Birlik İlmi
  İNSAN VE İNSAN (7)
 

İNSAN VE İNSAN (7)

(HAK’tan, ŞEMS’ten ve MÜNTEZİLE’den)

Altın Toplumlar, Birler Kapısı’nda beklemekteler. Öz Göç, Allah İlmi’yledir. Ertelenen Kodlar var. Onlar da Kuran olmak için beklemekteler. Bütün kötülükleri aşıp görev isteyenler var. Evrenlerin sayfa sayfa Kodları olan onlar, Müsterih olun ki hak ettiler.

Müntezile diye bilinen bir yaşam sayfası vardı. O, kendini Kati Hakim diye bilirdi. Bilirdi ki Hak Taht’da insan olacak ve insan, ilmin hasatını yapacak. İşte Müntezile bizi harlandırmaya inmiş. Onu dinliyoruz:

- Arca, canca, saf tuttuk yolcularla. Olduğunda yoğunluk, olacaktı tohumlar ve toplumlar kontrol kuracaktılar. Aha kaynaklara indik. Verdik yüreklere ilmi, hakikiyetin tekniği ile ve dilledik. Allah, samanların yeşereceğini bize bildirdiğinde, biz yarınlarda bunun olması gerektiğini açıkça dinlettik. Aktık, Hak’tık ve yaşamlara kodlandık. Nurduk ve Kuran’dık. Amin... 

Şimdi yeni bir yaşam kodlanacak ve yeni bir yarın yaratılacak. O yaşam sayfalarında, ilahi bir yaşam tohumlaması olacak. Müsterih olun ki biz, yarınlara Kuran olanlar, kendi yollarımızı açıp dürümlere indik. Bundan sonraki hakiki yaşamda, bir “Allah” bir de ilim hakimi olan “İnsan” olacak. Bundan sonra her diri o insandan Kuran olacak. Ummanda bekleniyorsun. Amin...

(Devam ediyoruz:)

Erkekler ve dişiler, hepiniz zamanın kaynaklarısınız. Hepinizi hak etmek için çalıştık. Sizin yarınlarınız, sizin tohumlarınızdır. Sizden görev isteyenlere güç verin ve hak edin ki muhakim olun. Okuyun yüreğinizi birleşin ve hakim olun ki bitki, hayvan ve yaşamlar, samanların yaşamsallaşması ile yenilensinler. Okumayı bilin ki kontrollu olun.

Növe denilen, yürek sayfalanışındaki en aşağıdaki ışık hali, hepimizi yenilemektedir. Yedinci Dürüm’ün sözsüz sayfalarında, yeni Cevheriler dillenecekler. Hepsi insanlık adına Kürzi Yaşamları kodlayacaklar. Birlik kuracaklar ve zararı engelleyecekler. İyi ki hak ettik de başardık.

Nefesleriniz zirveleri kodlarken, Yüceleri harlandıran ışıklarınız, tüm insanlığı kodlamaktadır. 

Ortalar ve başlar hep birliktedirler. Oysa en alttakiler, daima Kuran olarak kayıtlatırlar tüm insanlığı. Onları hak eden anlar.

Dört Kürzi Yaşam’ın, sadece birisinde Birleşik Işık var. Her Kürzi Yaşam, bir Rahman olan Kuran’dır. Biliniz ki hakim olmak için Hak olmak gerekir. Hak İlmi’ni bilmek ve hakikiyete umman olmak gerekir. 

Şems’in Sistemleri’nde ilim vardır. Her derede o ilim, Hasat İlmi’dir. Onu bilmeyen, onun yolunu bulamaz. Zorla (dirençlere rağmen), cümle yarınları korumaya alır ve zorla, kutsal sayfaları korur. Onun adına, o olan Birlikleri vardır. 

Ekmek yapar ve yaşam sayfalar. Tüm yarınları tohumlar. O bir Rahman olan kahramandır. Özden söz söyler. Sözü, özünden dürümler. Onu “Ana Kapı” diye bilin. Onu dinliyoruz:

- Yaşamak ya da yaşamamak!... Ben yaşayanım. Her derede ve her dürümde. Netice yaşayan, ilmin hakimi olup yaşar. Öz Geç, deri halindedir. O deri, ilmin hakimidir. Orada yaşam sayfalanışı vardır. Özün geçişini yapan ten, hepimizin teni değildir. Sadece Birlikler’in dürümlerinde yarınlanan Kuranlar’ın kodlarında olan bir tendir. 

Herkesin ete girmesini bekleyemeyiz. Her derenin teknik olarak Gürzi Yaşamlar’ı kodlamasını bekleyemeyiz. Nefeslenmeleri mümkün olmayabilir. Kontrolları olmaya bilir. Ve nefes zamanları, cennetlerinden çıkma imkanları olmayabilir. Bunun içindir ki mahir olmak gerek. Hakim olmak gerek ve sınırları Hak Teknik’le aşmak gerek. Aşılan her sınır, insanın Kuranı olur ve yolun kutsal, sanal ve hasat yapan şevki olur. 

