İNSAN VE İNSAN (6)

(Sesleşmeler ve Ses Örümleri:)

A- Yaman bir dünyada yaşıyoruz. Bu dünya, Atlanta Kodları’nın tohumlarının varlık sürdükleri bir yaşam sayfasıdır. Buraya “Ölüler Diyarı” denir. Zira, ölenlerin harlanıp has sayfalarında kontrollu dürümlere varacakları bir resmi yaşam alanı olan bu dünyaya kendi yollarını kaybedenler ve kendi yaşam sayfalarını kaynaklarında has teknik ile dürümleyemeyenler indirilirler. Dünyanın nur olarak yaşamları kodlayacağı bilinir. Zaman kayıtlayacağı ve yaşam kodları ile bütünlük kuracağı bilinir. Zinnur Sayfalar’da Cevahir Birliklerin olduğu ve bu sayfaların, Tanrı Kuranları olarak, Kürzi Yaşamlar’a, gerçek küçük ışıklar olarak, kir ve pisliği de indirdiği de bilinir. Hepimizin zaman kaynaklarında, bu Turkuaz Zaman da vardır. Kurtarılmış Kaynakların kendi tahtları da vardır. Hepsi Sistem Devreleri’nden dünyaya çekilmiştir. Sapla samanın karıştığı bir yerdir dünya. Orada sap ve saman biraradadır. Herkes, Zaman Tahtı’nda olması gerektiğini zanneder. Ne yazık ki o taht, İlmin Tahtı olan Birleşik Işık’tadır. O ışığa varmayan tahta varamaz. Zarar etmek ve zamanı sayfalayıp kar etmek, hepimiz için mümkün olsa da karnaval çalışmalarla bunun olması asla mümkün değildir. Müsterih olun biz, can taşıyan yüreklerde hep varız. Ve zaman tahtında; kontrollu, kurtarıcı ışık yaşamları kodlayarak, Birlikler kurarız. Hepinizi yaşatır ve kaynak tohumlardan güç katarız birleşik ışıklarınıza. Sizi size kaynak olarak tahditleyip kayıtlarız. Her resimde insan, bir yaşam sayfasıdır. İnsanın ışığı, her dürümde kendi yolu olarak Kuran Sayfalanışı’nda bulunur. Bütün İnsanlık Alemi, kaynağını kendi yarattığı bu çerçevede kayıtlarını yapar ve dünyayı kodlar. Birler Kapısı denilen kapıya vardığında, kendi hakikiyetine varır. İşte o kapıda insan, bir cevher olarak varlığını tahditsizce Bütünlükler’e kayıtlar ve zirvelerin her diri yüceliğinde; o, bütün kötülükleri aşıp görev taşır. Melekler, mektep kurarlar ve zaman sayfalanışında o mekteplerden, ilim hakikiyeti ile Birleşik Işık yanar. Apollon denilen sessiz işçi, Kaynak Tohum olur ve kendini kodlar. İşte onun yolu, insan olur. Şöhret, ilmin kaynağında olursa, Ses Kapları, o sessiz yaşamları dinleyemez. Şehrin gürültüsü Öz Göç’ü engeller. Üreyen herkes, hasat yapmalı ve zaman tahtında Kurtarılmış kodlar bulunmalıdır. Ancak, eğer insan; Altın Tohum İlmi’ni hak etmişse ve yarınları için kaynak yapmışsa; şöhret olması, kibre kapılması ya da kırılması, kimseyi kibre kaptırmıyacaktır. Zira o korunan insan olarak, kendi yolunda tüm insanlığı koruyacaktır. Şerden hayra geçmek; şeklin tahtından, şehrin kaynağına geçmek olarak, diriliklerde dinletilen bir yüce cevheriyedir.

Sevgililer, sizi size vermeye çabaladım. Hepsi bu... Amin...

