3.OCAK.2017 TARİHLİ İMPARATORLUK 18

AV.NEZİRE SELÇUK ÖZ BİLİŞ 2.AKIŞ – 1.BÖLÜM

Tahtım, ilmin kapısı içindi. Bugün burada, ağır yük hafifliyor. Bunu iyi anlayın.. Durgun topraklar, tohumlandı ve yoğun ilim, kontrol kurdu. Artık bu dünya, yetkin ve hakiki ilim kapılarını açıyor.

Bundan daha öte bir kodlama olmadı. Biliş, bilgi, hakiki insan ve her şey insanlık kalemiyle, hasat yaptı. Bütüne hizmetçiliktir, burada yaptığımız.

Çok mutluyuz bugün, çok!.. Muhammed’in kalemi, ilme indi. Mustafa, kelama indi.. Biz, halik olup, ilmin kapısını açtık. Hepimiz, şafağın sökmesiyle birlikte kontrol kurduk.

Çamur, çarşı, pazar, kim kelama indiyse, halikiyeti içindi. Ama biz, Hakk’ın kalemi olduk mutlak olduk. Kuran insanın kontrolünde çatıştık. Şeytana, şarkı öğrettik. Kök göklerin, kültü olduğunu, dürümlettik. İnsanın yolu, bütünün yoludur, bunu açıkladık.

Ve şafak söktü. Aşk kodları, bütünün kübrasında, kelama indi. Muhammed, evrenlerin sistemlerindeki o yüceliğini, dürümledi… Başka bir türevleniş olmayacak, dünyada. Bu kesindir…

Biz, bugün tüm insanlığın, tertibini yapıyoruz.. Tüm insanlığın tertibini yapıyoruz, teknik ve hakiki levhiyle mutlak kuranda ve Muhammi Kalemlerin, kutsal insanlığında. Bu tertipte, yarınlar olacak. Kuran olacak, kaynak olacak.. Şefk, şafk ve hak taht, olacak.

Dünyanın kuranı, insanlıktır. Herkes, kendini anlamaya başlayacak. Benim insanım, kelam olabilen insanım, tüm zamanlardaki insanım, bende, benim yolumda muktedir bir kalem olacak.…Bu kalem; arzın gücüyle, mükafat olan yarınları yazacak.

İsmim, insanlıktır benim, anlattım. Barışın kalemi olarak çalıştım. Sahra, bana, bilgi vermektedir… Ben, sahraya bilgi katmaktayım… Her şey sahrada olmakta... Artık torbamda mutlak kuran olmakta… Oğullarım, olmakta… Ve safha, safha yaşamlarım, olmakta… Hepsi öfke aşılmadan kodlanmaktaydı ama artık öfke aşıldığından, bir tek kuran olup mutlak olup, yaşamı kodlattırıyoruz.

Babalar babası, analar anası yaşamları kodlattırıyoruz, biz.. Hepimiz, düzen kuruyoruz, burada.. Rahmet; insanlıktır, bunu açık veriyoruz. Yeryüzünün, gözü, özü, sözü, insandır, bunu açık veriyoruz.

Evim, dünyadır. Yolum; ilimdir. Hakiki nefesimse; bilgidir. Ve yoğun akıl kalemleriyle, bu çalışmayı yaptırdık ve yaptıracağız. Elimiz, görevimizde kodlandı... Bugün buraya, arzın görevi, indi. Nefesimizde bu görevi yeryüzüne çektik.

Görevin ilim olduğu biliniyordu ama ilmin, halik, hakiki ve hak olduğu da bilinecek... Murat ederiz ki dünyada unutulan bilgilerde hatırlanır ve hakikiyet mutlak kuran kodlamaları yapar.

Bugünden itibaren yürek, yüksek görev taşıyacak. Bu şu anlama gelir; yürek dinlenecek. Yüreğin dinlenişiyle birlikte, ruh koruyuculuğu dürümlere çekilecek.. Yürek; kervan… Yüksek insan; ilim ve biz, miraç olan o yaşamda mutlak kullar olarak, dünyayı kodlayacağız.

Kodlamadık mı? Elbette kodladık ama hangi dirilikten kodladığımız, önemlidir.

Meridyenlerini, bilirsiniz. Her bir dirilikte, bir meridyen kodlaması yapılacak.. Ve her bir dirilikte, bir paralel kodlanış, tohumlara çekilecek. Meridyenli bir dünya ve paralelli bir dürüm, bütünün kübrasında, hasat toprağını tohumlayarak, her anı yarattıracak.

Meridyen, paralel kesişimleri oldukça, yaşamlar kodlanır. Ve meridyen paralel kesişimleri, resimlerde yer alacak. Her bir resimde, bir insan kapı, olacak.. Ben, ben, ben, ben, ben, ben ve benler olacak, o kapılar.

Ve bütün kübra kelamları, kontrol kuracaklar. Art niyetli çalışmalar, engellenecek. Kimse bir diğerinin çatışmasına, mani olamayacak. Her kes kendiyle çalışacak ve çatışacak ama doğanın gücünü kontrole kalkanlar mutlaka engelimizle karşılaşacaklar.

Biz, onları, hakikiyet, kelam ve hakim kare, küre, kübra tekniğiyle önleyeceğiz... Onların, yeryüzüne ziyanları olmuşsa, “arza hakim olamadıklarındır”, denir ya hani... Ama akla, hakim olduklarında ancak arza hakim olacaklardı. Akla hakim olamayan onların, arza hakimiyetleri de olmayacaktır.

Bundan sonraki süreç çok daha güçlü sürdürülecektir. Burası, altın ışığın kök gerçekliğinin, kübra olan kelamda, hakikiyeti dillediği bir merdivendir.

Biz, bu çalışmayı yaparken, Musaf’ın, sultanlık olmadığını, diriliklere dillediğimiz zaman “Musaf’ta, İsrafil” var dediklerini, bilirim. Ama Musaf’ta, imparatorluk daha güçlü olarak var.

İşte, imparatorluğun gücü bundan öte bir kült olarak, düzeni kuruyor.

Muhammedin adı, ilimdi, muktedirdi, hakikiydi. Murat ettik, geçti, indi. Ve yoğunlaştı. Ve İbrahim Soyu olarak, doğanın gücünü kodlayan, her dildeki kübralar ve hakimler, bugün buradalar.

Biz, dünyanın arzı, arşı dürümlediği o yücelikle, dinden öte bir dille, bu çalışmayı sürdürüyoruz…

Çarık, kirlidir. Çarığı, kirli bilirim.. Çarık, kirden öte kir olur ve o çarık, arza indirildiğinde, onu kontrol ederiz… Bugün artık o çarığın, arza inmesi imkanı bitirilmiştir.. Bir kez daha söylüyorum o çarık, asla arza indirilmemeliydi ve indirilemeyecek.

Biz, bu dünyayı, yarınlar için kurduk. Biz, bu dünyayı, kuranlar için kurduk. Biz, bu dünyayı mutlak KAHA Rahmi Kalemler için kurduk ve bu dünyada, sura üfürenler, sarartılan herşeyi yaşatacaklar. Ve yenileyecekler.

https://vimeo.com/249562202
SÜPER İNSANLIK REALİTESİ