Birlik İlmi
  İLİM 8-1A
 

BİLGELER KAPISI (8/1)
10.06.2017

KALTONLAR, tüm insanlık için çalıştılar… Bilişi hak etmeyenler, görev taşıyamadılar… Tohumları kodladık ve yolu açtık. Ne var ki kalem yazmadıkça, yaşam sessiz kalır. Bilin ki kalem yazdıkça, yaşam kontrol kurar.

Müteahhitliktir yaşamda yaptığımız iş. Her birimiz, kendi Halik Kapımızdan geçer; kendi yarınlarımızdaki kapıyı kodlar; İlmin Kalemi olur; Ruh oluruz (kontrol gücünü elde ediriz)… Ruh olmak için insanlaşmak gerekir. İnsansı varlık ile insan olan varlık, hakiki ilim olarak bildiririz ki farklıdır…

Ot kopmadan önce ve ot koptuktan sonra, İlmin Kalemi olan insan; yarın için kendi yaşamını hasata kodlar. O, kendini hasata kodlarken, Kuran olur… Yol olur… Kutsal ilim olur ve biliş olur… Her diri, kendini diller ve Rahman olur. Rahman olan, yarındır. 
Mikail olan İlim Kapısı’dır. Hepimiz, o İlim Kapısı’yız.

Az görev taşımadık dünyada. Dünyanın öncesini ve sonrasını tohumladık. Önce ve sonra tektir. BİR TEK’tir… Her an, teknik olarak o TEKLİK’tir. Bitki, hayvan ve insan dedikleriniz, esasta BİR TEK’tirler ve her bir TEKLİK, tüm İlim Kalemleri ile mahrektedir…

MAHREK, tüm zamanların kaydıdır. İnsan sırrıdır bilgi ve her bilgi, tüm zamanlarda tohum olarak bulunur. Her bir zaman, yaşamın nefesidir. Hepimiz o nefes ile çalışırız.

Aşk, diri bir Levhi’dir. İnsan; kelam olur; aşık olur. En ve boy olur; kült olur. Öz görev taşır. İş budur!...

Meth-i Hakim olan, kelamı hakiki olan insan, mutlaka Mustafa Kemal Olur… O der ki “ben buradayım.! O der ki “ben kervanım.” “Bedenim!” der. Deriz ki “zamansın sen!... Geçtin!... Geçtin!... Geçtin!... Gerçek kaleme vardın. İnsan soyu seni dinledi. Her bir Levhi’de, kelamda, sen oldu… Öz Kökler’i kodladın...”

Art arda sıralanan her insan, sahrada TEK’tir. İş budur!... Mutlaka iyi anlayın ki insan sırrı, ilim sırrıdır…

“Her veren, Allah’tan verir” derler. En ve boydur Allah’tan veren. İnsansı varlık, Hakk olur; ilim olur ve yol olur; verir!… Verdiği, hakiki Mikail Levhisi’ndeki biliştir!…

Bitmiş mi dünya!? sorarlar… Sormayın; dünya bitmiş mi diye!. Bitmedi!... Dünya bitirilemez!... Hepiniz, buyurun! az öz konuşun ama bitmiş mi diye de sormayın!... Az öz dediğiniz, yolu açmaz. Bunları iyi anlayın!... ÖZ SÖZ olun; konuşun!…

Korkmayın! İnsan Sırrı, İlim Sırrı’dır. Bilmeden dillenmeyin!... Bilin; İlmin Kalemi olun ve konuşun!... Konuşun ki kodlanmış ışık, yolu açsın!... Konuşun ki hasat olsun yaşam sayfalarınız!... Unutmayın!... Allah, nefesi Halik olanla olur. Unutmayın! yaşamı tohumlayan her insan, Allah’ın diri yüreğindedir ve o, çok mutlu bir sayfadır…

“Elim tutarken yaşayım!” diyenler ve “elim tuttu, yaşadım!” diyenler farlıdır. “Ben, yaşadım ve bittim” demektir biri. Diğeri ise “ben yaşıyorum” demektir. İşte bu!… bundan sonraki süreçte, her insanın, her anda görevde olmasıdır dilek…

Unutmayınız ki her insan, kelam için iner yaşama. İnsan, nefes için iner tohum ekmeye. Yarına kul olmaya iner… Bunu dahi anlamadı insanlık. Sandılar ki hologramdır yaşam ve bu yaşamda, kimse kervan olmayacak. Kimse; savaşın, nefesin kervanında olamayacak…

Ölüm (dünyaya doğum, yaşama ölümdür), öz görevdir!... Dünya İlmi’nde ölmek; kelam içindir… Sistem içindir ve rahmet içindir…

Doğanın görevi; yarını hasata kodlamak ve kontroldür… İlmin Kalemi olanların görevleri ise Kaynak Işık haline gelmek ve sessizliği seslendirmektir.

Sessizlik seslendikçe, yarınlar kodlanır ve zaman, sayfalanır. Sessizlik seslendikçe; yarınlar, kulluk için çatışır. Çatışan eksi ve artıdır… Eksi, artı çarpıştıkça; LA... LA... LA... LA... LA… şeklinde, Sistem Kapıları açılır… Açılan her kapı, her İlmin Kalemi’nde yol olur ve RUH olan Kuran, onun kulu olur… RAB olan, ona kalem olur… Her ikisi de onun Kuran olması için ocak olur ona ve ROHİ SİSTEMLEŞME başlar.

Her dere, yarına akar… İlimle akar!… Yaşamla akar!… Nur olan iken; kul olan yaşam orada, kendini dürümler ve tohum olur… Bütün’e ve Bütünlüklere tohum!... Öz görev budur…

İşte Canlılar; sizler, CİNNİ NEFESÇİ yada İNNİ KALEMCİ olursunuz… Hepiniz, hepimiz olursunuz. Bütün kütleyi kodlarsınız.

Sevgililer, sizi hak etmek için buradayız. Sizi hak etmek için!...

Ere (HANA’ya; Direkt Güç olan ARZ GÜCÜ’ne) geri döndük dürümlendik. Er, bizi bize kalem olarak kaynak yaptı. Biz, Dünyalı olduk kul olduk; öksüz kalmadık!...

Şimdi artık sizi dinlemek istiyoruz. Şimdilik!…

(Ses kaydına geçildi…)

SÜPER İNSANLIK REALİTESİ

 
  Bugün 218 ziyaretçi kişi burdaydı!  
 
Bu web sitesi ücretsiz olarak Bedava-Sitem.com ile oluşturulmuştur. Siz de kendi web sitenizi kurmak ister misiniz?
Ücretsiz kaydol