Birlik İlmi
  İNSANLIK AİLEME
 

İNSANLIK AİLEME:

Tevrat der ki zaman geldiğinden o gün bütün kütle ışığını kırıp çıkacak ve sonsuzluk tohumlarını kontrol etmek istemeyecek. Ve o gün geldiğinde siz ve siz yeni bir rahmin koyuluğunda görev isteyeceksiniz. İşte o gün bugündür.

Dünyanın eren cevheri kodu olan insan, bir tek zamanı işaret etmiştir. O zaman işte bugündür.

Tür cevherleri, has teknoloji ile “koruyucu huzur zamanlar”ı kayıtlarken, Birler Kayıtları yeni yaşamları hak etmenizi bekledi. Ben zaman olan insan, size derim ki dünya bir rayda gitmektedir. O ray, aileniz ve tüm sevenleriniz ibaret değildir. Bu ray, cemaatlerin hepsinin üzerinde yol aldıkları bir raydır. O raya kimse geçip girmezse, o ray yine yol alacaktır. Ve o rayda bulunamayanlar harlanarak dahi cemaatlerini hak etmeyeceklerdir.

Dünden beri “yolu hak etmediler” diye dürümlerinde, Kuran Tahtları’ndan ve cümle yüreklerde sesleşen onlar, bilsinler ki her diri kendi yolunda görev alır ve o Taht’a kodlanarak kaynak yapar. O Taht’a kaynak yapamayan, her diriyi hak edemez.

Dünyanın varlığı ya da yokluğu hiçbir zaman sonsuz sayfalanışta önem arzetmez. Gerektiğinde bir başka dünya kodlanır yaşam sayfaları ile yer görevini üstlenir ve yeni yoğunluklarda yeni bir RA-KA-HAR devreye girer. İşte o zaman eski dünya zaman sayfalarında çıkarılır. 

Bundan sonra yeni zamanları hak edenler şunu anlamalıdırlar ki biz dünyayı, toplumlarını ve kontrolsüz yoğunluklarını hep koruduk. Yeni yarınlarda da koruyacağımız kesindir. Bilinmelidir ki Dörtlü Canlar (Her biri BİR olan dört can) yürekleri kodlarlar ve o dörtlü canların tek biri hak etmezse, diğer dördü de Hak Taht’tan çıkarlar. Bütün amaç, bu dörtlüyü horlayıp ışıksız bırakmak ise bırakın ki her diri kendi olsun… Ya o horlayanlar, “dörtler kaydı”nı yapamamışlarsa ne olur? Hicaz Zamanlarında bu oldu. Dürtülerle hareket eden “birleşik kayıtlayıcılar”, dürümleyecekleri görevi kayıtlayamadıklarında, Muhammi zamanları kontrol etmeye çalıştılar. Oysa Dörtlü Cemaat olarak görev yapan Muhammi Kodlar, kendini hak etmek bir yana türlerin tahditlerini kaldırmak üzere büyük bir çalışma yapmaktaydılar. Olmayanları da oldurmak ve kontrol etmekti amaçlanan. Dini sayfalanış yaparken, bütün zamanları kodlamak ve hak etmek gerekliydi. Dürtülerle çalışanlar, Bütünlükler’ini hak etmediklerinde dünyadan ayrıldılar. Ve zaman sayfalanışı sır bilgi ile sürdü. Bütün amaç Din Tahtı’nın hak edilmesiydi oysa. Ve tüm insanlık bir kırılışın içine girdi. O kırılış, ilmin kırılışı değildi. Torba torba zaman tohumu taşıttık dünyaya ki hata bağışlansın ve sonsuzluk korunsun diye. Bugün geldiğimiz zaman sayfasında yine aynı kurtuluş kapısındayız ve yine aynı kırıcı kayılar dürümlerinde dünyayı yıkmaya çabalamaktalar. Ardında bırakacakları ışıklarını, yıkıp bırakmak isteyenler veya ardına bakmadan görev alıp çıkıp gitmek isteyenler birleştiler. Biz ise kendi yolumuzdayız. Bunu anlayan dahi yok. Şükür ki hak ettik ve sonsuz ışıklarda dünya tohumlarını toplu çalışmalarla kodladık. Şükür ki zamanı sayfaladık. Aha yeni görev açıklaması yapılmakta. Bu nedir bilir misiniz? Birliğin Hak Taht’ta olduğunun açıklanmasıdır.

Dönüp bakın zamana. Aha her yer ışık ve sonsuz bir yaşam devrede. Bu yaşamda yeni bir cemaat var. İnsan Cemaati. Ve bu Cemaat ilmin kodu olarak görev taşırken, yeni bir Rohi Yaşam’a geçmiştir. Bu Rohi Yaşam, evrenlerin sessiz sırrı olan İLİM YAŞAM’dır. Hanı hak etmeyen ağır yükü hak etmez. Şimdi yeni ve eskiye bakın. Kimsiniz? Niçin ışıklar içinde görev taşıdınız? Neyin ışığıydı yaşamda sizi kodlayan? Niçin Din Tahtı’nı ışıklarla kodladınız da yeni yarınlara ulaştınız? Benzin döküp dünyayı yakmak isteyen yürek, neden yakmaktan vaz geçti? Bir kez daha bakın ve zamanın sırrı olan kodlayıcı yolculuğu anlayın. Bu yoldan gerçek tahtlara ulaşanların hepsi, kendi yaşam sayfalarını dünyaya çekerek bu yolculukta bütün kütleleri ile yer aldılar. Hepiniz, zirvelere ulaşacaksınız diye çalışırken, bizler yenilendik ve yeniden ve yeniden sizleri kodlayıp tohumladık. Bugün dünyamda sınır yok. Ama bir tek sır var. İnsan… İşte insan olarak geri döndüm. Amin… 

Şimdi ses kaplarını alın ve dünyaya yayın. İnsan, tartısında ışık yanan bir Kuran olup geçmiştir. Adı “YAŞAM”dır onun. Onun adına güçlenmek, üzerinden tüm yaşamların bulunduğu bir yarın olmak, hepinizin istemi idi. Şerden uzak yeni bir yaşam. Bu yaşam zaman sonsuzluklarında görevlilerce dillenen her yaşamın ışığında olmalıydı. Bugüne geldik. Ve bugün herkes kendi yolunda ayrı bir Kuran değil, tek bir Kuran olarak görev taşıyacak. Yanıp tutuştuğunuz kendi “yuralarında güçlenmek (dairesel dönüşlerinde güçlenmek)” dediğiniz çalışma, artık bilinsin ki bitmiştir. 

Hepinizi sanal yaşamlarda görev taşıyan Birlik olarak kucakladık. Şimdilik…


Sevgiler,

 

Süper İnsanlık Realitesi Derneği

 
  Bugün 152 ziyaretçi kişi burdaydı!  
 
Bu web sitesi ücretsiz olarak Bedava-Sitem.com ile oluşturulmuştur. Siz de kendi web sitenizi kurmak ister misiniz?
Ücretsiz kaydol