06.12.2017 İMPARATORLUK 14
AV. NEZİRE SELÇUK ÖZ BİLİŞ 4. AKIŞ 3. BÖLÜM
Arzın arzı ilim ve o ilmin hakikiyeti dürümlerimizdeki kelam. Bize geçip bizimle olan herkes aklın kapısından geçiyor şu anda, kaçmadan hasat olarak, kaçmadan savaşa kaynak olarak. Herkes buradan geçiyor. Bugün düzen kurucular buradan geçiyorlar. Bu yaşam kapısından geçmeleri bize mutluluk verdi.
Hepiniz geçip görevinizi alıyorsunuz. Gerçeği hak ettiğinizce dilleyeceksiniz, yarını hak ettiğinizce görüp görevle tohumlayacaksınız, gerçek kontrolü kuracaksınız ve çarık giyinmeden yaşamı hak ettireceksiniz.
Girdaplara inmeyeceksiniz. Girdaplara inmek saltanatın sırrında kırıcılık yapar. Ve sizler meşaleyi taşırken, kaynak ışıklar halinde murat ettiğiniz her insanla olacaksınız.
Dört gök sözcüsü olarak dürümlere çekilen biliş kayıtlarının öfkeyi aşmalarını diledik, hepsi aştılar. Yürümek yordu insanlığı, bugün artık kontrol kuruldu ve her dürümde her anda olan insanlık koşmaktan öte kuşlar gibi uçmaktadır bilinsin isteriz! Ve dünya yolu hepimizin yolu oldu.
“Salı çalışmaları yapılsın” dediklerinde, “Salıyı kodlamadım” dedim… Sanal boyutların yoğunluğunda yapılan o Salı çalışmaları, başka dünyalarda da yapıldı ama kısırlaştırıcıydı o çalışma. Ve beden almadan, mahrekte kulluk olarak kodlama için yapılan o çalışmaları kasalarımıza sakladık.
“önce görev” dedik, en ve boydan ibaret olanların kontrolü için yapılan o çalışma kokuyu yaymadı. Kil kum olanlarla yaptığımız ve yolu kaybedenlerin kontrolü için yapılan o çalışmaya, şeytanın şarkısını indirmeden evvel de ölülerin örse kalem olacağı bir yağmurdu yağan orada.
Doğan görev aklın kültüyle doğdu. Burada ölüm olmayacak artık ve ruhun kulluğu yapılacak. Şikayetim yok dünyalılar sizden, şikayetim yok, hepinizin İslam dinine insanlık ilmiyle gelişiniz bizi mutlandırıyor. İnsanlık kendini dinleyecek ve insanlaşarak “İslam” olacak… Budur beklentimiz!
İslam, insan olana denir… İnsansa, yaşamı hasata kodlayana denir… Ruhlar kaleminde mutlak olana denir ve kulu kul yapana denir! Biz dünya insanlığına Hıristiyanlık diye bir din indirmedik ya da biz dünya insanlığına Musevilik de indirmedik. Her insan kendi yolunda kendini kodladı ve toprağın toplumuna kul oldu. Kültü kodlarken rusi kapısını açtı, rusi kapısında İslam oldu!... Ama rusi kelamda Halikken müsterihiz ki sistem yeryüzünü kök gerçekliğiyle dilledi… Ve bugünden sonra insanlık, insanlığı kodlayacak.
Çok mutlandık yaşam ilmiyle kontrol kurabildiğimiz için. Çok mutlandık Muhammet ilminde Mustafalar Kübra oldukları için. Çok mutlandık yaradan tınıyı kodladığı için ve yolun kulluğunun başlamasından çok mutlandık.
Vakit tamamdır canlar, yeryüzü arzı; arşla çalıştıracak. Bundan sonra temizlik başlıyor. İnsanlığın, insanlıkla temizlenişi… Kini aşmayan yolu bulamayacak. Kin aşılacak, yol olgun sistemleşmeyi sağlayacak. Yengi sistemi bitmiştir artık, yenen olmayacak, yenilgi kalmayacak. İnsanlık, insanlığı anlatacak ve dilleyecek… Ama ben seni alt ettim diye bir kavram, bir anlayış kalmayacak.
