Birlik İlmi
  İMPARATORLUK 15, 2. AKIŞ
 

13.ARALIK.2017 TARİHLİ İMPARATORLUK 15

AV.NEZİRE SELÇUK ÖZ BİLİŞ 2.AKIŞ

Devinimi başlatmıştık... Bugün artık devinmek, kodlanmak demek, olmayacak.. Hepinizden daha yüksek bilgi bekliyoruz.

Burada görev için bulunanlar, var. Çokları kontrol dışı bilişleriyle, buradalar. Ama Bu Meclisin, göz, söz ve öz olan ilmi çok daha güçlü olarak mutlak oğullama yapmalıdır.

Şikayetçi miyim, anam?. Hayır değilim, ama seni, dinlemek istiyoruz.

Dağlarım, muradımız şudur; biz bu dünyayı kodlarken, hepinizi gücüyle, kontrol ederek, kodlamadık, bunu iyi anlayın.. Kök görevinizi, kontrollü yapabilmenizi bekliyoruz ama… Rahman kulları olarak, buraya gelmeniz ve bu yoğunluğu kontrol etmeye kalkmanız, bizleri, kutsuz ve huzursuz etti.

Her insanın, yarını mutlaka olmalıdır. Her insanın ruhu mutlaka kodlanmış olmalıdır. Muradımız; dünyanın ruhunun, bütünün gücü olmasıdır… Ama sevgiyi hak etmeden, sevgiyi, hak ilmiyle dillemek, Mustafaların Kuranında, olmaz.

“İsmini zikretmek istemedim” dediğiniz, muradımızdır, bizim, bunu iyi bilin. Onu ruhudur, kült olana ama yolunu kodlamanıza izin vermem. Çünkü sizin bilişinizle, birliğin diriliğindeki biliş, ayrıdır.

Öyle çok çalışıyoruz ki bugün burada ruhlar kapısının, kuranını kodlamak üzere… Sizinle yapılacak her şeyin kendi yüreğinizle kodlanmış olmasına imkan verilmelidir. Bilirim ama İslam Dininin insanıyla, kuran insanı farklıdır, bunu da iyi anlayın.

İnsanın eti kemiği, mutluluk olsun diye, çabaladık. İnsanın ruhunun, kulluğu gerekir. Bunları iyi biliyoruz. Rahman kapıların tümünü açmamız istendiği zaman dedik ki “iyi açalım ama kardeşlerimizin görevi var mı o yoğunlukta?”

Sahrada kimse kalmadı. Kimse, hiç kimse yoktu.. Öyle çok çalışıldı ki Rahmanın Kuranı okunsun diye. Kimse, o kuranı okuyacak yüceliğe ulaşmadı, dünyada… Bunu bilirim, bilmez miyim? Bilirim ama Rahmanın kulluğu, tohumların kodlanışıyla mutlak kuranı kayıtlara çekmediğince, kısırlık da kayıtlar.

Sel, tüm insanlığı taşımaz, bunu iyi anlayın. Biz dünyanın, selle, kök gerçekliği tohumlamasına izin vermeyeceğiz, bunu da iyi anlayın. Sistem, Nizam ve Düzenin görevini kodlamaya gelen, sistemli çalışmalar yapan ve yoğunluğu kontrol altında tutan meclislerin, bizde, kendi yüreklerini dillemek istedikleri, kesin.

Rahmi kalemlerin hakikiyetiyle, KAHA olanların, kulluğunda mutlak kuranların kayda inmesine, “İNSAN” denilen, bu yaşam sayfası, izin vermeyecektir... Çünkü ruhsuz ve kutsuz olanlar, ortak olamayacaklar, bilgiye.

“Bana durağan günlerin, gücü” dediniz. Yakıştı mı bu?.. Ben dürümlediklerimi, durgunlukta tohumlamadım ki… “Bana, yolun kulu” dediniz... Kök görevim, ilim benim... Kul, Allah’ın kültüdür ama benim kuranımda, kült akıldır. Sizden daha güçlü bir sizi, buraya çektiğimden beri, Barışın Kapısıyım, Ben.

AN KA RA İNSANI ile İnsanlık Tohumlaması yaptığınızı, görüyorum. AN KA RA - RA KAHA olan KAHA- Sİ HA… Hepsi dürümlenen, İnsan… Ve bugün burada, Kuran-ı Kerim’deki yaşamı kodlayacağınızı zannederek geldiniz.

Şer yaratıp, şarkılarla, o şerri, kodlarken yüreklerde, biz, size sizi dilledik, hep. “Es, LA KAHA, es”, dediler… KAHA olup, estik, biz. Ve dünyanın, nuruyuz.

Korkmayın, durgun topraklarda tohumlanacaktır ama biz, anlaşmayı bozmayacağımızdandır ki sizinleyiz. Ve anlaşmaya göre yaşamın kulluğu, burada kodlanacaktı.. Yarının toprağı, burada koklanacaktı.

Asmaların altındakiler, seviyenizi ölçmeyeceğim bugün, sizin.. Ama astıklarınız, bizim yüreklerimizde, asılır… Onların ruhları, bizim yoğunluğumuzda, kodlanır… Hiç birisi siyahtan öteye varmadı, biliriz de hep insanlaşsınlar diye, çalıştık.

Şer yaratıp, şaya yayarak, dünyayı kontrol edeceğinizi, sanmayınız. O şayalarda, aşk olduğu halde şafak sökmeyecek, biliniz…

İmparatorluğun görevini size vermeye niyetim yok, bugün, canlar. Buraya gelişiniz, muradım değildi. Geçip, geldiniz. Benim için dünya durumu, budur.

