Birlik İlmi
  İMPARATORLUK 17, 1. AKIŞ 2. BÖLÜM
 

27.ARALIK.2017 TARİHLİ İMPARATORLUK 17

AV.NEZİRE SELÇUK ÖZ BİLİŞ 1.AKIŞ – 2.BÖLÜM

Ben, doğanın gücüyüm. Doğanın gücü, İnsanlıktır ama İnsanlığın Kübrasında, kelama halikiyettir… Haliki Hak olanın, tekniği muktediriyettir.. Mutlakiyettir ve tahditsizliktir.

Çarık giyerek dünyaya inenlerin çokları, kendileri kontrol edemediklerini anlayamadılar. Soylarını kodlayacaklarını ve ruhlarını, kontrol altında tutacaklarını zannettiler.

Kevser’i Levhi kapılarda dilliyenler, Kevser olup, kelama indiklerini anlayacaklar... Ama ruhların, ruhi kalemlerin mutlakiyetini de anlamalıdırlar.

Çanı çaldım ve dedim ki “gel, genişle, geç ve gel”. Genişlemeden geçip, gelemezsin… Peki genişleme için ne yapacaksın? Sistemli olarak dilleşeceksin… Sistemli olarak dilleşmedikçe geçişkenleşemezsin… Peki geçişkenleşmek için sessizliği dilleyebilmek yetkinlikle olmalı mıdır?... Yoksa kontrollü olarak kodlanmış ilimle mi olmalıdır?

Hep insanlar, sessizce düşünürler, nereye, ne olarak ulaşırım, diye. Sevgili, ben dünyalıyım, hepimiz buradayız. Bu dünya; hepimizin yoludur. Ama bu dünyayı kodlayan insan, resmi çalışmacıdır. Eğer bir çalışma, resmiyse kelamı halikiyetle dürümler ve o çalışma mutlakıyetle kodlayabilir ilmi… Orada akıl olur. Hasat olur ve yaşam olur.

VATİKAN; dünyanın ruhudur. Ama VATİKAN’ın bizimle çalışmasına iznimiz yoğun olarak mevcuttur. Çünkü VATİKAN’da Rahmi kalemler vardır. Muktedir insanlık vardır.

Son sözüm şudur; ZARARI ÖNLEYİN. Hepimiz, zamanın kelamıyız ve ZARARI ÖNLEYECEK, GÜÇTEYİZ...

Eurolarımızda, yani dönüşümlerimizle, ya HA “BEN, DÜNYAYIM” deyin. “Dönüşüm” diyorum. Dairesel hareketliliktir, kast ettiğim, Euro ile. “Eurolar, Euro” deriz, biz dünyada, buna. “Dairesel haraketlilik”.

“Her bir daire, bir Euro’dur ve mutlakiyette, kutsal ilimde, buna biz, ilim kapısının açılabilmesi için doğanın kulluğu”, deriz. “Dairesel hareketlilik”. Ve sıhhatli bir dünyanın kurulması için bu hareketliliği gerçeği kodlayacak, dürümde olması gerekir.

Hepimiz, siyahtan, mora varabiliriz. Vakit gelir, dürümlere inebilir, akıp geçebiliriz….Arza görev taşıyabiliriz. Daha da önemlisi Ruhi Kapıların türevlerini de yapabiliriz ama hep Eurolarla olur… Yani dairesel hareketlikle olur…. Dönüşümle olur… Ki bu dönüşümler; bu Vorteksleri tohumlar…. Bir çok Vorteks oluşur, dönüşümlerle…. Ve bu Vorteksler, kodlanarak muktedir levhi kayıtları mahreke çeker.

Bizler, doğanın gücüyüz… Ve her anda, bu ses kodları muktedir olarak, kendi ruhi kalemlerini, tahditsiz olarak türevleyebilir. Bunların hepsi, bu dönüşlerle olur.