Ben beni alt ederim ama seni alt etmem; bunu anlayacak insanlık… Bu zihin hali tüm yaşamların kelamı olacak. Ben beni bugün burada doğulmadım… Ben beni bugün burada kodladım… Ben, ben olup bütüne hizmetçi oldum… Benim ilmimi dinleyen beden, Medine’nin kulluğunda mutlak, yaşamda kulluk için tohum olan insanlık ve her anda kervan; birlik olacak!...
Varlık boyutları artık kelamda kendini hak etmiş olacak. Yaşam sizi anlayacak. Anlaşma buydu!... Bu yaşa sayfası bunun için dünyayı kodladı. Anlaşma buydu!...Düzeni kurmak ve dünyanın ruhu olmak. Bu ruh her şeyin gücüdür. Hiçbir canın bir diğer canla dilleşmesi, diriliğin kültünde insanı kınamak için olmayacak. Kimse kınamayacak ve kınanmayacak…
Ben Ahmet’i hiç sevmedim çünkü Ahmet kontrolsüz ama kontrollü olsan bunu demezsin. Sen kontrolsüzsen, senin yoğunluğundaki her diri kontrolsüz olur; kesin olarak bunu anlamanızı beklerim.
Dert değil insanlık, dert; insanın kelamsızlığıdır… Dert değil insan, insanın kelamı kuranıysa akıl kalemidir o ve derdi yoktur! Ama insanın karanlıkta kendini kontrol edemeyişi derttir!... Ve deyin ki; “sayın bayanlar ve sayın baylar, koklayın yüreklerinizi, koklayın… Cennet sizsiniz anlayın. Eğer siz cennetlik diriyseniz yığınlarınızda kontrol kaybı olabilir ama siz cennetsiniz, öylesiniz artık sizde kontrolsüzlük olmayacak”.
Dert diriliği, dert kapısı, yaşam hepimiz; fakih olan insan!... Saygılar sunuyoruz tüm yaşamlarda bugüne!... Saygılar sunuyoruz tüm insanlıktan, tüm yarınlardan; bu ana!... Saygılar sunuyoruz Rahman olandan, Rahmi kapıda ilme!... Ve biz bütüne saygılar sunuyoruz… Cennetimiz cennetiniz, yaşamımız yaşamınız, Rahmet olan insanlığımız yüreğiniz!... Ön gerçekliğimiz budur!
Saygılar sunduk tüm yaşamlardan bugünden, tükenen her andan, cevherdekilerden, sessizliklerden ve bitmişlerden sizlere… Sizinle hepimiz yarınlanıyoruz.
Muradımız bugünden itibaren suyu biz olarak kodlamaktır. Suyu biz olarak kodlattırmak bize mutluluk verecektir.
Her dara düşene aşkla gelelim, her kontrolden çıkana hak olup gelelim, her suya kırıcı olana sultan olup inelim ki; dünya bizimle de kodlansın.
Aşk, Ra Ka Ha, Aşk… Allahın tanrı kalemi biz, biz oyuz!... Sevgiyle sizinleyiz ve bu yol Allah yoludur, bu yolu bulmak mutluluktur bize.
Şikayetimiz bitmiştir yüreklerdekilerden, yüceliklerden; oğullarınız indiğimiz bugün. Hiç kimseye hiçbir zaman kırıcı olmayacağız, tüm şikayetlerimiz bitmiştir. Sevgiyle kucaklıyoruz sizleri…
Sualtı sizi mutlu kılmaya çalışacak. Hepinizi gözünüzün görebildiği en güçlü ışıkların çok daha üstü bir ışıkla kodladık. Hepimiz sizinleyiz canlılar, şimdilik!
Süper İnsanlık Realitesi
https://vimeo.com/246240933
