Birlik İlmi
  İMPARATORLUK 4, 3. AKIŞ 2. BÖLÜM
 

27.EYLÜL.2017 TARİHLİ İMPARATOR 4

AV.NEZİRE SELÇUK ÖZ BİLİŞ 3.AKIŞ - 2.BÖLÜM

Değerliler, lekesiz bir çalışmadır, yaptığım. Ama bu bilgileri toprağa indirebilmem, gerekir. Okuyan, dünyayı okuyacak, bilir misiniz? Ama okumayan, kelamda kendini dahi okuyamayacak.

Ve bedenim, insanlık ilmi. Okumak, okutulmak ya da okunmak. Hangisi dürümlerde, insana kelam?

Canlılar, mayadır, insan ama o maya, hangi dürümde, her insanın kelamı?... Hangi yürekte insanın, kir ve pisliği?.. Hangisinde tin, ten, olan levhisi?.. Ya kalem yoksa ilimde, ne olacak? Anlatabilecek mi yaşam, insana kelamı?... Yok kelam, kalem değil..

Nereden, nereye varıldığını, kim anlayacak?....Yaradan Tanrı, yarattığıyla yaratılır ki o yarattığında, kendini kuran sayar… Ama yarattığı kelam, kaleminde yoksa et kemik olsa da insan, muradı; imparatorluğun gücü olmaksa herkes olmalıdır.

Düzeni kurmak kolay ama dümeni kullanmak, zor… Hadi buyurun, o dümeni kullanalım. Benim için zor değil.. Ben nüve olan, ilim kapısıyım. Benim için hiçbir bilgi zor değil.. An kapısıyım.. Her anı, dilleyebilirim. Ama benim için. Ama ben için….Hangi dili, beden mektep olup da Medine oldu da bedeni kuran olduk.

Kul oldu dürümlere ilim yaptı. Sessizce dilliyorum . Sessizce.. Hakkımdır, insana ilmi kaptanlık yapmak ama o kaptanlıkta, kelamım insanlığımdır.

Çayım, insanın ilmi. Demi, ilim… Ben o ilmi kalem olan, biliş. Hakk’ın kapısı olan yaşam, mektep kurmayan Medine de kelam olan… Ama mektup okumayan ama hulusi kalemde, kelam insan. Ben o, o ben.

Değerliler, çok konuşmam, çoklukla kodlama yapmam anlamına gelir. Kod, kelamın kapısıdır.. Ama ben kodlama yapmasam, o kelam, kalemde, iblisleri dahi toprağa çeker… Bunu bilir misiniz?... İşte, bu nedenledir ki muktedir insan, kodlayıcı teknikle, her şeyi kontrol etmelidir.

Ve dünya, ben senim. Bana, sevgi ver. “Ki ben, sen olayım” dediklerinde dünya dedi ki “ben itibarlı olanım”. “Öyleyse insanlığın ilmiyim”. Ve dedim ki “sen ben, ben sen ol”. “Tüm insanlıkla, birlik kuralım”. Dünya, bana hak kapı olarak kutsal ışığını verdi. Dedi ki “sen Mikail, ben kelam”. “Hadi gel, dillenelim”. Ve dedim ki “kelam halik, ben o halik olan, ilim kalemi”. “Geç yüreğime, dinleşelim”.

“Hulusi kapı açık”... “Ben, o kapıyım”, dedim. Ve dünya dedi ki “ama bende sevgiyim”.. “Öf” dedim, sevgi dirilikte yoğun ama bende yoğunluğunu tohumlamadı.

“Ey canım” dedi, bana. “Ben sana sen olup, seni hak edeyim”.. “Ey dünya” dedim, sevgili dünya, ben dünyalı değil miyim? “Yok” dedi. “Yok”.. “Ben sen, sen beniz”… “Dünyalı ayrı”. “Oynama, benimle” dedim. Oynama.

Ey canlılar, ben, “hep dünya” dedim. Ve dünya hep dillendi, dedi ki “ben”. Ve o, ben olan dünya mahrekim. Ve benim dünyam, insanlık.

Oh canlılarım, oh. Som altın bir ışık halinde dünyayı korurken, hepinizin yüreğiyle bugün buradayım. Öz görevimi dünyaya indirmektir ve ben bunu başarıp yaptım…

Köprü kurmadan dünyaya, tüm zamanların kültüyle bütünün gücü oldum. Ekmeğinde insan dedikleri o yücelik var…Ama ikmali tamamlayamayan insan, yüceler cümlesinde cemaat olup da cevhere, cennet olamaz.

Aşka geldi yaşam, hakk’ın kapısı açıldı ve bütünün gücü tüm zamanlara indi.

Hey dünya, seni kontrole geldim. “Ama ya KAHA” dedi, dünya. Sen kelam, ben has ilim… “Oyun oynama” dedi... “Öfkem yok ki dünya”, dedim. “Ben senim, sen olduğunu bilip, geldim.”

