Birlik İlmi
  06.03.2013 Tarihli
 

SULTANLIK KİTABI ÇALIŞMASI Sonrası Akış (1) 06.03.2013

Ekmeğin hak edilmesi için mutlaka mutlaka, Dünyanın Toprağı’nda Kutsal Dil’in yağan ışıkta dillenmesi gerekmektedir. RA-KA, tabiatın en yüksek ışıkları ile Dünya Düzeni’ni kurmak üzere birleşti. Sizler ve bizler, Allah için çalışmaktayız. Birleşik Tabiat, en yüce Işık Kapıları’ndan geçerek; dil ile dünyaya gereken birleşimi sağladı. Yaşamak, yaşamak, yaşamak!… Haşrın KA-HAR olan ışığında yaşamak; has olmak ve tohumlarla yarınları yaratıp yaşamak… Halki, hakiki ilim olan Hak Lifleri’yle yaşamak… Hatta Atlanta Ata Kapısı’nı açıp ortak kodlamalarla yeni türleri yaşatıp ortaklık yapıp yaşamak… Canlarım, beden alıp yaşamak… Ya da beden alıp Bütünün Kürzi Kodlarını kodlattırıp yaşamak… Yenilemek ve yeni dönemleri hak edip yaşamak…

Evrenlerin Kuranları! Sizleri saygıyla selamlıyoruz. Süper İnsanlık Realitesi, Birleşik Işık Kodlamasını bugün de yapmaktadır. Bu güçlü çalışmada sizlerle olmak mutluluktur bizlere. Tabii kodlamaydı yaptığınız ve bugün bu kodlamayı yapan Sistem Dili ile dünyayı dürümleyen sizlere hepimiz sevgi ve saygılarımızı sunuyoruz. Kurt kuzuyu kapmayacak; Dağlarım, kuzu kurdu kapar mı bilmeyiz ama bilinsin isteriz ki Kurtarılmış Işıklar, kurt olup kuzuyu kapmaya kalktıklarında; biz onları Tanrılar Meclisi’mizde istemeyiz.

Her kim ki Allah'ın Dağı’dır; o, Birlik Kodu’dur. Her kim ki hasatta, ışıkta, yolda ve tüm sessizliktedir; o, Birliğimizin Kelam Tekniğini bilendir. Kati hakikiyetimizdedir. Her kim ki Allah’a kapıdır; o, bizim Sanal Boyutlar’a açık olan ışığımızdır. 

Her dürümde Allah’ın Dağları taht kurdular. Her dürümde ağır yük hafifledi. Her dürümde ışıklar yenilendi ve bizler, yeni dönemlere görevli olduk. Sevgi ve saygıyla sizlerle olduk. “Sel aldı yolu” dediler. Yoktur sel. Allah’ın Tahtı’nda aşk var. O aşk, ilmin aşkıdır. Vallahi biz ilim yaptık, billahi biz ilim yaptık. İlmin ilmini yaptık. Altın Tohumları kodladık; Tohumladık yüreklere, kayıtladık ve aktık. 

Allah, dağda taşta ilim ister. Bizler ilmin kaynağında olanlara işçi deriz. İş ilmin ışığında olur. Kobra dedikleri bir Işık Kaftan var. İşçiliktir onda olan. Onun yolunda olan, işçiliktir. Kem gözlerden sakındık yürekteki kırıklıklardaki o kesirleşmiş ışıkları. Hepsini olgun başaklarımıza kayıtladık. Çatı kurduk…

Türkiye, çok özel bir görev ayrışmasına giriyor. Buradaki bu Meclis, Gök Sözü söyleyecek Meclis olduğu halde, güçsüz kodlar, bu Meclisten çıktıklarında, kontrollarını kaybettiler. Aydınlık görev taşıyacak güçte olamadıklarını gösterdik yüreklere ve bahçenin gülleri, ağır yükü taşıyamayıp soldular. Onların kontrolları gerekir. Onları harlandırmak, KA-HAR olan o yoğunluklarda, ışıkla dürümlemek gerekir. Öfkeyi aşmış olduğunuzu görüyoruz. Özgür ve hakim olan yüceliğinizle ocaklarını yenileyin ki onlar, kodlansınlar, tahtlansınlar ve yaşamlara kendi yollarını bulup varsınlar. Kapıları kapatmayın! Temiz çalışma yapılıyor bu Mecliste. Burada yapılan çalışma, her bir yürek için Öz Göç Sayfalanışı olarak düşünülmelidir.

