Birlik İlmi
  İMPARATORLUK 16, 5. AKIŞ
 

20 ARALIK.2017 TARİHLİ İMPARATORLUK 16
AV. NEZİRE SELÇUK ÖZ BİLİŞ 5.AKIŞ

Değerliler!...

Resimler yaptık burada bugün… Bu yapılan resimlerin tüm ilmi kalemlerinde bilişimiz var… Hepimizin hepimize görevimiz var canlar… YAŞAMIN LEVHİSİNDEKİ GÜÇ AKIL!... Ve biz bu hakiki ilmi, bilerek buradayız… Doğal dünyanın görevidir insan… Ama bu görev hepimizin yüceliğiyledir… “Bana ala vere biliş kayıtlayın” der birileri… Ala vere… Biliş kayıtlayın… Ya KAHA, ben akıl tınısını duyanlarla çalışırım… Ala vere biliş kayıtlayamam… Benim için önemli olan insandır… Bunu herkesin net anlaması gerekir…

BÜTÜN KÖKLERİMİZDE GÖKLERİN SÖZÜ VAR… Siyahtan öte siyahta yerkürenin kültü var… Beden var… Ümmi kalemlerin kübra olan kervanında AŞK KALEMİ var… Simsiyahın hakikiyeti var… Mutlaka ama mutlaka tabuların yıkılması gerekir…

Muhammed Mustafa yaşarken “ben insanı hak etmeye gelmedim mi” diye sordu… Ve ona dendi ki “insan hakiki ilimle kodlandığı zaman kelam olur… Odur insan olan… Yoksa kendini Halik sayanların bir teki bile kelam etmediğinden, hiçbirisi insanlaşamamıştır…”

Değerliler!...

Ruha insan diyebilir miyiz? Her şey her şey ruhladır… AMA RUHA BİZ “YARADAN” DERİZ… YARATTIĞINDA YAŞAR… Ama ruhun hakkı ilimse ilmin kapısını alır, açar ve diller… 
DÜNYA NURDUR!... KULDUR!... Kök, gök her şeydir ama kelamı hakim değilse yarını hak etmemiştir…

Bugün buraya gelenlerin çoğu kontrol dışıydılar… Ve biz onlara yaşamın kutsal ilmini dillemedik… Sadece kök göklerin kültü olan insanlığa hakikiyetle dirilikleri çektik ve dedik ki “BİL!…” Her insan kendini dinleyebilir ama bilebilir mi ayrıdır bu…

HASAT ALLAH’IN İLMİYLE OLUR… Halik olmadan, Hakk’a varmadan aklın kalemi olup da hasatçı yapıda bugünkü bu yoğunlukta olma imkanı olamaz…

SAHRA, İNSANIN KAYNAK İLMİDİR… Sahraya varanın hakikiyette kelamı olmalıdır ki, Hakk’ın kapısı olsun… 
BUGÜN DÜNYA NURU AKLIN KULLUĞUDUR… Dünyanın ruhu olanlar kulluğu kalem diye bilirler… Bizler, en ve boydan ibaret insana kelam ettiğimiz zaman o kendini hak edip dinleyemeyebilir…

Mustafa eli ayağı tutanları bu meclise çağırır… Ama eğer kendini hak etmemişse burada olan hologramdır… Hakk’ın kalemi değildir… Yarında yoktur…

“Hazır olunuz, dünya ilmi yenileniyor” dediler… Ama hazır olmayan da hak edip dillenebilir… Muradımız şudur ki; insan kula kul olsun, yol olsun… Sorma niye kula kul olunur…

KURAN OLAN KULA KUL OLUR… YOLU KODLAR TOPRAK OLUR… KONTROL KURAR KALEM OLUR… Masa kurulduğunda o masada şafak olur… Şafak olmadan şafağın şafağı olabilir mi?

Merdiven kurmayın yarına canlar… Yarın size sizdir… Ama siz o merdiveni kodladığınız zaman BİZ olur o merdiven… Budur istemem… Eğer siz BİZ olmazsanız, bütün kütle kodlanmış olsa da YARADAN SİZİN YÜREĞİNİZDE YAŞAM OLAMAZ!... 
“Ben dünya” dedin anam… Ben de dünyayım… Sen yarınsın, ben sistemim… Ama sen kuransın, ben toprağım… Öf anacığım öf… Nefesin çok iyi… Ben de sen olayım diye geldim… Ne oldu? Kontrol dışıydım ben burada…

Hey analar hey!...

Ben siz, siz ben olalım… BİZ olalım… Muradımız budur… Şimdi daha önemlisi “bu meclise girebilmek için HAKK’A VARMAK gerekir” der ana… Hakk’ın kapısını bilmeyenin Hakk’a varmasının manası var mı? Bu kapı AKILDIR be anam… Ben o aklı hak etmeden size varabilir miyim? Köpük köpük oldum kök görevimi kodlayamadım diye düşünme… Kontrol dışıydım… Ben sevgiyi hak etmeden geldim diye düşünme… Benim için değildi yaşam, hepimizindi…

Canlarım!... Ruhlar!...

Mutlaka iyi anlayın ki, burada olmamız mutluluk verdi bize… Sizinle çalışmaya dahil olmak istedik ve geldik… Ayrı gayrı gözetmeyen bu mecliste biz Mikail kübrasında kelam olduk… Çok mutlu olduk analar çok!… Kontrol dışı hiçbir şey olmadı burada… Muhammed Mustafa toprağa tohum olarak inerken kelamda kendini de dilledi… Hepimizin göreviydi biliş ve bilişe kalem olduk…

Sevgililer!...

Size ve bize ve tüm zamanlara has insan olduk… Nesillerimizi hak ettik… Evi evimiz, öz gerçekliği kelamımız, yolu yolumuz olan sizler bizim için çok değerlisiniz… Bunu iyi bilin… Ve bizimle bu çalışmayı yapmanızı dilemekteyiz… Çanı çaldığınız için buraya geldik ama bu çanda kelamımız olmalıydı… Yolumuzu hak etmeliydik ve bir tek olup çalışmalıydık… Muradımız buydu… Hayır şer değil, insan be anam insan… Biz imparatorluk görevini sizin yüreğinizden okumaya çabaladık… Ama siz bize her insanın yarattığından öte bir yaratımı kodladığınız zaman biz bunu anlayacaktık…

Hah aha şimdi!...

SÜPER İNSANLIK REALİTESİ


https://vimeo.com/248942310
 

 
  Bugün 212 ziyaretçi kişi burdaydı!  
 
Bu web sitesi ücretsiz olarak Bedava-Sitem.com ile oluşturulmuştur. Siz de kendi web sitenizi kurmak ister misiniz?
Ücretsiz kaydol