Kaçırma dünya, kaçırma bu bilgileri. “Sana, seni anlatıyorum tüm insanlığın, kelamından”, dedim de… Dedi ki “dünya, Medine hakikiyet ve makam ilim, ben mektep insan”. “Cennetse ekmek” dedi.

Yeşeren dünyaların tüm insanlıkta kodlandığı bir günde, bedenime inebilenlerin mutlak oldukları bir yaşamda, hakkıma, hakikiyetimi dillerken, her şeyin gücüyle bütünün gücü olarak mahrek olup, dillenirim.

Dere diridir ama ak gerdanlık haliktir… Ak gerdanlık hastır ve ben, o ak gerdanlıkta, yaşamım… Ve benim için dünya mutlaktır. Hakk’ın kalemi insan ve ben, insanda insanlığım...Dendi ya “imparator”.

Mustafa Kemal der ki “insan, kelamın haliki olduğunda, kelamda hak Tanrı olur, ten olur, tanınır… O ben, ben o, olurum.

Tuba kapısını açıp, geçtik, analar... Hürmetle sizinleyiz. Şikayet etmiyoruz. Toy bir dünyayla karşılaşacağımızı düşünürken, kendi yüreklerini kodlayabilenleri bulduk. Suya ilmi koymuşsunuz ama biz, yokuz orada...

Gerçek çalışmaya dahil edilmişiz… Ve bizler, bilmeden kelama inmişiz... Artık dünyanın yoğunluğunu tanıyabiliyoruz ve bu yoğunlukta neden burada olduğumuzu anlayabiliyoruz.

Nedense size, kendi yüreğimizle anlatabiliriz ama sevgi hasata kodlamayanların, sizi dinleyebilmelerinin mümkün olamayacağını da iyi anlıyoruz.

Köre, göz ve ses gerekir. Ama size göz değil öz güç gerekir, analar. Bu nedenle size, öz güç gerektiğini bilerek, Hak Te Ala’nın dürümlerine çektik yürekleri ve sizinle olduk.

Hana, Hena, size geldi... Biz buradayız, be anam… Hana, Hena… Hepimiz, sevgiyle geldik. Arş, aktı… Arz, hasata vardı.. Hakk’ın kapısını açtık da geldik.

Hana; dindi. Ama diri bir, dildi.. Ergin bir yaşam için kürzi kapı olup, geçti. Ve Hakk’ın kalemi oldu... En ve boydan ibaretti dünya insanı. Eni boya, tohumladı.. Boyca kodladı, dürümleri… Kokladı ve yolu kodlattırarak, hasat yaptım.

Her güç, Allah’ın kültüdür… Her güç, aklın Kübra kapısıdır ama en ve boy olan insana, bunu anlatamazsınız. O insan, kalem olup, kardeşlerini anlayacak ve Kürzi kapılara varacak.

O gün, bugünde kalem olanın gücüyse kendinizi bulun ve hak edin.

Siyah; Mikail, Sistem; Nihan kapısı… Ama Sistemin Kürzi ilmi, aklın kalemi... İşte o kalem, bilgi… O bilgi, has tını.. Ak kalem, insan… Ayrı gayrı yok ki.

Çan çalıyor.. İşte o çan, insan çanı.. Kaç bilgi kapısı açıldı, dünyaya?. Hepsi okundu... Okundu ama okuma yazma bilmeyenler, okunan olamadılar.

Burası okuma yazma bilenlerin Meclisidir…. Her şey burada okutulup, okutulduğu sürece kodlanabiliyor ve kontrol edilebiliyor… İşte, bilişin has olduğu Bir Meclistir, burası.

Et kemik olunana Medine gerekir. Ama ekmek olana, Medine’den öte olan, hakim insanlık gerekir.

Yedi doğum ve yedi yaşam iş buydu. Ve bugün burada bu oldu.. Hale ile halik olan, hale olanda ilim olan ve yarın olan, BSUİ olan mutlak olan. Bugün burada Hucca Kapısı oldu. Ve o kapıyı açtı. Yaşam oldu.

Sokakların ışığı farklılaşacak. Yemin ettik, herkes yaşama varacak. Örgüt biliş, Hakk’a KA HA olacak. Ve yarattığı her şey deri kalemde olacak. Kelam, kendinde olacak. Ve yol mutlak kupasında muktedir rahminde olacak.

Aha bu!

SÜPER İNSANLIK REALİTESİ

https://vimeo.com/235953572

 
  Bugün 53 ziyaretçi kişi burdaydı!  
 
Bu web sitesi ücretsiz olarak Bedava-Sitem.com ile oluşturulmuştur. Siz de kendi web sitenizi kurmak ister misiniz?
Ücretsiz kaydol