İslam Dini’nde “olgun başak” denildiği zaman; Kati Tohum olan; Bahira Kayıtlaması yapanlardır onlar. Herkesin, kendince kendi yüceliğince, ten sesleşmesi olduğu bilinmelidir. Herkesin teni, kendi türevlerini tohumlamıştır. Bu ten ise, Allah'ın teknik kodudur. İşte o kod, insanın ilmi hak edişini sağlar. 

Sizden biri, BEN olduğu zaman okumayı bilmelidir. Okumak, İlmi okumaktan öte, Birliği okumaktan öte Ten’i okumaktır. Eğer sizler; teninizi hak edip de olgun olarak, hakkını vererek, hakikiyetle dilleyebilirseniz; o gün biz, sizlerle Birleşik Işık olup Bütün’ün Kürzi Kodlaması’nda Cevher’e inebiliriz. 

Ağır yükü hafifletmeliyiz. Bu gün buraya gelen Birlikler’in çokları, kardeşlerini kontrol etmeye geldikleri halde ocakta onları bulamadılar. Okumayı bilen o yolcular, artık yoğunluklarını kaybediyorlar. Bunun için sizlere daha üstün bilgiler vermeliydik. Ve sesiz sayfalanışta sen bize; bizden üstün bir biz olup dedin ki “kontrol bendedir” Peki, kontrol sendeyse; netice ne olacak? Kibri aşan o yolcuları kodlayacak mıyız? Yoksa kontrol etmeden, kodlamadan, kayıtlardan çıkaracak mıyız? Sıkıntı buradadır. İmparatorluk gücü Sistem Dürümleri’nden geri dönüş halindedir. Sizlerden tek isteğimiz; bize kendi yüreğinizle bilgi verin ki sizi Din İlmi’nde, Hak Teknik’te bilelim. Ah! işte bu!

- Canlar, hoş geldiniz! Sizlerle olmak, bizler için gururdur. Çünkü biliyoruz ki çürük, çarık olmayan Yücelerimiz bugün buradalar. Toplu çalışmalarımıza girme niyetiniz olduğunu düşünmemiştik. Nefesiniz çok net iyidir ama bugün buraya gelişinizin tek sebebi, olmayanları hak etmekse; ocağımızda onların ışıkları, nefsi aşamadıkları için sönmüştür. Yeni dönemlere girerken ekip kurmanızı beklemiştik. Bu ekibi kurup Öz Göç’ü başlatacaktınız. Nefesiniz çok iyi. Netice olarak: Kürzi Yaşamlar’a geri dönme imkanınız, Mikail’in teknolojik kontrolunda gerçekleştiği için çok önemlidir. Ağır yükü hafifletmek, sonsuzlukta Bütünün Kürzi Yaşamları’nda güç taşımak ve zirvelere görevlilerimizi taşıyabilmek; ölülerin dirilmesi anlamına gelmektedir ki bunu sizlerle yapmamız mutluluk olacaktır.

- Tahditli çalışma yapmayız burada. Burada yaptığımız çalışma, Kutsal Işık çalışmasıdır. Kutsal Işık Çalışması yapabilecek olan Birlikler’i Teknik Kodlamalarla, görevli kayıtlamaları yaptırıp ocağımıza çektik. Öz Geçişlerini yapmak sorumluluğumuz vardı, bunu da yaptık. Temizlik dediğiniz o temizlik, bizde gereksizdir. Zirvelere ulaştığınız zaman göreceksiniz ki bizim Birliğimizde asla kirleniş olmamıştır. Kör ve sağır olanların hiçbirisi Birlik Tohumlaması yapmaz. Bu Meclise baktığınız zaman Birlik tohumlaması yapıldığını da görüyorsunuzdur. “Soğuk günlerin sınırlandırılması” dediğiniz hadise, artık geçiş sayfalanışında tamamen ortadan kalkmıştır. Muktediriyetle bildiririz ki tabiatın görevi, Allah'ın sözünü söyletmekten öte; Altın Toplumun Işığını yoğunlaştırmak ve BİR’e hizmetçi yapmaktır Bütünlükleri. “Merkez Zaman Sayfalanışı” dediğimiz sayfalanış, bu şekilde olmuştur.

