Birlik İlmi
  İMPARATORLUK (1), 1. AKIŞ 2. BÖLÜM
 

06.EYLÜL.2017 TARİHLİ İMPARATORLUK 1
AV.NEZİRE SELÇUK ÖZ BİLİŞ 1.AKIŞ – 2.BÖLÜM

Bugün gelişin, benim için herkesin geçişiydi. Ama ya sen, geçiş ilminde değilsen, ne yapacaksın? Genişleyeceksin. Geçiş, genişliktir. Herkesle genişleyeceksin ki geçebilesin.

Genişlik, Allah ilmidir. “Ben geçişken bir yaşam için genişleyeceğim ve her ana geçeceğim” deyin. Genişlik, insan ilmidir. Geçip geldiğinde, resim, ses verdiğin nefesin olur ve ne itibarın olur eğer genişlemezsen.

Şu ana kadar size gerçek genişliğin ne olduğunu hiç anlatmadım. Gerçek genişlik, Allah’ın ilminin, tükenen dürümlerdeki en ve boyda ki yoğunluğunun, kulluğunun öte olan tohumlanışın…. Temizliğin ve yüceliğin en üst seviyesinin, bütünün Kübra kapısından gerçek kaynağa varabileceği bir genişliktir.

Ve bu genişliğe varabilen, Allah ilmiyle varabilir. Eğer Allah ilmine sahip değilsen kökünde gökün olsa da yolunda kulluğun ve yoğunluğun olmadığından, gerçek genişliğe varamazsın.

Gerçek genişlik, sabah sayfalarının, hak tende ilmi Ko olup, bütün kötülükleri aşması ve er varlığın kök gerçekliğe ulaşmasından itibaren dirilikleri kodlamaya başlaması…

Ve mutlak kuranın mutlak kalem olabilmesi için muktedir olan İsrafil’in, kelama inmesi ve kelamdaki dürümlerin muktedir insanlığa musaf olması…. Ve savaşın sistemli olarak yaşama akması. Ve yolu açmasıyla başlayan bir yaratımdır.

Yaratmak; ende ve önde olmak... Kontrol kurmak.. Yarattığı ne varsa yarattırdığımdır. Ben yarattığımda, herkes yaratır... Yarattırdığım her anda yaratılan ve toprak toplumun kulluğunda mutlak olandır. Mutlaksa ölüler, yarattıklarında öldürülürler. Çünkü onlar, ölüdürler….Yarattıklarında öldürüşlerinde kendi yüreklerinde ki ölümleridir.

Barı kapatmayacağım. Barı açık tutuyorum ve cennet cemaati cevhere inmeden de bar kapanmayacak…. Ama şunu iyi bilin ki yığın, yığın ilim kalemi bugün burada olacak. Hepsi ruh olacak. Hepsi kodlanmış olacak. Hepsi murat olacak ve birlik kuracaklar.

Ben din olan, insan. Bugün buradayım. Ya ben?.. İnsan olan, ilim kalemi olan, herkes olup, buradayım. Ya ben?.. Ben nefes olan, buradayım… Ya ben?… Ben nurlu, kulluk ilmiyle kodlama yapan, buradayım. Tanrıyım ben, buradayım…

Yarıp, gerçek kayda aldığınız, yaşatıp, İsrafil yaptığınız, insanlık boyutlarının yolunda olanı, kontrol kurup, kaynaktan ayırdığınız da yeni gün, yerkürenin gücüyle başlar. Orada yine ben varım…Et kemiğim, ben. Bende dünyalıyım. Sizdeyim... Ya ben?.. Nurum, ben. Unutmayın ben, kuran olan, ruhum. Ben buradayım.

Değerliler, dünya dışı varlık boyutları şuanda bizi dinliyorlar. Bizim ne yaptığımızı sormadan, dinliyorlar... Onlar, bizi, neden dinlerler? Arza, arşı indirdiğimizden beri bizimle çalışırlar. Ama Yaradan, yarattığında, yaşadığında, ekmek; yerkürenin levhisi olur. İşte onlar, bunu dinlerler.

Ve bizler, çamur yoğurmayanlarız. Bunu dürümlerinde dillediler. Biz, nefes olanlarız, bunu dillediler… Beşere kalem verdik, bunu dillediler… Aklın kalemi olanı dillediler. Yolu bulanı dillediler. Mahrekte kulluk için çalıştığımızı, bildiler.

Bizim için daha çok insanlık gerekir diye düşündüler. Ulular diyarının kuranını kodlarken, yolun kalemi olanların, kuran olduğunu anladılar. Anlaşma yapmadık, onlarla. Dünya dışının dünyayı anlayabileceği gün, onlara görev verilecek. Ama şuanda onlar, dünyayı anlayacak, dürümde değiller.