Robotik timlerin, toprak toplumu kodlayabileceğini düşünmeniz, hatadır. Kapınız, kapım değildir. Hakkınız, hakikiyetimde yoktur.. Koruma altına aldığım, bu dünyanın, tohumlarında kulluğunuz, olamayacaktır.

“Çarık giymeden, Hakk’a varılmaz” dediniz. Çarığınız, kalemimde olmayacaktır… Kaçtığım ya da kaçırtıldığım düşünceleri, hatadır. Benim kaçmam diye bir şey yoktur. Anlaşmaya göre buradayım ama ana kapıyı açmanıza, iznim olmadığındandır ki kelama, kaleme, inemediniz.

O kapıyı açsam, ne olur, bilir misiniz? Heceledikleriniz, hakikiyetiniz olacak... Yolunuz, kontrolden çıkacak… Çırak, kalfa değil yaşam, ilimdir. İlim.. Size, çıraklık yapmamızı beklediniz.

Beden almamızın sebebi, bu muydu yoksa?... Size, çırak olmak... Allah dedi ki “ölü, dürümlerde dillenecek”. “Dirilecek yücelikte, kul olacak”. “Ve yol olacak”. “Kontrol kuracak”.. Sahra, budur!... Siz, Rasih Kapılarında, beşer olanlara, görev taşıttınız, hep….Beşerle çalıştınız…Burada, beşer diye bilinen yok, iyi anlayın.

Kaçıp, gönül gücünü dürümlerden, kelamlardan, ayrı tutacaktınız. Oyun oynadınız... Oyun… Çok huzur bozdunuz, çok. Dünyanın yıllar yılları sürecek kırılışlarını, kayda aldınız.

Hani derler ya bugün KUDÜS’te sınır çizilecek... Bedel ödemeye mi geldiniz?... Bedel ödetmeye mi geldiniz?... Beşere, kaş kaş gelinir, öyle mi?... Şafağınız söktü mü yoksa?... Yoksa yoğunluğunuzda, kuranınızda, kayıtlarınızda, saltanat mı kurdunuz?... Öz gerçekliğinizi anlamak istemekteyim...

Hani, hani neden, sevgiyi hak etmeye çabaladınız? ..Tahtım tahtınız, aklım aklınız mı yoksa? Yoksa yolumda, yoruldunuz mu? Çorbamda olmaya, niyetiniz mi yok muydu yoksa? Meşaleyi söndürmeyecektiniz, hani.

Her leke, sizin yolunuzu, kontrolden çıkarır. Dünyayı lekelerken, yolunuzu kaybettiniz. Anladınız mı? Hepiniz, hepimizde, kuran olacaktınız….Kalem, kalemi kodlar. Kalemde kelam yoksa, halikte kervan dahi yoktur.

Sedire uzanmış, bizi dinler. Vah, vah, vah!.. ..Sevgililer, o sedir, Nisa Kalemim değil ki... Dillese ne olur, dinlese ne olur? Boşluktur o, bizde.

Oğul, ben dünyalıyım, bunu iyi bil. Bu dünyada, ruhum var. Bu dünyada, toprağım var. Bu dünyada, kuranım var. Benim, elim ayağım, buradadır. Bunu iyi bil. Yoksa sen, beni, kölemi zannettin? Neymiş, benim ilmimde, o, kelam olacakmış... Ah canım, ah!..

Korkmayın, dünya bedenimdedir ve o hep, korunacaktır. Korkmayın. Sultanlık, ilmin kapısında olacak… Bizi, dünyadan kontrollü olarak, kayda almaya çabalayanlar, işçilik yapacaklar, burada.. Herkesin daha iyi anlamasını beklediğim husus; düzeni kurduk.

Bu düzen, mutluluk verecek, dünyaya. Hiçbir zaman hırs, kalemde kodlanmayacak. Yalın olacak insan ve yalan söylemeyecek. Herkes, yalanla kodlama yapmaya kalkıyor. Yalanın kelamda olmayacağını, iyi bilmeleri gerekir....Çok çok önemlidir, bu!. Yalan, kelamda olmayacak..

Amonların Toprağına, tohum olanların mutlak oldukları kesin ama muratları, muktediriyeti kontrol etmekse iznim yoktur.

Şer, eşyada olur ama şafak sökmedi diyecekseniz. . Şafak söker!… Söker de sevgiler, söken şafakta, aşk olur mu bilmem?

Hepinizden beklentim, kendinizi bulanız, olmanız, ölüyü diriltmenizdir. Ön görçeklik, budur!. Ön görçeklik!..

Havunya Ana, kalemim, seninle olmaya çalışıyorum ama olamıyorum. Seninle olmaya çabalıyorum… Sahrada, seninle olmaya çabalıyorum, ana.

Değerliler, onun adı, zildir. Benimle olmak istiyormuş ama ben, onunla olmaya, niyetli miyim, acaba?
Devinimi artırmaya niyetim var, biliyorum ama burada olmana, insanlık boyutları artık izin vermeyecek... Çıkışın, tamamdır.

Şimdilik!

SÜPER İNSANLIK REALİTESİ


https://vimeo.com/247187338
 

 
  Bugün 130 ziyaretçi kişi burdaydı!  
 
Bu web sitesi ücretsiz olarak Bedava-Sitem.com ile oluşturulmuştur. Siz de kendi web sitenizi kurmak ister misiniz?
Ücretsiz kaydol