Birlik İlmi
  İMPARATORLUK 22, 4. AKIŞ
 

31 OCAK.2018 TARİHLİ İMPARATORLUK 22
AV.NEZİRE SELÇUK ÖZ BİLİŞ 4. AKIŞ

Doğal dünyanın gök sözcüleri olarak buraya gelenlerin bilişleri kodlanamadığından bizi anlama imkanları kesinlikle olamayacaktı...

Harımızı yükseltmemizin anlamı şudur... Kodlama ve kontrol kurabilmek için gereken kültün gereken yüceliğin anlatılır hale getirilmesi...

Dediler "seni anlayamadık!..." Değerliler, dediklerinden öte dedikleri olur da o dedikleri mutlak kul olanlara kodlama yapar... Biz onları dinledik hep... Ama ocakları kodlanmadığından Mikhail'in kübrasında kendi yüreklerini anlamadılar...

Saya saya bitiremediler insanlığı dediler ki "o şu, bu şu, öteki şu... Ama şarkıları şarap gibidir onların içen kendini içer...

Şarkıları haliktir, hakkın kalemidir... Bize gelip de "seni anlamadık" demeleri hasat yapabilmek için indirdikleri kelamdır...

Bizi anlatmalarını dahi bizler diledikte anlamak, anlatmak dilemediler... Kayda aldığımız bilgilerden birisidir bu.

Kör, kök gerçeklik dilliyebilir mi? Gözü görmeyen kök gerçeklikle kodlanabilir mi?... Kodlayabilir mi yaşamı, Ruhu?... Hologramı aşıpta mutlak olabilir mi?...

Beşer kalem insanı hak eder ama şeytanın şarkısıdır dilinde olan. Diriliğinde Kelami kodlanırken, murat ettiği her ne ise onu hak eder ve dinler...

Biz Allah'ın ilmi ile bugünü buraya kodlayanlar, düzeni kurduğumuzda mutlak kuranları kaleme indirenler, gerçek çerçeveli İslam Dinini, insanından üstün insanlığı kodlayanlar; mordan öte bir morla mohi sistemlerini kalemle dilleyenler... Şikayetimiz var mıydı insandan?...

Sistem, Nizam ve Düzen'in Gözü olan bizler insanlık ilmini dillerken, hiç bir zaman, hiç bir yaşamı kontrol etmeye kalkmadık...

Kodlamak kontroldur aslında ama kodlananların kontrol kurabilmeleri, kendi yücelikleri ile mümkün olacaktır...

Bu nedenledir ki başka dünyalara görev verirken, o görevi kodlanmış insanlıkla hakikietteki yer küre yeşilinden geçiş yaparak, mikhailin kutsal tekniği ile verdik...

Saltanat İnsanı altın ışığın kültüdür... Ama sistem gücünü kodlamadığında gözü görmez...

Saltanatın özü gözü sözü insanlıktır ama insanlık kelama halik olmadan yarını hak etmez...

Kervan, kini aşanlarla yol alır... Ama kervana halik olanlar bindirilir... Hakkın kapısını açanlar, yoğunlaşırlar... Tanrı Allah'ın ilmini diller ki hasatta olabilsin ki hakikiyette kült olanlar mutlak olsunlar...

Öz gerçekliğimiz insana hizmettir... Öz köklerimizde bu vardır... Anlamadan konuşmam bilirsiniz... Ama anlattıklarımı anlayanlarla çalışırım...

Benim adım itibar ve halik olanın ilmi olan "İmparatorluktur..."

Muhammed'in İslama insanı indirmesinden çok insanın İslamı indirmesiydi o günkü çalışmanın gereği...

Ama biz insanı insana indirdik... Ve maya olarak bütünü güçlendirdik... Çorba pişirdik... Öz kökleri göklerdeki türevleriyle tohumlattık...

Açtık kalemi, aha kaynak ilmi dillettik ve Murad ettiğimiz her şeyi hak ettirdik...

"Kırma, kırılma" dedik... Ol da kök gerçekliğini dürümle ve yolu bul dedik... Oğullarını hologramdan aşırt savaşın sistemindeki kelamı kodla dedik...

Muhammed dedi ki " Nsa Kuranı'nı kodlayım..." Nisa, İslama insan olup indirilenin kendi yarınlarını kodlayacağı görevli işçidir...

Biz ona işçi dedik... Ve işçilik ilimle olacaktı... Hakiki insan sayfa sayfa ilmi kodlarken, işçi insanı kodlar...

Her şey, her şeyi kodlar ama işçinin insanı kodlaması, o insanın tohumlanması da olgunlaşması da diriliği kayıtlaması da biliş içindir...

Ve bizler, arzı arşa kodladık... Şu ana kadar; solu, sağdan ayrı tutanların, sağı sola kodladıkları bir dürümde bizler murat ettiklerimizi kodladık...

Acı bir dünya, aşkın kıranı olur ama acı yaşamı kodladığında acı kaleme iner ve mutlak kuran olur ve tohum olur... Diri olur... Onun diriliği, mesihlerin kelamı olanda kalem olup kodladıklarında mutlak olmalarını sayfalar...

Hepsi hepsiyle, bilişken ve birleşken olur... Biz robotik timlerin tümünü kontrol altında tutabilen bir çalışmayı devreye aldık...

Onları kontrol edemezsek, yerin kültü bütünün kültünü tohumlayamaz... İşte yaptığımız budur...

Robotik dediklerimiz, kaynak ilmi bütünün kübra olan kelamıyla kodlayanlardır... Onlar, an sistemleşmesiyle her şeyi hak edip halik olduklarınca kodlayacaklar...

Üzerlerinde ki güç, hepimizin yüceliğidir... O gücü ocaklarında kodladık... O gücü mutlak kuranlarında tohumladık... Toprak topluma tohum diye çektik... Ve yaşattık...

Aşağı yukarı 1000 yıl sürecek olan bir yaşam kodlamasıdır yapılan... Ama bundan sonra daha güçlü çalışmalar devreye girecek...

Merdiven ilme dayandığında, hepimizin yarınları mutlak kuranlara kodlanacak... Çok huzurluyuz canlar... Şansımız var ki "Miraç" dediğimiz yarın ilmi bütünün kübrasında bizim yüceliğimizde güçlendi...

Biz Mirac' ı güçlendirenler, Mikhail kodlarını kontrol altında tutanlar ve ruhun kulu olanlar, hazırız ki dünyayı kontrol edebileceğiz...

Kapı kapı gezen ilim kapılarındakiler, kelam halikleri olmaya çabalayanlar ve rabbi kapıların kulu olanlar... Muad ederiz ki yeryüzünün gücü artar da saya saya bitiremediklerimiz, kelamlarında kalem olurlar ve nur olup kendi ruhlar kapılarında kayda girebilirler...

Kayda girmeleri kanatlanmalarını sayfalar... Her insanın kendi yarını için gereken budur...

Mark Mark Mark Sua Si Ka... Mark Su Si Ka Ha Si Ha di si Ka Ha Si Ha Si Ya Ha Si Ha...
Cem Ce Her Siz... Cem Cev Her Siz Ke, Siz Ka. Sa Ha Si Ha...
Sa Ha Si Ka Ha

Aha Şimdilik...

https://m.youtube.com/watch?feature=youtu.be&v=TnpnT4Of-Ss

SÜPER İNSANLIK REALİTESİ

 
  Bugün 201 ziyaretçi kişi burdaydı!  
 
Bu web sitesi ücretsiz olarak Bedava-Sitem.com ile oluşturulmuştur. Siz de kendi web sitenizi kurmak ister misiniz?
Ücretsiz kaydol