollar kuruldu dürümlere dillendi tükenenler kervan kaleme vardı aktı, aktı... Hak kapıları açtı... Sayfa sayfa kodladı ve bütünün kübra kapısında aşk sayfaladı...

Geçti, geçti, geçti ve geçti... Diri kapıların kültleri olan bütünlükleri hakka kaynak yaptı... Gerçeğe vardı... Gerçek İsrafil'in kübra kapısıydı...

İstanbul'dur gerçek olan İstanbul... İşte canlar, buyurun anlayın...

Merdiven, merdiven, merdiven.... Her merdiven insanın ilmiyle hakkın kalemi oldu ve bugün tüm zamanlar burada bugün...

İstanbul, sultanlık yapan insanlığın, "kok" dediğinde "kok, oku, anla" dedikleri yaşam kaydı... Ama bilgi der ki İstanbul'da şems te olacak...

İstanbul'da ibrahim Soyu da olacak... İstanbul'da fakitlerin tümü olacak... İstanbul'da insan olacak ve her an olacak... Ve bugün burada hepsi de... Unutmayın ki burada olmayan tek zaman kalemi yoktur...

Ben dünya olan insan... Size sizi verdim canlar... Korkmayın!... Bu dünya mutlu, huzurlu bir görevlidir... Koklayın, kodlayın, tohumlayın, akın...

Beni bana veren hiç bir zaman kalemi yoktur... Ben beni bana verenim... Barışın kapısıyım ben!...Ağır yük taşımam...

"Şok!" bir çaba dedi birisi... Öteki "yok! böylesi bir akıl" dedi... Diğeri "aha" dedi. Bir başkası sahra sessizliğindeki levhi dedi...

Herkes herşeyi dilledi... Beden almak sorumluluktur. Öksüz bırakmamalıyız insanlığı... 
Kantar, insan sığlığında olur... Biz insanı tartmayanlarız bilinsin... Hiç bir zamanda tartmadık... Tartmayız!... Hiç bir insanı kınamayız, kırmayız!.. Öfkemiz asla olmayacak kesindir...

Bar kapanır. İlim kalemi yazar yüreği, yeniler barı açar derler... Bar kaptanlık barıdır burada... Açanda, açılanda kelamla açar, açılır...

Sultanlar... Size sultanlar derim. Ama sultanlık yapmayanlarız yinede... Size Sultanlar derim... Rahmana Ka Ha olana ne denir ki başka?...

Sevgililer, "cennet cennet" dedikleri kervandır... Cennetin cemaati kaynakta olan insanlıktır...

Canlı yada canlı hep canlıdır o...

SÜPER İNSANLIK REALİTESİ Derneği olarak, bu çalışmayı başlatırken, herkese herkesi anlatın demedik... Sadece Sistem, Nizam, Düzen gücü olup akın dedik...

Artık size, siz olup inen herkese, kendi yüreğizdeki gücü açıklayın... Ve deyin ki "başka bir zaman yok..." Başka bir sayfa yok... Bir tektir her şey!... Andır... Ve her anda her an vardır...

Tüm anlar ve tüm anlar... Ama her bir an, kervan... Ve bütün köklerimiz, gök sözcülüğü için yaşam sayfalamaktadır...

Balın tahtında Ka, hakkın Ka Ha olan safhasında şarkılar; Samanyolu Galaksisi'ndeyse kalemler var... Hepimizin gözü orada Şu anda... Görevimiz gereği orayı izliyoruz şu anda...

Samanyolu Galaksisi'nde bir meclis var... Vezir kelamında kalem olmuş, ses veriyor bize... Onu, ötekini, diğerini, berikini hepsini dilliyor... Ama bizi anlamaya çalışıyor şu anda...

Bizim etki alanımızın dışında. Ama gönül gücüyle bize inecek... Vermiş bilgiyi, vermiş yolu, vermiş kübra kelamını. Ama levhide kalemi yoksa, ölüdür dediler...

Öldük, öldük, öldük... Ölmeden öldük.. Ol dedik!.. Olduk... Aha bu!..

Buydu yaptığımız bizim burada... O planet anladı mı acaba bizi? Ve biz ona ölüyüz dedik mi? Yok yahu demedik ama hangi ölüm hali?.. Bilgeler Meclisini bilgi kalemi sayıp, kelama kalem olup gelen o...

Bilecek ki biz, öfkeyi aşan ilim kapılarıyız... Öz görevlileriz... Ölüm bize geçip gelemez canlar... Gerçek budur.... Biz ölümü, öz görev diye değil, kök görev diye bildik...

Kek pişirdik bugün burada, içip içip duracağız zamanı. Ama o kekde kaleminiz olacak...

Ha diyeceksiniz ki yaka, paça tuttular çıkardılar yüreği dürümlerden, kırdılar... Kırık karanlıkta, kaynaktan ağır yük diye tanıttılar...

Bunu da yaparlar dünyada... Anlayın... Herkes herkesi kırar.. Ama ayrılık bitti canlar.... Barış kod oldu yüreğimize...

Kolum tüm insanlığa açıktır... Artık herkes kelamıma inebilir... Artık herkes halik olup yaşamıma girebilir...

Artık herkes hamur yoğurup, Ruhi Kapılar'da öfkeyi aşıp elim ayağım olup ekmeğim olabilir...

Ben cümle yüreklere, ağırı hafifletip, ışığı verdim... Gerçek bu... Artık bu meclisten giden herkes dönüp gelebilir...

Çünkü yol Allah yolu... Ve hepsi bu yolun kuranları...

Geçtiler gittiler... görevin hakim olduğunu bilip, gördüler... Dönüp geldiler... Onları da kucaklıyorum. Şu anda tümü buradalar...

Aha bu...

SÜPER İNSANLIK REALİTESİ

https://vimeo.com/218361497?ref=fb-share&1

 
  Bugün 34 ziyaretçi kişi burdaydı!  
 
Bu web sitesi ücretsiz olarak Bedava-Sitem.com ile oluşturulmuştur. Siz de kendi web sitenizi kurmak ister misiniz?
Ücretsiz kaydol