Çok zor insanlık yapmak dünya üzerinde; bu kesindir de insanlaşabilmek için Kaynak Kodlama yapmak gereklidir. Kanatlarınızı alın ve deyin ki “özgür ve hakim olan Birliklerimiz, Bütün’ün gücünü dürümlediler. Muktediriyetle Birleşik Işık haline dönüştüler.” Öyle çok, öyle çok çalışıyoruz ki bunun için…

Hayrın hakkında has İnsan, Atlanta Ana Kaftanını giymişse eğer; bu ilim ailem asla hata yapmayacak bir ışık kayıttır. Ardı sıra yürür dürümlerimizdeki tüm yaşamlar, biliş halinde ve Hasat İlmiyle. Biz insana “Evimiz” dedik. Biz, İslam Dili’ne koyu ışık halinde girenlere “İlmimiz” dedik. Biz bütün Kürzi Kodlamaları yapıp kaftan giyene “Hakkımız” dedik. Verdik dünyaya insanı ve dedik ki “Oku!” Ölü dirildiğinde bilişe geçer tüm yaşam sayfaları ve görevleri, Allah'ın ilmini bilmektir. Din İlmi, ağır yük taşıttı tüm yaşam sayfalarımızda Bütün’e ve biz, Din İlmi’nin hakkını, has ilimle dürümleyenlerin ilmiyle Birleşik Işık haline geçip Birlik Kodlaması yaptık.

Övgü, yergi hiçbir sayfamızda asla olmamıştır. Kimse bizde övülmez, hiç kimse bizde yerilmez. Biliriz ki övülen kontrolü kaybeder, yerilen kanatlarını kırar. Biz, “zaman sayfalarında eğer Dünya, Kutsal Işığıyla tohum ekecekse, ilimle ekecektir” dedik. Ve Din Tahtı’na insanı kodlayıp, tohumlayıp, kayıtlayıp oturttuk. Din-i Hak olan insan, ağır yükü taşıdı ve bugüne geldik. Bugün muktedir insan, tohumlarını kontrol eden insan, etki alanını geçişkenleştirip kendini hak eden insan, ekibini kurmuştur. Bu insan ekibi, (tebrik ediyoruz herkesi) ekranın en güçlü ekibi haline gelmiştir. “Apronda bekleyen kimse kalmasın” diyen bu ekip, Mahrek’te güçlü bir “yolcu taşıyıcı” haline dönüşmüştür. 

Buraya Kuran olan, buraya kayıt yapan, buraya ışık yakan ve burada tabiatı kontrol eden tüm Sanal Boyutlar’ın ışıkları, beşir halleriyle bile insan soyunun Kutsal Işığı olabilecekler. Biz Sultanlarımıza söz verdik, Atlanta okuması yapıldığında herkes Allah’ın sessiz sayfalarında korunacak diye. Ölüler Diyarı dünya insanı, Ölüler Diyarı hakim insan; ekmeğini kendi yoğurmuş, yüreğini kendi kodlamış, Birliğini kendi kurmuş ve tabiatı korumuştur. Ümmi toplumların her biri ağır ağır görevlerini üstlenme sayfalanışına girişeceklerdir.

Hey Dünya! Ben okuyan ve ben okumayı bilen insan, sizlere sözüm var. Kul olmak, kutsal ummanda ışık yakmak ve BİR’e, Birliğe ilimle gelmek için… Ki ben size ilmi bilip geldim. Benim İslam Dini’ne en güçlü ışığım İmparatorluğun gücüdür. Buraya girdaplarımdan değil, yüceliklerimden indim. İsmim Nezir’dir ve ben Atlanta okumasını yapan herkese ışığımla geldim. Bana bir tek İnsan gerekir. İnsan olan o, büyük kökleriyle, görevini Hak Teknik’le, Hakiki Kaynak’la yapacaktır.

