20 ARALIK.2017 TARİHLİ İMPARATORLUK 16
AV. NEZİRE SELÇUK ÖZ BİLİŞ, 2.AKIŞ 2. BÖLÜM
Cemaat cevhere cennet için iner... Biz cevhere insanlık için indik canlar... İyi anlayın!... Kontrol dışı bilgimiz, yaşam sistemleşmesinde, insanın kelamını kaleme indirmede asla olamaz ve olmadı...
Tam Birlik kalemi olacaksınız derken, nesiller dürümlere çekildiler ve sorguladılar. Neden İnsan?.. Diye... Başka forum yok mu ki?.. İlla da insan diye... Başımızın tacıdır hepsi de ama bilsinler ki itibarı kul olanlar, halikiyette hakiki olurlar..
Koruyup kokladıkları murat ettikleri değil tüm yaşamlar olur... İşte bunun içindir ki insanlık kalemi bütünün kübrasında her bir yaşamı kodlar...
Sayın Bayanlar, Sayın Baylar.... Çatı kurmadan hasat olunmaz... Önce çatı kurulur... İlmin çatısıdır kurulan... Sura üfüren insan, ilm-i ko olur, mutlak olur...
Her anı kodlar... Ve suyu kodladıktan itibaren, ruhu koklar... O ruh hakikiyettir. Hepimizin yaşamı insanlık yaşamıdır canlar...
Kültü kültten ayırmadık hiç... Hakiki olanı hakiki olmayandan da ayırmadık. Büyük kötülükleri önleyecek görevi taşıdık... Bu görev İmparatorluğun gücüyle taşınan bir görevdir... Ve biz o güçle dünyaya çekildik... Düzeni kurduk...
Mutlaka mutlaka yarını da kodladık... En ve boyu kokladık... Tahditsiz olanda kaleme indik... Her dünya hakikidir ama mikhailin kübra olan kültünde toprağa tohum olan bu
Dünya hak kalemdir...
Hakk kalem nedir?.. Yarını yaşamlaştıran ve yarattırandır... Sahra da kini nefreti arayan bulur... Ama bizde kin nefret yoktur... Şu ana kadar temizlik yaptık dünyada...
Her şey, her şey temizlendi... Ha diyeceksiniz ki ama kötülük var... Kötülük körlüktür canlar... Temizde de körlük olur... Bilir misiniz? Ve biz tanrı kalemleri her anda bütünün kültleri olarak, mahrek olup, herkesten öte herkeste, yeşilin mordan, moru toprak toplumun sırrı olan sesssizlikten ayrıydık...
Şimdi artık yaşamı kontrol etmeliyiz... Nasıl kontrol edeceğiz yaşamı?... Hadi buyrun... Karanlığı aydınlatarak... Nasıl aydınlatacağız?... İnsanla... Hadi aydınlatalım ne yapmalıyız?... Seyir halinde olacağımız bir çok ilim kapısı bulacağız... Her ilim kapısından geçip, oradaki yarınları kodlamalıyız... Her ilim kapısı yaşanmış olan ve yaşanması muhakkak olan kalemlerin kapılarıdır...
O kapılardan geçip, ocakları yakmalıyız... Kocaman insan kocaman ama şarkısı yok... Okumuyor sessiz... O halde seslendirelim onları...
Hadi buyur anlat diyelim kelama in diyelim ona!... Kural budur kelama in... Onun kelamı halikiyetle teknolojik kodlama yapsın... Herşeyi yaşama indirsin.. Sormayın... Mutlu olacak mı?... Öyle çok mutlu olacak ki? "Ben" diyecek... Hangi ben?.. Birleşik insanlık beni...
Herşey orada olacak... İşte canlar, dünyalı bugün budur... "Ben" diyebilen... Ama her insanlık bunu diyebilir mi?.. Birlik dediğimiz budur canlar... Ben diyenlerin ilmi... Ve o ilim herkesin kelamı olmalıdır...
Bugün doruk toplum tohum ekiyor burada... Ama korkusu olmadan ekiyor... Ziya olanların ilmiyle ekiyor bu tohumları... Yüreğimizin gücüyle ektik her anlaşmada ilm-i Ka olanlara bitki hayvan ve diğer formal sayfaları...
