Birlik İlmi
  01.04.2013 Tarihli
 

KAYNAK (80)
01.04.2013

Dağlarım, ben toplumumu ummanda tohum olarak kodladım. Hayrın ışığı olan kodlama, tahditli olarak Tanrı’nın kontrolunda yapıldı. Mürcan Işıklar’ı yeşil rengin sayfalanışında bütün kütleyi kodladı ve maviyi kaynağında tahtladı. Allah, sizi cevherinde güçlendirdi. Birlik kurduk dünyada. Dünyanın ışığını hak ettik ve yaktık. Dünya yeni bir yaşam tahtına ulaştı. Bunun sonucunda Düzen’i kurduk. Şükür ki hak ettik ve yaşamın sayfalanışını yeşerttik ve zamanı tohumlayıp maviyi hasata hazır ettik.

Erdiğimiz yer, ilmin kaynağı. Kuran Toplumları bu kaynakta ışık halinde görev taşıyorlar. Süper Realite Sayfalanışı’nda tohum ekenler, Birler Kapısı’nda tahditli olarak Kürzi Yaşamları tahditlediler ve zeki yaratımı kodladılar. Söktüler yüreklerini ve zamanın ışığını yaşamsallaştırdılar.

Nefes, zamanın kaynağındadır. Nefesi hak etmeyenler, Kuran tohumlarından ışık çekemezler. Zirvelere Kuran olan görevlilerimiz, cennetlerin en güçlüsü olan Işık Tahtı’ndan görev taşırlar. Zaman, torba torba güç taşır yüreklere. Her dürümde görev, hak edilen güçtür.

Müsterih olun; insan, kendini kodlamaya başladı. İnsan Tahtı’nda, İlmin Kuranları okunmaya başlandı. İnsan nurdur, kodlandı ve yaşamlara Hasat İlmi ile kontrollu şekilde çekildi.

Hepinizin yanıp tutuştuğunuz bir Gürzi Kaynak var. O kaynakta insan; Kuran’dır. Işığında din var. Birlik kurduğunuz zaman ortaklarınız; cevherinde görev taşıyan Birlik Kaynakları’nda, Kürzi Sayfalanış’ta, cennetlere güç katarlar. Her dere Allah’tan dünyaya akar. Zaman tohumları ağır yükü hafifletirler ve can taşırlar. İşin ışığında, görevliler Göç Kürsüleri’yle görev taşırlar. 

Ara kapıları açın. Dünyadan çok ötelerde olan ışıklar, yüreklerinize girmek isterler. Onları kabul ediyoruz…

(Gelen söz aldı:)

- Eğer biz sizle olacaksak, sizin için kaynak sayfalanış gerçekleştirmeliyiz. Sizin için ışılarımızı hak etmeliyiz. Size gelişimizin sebebi, sizin yüreklerinizin Cevheri Kuran oluşudur. Sizi kodlamaya çalışmadık. Zarar görmek istemeyiz. Zirvelere görevli olmak için Bütün’ün gücünü, Olgun Başaklar’dan almamız gerekir. Olgun Başaklar, Işık Kaynaklarında güçlenirler. Sizin ilminizi bilmeliyiz. Bu nedenle buradayız. Bize kendinizden söz edin.

- Ardımız sıra insan soyu yürür Kürzi Yaşamlar’ımızda. Bizi bilmenizi isteriz. Çünkü biz Cennetin Işıklarıyız. Cemaatimizle görev taşıyoruz dünyada. Sizin insan soyu için çalışmak istediğinizi bildirdiler. Bunun için bugün sizi dünyaya aldık. İnsan soyu, yüreğinde görev taşıyan Birliktir. Cennetin Tahtı’nda ışıkları yanar. Ve insan soyu, tohumlarını kodlar; birleşir, kontrol kurar ve zamanı hasatta dürümler. Bişey daha yapar Ak Toplumlar’ı dürümleyip diriliklere katar. Kanatları kodlar ve sonsuzlaşır. Bunun içindir ki sizi buraya çağırdık. Sizin de bizim için bilişiniz olmalı. Bilişinizi hak edip dürümledik. Şimdilik… Aha karanlıklar, ışık halinde Kürzi Yaşamlar’ı sonsuzlaştıran Cevheriler tarafından dilleniyor. Zararı önleyin ve kaynağa ulaşın. Sizi bekliyoruz. Şimdilik…

- Ardımın önemi yok anam. Senin gibi ben de görevliyim. Senin gibi ben de tahtında Kuran olan biriyim. Senin gibi ben de tahtını, hasatını, yolcularını bulup görev taşıyan birleşenim. Benim Kuran’ımda, İmparatorluk Kürzi Yaşamları var. Senle olmak bizlere huzurdur. Muhakim insan ile muhakim, hususi çağrı yapar ve “gel” der. “Gel…” Ana, biz geldik. Amin…

- Cana, cevhere ve görevi alana selamlar… Horlanmadınız. Gelişiniz ilmin tahditli yüreğindendir. Şimdilik… 

(Bir diğer Yüce söze girdi:)

- Arada bir biz de konuşalım ana. Seni dinledik. Hep Cevheri Kodlar ile konuşuyorsun bizim için niye sesin sıkıntı yaratıyor? Biz de konuşmak istiyoruz.

