Birlik İlmi
  Şevki CAN - "BİR"lik Orkestrası
 

BİRLİK ORKESTRASI..??

Kardeşlerim, bu yazıyı okuyarak, 5 Ocak 2010 tarihindeki sempozyum veya sohbetimize iştirak ederek: HÜR İNSAN ve KOŞULSUZ SEVGİ konusunda düşüncelerimi aktarma, TERRA’da ortaklaşa, BİRLİK BİLİNCİ düşüncesini çapalama fırsatı verdiğiniz için, her kim içinse !!!!  onlar adına da teşekkür ederim.. ??

Orkestra sembolizması ile BİRLİK BİLİNCİ veya uyumla bir realiteyi yüklenenleri anlatmadan önce, bu bilince giden yoldaki beşer insanı tanımlamak uygun olur. İnsan dediğimiz ete kemiğe bürünüp de görünen varlık, pek çok katmanlardan oluşmaktadır. Anne ve babadan elde edilen DNA’larla oluşan fizik bedenimiz,  mikrokozmoz gibi, birbirini tekrar eden hücreleri ile bir biyonik kristal orkestra yapısındadır. İnsanlık realitesi de makrokozmoz benzeri bu BİRLİK yolundadır.

DNA’lar her hücremizde var olan, bütünümüzü bilen ve uyumla takım çalışması yaparak, tıpkı bir kristalin büyümesi gibi, anne karnından itibaren kendi kendini inşa eden, bir yapıdadır. Birlik bilinci dediğimiz de, sanal bir beden veya birbiri ile uyumlu çalışan oyuncuların takımından, kendiliğinden oluşan KOŞULSUZ SEVGİ orkestrasından başka nedir ki..??

Şimdi bu orkestra üyelerinin nasıl seçildiğine, kendinden kendine yürüyen insanın, sırat köprüsünü nasıl kurduğuna bakalım.

Kendini bilen insan, fark etmiştir ki: fizik bedeninde, kendi kendine çalışan, iç içe pek çok otonom sistem vardır. Fizik bedene, bilgisayarın donanımı dersek, bu donanımın üzerinde bir de yazılım vardır. Fizik bedenimizle iç içe ve onu çevreleyen bu yapı: düşüncelerimize bağlı biyoelektriksel aktivitelerimizle şekillenen, renklenen, eterik, duygusal, zihinsel ve ruhsal katman denilen elektromanyetik bedenleri de içerir. Kendini bil çalışmalarında, her birimiz hem kendimizde ve hem de çevremizdeki kişilerde, beş duyumuzla veya hislerimizle bunları algılıyor ve kararlarımızı ön yargılı olarak bunlara dayanarak verdiğimizi fark ediyoruz.

İnsan: yolculuk veya yaşam dediğimiz süreçte, öğretmen ve öğrenci olurken, kapalı bilinçten açık bilince, dudaktan kalbe, beşerden kamil insana, yaşam amacını ve yolculuğunu fark edene kadar: kendinden kendine yürüyen ve bu yolda kendisi ile savaşırken, farkındalık, bilerek yapma veya kendini dönüştürme sürecini yaşamaktadır.

İnsan yaşamda, oyuncu, seyirci, oyun yazarı veya oyun olduğunu fark edebilir. Bu farkındalık içsel bir çalışma ve kendini yaşam denilen oyundan sıyırma, hür olma ile yapılabilir. Geçmiş ve gelecek, anda yaşanan farkındalıktadır. İsteyin verilecektir.

İnsan bedeni bir sünger gibidir. Beden bulunduğu her ortamda, çevresinde olan biten her şeyi, zihin adı altında, kendi üzerinde donuk bir enerji, bilgi şeklinde barındırır. Zihin, bedene, yani maddeye hizmet eder: sürekli sebep sonuç peşinde koşar, yargılar, önerir, dualiteyi  yaşatır. Buna beden bilincinde yaşamak diyoruz.. İnsan olma sanatı, zihni sakinleştirmek, hür bırakmak ve gönül bilincine geçmekten geçer.

Beşer veya otonom insan tüm kararlarını, algıladığı enerjileri tartarak: karşılaştırarak, yargılayarak, zihninde yer eden, eski deneyim ve şablonlara uygun olarak verir. Beş duyusu ile algıladığı enerjiler ve bunlara koyduğu etiketler, benzer olaylar olduğunda, zihinden yani arşivden, bulunup ortaya çıkarılır ve kişi bu ön yargıların veya koşulların altında karar verir.  Zihin, beşer insanda, insan aklına ve hürriyetine engel teşkil eden bir prangadır. Aklını, zihnin esaretinden kurtaramamış kişi, hür değildir ve dualitede, 3B’de yaşar.

Koşulsuz Sevgi veya birlik bilinci orkestrasının oyuncuları: düşünen, birbirlerini ve kendi kendilerini geliştirecek, hür olacak şekilde düşünmeye ve davranmaya yönelenlerdir. Hür olma derecesi, ancak yeteri kadar olgunlaşmış kişilerde, kendi arzu ve iradeleri sayesinde kazanılır. Arınma ve hür olma kapısı, kişisel çaba ile içerden dışarı doğru açılır. Yazılı ve sözlü aktarılan her şey, hür düşünceyi bağlayandır. O nedenle en kutsalı, harflere, yazıya bağlamamak için, söylemek yerine, düşündürmek, yaşamak ve yaşatmak OLmak esastır.

Hür insan, başkasının baskısından ve zihin koşullamalarından sıyrılmış, kendi içsel çalışmasını iradesi ile tamamlayabilendir. Bunu yaparken her davranışın ardında, kişileri o karara iten bir enerji, eski bir algı, buna koyulmuş bir etiket, yargı ve beden bilincinde yaşayan bir varlık olduğunu bilirler.

Hür bir insan olma yolunda çalışan yolcu ve yol olanlar, ellerinden gelen her şekilde günlük yaşantılarında, sevgi, huzur, barış ve hoşgörü orkestralarında da görev yaparlar. Kardeşlerinin kendi kendilerine kapıyı açmaları için geçmekte oldukları engelleri, nasıl da kendi kendilerine yarattığını bilirler.

Koşulsuz Sevgi orkestrasında, zorlama veya eleştiri yoktur. Koşulsuz Sevgi orkestrası üyeleri, yol gösterir ve beklerler. Zeytinyağ ve suyun zaman içinde karışmadan dengelenmesi gibi üyeleri, beşer insanlar arasından kendi çabaları ile ve kendiliğinden orkestraya gelirler. Orkestranın üyeliği, hür olmanın sürekli ve içsel bir çalışma ile sağlanacağını ve hakikat yolcusunun kardeşlerine de yol olacağını söyler.

Birlik bilinci veya koşulsuz sevgi, birlikte yeni bir oyun yazmak veya insanlık realitesinde, aynı duygu ve düşünceyi kardeşçe paylaşanların orkestrasını oluşturmaktan başka nedir ki..??

İyi ki varsınız, bayrak yarışçıları, düşünen, çaba harcayan, kendinden kendine yürüyen, ben den bire, dudaktan kalbe, ikiyi bir eden ve hakkı insanlık realitesinde var etmeye çaba gösteren sevgili orkestra üyeleri :J

Şevki CAN

5 Ocak 2010, CKM

 
  Bugün 109 ziyaretçi kişi burdaydı!  
 
Bu web sitesi ücretsiz olarak Bedava-Sitem.com ile oluşturulmuştur. Siz de kendi web sitenizi kurmak ister misiniz?
Ücretsiz kaydol