4.EKİM.2017 TARİHLİ İMPARATORLUK 5
AV. NEZİRE SELÇUK ÖZ BİLİŞ 4. AKIŞ

Tam 2000 yıldır dünyanın kulluğu için çalışıyoruz demişti yürek… 2000 yıl evvel… Bilge kalem mutlak kul için… Toprak toplumu tohumlamaya inmedi… İnmedi ama toprak olup tohum ekmeye de indi… Ne demek istedim izah edeyim… 
Kardeşlerim…
Diri, diri olan kelam olup her anda burada olur… Öyle, öyle ama ya dini dinlenir ise… O zaman kelamı Halik olur… Dinlendiğinde hasat olur… İşi budur onun… Çok mutluyuz ki, bugün bu meclis dinlenen bir meclistir… Haz duyuyorum haz… Evimin gözü ilim ve Bütün’ün kübrası olan insan kelam…

Çok mutluyum çok… Dünya doğanın gücüyle sonsuzluğu dilliyor bugün burada… Doğanın gücü aklın Kübra olan ilmi… Ve bizler kendi yüreklerimizi dilliyoruz…

İÇİ DIŞI AYRI OLANLAR MAHREK OLAMAZLAR!... DOĞAL DÜNYADA BU VAR… Ama hasat olabilirler… Mahrek olamayan hasat olduğunda ne olur? Mahrek kelam, hakiki levhi ve Bütün olan… Ama mahrekin yarınında olan eşya olan… İşte olay bu… Eşya olarak her ana varır… AMA YA MAHREK OLMAK NE DEMEKTİR? HER DİRİYİ HAK ETMEKTİR!...

İsmaili kodların bütünlüğünde dirilik olur… Biz onları kontrol ederiz ve koruruz… Aha bu… Ama can kalem… İlmi KA olmadıkça yedi dünya kodları Bütün’ün gücüyle mutlak olup dünyayı kaleme indiremez…

“İsmail nedir” diye sorarsanız izah edeyim… Peygamber mi yo, ondan söz etmiyorum… Ben insani kalemlerin her diriyi tohumladığı o yoğunluktan söz ediyorum…

İsrai… Levhi… Levhi ama haliki levhi… İşte oradaki yaşam… Devinim artmadan insana kelam edemem öyle mi? Her anda kelamdayım ben ama imparatorluğun görevi farklıdır… Bugün burada ilim kalemlerinde iradi hakiki ve hakim olan imparatorluğun yüceliği var…

İMPARATORLUK KODLANMIŞ İLİMDİR… HEPİMİZDİR O!... AMA SANMAYIN Kİ, BİR İMPARATORDAN SÖZ EDİYORUM… BİR DİRİLİKTEN SÖZ EDİYORUM BEN… İMPARATORLUK O DİRİLİKTİR…

Seviyenizi ölçmeye niyetim yok… İyi bilirim ki, bu merdiven kurucu meclis birlik kalemidir ve her anda hakiki nefes olarak kodlama yapar…

Vakti gelir, et kemiğe iner… Vakti gelir hakikiyete varır… Vakti gelir levhi olur ama her anda turan olur… Kuran olur… Kupasında akıl olur…

“Dünya ölü bir plânettir” dediklerinde dirilik kodlandı ve dedi ki yaşam “ölü dirildi…” Buydu yaptığımız… Bugün biz burada ölümlü dünyayı diriltiyoruz…

Koca koca ilim kalemleri hepsi dini kapıları açıp geldiler… Beden alemlerin ilmi bedenlerini hakikiyetleriyle dilleyip geldiler… Korkmadan öksüz yetim kalacaklarını sayfa sayfa dilleyemeden ve dinletmeden geldiler… Hepsinde evrenlerin kelamı vardı…

Kürzi kapıların hepsini açtık ve geçtik… “Barış” dedik… Barışın şarkısını okuttuk… Hakk’ın kapısını açtık… Barışı hak ettirdik… Netice olarak barış mektep kuranların ilmiyle oluşur… Bu mektep aklın mektebi olduğunda kesin olarak barış kodlanır… Her bir insan barışın kalemi olur… Tüm insanlık barışık ilim olur… O barışık ilim murat olur… Tüm insanlığın toprağı tohumlanır yarın olur… İşte barışı sayfalamak budur…

“Deli Dumrul ölüyü diriltti” dediklerinde “dert değil ilim” dediler… İLİM HAKİKİ İNSANIN DERDİDİR!... SANMAYIN Kİ; DERT İLİMSİZLİK, DERT İLİM… Her biri kelam ama kelama Halik olan insan olur… İşte onun içindir bu çalışmalar… Kodlama, kodlama, kodlama kodlama… Hep kodlama yapıldı… Netice nedir? Her şey kodlandı…

HUZURLU BİR DÖNEMİN KODLANIŞIDIR BU… Hepimizin yaşama indirdiğimiz ilim, bilişken kelam, muktedir nefes, sistem olan hakikiyet hepsi bizim yüreğimiz… Ama bu meclis altın ışığın gücünü tüm insanlığın gözü yapmaya çalışan bir meclistir…

Her insan akıl tende, hak kelamda mutlak olanda Kuran olsun istedik… Neden dünya? Hepimiz sorup duruyoruz… NEDEN Durgun toplumların kodlanmış ışığı buradadır… Bu kodlanmış ışık bilişin kapısıdır… Durgun toplumlar mutlak Kuran olarak burada göz, öz, söz olup çalışırlar…

ELİMİZDE YÜREĞİMİZ BURAYA GELİRİZ… Ve buradaki görevimiz insanlığın kaleme indirilişidir… İnsanlık kaleme indiğinde ne olur? İlim olur… Peki ilim olsa ya da olmasa ne fark eder? İLİM, RAHMET OLANIN KAPISIDIR!... O KAPIYI AÇAR Kİ, YARATIR!... YARATTIĞINDA KA HA OLUP YARATILIR!... İŞTE AKLIN KAPISININ AÇILMASI VE YERİN YÜCE KÜBRA OLAN İLİMLE YARATIMI BUDUR…

Yaratmak… Allah’ın ekip kurup yarattığı teknik kalem… İnsanlık… Ama insanlık kendini dillediğinde bilecek ki, yaratan ve yaratılan kelamıdır insanlık Bütün’ün… Bütün’ün kelamı akılsa işte yaşam budur…

Sevgililer!...

Dağın ilmi insan ilmi Biz’dir… Ama daha ilim diye değil de, Hak diye dilleyen İsrafil’dir… İnsansa ekiptir… Hangi kelam kalemsiz kalır ki burada… Biz tüm insanlığız… Şu ana kadar yapılan ne varsa, insanlık için yapıldı… Bundan sonra yapılacak olan her şey kelam için olacak… Kelamla yapılan Bütün içindir ama Bütün’ün gücünü Bütün’ün kübrası yapmak mutlaka gereklidir…

Şikâyet etmeyin… Doğanın gücü artacak ve bu güçle mutlak olan tükenen her kim varsa yerküreye görev taşıyacak… Cemaat cemaat gezenler cevheri cennet olup geri dönecekler… Çalı çırpı değiliz… İnsanız ve insan ilmi Bütün’ün gücüdür… İnsanı anlayın, Hak edin, yaratın ve yarattığınızda kelama kalem olun…

Sevgiyle hepinizi kucaklıyorum…

Şimdilik…

SÜPER İNSANLIK REALİTESİ


https://vimeo.com/236873713