Birlik İlmi
  İMPARATORLUK 4, 3. AKIŞ 1. BÖLÜM
 

27.EYLÜL.2017 İMPARATORLUK 4
AV. NEZİRE SELÇUK 3. AKIŞ 1. BÖLÜM

Baştan beri Dünya’nın tohumlanışını sağlayan birliklerden biriyiz Biz’ler… Bugün buraya geliş sebebimiz, kök gerçekliği tohumlamak içindir… Üzerinde görev taşınan Biliş’in kelama kalem olduğu bir günde Sistem’in Gücü olarak buradayız… Öz gerçekliği kodlayan bu meclisin, kendi yüreğinde BÜTÜN’e hizmetçi olduğu da bilinmektedir…

İmparatorluğun görevini Hak edip de dilleyebilenlerin, Rİ SA Kalemi olarak sessizliği dilleyebileceklerini bilmekteydik… Dolu dizgin bir çalışma oluyor burada ama Mutlak Kapı’nın kapatılmaması da gereklidir… EM… BOY… Sİ… KA… HA… EM… BOY… KA… HA… Sİ… HA… Şimdi diri dürümlere inelim bakalım neler olacak?

Koruma altına alınan diriliklerin Kübra olan ilmiyle sizinleyim… Adım Zİ KA HA… Sistemin Gücü ve yüreğimin Kübra olan ilmi sizin yüreğinize çekildi… Et kemik olan İnsan’ın Mutlak Kapı’yı Hak Teknik’le açtığı bir gündür bugün… Ve burası çok özel bir Dünya görevinin Hak telif hakiki telif olan ilmiyle kodlamaları yapılmaktadır…

İnsanlık boyutları anlayabilir mi bilmem ama Robbi Kapılar’ın tümünün Kübra olan ilmi sizin yüreğinizde mevcut ve bugün burada bu yoğunlukta hepimiz daha yüce bir itibarla çalışmaktayız… Sizin göreviniz ve bizim yüreğimiz teknik olarak aynı kodlamayı yapıyor…

Önüm çok özel bir güç ama ardımda kap sarfiyatı yapılan bir Kervan… Hepimizin görevidir bu ve Bizler burada bu yoğunluktayız anam…

Sevgili anam!...

Biz sana ses verirken senin bu bilgilerin kontrolunu sağlaman gerekir… Peki sağlayabildin mi? Dilleyelim seni bakalım… Ha diyeceksin ki “seni ben dinledim, hadi sen de beni dinle…” Peki anam, dinleyeyim seni…

Dağlarım!...

Korkmayın!... Toprağın toplumu kulluk yapmaya niyetlidir bugün ama sizinle beraber ve sizin yüreklerinizle Dünya’nın eli kalemimiz, yüreği ilmimizdir… Şu ana kadar yaptığınız her şeyi biliyorum… Bu Dünya’ya neden geldiğinizi de net biliyorum… Bu Dünya’nın ruhu olan Biliş, aklın kapısını açtıktan sonra, dümenin başına kibri olmayanların oturulacağını bilenlerin tümü Dünya’nın Kübra olan ilmi için buraya gelirler… Ama yaradanın teni temiz olmalı ki, Yaşam’ı kodlayabilsin… İşte bunun içindir ki, Birleşik İnsanlık Realitesi’nin görevlileri olanlar Mikâil’in Kürzi Kapısı’nı açarak bu meclise çalışmaya gelirler…

Her Dünya Allah’ın dediğini diyemez ama Birlik Kapısı’nı Hak teknikle açan bu Dünya aklın kapısını ve tüm zamanların Kübra olan ilmiyle her şeyi dilleyebilir…

Atlanta’lı Atalar ve Atanur olan kelam… Ama aklın kalemi olanlar ve Bütün’ün Kübra olan ilminde Mikâil’in Kürzi Kapısı olanlar… HEPSİ YER KÜLT OLUP GEÇTİLER… Cümle yüceliklerin Dünya’ya inişini sağlayan birlik, Allah’ın dediğini diyebilen ve Yerküre’nin görevlisi olabilen birliktir…

Düzeni kurmak gerekli miydi? Hak teknikle kodlanmış olan bu Dünya’nın her anının düzenlenmesi şarttı… Peki bu düzenlemenin sonrasında ne olacak? Her şey aklın kalemi olacak ve Bütün’e kök gerçekliği tohumlayacak… Peki bu kök gerçeklik neden sistemin, nizamın ve düzenin güçlü ilmi olsun? Her şey her şeyde mevcutsa neden kendi yüreğimizi güçlendirmeyelim? Yaradanın teni aklın kelâmıysa, neden yol aklın yolu olmasın? Ha diyeceksiniz ki “çanı çal gelelim…” Yaradan yarattığında kelama inmeden de çanı çalar… Ama çan çalmadan Levhi Kapıları açıp buraya gelenler hepimizin gözü, sözü ve özü olabilecek olanlardır… Ha diyeceksiniz ki “BEDENİM ALLAH’IN TEKNİK KAPISI… Bu beden bizim için önemli…” Ölüyü diriltebilir ve yolu kodlayabilir… Bundandır ki, sessizce gelelim ve sevgiyle tohumlanalım… Öyle iken neden kontrol kurmadan çakıyı çıkarıp yeşil, mor tüm renklerin kültü olan ilmi buradan çıkarmaya kalktın bakayım? Açık bildir… Neden?