Bu dünyada yaşadığımız sürece tüm forumlarla iletişimimiz olmalıdır... Hangi forumlar?... Bitki, hayvan, sinekler, sistemde ki çiçekler... İlim kapıları...
Ya Ka Ha niye olmalı ki?... Olmalı ki formal dirilikleri kodlayabilelim... Olmalı ki yoğunluğu koklatabilelim ve burdaki formal sistemleşmeyi, tüm zamanların dürümlerinden dilleterek diğer planetlere de kodlatabilelim... Eğer kodlatabilirsek, bu forumların tümü diğer planetlerde de oluşabilir... Amacımız budur...
Ve burada ki çiçekleri, böcekleri ve tüm formal yaşamları ektiğimiz o planetlerde yaşamımız olur... Bunu yapabiliriz... Dünya zamanı bunu gerektirir... Her birimizin cerahatı önleyecek gücümüz var... Ve cerahat önlendiği zaman forumlar kodlanır... Bu kesindir...
Su kodu insanlık ilmiyle kontrol kurduğu zaman suya yarını koyarız biz... Ama formal yaşamların tümü de suda kodlanır... Bunlar kesin olarak öğrenilmelidir...
Ama formal yaşamların tümü de suda kodlanır bunlar kesin olarak öğrenilmelidir.
Ve Bizler... Mahrektekiler, masamızdakiler, bu bilgiyi mutlaka iyi çözümleyin...
Ziya olarak çalışıyorsunuz... Ziya olarak... Ve hakiki olarak... Hakkınızdır insana hizmet ama hakikiyetinizde formal zaman sayfalanışları da olmalıdır... Ve bütün kültlerinizle o çalışmalarda bulunmalısınız...
Telif hakkımızdır insan bizim.. İnsanı hak ettiren birliğiz biz. Telif hakkımızdır. Neden bilir misiniz?... İnsansı olan bir dünyaya, insanlaşmayı kötüğü önleyerek kodlatıp kayıtlattık... Bundan öte bir levhi olabilir mi? Ve yolun kontrolu buradadır...
Kaçar giderim dünyadan demedik biz... Dünyayı hak etmeye çabaladık... Hazır dünyalar var. Geri dönüşümüz için hazırlanmış. Bilir misiniz?.. Hepsinde yarınımız var... Biz neyiz.... Altın ışığız... Hepimizin yüceliğinde ilim var... Ve bunun içindir ki görevimizi hakkıyla yapmalıyız. Hakikiyetle dillemeliyiz...
Sayın Bayanlar, Sayın Baylar... Çorak bir dünya değil bu dünya... İyi anlayın... Yaşamsı bir yaratıcıdır bu dünya... İyi anlayın... Sanmayın ki tekrar gelişiniz olur... Bir kez gelinir bu yaşama tek bir kez... Başka geliş yoktur canlar...
Unutmayınız sahra da ki görev sizin kelamınızla kodlanacak...
Uluların kuranlarında akıl var... Bu aklı hak edenler diller... Bütüne hizmetcidir onlar... Bunları iyi anlayın..
Koranın kalemi olmaz. Ama korana kalem olanın kuranın da o ruhta vardır... Bizler döndüğünüzde sizi karşılayacak olanlarız... Bunları iyi bilin..
Nereye döneceksiniz?... Yaşama!... Biz sizi yaşamda karşılayacağız.. Bugün size verdiğimiz bu bilgileri dinleyin, dilleyin, hak edin...
Önünüzde gözünüz olsun... Yolunuzda halikiyetiniz, huzurunuz bulunsun... Rahmana Ka Ha olup varın.. Geri dönmeyin diyemem... Döndüğünüzde yaşamınızda Biz olacağız... Bunları iyi bilin...
Ve Biz olan, Bir olan o dürüm, hepiniz olacak... Siyahın simsiyahı olan o yoğunluğu bir tektir... Ocaktır orası ocağımız kuranımızdır. Anlayın!...
Aha Şimdi...
SÜPER İNSANLIK REALİTESİ
https://vimeo.com/248422625?ref=fb-share