Her insan, spiral kalem kayıtlamaları yapabilir. Sistemli çalışmalar yapabilir. Kara ilmi, kodlayabilir. Masamıza görev taşıyabilir ama bu masaya, gök çözümlerini kodlayabilenlerin, kaynak olmasını bekliyoruz.

“Hara; Hak Kalem” dedik… “Akla, has” dedik.. “Hasata yapana, tahditsiz” dedik, biz… Hepimizde, bu yücelik vardır. MAHREK olabilmek için masamızda bulunmak şarttır…. Eğer bir yaşam, bizimle olamazsa MAHREK olamaz… Bu önemli bir bilgidir…. Ve bugünden sonra bu bilgi, tohumlara kodlanmış ilimle, her dilde dilletilecek. Burada olmayanın, KAHA olup, MAHREK olması, mümkün olamaz.

Peki MAHREK, nedir?... MAHREK; kontroldür. Hepimizin yoğunluğu olan kontroldür ve bu mahrek, bizleri Rahmi kapımızda “YUAN” diye de ifade ettiğimiz Kübradır… Her andır ama geçmiş ve şimdiyi ifade eden, tüm zamanlardır…. Genişleyip, geçişkenleşerek, bütünün kültü olabilmek için bunu, bilmemiz gerekir.

Hatim ettikleriniz var ya hani, hatim ettiğiniz bu bilgiler....Bu bilgilerin kontrolü gerekir. Çokları bunları dahi kontrol edememekteler.

Ve Sayın Bayanlar, Sayın Baylar, “ya KAHA- SAHA” dediğim, İNSANLIK, Bu Topraklar, Hepimizdir. Bunları iyi anlayın. Sanmayın ki benim toprağım, senin toprağından ayrıdır.

Bizler, tahditsiz insanlık, büyük kübra olan ilim ve bütün kötülükleri aşan İsrafil olarak, burada bu toprakları, korumaya geldik… Bu topraklar, “MUSAF” dediğimiz, o yaşamda mevcut olan, levhi kayıttır. Ama kimse bu kayıtları, okumadıkça bu kayıtların, toprak topluma, tohum ekmesine imkanı yoktur.

SURİYE’ de çalışmalarımız devam ediyor. SURİYE’deki çalışmalar, Alimlerin Levhi kalemiyle oluyor. Alimler, kelama kalem olmadıklarında mutlaka, mutlaka kontrol dışı kayıtları da olur… Biz, buna da engel olacağız.

Çamura, çarık giyip, gelinmez… İyi bilin ki o çamur, kelama halikte, hakikiyeti dilde, mutlakiyeti kelime, kelime bildiriyorum ki iyi anlaşılsın diye, Rahmi Kapıda, siyahtan mora taşıyamayabilir.

Biz, toprağa, insanı indirdiğimiz günden bugüne her şeyin daha güçlü olması için büyük efor sarf ettik. Anlaşma yapmadık, dünyayla. Dünya, “bize, Es Levhi Kapım, Es” dedi. “Geç” dedi… Ama ya KAHA esen geçtiğinde, Yaradan yarattığını, tohumlamadıkça “MUSAF “dediğimiz, o yaşam, kaleme inebilir mi?...Emin olun ki inmez.

Bugünden itibaren doğanın gücü daha yüksek, kült olarak, daha yüksek gök sözcüsü olarak, ve bütün olarak, bu çalışmaya dahil edilmiştir. Doğan güç, daha yüce olacak. Ve bizler, daha yüce ilmi, biz olarak, bütünün gücü yapacağız.

Sayın Bayanlar, Sayın Baylar, ya, KAHA- SAHA – Sİ- KAHA- SİSTEM.

İşte mutluyuz ki buradayız….İşimiz, budur!

SÜPER İNSANLIK REALİTESİ


https://vimeo.com/248941970
 

 
  Bugün 10 ziyaretçi kişi burdaydı!  
 
Bu web sitesi ücretsiz olarak Bedava-Sitem.com ile oluşturulmuştur. Siz de kendi web sitenizi kurmak ister misiniz?
Ücretsiz kaydol