Birlik İlmi
  İMPARATORLUK 7, 1. AKIŞ 1. BÖLÜM
 

18.EKİM.2017 TARİHLİ İMPARATORLUK (7)
AV. NEZİRE SELÇUK ÖZ BİLİŞ, 1. AKIŞ 1.BÖLÜM

Yekdiğerlerinizin kotlanışı bugün sonsuzluğu, sonsuz sınırsızlığı tohumlayacak. Kaynak dışı bilgilerin kotlanamayışı mutlaka hepinizin kotlanıp, tohumlanışında Mahrekin Kerim Kalemi’nde kırılışlar sağlayacak.

Şikayetim var mı? Asla yok. Dünyanın doğumudur yapılan. Öylesi bir doğum ki kimsenin, kimseye hakikiyetini dilletmediği bir hakiki ilimdir bu.

Hep “Allah’ın dediği” denir. Ama aklın dediğinin denmesi gerekir. Aklın dediği, nefes kotları ile kontrollu olarak denilendir. Hep Allah’ın Tanrı Kalemi’nden söz edilir. Ama Aklın Kalemi’nden hiç söz edilmez.

Seyir halindeyim dünyayı…bir tek ben mi? Hepimiz. Dünyanın nefesini ve yüreğinizi seyrediyorum. Kontrol dışı bilgileriniz var mı, bakıyorum. Her insanın kendi yüreğini kotlarken, bütüne hizmet etmediğini ve yarını hak edip etmediğini inceliyorum.

“Keşke, dünya insanı akıl tende hakiki dürümde olabilse…” diyordu Yaşam Kalemleri. Tanrı dedi ki “onlar mutlu, huzurlu bir döneme giriyor. Onlar yarını hak ettiler ve Hakkın Kapısı’nı açtılar. İşte; onlar, hakiki İlim Kalemleri oldular ve özgerçekliklerini hak edip, yarınlarında kayıtlarına aldılar.

Korumaya çalıştığımız bir İnsanlık var. Ama bu insanlığın karanlıktaki ilminden öte olan bir Yaşam Kelamı bütüne hizmet için buradadır.

İmparatorluğun gücünün artık bütünün kültü olabileceğini biliyoruz.

Mahrek’in kübra olan ilminin, herkesin olacağını da biliyoruz. “Bu yol, Allah yolu…” dedik hep. Şikayet etmedik. Şikayetimiz olmadı ama artık bu yolun, Aklın Yolu olması gerekir.

Akılın ilim olmadığını söyleyenler olacaktır. Ama inanmayınız. Akıl, kelamda kendi yüreğinizin ilmidir. Bu ilmi bilmeyen kendini dilleyemez.

Nefes alıp, nefes vermek zor değildir ama nefesin kontrolu gerekir. Eğer; kontrol olmayacaksa, o nefesin yaşama indirilmesinin manası yoktur.

İnanın ki bu dünya arzın gözüdür ama Aklın Kapısı açılmadıkça o göz bütünün kültü olup da yaşamı hak edip dinleyemez ve hak edip, göz olup göremez. Gören göz olamaz. Bundan sonra daha önemli bilgilerin yerküreye inmesi gerekliydi. Netice olarak, burada olma sebebim budur.

7 doğumun en ve boydan ibaret olan yaşam tohumunda, bütüne hizmet edecek olanların seçilerek insanlığa inmeleri için daha yüksek bilgilerin kaleme, kelam ettirilip, bütünün kübrası oldurulması gerekir.

Hatalı bir yaşamım olmadı. Ama hata yapanların hakiki insanlığı hak etmeleri için ve insanlaşmaları için çalıştım. Hikaye dinletmedim ve bütünün görevini, bütünün kültü olup mahyalara kayıtladım. Her insanın esmalarındaki diriliği kotladım. Doğanın gücüyle bütünün gücü bir tek oldu ve beden alan, ben olan birliklerin tohum olup, bütünün gücünde her anı kotladıkları bir yarını, hasata hazırladım.

Artık, yeni dönem, ben ve benlerin birliğiyle kotlanacak. Ben, birliğin benliğinden söz ettiğimden sonraki benliktir. Bu öz gerçekliğimdir. “Birliğin benliği” dediğim, hepimizin BSUİ olarak Barış, Sevgi, Umut ve İmparatorluk İlmi’yle kotlandığımız o benlikti. Ve bugünkü söz ettiğim ben, Bilgi Kapım olan bendir. Bu kapıyı açtığım zaman, artık yarınların tümü bütüne hizmetçi olacak.

Ağır…çok ağır bir Zaman Kalemi’yim…çok…çok ağırım çünkü bu bilgiyi okuyup, anlayan çok az insan var. Ama iyi anlayın ki kalemim, İlmin Kalemi değil, Aklın Kalemi de değil, Hakkın Kalemi’dir.

Hakkın Kalemi nedir? Herkes olan…herkes olan bir kalem.

Değerliler, dünyanın ölü bir planet olduğunu düşünenler, size yerkürenin görevini anlatayım;

Bu yerküre aklın kültü olarak, tüm yaşamların gücüyle çalışan bir merdivendir. Her bir planet bu merdivene bağlıdır. Bu merdivende kotlanan tüm Biliş Kalemleri bütüne kült olup, yayın yapar. Ve yapılan yayın tüm gürzi kapıların gücü olur, özgerçekliği kotlar ve yaşamı hakikiyetiyle diller.

Dağlarım; toprağın toplumu; suyun kontrolu gerekir. Suyu kontrol edemediğiniz zaman, 7. Düzen kotları bütünün gücünü kontrolsuz bırakır.