Ölüler Diyarı, artık Diriler Diyarı oluyor. Çünkü bizler dünyadayız. Dünyayı, hak eden tüm insanlık ile birlikte, Teknik Hakikiyetle Bütünlükler’i korumaya indik.

Cemaatler, bizi bilin. Biz dünyadayız. İnsanı bilin. O insan, Atlanta Kodları ile birlikte dünyada ise hepimiz onunla birleşik olarak buradayız. Onun toplumu hakiki bir yolcudur. O yolcu, İlmin Yolcusu’dur. Ondan din istemeyin. O size insanı verecek. Ondan kontrollu olmasını istemeyin. O, kendinde kendi yüreğinde hep kontrolludur. Onu Kuran diye bilin ve Hakim diye bilin. Şimdilik bu...

Müntezille seninle ve senin yüreğinle birleşmek için bekliyor. Onu dinle:

- Ana seni hak etmek için çalıştık. Amin... Ne var ki sen benden söz ederken sadece kendi yüceliğinde var olan Kadir-i Hakim’den bildiklerini söylemektesin. Bense daha güçlü bilgilere sahibim. Senin için açıklamak isterim: 

Dünya bir yaşam alanıdır. Burada Sistem vardır ve buradaki Sistem, Cinlerin ve Cinnilerin bildikleri gibi hasat yapılan; birlik taktiri ile kodlama yapan ve birliğin hakikiyeti ile her dereye işçilik yapan bir cevheri yaşam kodlamasıdır. Eğer sen ve senler, Birlik haline geçip dünyayı kodlayacaksanız, biliniz ki bizler, sizden daha güçlü Birliklerimizi sizin yüceliklerinize çekebiliriz. 

“Zakkum” dediğiniz bir sıvı vardır. Bu sıvı, sizin kendi yüreklerinizde bildiğiniz bir içecektir. Üzerinde Kuran olan bir içecek. Ne var ki bu içecek, bir çiçeğin sıvısı olarak dürümlenmiştir. O sıvı, zaman kaynaklarında, ses kodları ile kontrol kurmuş olan ışığın sıvısıdır. O ışık, ilmin ışığıdır. O sıvıyı içerseniz, sizin ışığınız kontrol edilemez. Zira biliş haline geçersiniz. Amin... Ve siz, kendi yüreğinizde tüm insanlığı bilmeye başlarsınız. 

Bunun içindir ki size o ışık içecek, daima bir cehennemi anımsatmak üzere diriliklerdeki ağır bilgi olarak indirilmiştir. Ki siz o bilişi hak ederseniz, ark akmaya başlar ve herkes, sizde ilmi dillemeye başlar. Bu sizi hak ediştir ya da sizi Hak Taht’tan indiriştir. 

Dünyaya ışık ile gelen çokları, bu nedenle biliş haline geçmek istemediler. Zavallı insanlık; her biri, kendini hak etmek için çalışırken, Hak Taht’ta insan, kontrolsuzsa; ışık halinde dahi olsa korunamaz. İşte biz sizi, bunun için İlmin Kaynakları’na indirmek istedik. Oraya indiğinizde, ses kablarınızda Birlik kurulur ve o Birlik, her dürümde sizleri korur. 

Müsterih olun. Siz, bize Birlik İlmi ile Kaynak oldunuz. Ve cevherinizde işçileriniz oldu. Öz Kürsüler’de cümle yürekleriniz oldu ve onlar, sizi hak etmek için birleştiler. 

Meyhaneden söz ederiz zaman olur. Her dere o meyhanede bir Işık Dere’dir. Her dere insan soyuna akıp geçer. Olgun olan o soy, Atlanta Okuması yapar. Atlanta Okuması, insanın kanatlanıp kendini okumasıdır. “Öz Göç” dediğimiz bu çalışmalar, her diriyi kaynaklarından tohumlayıp; hasatlarını yaptırıp; bütün kötülükleri aşırtıp, dürümlendiklerinde dinleştirdikleri çalışmalardır. 

Meyhana, insana kanattır. Kullar, umman olan Işıklar ve sanal yaşamlar, hepinizi her dürümdeki yoğunluklarınızı, Birliklerinizi ve cümlelerinizi kucakladık. Şimdilik bu... 

SÜPER İNSANLIK REALİTESİ DERNEĞİ

 
  Bugün 47 ziyaretçi kişi burdaydı!  
 
Bu web sitesi ücretsiz olarak Bedava-Sitem.com ile oluşturulmuştur. Siz de kendi web sitenizi kurmak ister misiniz?
Ücretsiz kaydol