Birlik İlmi
  İNSANLIK ÇALIŞMASI (11) 461
 

İNSANLIK ÇALIŞMASI (11)
22.07.2014

Yere insanı indirdik. Kodladık; tohumladık ve topladık. O insan, Altın Tanrı’dır. Atlanta Ana Kapıları, tüm yaşamlara olgun sistemlerle açılmıştır. Yarının Ak Taht’ında, Al-Kol ve Ak Tohum vardır. Al-Kol, lütfen iyi anlayın Aklın Nefesi’dir. Halik olan, Altın Tahtın Nefesi’ni bilir; BİZ’i bilir; Mikail’i bilir.

“Kalan yok” dediğin zaman sorduk. Geçen var mı? diye. Dedin ki “hak eden her diri Alim olur ve geçer.” İyi ki geçti yürek, tüm yaşamlara. İyi ki hak etti ve iyi ki hologram olan ışık söndü.

Dünyanın ekranı Hilal Ay’da din tohumlarını kontrol etti. Mikail, cevherini hak etti. Koran Tohumları güçlendi ve Zaman, nefesini tohumladı. Kötülük önlendi.

İki yarın var demiştik. Birinci yarın, insanın kapısının açıldığı ve hakikiyetinde tüm insanlığı, hologramdan yoğunlaşıp ışığa taşıdığı gündür. İkinci yarın ise maya olan ışığın, kodlarının kontrolunu sağlayan yaşam sistemidir.

Öz geçişleri yapanlar bilmeliler ki her diri, insanın nurundan dirilmiştir. Öz geçişlerini yapanlar bilirler ki hatmettikleri her bilgi, kanatlanan Nur Kuranlar’ın bilişleridir.

Her nefeste, İnsan Kod ilme varır ve der ki “ben hakikiyim.” Ve “ben Kuran’ım” der. Ve der ki “kapıları açtım. Yaşam sayfaladım” ve der ki “hak ettim.” Merdiven insan. Ölüm devresinde o insan, nefes ve cevher. Onun nuru olan ilim, kapı…

“Bizi hak etmeyen ilme varamaz” diyen kontrolsüzdür. Bunun içindir ki hakikiyette Hak olanlar, İlim Tohumları olarak biliş halinde, vira vira ışık yakıp dünyayı korurlar.

“Ölü Dünya, yaşar” dedin. Yaşadı… Dünya tohum ekti ve yaşadı… Ön, art yok dünyada. Bir tek ışık yanar. O ışık, insan ve o insan, Kuran. Öz görevi, ilme tohum olmak. İşte bu… Şükrettik ki hak ettik.

Kul olmak, imparatorluk için kontroldür. Tohum olmak ise kontrollu yoğunluktur. Köklenmek, cemaatlerle kaynağa varmaktır. Biliş haline varmak ise karanlığın ışığı olmaktır.

Dönem, Yer ve Gök’ün bir tek ışık olduğu dönem. Dünya tek bir resim. O resim yaşam. O yaşamı hak etmeyenler, kontrol edildiler. Kötülük önlendi. Kodlarımızı tohumladık ve zamanı, has ışık ile yaşattık.

Kiri pisliği olanlar, temizlendiler. Karanlık, ışık yaktı ve yol, ümmi toplumların ışığından güç alıp yere çekildi.

Ortak yaşam sayfaları güçlendi. Merdiven dünya, kötülüğü önleyen yolcularla birlikte… Ve zaman, nefes… Altın Işık Yılları sizi, sizleri kucakladı. Aha Dağlar, Allah sizi hak etti. Ve siz, Aklın Tahtı’ndakiler, ışık haline çözümlenerek ulaştınız. Sizlerin çözümlenmeniz, bizlerin nefesi ile oldu. Sizi hak edip anlayabilmek için sizi, Hak olup tohum olarak okumalıydık ve biliyoruz ki okuduk.

Orda insan var. O insan, nefes. İşte bu… Bilişi hak etmiş ve yolu açmış olan… Sevgililer, sizlerle çalışmak bizleri mutlandırıyor.

Kokunuz çok güçlü ve yüreğiniz Hak İlmi ile kayıtlı. İşiniz kolay. Aydınlık günler sizindir biliyoruz. Çökmeyin yıldızlarınızdan yaşama inen köklere. Gökler söz söylerken çökmeyin yollarını Hak İlmi ile dürümleyenlere… Onlar, karanlığın nefesleri olacaklar. Onları tohumlayın ki kontrol kurun. Onlar, mahrek olacaklar. Işıklarında kelam olacak ve onlar, mahrekte nikahlanacaklar tüm yaşamlara. Öz görev budur. Ulular Diyarı olan yaşam, yer ve gökte sesleşmeye başlıyor. Ark akmakta ve yol açılmakta. Amon Toplumları hak ettiklerince size sizlikle inmekteler.

Elim insanın eli. Ama kolum, Altın Toplum’a ulaştı. İnsan, Altın Tanrı oldu ve yol ummana vardı. Sevgiyle sizleri güçlendirmek üzere buradayız.

Şems’ten söz ederim hep. O niye bu derece güçlüdür bilir misiniz? Çünkü o, bilişi hak eden bir resim yaptı. O resimde İnsan Kapıları var. Bunun içindir ki onu hepimiz, İnsan Kaynak diye bilmekteyiz. Düzeni kurdu. Kök Güç oldu ve yolu açtı. İşte sizlerle yapılan her çalışmada o da bulunmaktadır. Üzerinde kıran veya kırılan hiçbir ışık yok. Çok mutlu ki sizin ilminizi, Hak İlmi diye dinliyor. Sizi hak etmek için çalışıyor. Ve bizler, dünya örtüsünü örtmeden evvel sizden ikmal tamamlamaya inenleriz. Hepimizin yolunda nikahlar kıyıldı. Bu nikahlar, Işık Kapıları’nda nikah olarak kayıtlanmış olan tohumlarla oldu ve biliyoruz ki ocaklarda Süper Yaşam Sayfaları var. Ve bizi tohumlayacak olan nüve kaynaklar var. Hepsi Mikail ışığı ile kodlanmıştır.