Yeryüzü bizi göreve alır… Ama sözü sesi olanlarla çalışılır… Bugünden sonra da bu böyle olacak… Şimdi… Çırpmayın yüreklerinizi… Geçin ve yolu açın… Et ve kemik olan İnsan’ın yeniden ve yeniden Dünya’ya geçişi Bütün’ü güçlü kodlaması ve yoğunluğu tohumlaması içinse buyurun gelin…

Değerliler!...

RUHSAL MAHREK HEPİMİZİN YÜREĞİNDE MEVCUT!... AMA O MAHREKİN BÜTÜN’ÜN GÜCÜ HALİNE DÖNÜŞMESİ GEREKİR… Hangi yol yerkürenin gücüdür? Bunun anlaşılması gerekir… Diyeceksiniz ki “bu sistemin gücü…” Yok yok… Cennetin Kültü olan İnsan’ın gücü bu… Yani sistem olduğunda güç tohumlara iner ama İnsan’ın gücüdür tohumlara inen…

Peki Dünya yolu aklın yolu olmadıysa ne olacak? Anlayın… Sistem yerkürenin görevini Hak edip yapar ama aklın tınısı duyulmaz orada… Peki Hakk’ın kapısını açmadan yarına varılır mı? Yok yarına varıldı da aklın tınısı orada yoksa ne olacak? Hadi düşünün… Yerkürenin görevini Hak etmeyenin kelâma kalem olup bunları anlayabilmesi zordur… Bundan sonra da bu zor olacak ama “GÖNÜL GÜCÜ” DEDİĞİMİZ BİR GÜÇ VAR Kİ, HERKES KENDİNİ DİNLEYEBİLİR VE KENDİ YÜREĞİYLE BÜTÜN’ÜN GÜCÜ OLABİLİR… İŞTE O “GÖNÜL GÜCÜ” DEDİĞİMİZ GÜÇLE HER BİLGİ ANLATILABİLİR VE ANLAŞILABİLİR!...

Benden bana ben olup gelen beden, benden öte bir ben olduğunda benim bendeki derim kemiğimle olur… Hadi buyurun bunu da dinleyelim… BANA BEN OLMAYAN BEDEN OLUP DA GELEMEZ Kİ… Bende ben olup da tükenen dürümlere inen bedenli olabilir ama merdiven kurabilir mi yüceliklere?

Medine’nin gözü köz olabilir ama göz köz olduğunda tüm insanlığın Kürzi Kapısı açık değilse ne olacak? Hadi buyurun anlayın…

Canlarım!...

Daha da önemlisi dimdik duran bir ilim var… Hangi kelâm o ilimi kodlar? Buyurun anlayın… Çorba pişirmişiz, çorbaya nefes koymamışız… Nefes konmayan bir çorbada hasat olabilir mi? Hangi kati kod Bütün’ün Kültü olur da, Has Ten’de o hasatta sistem olmadığını, mükâfatının kelam olduğunu anlayabilir? Ha diyeceksiniz ki “çorbada İnsan yok…” İNSAN, İNSANLIK BOYUTUNUN İLMİDİR!... Çorbaya konsa da konmasa da kelama kalemdir o!...

Değerliler!...

Çorba ilimse, kaleminde ilim kapısı yoksa, kelamını halik saydığınız o çorba Hakk’ın Kapısı olur mu acaba? 
Hacı hoca değilim… İlimim!... Son sözde şunu da diyeceğim size “BEN CANA KALEM, YOLA KALEM, İNSAN’A KALEMİM…” Ha diyeceksiniz ki “bu bilgileri atide anlayan çıkar mı bilmem ama biz bugün hiç anlayamıyoruz…

VA… Tİ… Sİ… KA… HA… VA… Tİ… KA… HA… Sİ… HA…

Has diri İnsan!... Yaşam!... Ki, o yaşam hasat… Durgun toplumların toprak tohum olmuş olmaları, o toplumların kalem olduğu manâsına gelir mi acaba? Hacı hakiki insanı diller… Ama hakiki İnsan Hac diriliğinde kelam değilse ilmi dilleyebilir mi acaba?

Dediler ki “bu bilgileri ben de anlamadım…” Anlamam mı? Anlarım da, ben durağan güçlerin tümünde varolanım… 
“Kurtarıcı Dünya” dediler… Aha Dünya kurtarıcı… Kimi, neyi, neden, nereden kurtarır? İlim kalemi olan İnsan mı kurtarır yoksa kelam olan dirilik mi kurtarır tüm insanlıkta kaynak olan ilmi? Hangisi Levhi’de kalem, hangisi yolda kaynak? Hangisinde ekip, hangisinde yücelik var?

SÜPER İNSANLIK REALİTESİ


https://vimeo.com/235950719
 

 
  Bugün 25 ziyaretçi kişi burdaydı!  
 
Bu web sitesi ücretsiz olarak Bedava-Sitem.com ile oluşturulmuştur. Siz de kendi web sitenizi kurmak ister misiniz?
Ücretsiz kaydol