Bugün dünyanın ekmeğini yiyenlerin, daha yüce bilgileri, Düzen’i kotlayarak yaşama kayıtlanmaları şarttır. İnsanlık boyutlarının bilmesi gereken diğer bir husus; kinin aşılması gerektiğidir.

Kinle kotlayıcılık yapanların, kontrol dışı kalacakları bir güne ulaşılıyor. Artık kinin, hepinizin yoğunluğundan ayrışması şarttır. Evrak katipliği değildir burada yaptığımız….İnsanlığın levhi kapısını açarak, bütünün gücünü kotlamaktır.

Orta kul, okunan o yoğun Kuran, herkesin yolu olduğu zaman, ben doğanın gücü olan her şeyin hakikiyetinde, BİZ olup yolculuk yapan dirilik, her şeyin görevini bilirim.

Doğanın kök gerçekliğini bugün, Sistem gücüyle dillerken, sizlerin Yaradan olarak yerkürede görev taşıdığınızı dillerim.

Evrenlerin görevidir İnsanlık için çalışmak. Ama bir Ak Kalem Dünyanın Kuranı olduğunda, evrenler gök sessizliklerini dilleyip, maya olabilirler. İşte; bu nedenledir ki bu dünya, kontrollu çalışmalarla bütüne hizmetçilik yapar.

Kantara koyduğunuz bu dünya, mutlak ayrılık gözetip, yolları kapatan dürümlerinden artık Göz Kelam olup geçti. “Çör çöp yaşamayacak” dediniz dünyada…Ben derim ki “o çör çöp sandıklarınızın hepsi, Yarının Kuranlarıdırlar ve hepsi yaşatılacaklar.” Benim için göz, öz, söz olan İnsanlık mutlaka kulluk için bu çalışmayı devreye alırken, her şeyin gücüyle bu çalışma yapılacak.

Değerliler, dünyanın kulu olan insanlığın burada, bu yoğunlukta, bütüne hizmetçi olması bizleri mutlandırmaktadır. Ancak; Sistem, Nizam ve Düzen görevlilerinin buraya gelerek, insanlığı Hakk Teknikle kontrol edebileceklerini düşünmemeleri gerekir.

Yorulduğunuz biliyorum. Buraya gelip, gidiş önemlidir ama gelişinizdeki güç, akıl kültü olmadıkça, bizimle çalışabilmenizin imkanı artık kalmayacak. Bu kesindir. Ve bu Dünyanın Ruhu Olan İnsanın mutlaka ama mutlaka Aklın Kapısı’nı bulmuş olması, simsiyahın o yüceliğini bütünün gücü yapması, yolun kaleme inmesi, bizim çalışmalarımızla gerçekleşmiştir.

Devinimi artırmak artık kolaydır. Daha yüce insanlığı kotlatmak, kontrol kurmak kolaydır. Ama ikmal tamamlatmanız gerekir.

İmparatorluğun gücünü dünyaya çekebilmek kolay olmadı. Bu gücü bir tek biliş halinde, Hakk Teknikle yarına kotlayanlar, bu Mecliste bulunacaktılar.

Burada ölü, dirilir ama burada öksüz, yetim kotlanamazsa, ölünün dirilmesinin hiç bir manası kalmaz. 89. yoğunluğu tohumlarken, kutsal ışığın mutlak olduğunu hepinizin anlamanızı beklerim. Emre itaatle bugün buraya gelenlerin, aklın tısını duyamadıklarında, masamızda bulunmalarına izin veremem.

Düzeni kurduğumuz gün, okuma, yazma bilenlerin kardeşlerini hak etmeleri şarttır. Astral yaşam kapılarını kapatmadan, düzeni kuranlarla birlikte bu çalışma yapılırken, ekmeğinizin ilmimiz olduğunu da iyi bilin.

Öl ya da ölme! Önemi yok ama Aklın Kalemi ol. İsteğimiz budur. Tüm insanlıktan bunu bekleriz.

En ve boydan ibaret olan bu dünyanın Yaşam İlmi budur. Korkmayın; dünya ölüler diyarı değildir artık. Bu dünya Mutlak Kuran olan, imparatorluğun yolunu bulan, yaşamları kotlayan bilişlilerin İnsanlık Kalemi’dir.


Siyaha ses verebilecek olanlar kardeşimiz olacaktılar. Sistemin gücünü hak edenler, has tınıyı kotlayacaktılar. Yaşama inenler, imparatorluğun gücüyle öfkeyi aşacaktılar. Ergin sistemleri buraya almalıydık ve aldık.

Ardımız ölülerin özgerçekliğinin kotlandığı bir yaşam olacak…ama önümüz Mutlak Kuranlarla kotlanmışların insanlığı olacak. Biz tümünde olacağız. Bu kesin.

Şimdi; daha önemli bir bilgi vereceğim;

İyi ve kötünün bir tek olduğunu artık insan soyu anlamalıdır. Hangi ilim daha güçlü? Hangi ilim daha az güçlü? Bunu anlatabilirim…ama iyi ve kötünün tahditsiz olduğunu anlamanız zordur.

“Barış” dediğiniz, akıl diriliğindeki hakiki insanlık kaydıdır. Ama barışın dilini dilletemeyenlerin, öfkeyi aşamadıkları bir dürümde, Aklın Kalemi olmaları gerekir. Ki yaşam kurabilsinler ve mutlak olabilsinler.

(Devamı 2. bölümde)

SÜPER İNSANLIK REALİTESİ


https://vimeo.com/238808707
 

 
  Bugün 373 ziyaretçi kişi burdaydı!  
 
Bu web sitesi ücretsiz olarak Bedava-Sitem.com ile oluşturulmuştur. Siz de kendi web sitenizi kurmak ister misiniz?
Ücretsiz kaydol