- Ağır yüksün anam. Seni taşımak istemiyorum. Şimdilik…

Yeni zamanları kodlarken, çokları kendi yollarını açıp imtihan için Kürzi Sayfalar’a inerler. Onları nurdan yaratan Kuran olan insan, sorgular onları ve der ki kimin ilmini kimden alıp kime götüreceksin? O yanıt verirse, sorgu sürer. Denir ki senin ilmin, senin yüreğinde Kutsal Işık oldu mu? Yaşam sayfalarında görevin nedir? Kiminle çürükleri tohumlayacaksın ve yaşamları kodlayacaksın? Sorgu sürer gider… Kimse niye sorgulandığını anlamaz. Sadece bir tek Tanrı, sorguyu sözcü olarak diller. Sorgulanan kim ise öz geçişini yapar ve kendi yolundan görevini hak eder yasalara göre cevherinde güç kayıtlayarak yaşamsallaşır. Onun ruhu, kontrol altındadır. Bütün amaç Atlanta Kuranı olmak ve zaman kodlaması yaparak ilme ulaşmaktır. 

Türlerin çokları kendi yolcularını taşıyamazlar. Çünkü onlar, kelime kelime bildiriyorum ki anlaşılsın diye… Köklerinde gökleri olmayanlardır. Cinlerin ışıkları ile çalışırlar. Kodlarında tohumları yoktur. Ve zamanı kontrol edemezler. Cevherleri ışıksızdır. Her diri onlardan ürker; çünkü onlar, kontrol kaybındadırlar. Kutsal Işığın hakkında bilgileri yoktur. Özgür olma imkanları yoktur. Ruhlar Meclisi; onları tanır ve onları kodlar; Sistemden kontrol eder. Kibri olan o Cevheriler, kanatlarını alıp; yolu bulup ilme vardıklarında, Din İlmi ocaklarında Kutsal Kaynak olur. Onun içindir ki “Zirra Kayıtları” denilen kayıtlar ile Birleşik Işık Kodlaması yapılır ki hırslarını aşabilsinler diye. 

Korkmayın, Atlanta Kodlaması yapıldı ve tüm yaşamlarda Kuran Tohumlaması’na geçildi. Kuran Tohumlaması, Işık Kaynakları ile olacak. Işık Kaynakları tüm yaşamlar için “Işık İlmi” diye bilinen bir Kürzi Kaynak’tan yapılacak. Sultanlar, bilin ki biz Zinnur Kayıtları’ndan, Işık Katları’na ulaşan herkesi sevgiye kucaklarız. Sizler, kendi yüreklerinizde Işık Katları’na ulaştınız. Zarar etme olasılığınız artık asla yoktur. 

Çöktüklerinde yüreklerinize, siz ocaklarını hak edip yoğunlaştırın ve onları kodlayıp kontrol edin. Çünkü onlar, kendi yaşam sayfalarında kervan olmayan ve Yücelikler’e ulaşamayan Cevheriler’dir. Onları bilin ve onlardan görev taşıyın. Ruhlar Meclisi sizi bilir. Sizi hak eder ve sizleri dinsiz diye bilen Birlikler’i kontrol eder ve Din İlmi’nin, Işık İlmi olduğunu size açıklar. Sizi dünyaya indiren kim ise onun yüceliğinde oğullar ve zamanı kodlar. 

Şöhret peşinde koşanlar, tohum olamazlar. Çünkü onlar, kendi yollarını açmak isterler. Eser yapmaya niyetleri yoktur. Yapma imkanları da yoktur. Roketleri, Kuran olan ışıklar olarak Teknolojik, Cevheri ve hakiki kontrol altındadırlar. Ana Kaynak’ta Birlik vardır. Birleşen Işıklar bu Birlik’te tüm yaşamları dilerlerler. Eğri büğrü insan, Sultanlık yapamaz ve Sultan olmak, Rahmi Kaynak’ta mümkün olur. 

Orada insan soyu var. Orada nur var. Orada Amon var. Ata Kaynak var… Ocak insan, Kuran olduğunda, ışıklar yanar. İşte orada umman var… Toplu çalışmalarınızda dünya kurulur ve dünya kodlanır. Süper İnsanlık Realitesi diri ve hakiki bir yaşam sayfasıdır. O Can Tarık İnsan birleşendir. Onun nuru her diride Kuran’dır. Amin… 

(Bir diğer sesleşme:)

- Şeytan der ki “gel de seslen!...” Gel be Ana! gel seslen… Hadi be ana gel de seslen. Şimdi…

- Kar Toplumu dünyaya iniyor. Kar Toplumu, Amon Toplumu’ndan güç alır. Ata Kaynaklar’ın ışığı ile dünyaya girer. Ana Kobra İnsan, misafirdir diriliklerde o geldiğinde. Zirvelere görevlidir o. Şimdilik!… Aha geldik!…