İkmal tamamlayacağımızı, zannediyorlar. Yaşamı hak edeceğimizi ve yolu bulacağımızı, hikaye dinleyerek, kült olacağımızı düşünüyorlar... Yakışır mı insanlığa, bu? Hangi dünya bunu böyle bu şekilde başardı?... Çok mutlu olun, çok. Mustafalar, dünyadadır, unutmayın… Her biri buradadır, unutmayın.

Karanlık aydınlanıyor, unutmayın. Yaradan, tınıyı yarattığında kalem mutlak kulluk için kayda indi. Bunları iyi anlayın.

“Bize gelip de sizi dinliyoruz” demek, yetmez. Gerçek kalem olup, burada olun. Aksi halde gönüllerin gücü olup da yaşayacaksak mutlak kalemde sultan ben, dünyalı değil… Tüm zamanların kültü olurum ve yoğunluğu kontrol altına alarak Mustafaları kültünden öte bir kültle bütünün Kübra kapısı olurum.

Kaçıp giderim dünyadan.. Yok canım, yok. Allah dedi ki “git”. Allah dedi ki “hak et”. Allah dedi ki “tohum ek”. Allah dedi ki “koru”. Allah dedi ki “oku”. Allah dedi ki “mutlaka ama mutlaka din kelamın, kaleminden geç”. Ve dedi ki “akıl, cennet kur”.

Yok yahu yok. Cennet, dünyadır. Anlattım. Herkes, herkes dinledi de anlamadılar. “Cennet”, demin anlattığım gibi muktedir insanlığın, yarınıdır… Ve o yarın cenneti, dünyada kurulmuştur. Bunu kimse bilmedi... Bu cennet başka bir cennet değil gerçek cennettir.

Medine, merdivendi. MESİ KA HA’ydı, mektubu okuyan, Mustafa. Ama Medine’nin Kübrasından öte bir kuran vardı… Kervan… Merdivendi, o. Muhammet Mustafa, hakiki insandı. Ama cennetten kovdu, yolu. Yolun kulluğunda, tohumu kodlayamadı. Çorbasında kayıt yoktu… Aşkı, KAHA yapmadı. Biz ocağıydık, onun. Her anda vardık.

Az öz bildirdik ki cemaatini hak et diye. Koktu, yaşam koktu, maya koklandı, tohumlar koklandı, tüm zamanlar koklandı... Seviye yükseldi… Şikayet etmişler, dünya yolunu kaybetti diye.

Haçtan öte hac var, canlar. Hakkı hakikiyeti dinleyin de anlayın. Hac, dünyanın haccı, ilimle olur. İlmi hak etmeyen, hacı olamaz... Nesiller boyu bunu anlattık, insan soyuna.

“Kurtulduk” dediler. “Oh, ala”. Kurtuldu!… Neden? Hacı oldu. Yaşam, insanlıktır, canlar, anlayın. Yaşam, insanlıktır. Sen insan olmadan, hacca varsan da hakkın kapısını açmadan hacılık yapamazsın.

Hani derler ya “Rahman, Rahmetteyim, o an”. Ben olan, insan.. Ah be, can!.. Ah, insan!. Allah’ın ilmidir, insan, bil!.

Boş mu konuşuyor, insan? Çok da dolu konuşur da boş onu dinleyemez. Bilinsin… Hepimiz, hepimiz insanlık ilmiyle çalışırız. Hakk’ın kapısını açtığımdan beri ben hacıyım. “Sana geldim”, diyorlar.

Aşk!… Aşk!…Aşk!.. Hac!… Hac!.. Hac!...Hangisi üstün?. Aşk!...Aşk!..

Hacı, hacca varır. Aklın kapısını açsa hakka varacak ama açamaz ki. Haşrın Rahmi kapısında, hak ten var. Halikin hakkı olan, has nefes, has insan var, orada. Yolu kaybeder, insan… Olurda yolu bulursa ruhun kulu olur.

Köpük, köpük oldu. Dürümlerdekiler der ki “ben hacı”. “Ben hacı dilledim”... Ah, ne iyi!…Ne iyi!.. Hacca gitmiş, haccı dilliyor. Yalın kelamda, has olan, aklın kapısı haksa, o kapıya varmazsa… Hacca varsa da hakkın kalemi olmadan, hacılık yapamaz.

Seyredin dünyayı, canlılar. Seyredin...Her cennet, bir can.. Her cennet, bir yaşam... Her biri, hak... Her biri, toprak… Her biri, kuran.. Her biri mutlak... Ve toprak toplum, tohum… Bilgi KAHA… İş, Rahmanın işi… Misafir, ben insan!..

Şimdilik!

SÜPER İNSANLIK REALİTESİ




https://vimeo.com/232775227

 

 
  Bugün 785 ziyaretçi kişi burdaydı!  
 
Bu web sitesi ücretsiz olarak Bedava-Sitem.com ile oluşturulmuştur. Siz de kendi web sitenizi kurmak ister misiniz?
Ücretsiz kaydol