B- Yaşamak ve de tahditli değil hakiki yaşam sayfalarında yaşamak... Muhammet diyor ki “yaşayın ve zaman kontrolunda tohumlarınızı hak edin tabii yoğunluklarınızı Birleşik Işık’a kayıtlayın.” Onun dediği, Hakiki Yaşam Soyu’nun dediğidir. Dünya bir Altın Kuran’dır. O Kuran’ı okuyabilen, Birlik kurar. Müsterih olun, Dünya yeni bir yarını hak etmiş ve Zaman Soyu olarak kontrollu Kurtarılış Sayfaları ile Birleşik Işık’la, tüm insanlığa kayıtlamıştır. Bütün İlim Hakimleri, “ben varım” der. Her biri “ben Altın Tohum olarak Kuran oldum ve sonsuz yaşam sayfaları ile Birlik kurdum. Alim, Hakim oldu ve yaşam, Tohum oldu” der. İşte bizler de bunu deriz. Müsterih olun; hepimiz, ilmin kaynaklarıyız ve işçi olarak dünyadayız. İşçiliğimiz; İş Yaşamları’nda, hakiki tahditleri koymak içindir. Bu tahditler, “AL-VER” değerindeki tahditlerden öte; “VER... VER.... VER... VER...” şeklindeki tahditlerdir. Verdikçe verir ve verdikçe veririz... Verir ve dilleriz. Hak Sayfalar’da verilen her ne varsa, Has Işıklar olarak dürümlenir ve Allah Tahtı’nda, İnsan Soyu’nda Bütün’ün büyük yüceliğini teknik birleşim ile dürümler. “Bize, bilgİ veren hiç kimse yoktur” dediğimizde; kayıtlara girdik ve baktık. Veren, sessiz ilmin sayfalarıydı. Baktık ki o ilim sayfaları. dürümlerinde Birleşikti. Ve baktık ki o Birleşik Işık Sayfalar, bir tek kaynaktan bilgi çekip veriyordu. İşte o kaynak, Allah Tahtı’ydı. Dünyaya işçi olarak gelen çok sayıda görevlimiz vardı. Ne var ki onlar, nurdan yarattıklarımız olmalarına karşılık, Işık Yaşamlar’dan uzak tutuldular. Zaman sayfalarında nurları yoktu ve yolcularından çok daha güçlü olan yolculardan, ışık çekmeye çabalamaktaydılar. Nefeslenmeleri ile başları dikleşecekti. Ne yazık ki nefeslenemediler ve yaşam sayfalarında, nefsi aşıp da dürümlenemediler. Toplu çalışmaları başlatırken; herkesin, geçip gelebileceği sayfaları dürümleyip; yaşam sayfalanışı olarak kodlayıp; Birlik Kaynakları’nda güçlü çalıştırıcılık kodlamaları yaptım. Ki herkes, kendi sesi ve kendi yüreği ile o çalışmalarda bulunsun da kendini kodlatabilsin diye. Bir çeşit itibar kodlaması yapacaktık. Ve yaptık da. Ne yazık ki Birlik haline gelen Tin Sayfalar, kontrollarını kaybettiler ve kanatlanamadılar. (Sese ses katılıyor:) - Yar, ben zaman ve ben hasat.... Sistem, Nizam, Düzen ve Cevheri Yaşam... Zararı önledim. Amin... Değerli Tohumlar, Bini bire katın ve hakim olun. Sonsuz sayfalarınızda ışık halinde Birlik kurun. Sonsuzlaşın. Sonra Kuran olun ve hak edin. İmparator Kod olarak dünyayı ziyaret ettiğinizi bilmekteyim. Ne var ki kontrol bizde oldukça, sizden iş işteyemeyiz. Zararı engelledik. Ne yazık ki hak etmeden Birleşik Yaşam Sayfaları’nda kontrol kaybına yol açmaktasınız. Buna kontrol kaybı diyorum. Zavallı kontrolsuz ışıklar, kendilerini hak etmediklerini; Hak Taht’ta olmak istemelerinden dolayı kontrol kaybettiklerini anlamadılar. RA-KA-HAR olan cevher, kendini kontrol ettiğinde, kendi yolunda, kendine varmak için ışık halinde Birlik kuramaz. Zaman Tohumları olarak görev isterken, herkes, kendi yolunda ışık halinde dürümlenemez. Zirvelere ulaşan hiçkimse kendi hakikiyetinde, beşer tahtlarla olamaz. Bunlar kesin olsa da Birler Kapısı’na gelen herkese iş veririz ve herkesi hak etmek isteriz. Zannetmeyin ki biz, Zaman Kodları olarak Bütün’e hizmetçiyiz. Zannetmeyin ki biz Yarınları hak etmek için buradayız. Biz Yüce Canları bilip geldik ve onları hak etmek isterken, onların da kendi yüreklerini hak etmelerini beklemekteyiz. Dişi, erile güçtür zannedilir. Eril, kaynakta; dişil ise kodlarda oldukça, her biri, Birlik tahtında olan herkese güçtür. Müsterih olun, Birleşik Aile, her zaman sizleri hak etmek için Birlik kurar ve sizden işçiler alır. Onları Hak Teknik’le çağın Işıkları haline getirir. Barı (Bar=Işık Beden haline gelen varlık bilinç) kapatan herkes, kendi yüreğini kapatır. Ama barı kapatmayanlar Işık Yaşamları, Hak Tohumlar’ı dürümlerler. Sessizliklerin sesleşmesidir birleşmek. Evrenlerin sesleşmesi ve yüreklerin seslenmesidir. Her derede bir Kuran vardır. O Kuran, akan bilgidir. Doğrusu dünya yeni bir yaşam sayfalarken, herkesle sayfalamaz. Zurna çalarken o zurna, tüm yaşamlar için çalar ama orada, Sistem Dürümleri olur ve Kurtarılmış Yaşam Kaynakları olursa hepimiz, İlmin Resmi Cevheri’ni diller ve dürümleriz. (Gelenler, söze girmek isteyenler oldu. Onlara hitaben:) Korkuyu aşın ve geçin sizleri dinlemek istiyorum:

- Kanat aldık ve geldik. Şerden hayır yaratmak isteriz.