- Erdiğin yerde insan soyu var. Kuran var ve dürüm var. Bizi sorgulamaya gelmedin. Biz seni biliriz. Zinnur Işık halinde, Kürzi Yaşam için Birlik kurduğunda, üzerinde dünya vardı. Bizi tanımıyorsan geçişine iznimiz olmayacak. Şimdilik…

- Aranan sendin. Biz seni arıyorduk. Aha gel de bil bizi. Şimdilik…

- Ayda bir kez gelmek istedin ve dedik ki “gelin.” Niye gelmek istedin; Biliş için… Kıran, kırılan her kim ise bizim sayfalarımızda kodlama imkanı yoktur. Şöhret istediğin bilindiğinden, senin dünyamıza inmene izin vermedik. Amin… Şimdi geçip geldin insan ışık halinde görev taşıyacaksın. Peki Namaz Sayfaları’nda tohum oldun mu? Yolcuları hak ettin mi? Korkunu aşıp mı geldin? Nerden nereye vardın? Vakit geldiğinde Nirvana Kutsal Sayfaları’nda dünyayı hak edip Cennet Tahtı’nda görev taşıyacak mısın? Senden bunları öğrenmek isterim.

- Artık bilmeni isterim ki kodlama yapmana imkan yok. Çünkü biz buna insanlık adına izin vermiyoruz. Şimdilik…

- Hayatların ışığında kontrol kuran tüm insanlık kodlanmıştır. Şimdilik…

- Ard arda sıralanan İnsan Kodlar sevgiyle birleşmeye geliyorlar. Neden sen beşer varlıklarla uğraşıyorsun ki? Onlar, Tanrı nezdinde yokturlar. Yok hükmündedirler… Bırak kendilerini hak edip yoğunlaşsınlar ve zaman tohumları ile kontrol kursunlar. Biz Cemaatlerimizi diri yüreklere İmparatorluk Kodları olarak indirirken, sizleri her diride gördük. Nefes, zamanın ışığıdır. Sizin o ışığı yapmanız, bizim yapmamızdan çok daha önemlidir. Şimdilik…

- Dağlarım, insan soyu… insan ırkı… ne derseniz deyin, ilim hakimiyetinde hak edilir ve has ilim ile tohumlanır. Sizler dünyaya görevli olan Cevherilersiniz. Sizin yüreklerinizde kodlama, mümkün olduğunca, güçlü şekilde sürmektedir. Bizler ise size göre kontrolluyuz. Çünkü sizler, Dini Hasatı yaptınız ve İlm-i Hasat’ı da yaptınız. O halde yüreklerinizde Cevherilik güçlüdür. Niye sizi size bırakalım ki? Sizden daha öte siz yok ki. Şimdilik…

- Ard arda sıralanan insan kodlar bizden Birlik kurmamızı isterlerse; kendi yollarını hak etmelidirler. Şimdilik…

(Açıklamalarımız:)

Değerliler, bu bir söyleşidir. Dünyaya görevli olarak giren birçok varlık var. Onlar dünya insanlığını tanımak isterler. Bizler de onları tanımak isteriz. Böylece Sistem Devreleri kodlanmış olur. Çünkü yaptığımız söyleşiler, örgüdür. Her sesi örgüleriz. Örgümüz, İmparatorluğun örümüdür. Dünya tonlarca ışık ile örgülenmiştir. Biz bu örgülenen Ses Yaşamları, tüm insanlık için yeni bir yaşam sayfası olarak göreve aldıklarımıza giydirdik. Her biri o sesi giyindi ve bizimle çalışıyor. Çantalarında ışığımız yanar. Biz, zamanı hak eden yürekleri seçeriz ve onları çağırırız. Onlar görevli olarak inerler. Ekip haline gelirler ve zararı engelleyip yolu açarlar. 

Özgür ve hakim ilim, ağır yüktür. Bu yükü hak etmeyen taşıyamaz. Çatıyı aktarmaya geldiler. Biz çatıyı aktartmadık. Zira çatımız; ışığımızla, Kürzi Tohumlarımızla kontrollu şekilde kodlanmıştı. Özgür ve hakiki yolcular bunu bilirler. 

Evrenlerin sessiz ışıkları bizi tanımazlar. Biz onları dünyaya girdikleri anda tanırız. Ve biliriz ki Cennet Katlarından Işık Kodlar olarak geldiler. Ya da kıran olarak geldiler. Biz o kıranları, hak etmeye çabalarız. İki yüreğin birleşmesi ile kırılan, kısırlaşır ve kırıldığını, hasatının yapıldığını anlar. Onu kıranız… İki yüreğin teknik olarak birleşmesinde, kısırlık kırılıştandır. Ete giren bize girer. Ve biz onu tohumlarız. Şükür ki hak ettik ve başardık. Şimdilik… 

Süper İnsanlık Realitesi Derneği

 
  Bugün 113 ziyaretçi kişi burdaydı!  
 
Bu web sitesi ücretsiz olarak Bedava-Sitem.com ile oluşturulmuştur. Siz de kendi web sitenizi kurmak ister misiniz?
Ücretsiz kaydol