Himaye edilen hiçbir ışık kaynakta tohum ekemez. Hikaye bilgi dinleyen ışıklar da Has İlmi tohumlayamazlar. Şükür ki oğullarımız ve kızlarımız dünyanın ekibi oldular ve Rahmi Kuran’da yol açtılar. İki yarının her birinde Mikail, ışık ve biz, insan soyu… sevgiyle hepsini kucakladık. Aha… İşte… Şimdi.. Ve şimdi… Aha….

Değerliler, Eren, gerçek ışığa vardığında, nefesi görevi olur. Erip dünyayı tohumladığında yarını kontrollu olur. Öz geçişini yapar ve Zabura Rahmet olur. Öz geçiş tamamdır. Kırk kapı açık. Ve biz insanlık için dünyadayız…

Sizi yarınlara kök diye indiren her resimi cevhere çakan ışık, ilimdir. O ilmi bildik. O ilmi hak ettik.

Muktedir ve hakim olan insan soyuna Mesih gereksizdir. Biliniz ki hasat yapan; itibarlı olan tüm insan soyları, çağırı üzerine göreve koşarlar. Ocak olur ve tohum olurlar.

Vahyettikleri ve katiyetle hak ettirdikleri, Türkiye Çalışmaları’nın sonucudur. Bu çalışmaları halik olup yapanlar, tüm insanlık için ışık haline dönüştüler. Lütfen iyi anlayın ki her derede ve her yürekte çalı çırpı olan, kötülüğü yaşatmak isteyenler de kontrol kurdular. Can Tartı, İlm-i Tohum oldu ve koruma sağlandı.

Mısralarımızı okuyabilenler, yaşamlarını tohumlayanlar ve kontrol edilenler, Levhi Kapıları’nda cevhere güç kattılar. Evren sizi dinledi; yer sizi dinledi ve görev, sizin yoğunluğunuzdan görev oldu…

Mustafa Kemal Paşa size ses vermek ister. Onu dinleyin:

Dağlar, Levh-i Kapıları hepimizindir. Dünyaya insanı indirirken tüm insanlığın yaşamını kontrol etmeyi hedeflemiştik. “İnsan, Nuh Kapıları’nı kapattığında; yol, ilme varır” demiştik. “Bütün kötülükler aşılır” demiştik. İşte oldu… Varlığında kükrenen yoğun ışık yenilendi. Ses yoğunlaştı; tohumlar kodlandı ve yeni bir ışık yere indi. Bu ışık, zamanın ışığıdır. Zamanın ışığı, İnsan Kapıları’nın kapatılacağı bir günün köklerinde, yeri yaşatmak için gereklidir.

Dünyaya el uzattık. Elimiz yaşama çekildiğinde, yolumuz dünya oldu. Sessiz ve savaşsız bir yaşam, ilme tohum ekmez. Biz zamanı kodlarken, Sanal Yaşamların Kuranı olup kodladık. İnsanlık için Yer ve Gök ilim ister. Bütün mesele, insanın nefesi ve yüreği; değeri ve diriliklerdeki kaynağıdır. Oraya ulaşanlar, resim yaparlar. Yapılan resimler, nesillerini kontrol içindir.

Sevgiyi has teknik ile kodlayan Birlikler ise yaşamı kodlarlar ve tohumlarlar. Sizden istenen buydu.

Kökünüzü göklere ulaştırdınız ve zamanı kontrol altına aldınız. Bu kontrol, İkili Sistem denen cevheri koruyucu kontroldür. Zaman yaşamında koruyucu olan bu sessiz ışık yaşamı; bizi, bizden bize ulaştırır.

Mustafa Kemal, İlm-i Kod’dur. Amin… sizden beklenen nesilleriniz kodlamanızdı. Onurluyuz ki bu da oldu. Şükür ki hak ettik. Her dere insana akar ama insan, nura akar. Okuyun. Okuyun ki hak edin. Ve zaman, ilmini bilin. Bu ilmi hak etmeyen dilleyemez. Hepiniz gözü açık; yüreği açık; yolu açık. Ve zeka düzeyiniz çok iyi. Buyurun anlayın neden ZA-KAR? Neden KA-HA olan ışık? Ve neden ruh olan Kuran?… Buyurun insana açıklayın…

Senin adına ben konuşuyorum. Ben senin için kutsal bir yaşam olabilirim belki ama her diri, kendinden kendi olup konuşsun. Şükür ki bunu bildirebildim. Şimdiye kadar bunu anlattım ama her kim ki bu yazıları okudu, yüreğinden kodlanmadı. Sesleşme ile kodlandı. Artık her yazı, İlm-i Tohum olup tüm insanlığı kodlamalı ve herkes kendi olup kodlanmalı. Aha budur isteğimiz. İşimiz zor biliyoruz. Sizden tek istek, insan soyu için görev taşımanızdır. Şems, ilim ister; ben, Kuran isterim. Yaşam, kapı ister ve Halik olan Altın Işık ister. Sizi kucaklıyoruz. Şimdilik…

SÜPER İNSANLIK REALİTESİ

 
  Bugün 78 ziyaretçi kişi burdaydı!  
 
Bu web sitesi ücretsiz olarak Bedava-Sitem.com ile oluşturulmuştur. Siz de kendi web sitenizi kurmak ister misiniz?
Ücretsiz kaydol