- Öyleyse Kürzi Yaşamlar’ı tahditsizce dilleyin ve harınızı yükseltin.

- Affedin biz kendi yüreklerimizle olmak istiyoruz. - Olmanızın bir tek şartı var. Ummana Kuran olmak ve tahditsiz olarak Kürzi Yaşamları kodlamak.

- Öfkem yok. Sadece bilmek isterim. Niçin sessiziz?

- Zamanı hak etmeyen sessizleşir.

- Özür dilesek kendi yüreklerimiz hak etmemiz mümkün olur mu?

- Yapışık ışıklar olacaksınız ve yolcuları tohumlayacaksınız. Sonsuzlaşacak ve yaşamsallaşacaksınız. Zamana tohum olacak ve siz kendinizde dilleneceksiniz. O gün geldiğinde, ben sizden siz olur sizi hak ederim. Amin... Şimdilik bu...

- Verdik mi bilgiyi? Hak ettik verdik. Aktık mı? Hak ettik ve aktık. Ana, biz zaman olduk ve sayfa sayfa yol açtık amin... Şimdilik bu!...

C- Yeni zamanları hak eden tüm insanlık, tahditsiz olarak birleşecek ve kodlamalarla Bütün’ü, Kürzi Yaşamlar’a kayıtlayacak. Sonsuz zaman sayfalanışında kendi yüreğini hak etmeyenler, Birlik kuramayacaklar. Okuma bilselerdi, hak eder Birlik kurarlardı. Birler Kapısı, insan ırklar için, hakiki yüceliğin kaynağıdır. Harlanan ve Hak Tohum olan Birleşen, Allah İlmi’ni diri yüreklerde bütünleyip ışık halinde birleştirdiğinde, kendi yolunu bulan Birliklerle tahditsiz yaşam sayfalanır. Umman İlmin Hakimi olan insan, Altın Tohumların ışığıdır. O insan, Birler Kapısı’nda güçlendirici ve yüce cevherde görevli olarak bulunur. Özün özü, İlahi Kuran, İnsan soyu için birlik kurumuştur ve yaşam sayfalanışını yapmış, Bütün’ü güçlendirmiştir. RA-KA-HAR olan, ağır yükü taşıyandır. “Bir zaman gelecek, herkes Amon olacak” denmişti. İşte O’nun ilmi her dereye geçip kayıtlanmıştır. Şu ana kadar Amon Tohum olmak, Atlanta Kodları’yla bütün olmaktı. Artık yeni zamanda, her diri bir Atlanta Kodu olacak ve sonsuz ışık halinde birleşip, İnsan Kod olarak, “Atlantalı Amon Kod” diye imar edilen bir yüce cevher olacak. Eve döndüğünüz zaman biliriz ki Atlanta Kontrolunda yeni bir yaşama girilecek. İtibarı yüce olanlar o yaşam sayfalarında görev taşıyacaklar. Ve Birlik Kapıları tohumları ile Birleşik Işık halinde, Birlik kuracaklar. İşte o görev, bizlerindir ki bizler, İlmin yaşamlarında, Din Tohumları’nı aşıp geçen “İmparator Kodlar” olarak cevheri güçlendirdik. Her dere Allah ilmi ile akar. Biz ise Kürzi Yaşam ile kodlanırız. Her dere Atlanta kodlaması yapmaz. Amin... Simdilik bu!... Amon Toplumları, kanatlanıp geldiler. Senle olmak mutluluktur. Şükür Allah’a ki hak eden Birlikler Birleşik Işıklar olup kodlandılar ve geçtiler. Merdivenlerin en altında olan ile mevlüt okunduğunda üstlere ulaşacağını sananlar hep birliktedirler. Estiğin an senden estik annem. Seni sevgiyle kucakladık. Şimdi sen ver...

- Ali’ye ve Aliye’ye diyin ki “Allah, insana konuşur. Ve konuştuğunda o konuşan, Allah Tekniği ile konuşur. Kökün kökünde kök olan yürek olur ve zamanı tahtlandırır. Ses kaplarında ses olur ve yaşamları kayıtlar. Oluşan yeni sayfalarda korunanlar olur.” Yeni zamanları harlandırırken, hepinizi has tahtlarda tohumladım. Amin... Şimdilik bu!...

SÜPER İNSANLIK REALİTESİ DERNEĞİ