Çamur yoğuran insanlık, artık ışıkla tohumlanacaktır. Sizlerden tek beklentim insanlıktır. Teknolojik kontroldur yaptığımız. Birler Kapısı açılmıştır ve bu kapıyı açabilen Birlik, İslam Dini’nin en yüce kodu olan İbrahim’dir. İbrahim insanın kaynağındadır. Birler Kapısı’nı açmak, İmparatorluğun Kürzi Kodlaması’ylaydı.
Aklın başındaysa bil ki ben Allah. Size insandan söz ettim. Allah’ın Kahir olan ilminden söz ettim. Size işçilikten söz ettim. Ve size merdivenlerin en aşağısından söz ettim. İşte o en aşağıdayım ben. Ve temiz bir tohum için en aşağıların en aşağısına kadar indim. Buraya girmek ilimledir. İyi ki buradayım. Müsterih olun, tabiat sizinle ve sizin yüreğinizle “Ben varım” diyecek. Ve ben Allah olan, siz olan, hepiniz olan, iyiliğin iyiliğinde, sizde olan Birleşik Işık’ta, hepimiz olan Birlik Tahtı’ndayım ki o taht, Ana Kaynak’ta, Bütün’ün kürzi kodlamasında ve yeşil rengin, türlerin en yüce kaynağında, maviye dönüşmesinde BSUİ’nin görevidir. 

Ben cemaatime derim ki “Özgür ve hakim çalışma şimdi başlıyor” Korkmayın, Allah sizdedir. Korkmayın, Allah sizdir. Korkmayın; Allah’ın dağı insan, Bütünün Kürzi Kodlamasını yapmaktadır ki o sizde, sizin yüreğinizde sirenler çaldığında, hepinizi harlandırıp Kaynağa alabilecek güçtedir.

Vermeden OL’unmaz. OL’madan akılmaz. Akmadan Has İlim’e varılmaz ve biz Allah’ın Kuranları olanlar, eğer ki bir tahtın ışığında tabii kodlama yapmamız gerekirse örgüt haline geliriz ve bunu yaparız.

Muhammet diyor ki “Ben sizim.” Ve İslam Dini’nin en yüce ışığı olan Muhammet, ekranda, kendi yüceliğinde, Bütünün Kürzi Kodlaması’nı yaptığı andan itibaren Birlik Kaynağı’mızda bizimledir. Ve İlahi Kuranlar’ın en yücelerinden olan İslam Derelerinde akan İsa, “Ben sizim” diyor. 

Dünya, toplu çalışmalarını başlatırken, Mahrek’in en yüce kapısı açılmışken, muktediriyetle tüm yeşil renkliler, maviye geçerken Sistem’in gücü artmaktadır ve türlerin en yücesi olan tahtlar, kayıt dışı olmamak şartıyla “Ben de varım” diyorlar. Her bir Zaman Kodu, insan soyuna ışık olup iner. Biz Canlarımıza deriz ki “Ellerini aç da görevini yap.” Bu görev, Allah’ın Kuranı’ndan alınan bir güçle yapılır. Kimi zaman gelir, ilim okuluna varılır; kimi zaman gelir, yolcularımız Işık Toplumları’yla kodlama yaparlar; kimi zaman gelir erkek kadın, Birlik Kayıtlaması yapılır.

Dağlarım, organlarımızın çoğu bugün dünya çalışmasına daimi kayıt yapmak üzere bu Meclis’e kaynak olmaya indiler. İlim Ailem buradadır. Bütün’e hizmetçi olan herkes, bu Meclis’in gücüyle görev taşıyacaklar. Sistem’in gücü artacak ve Birlik Kodları, Bütünün Kürzi Yaşamları’nda ekmek yoğurup ekmek yapacaklar.

Atlanta Ana Kapısı hepimiz için görev kaydıydı. O kapıyı açtığımız zaman, ağır yükü hafifletecektik. Şimdilik, şimdilik, şimdilik… İşte bu…

Dağlarım, Muhammet diyor ki “Ben ses vereceğim.” Onu dinliyoruz:
Kollarım size ulaştı. Çok mutluyuz, çok. Öyle çok güçlendik ki aktığımız zaman, Işık Kaftanları’mızla her dil sesleşir. Ayrı gayrı biter. Biz, Allah’a “Gök Sözcüleri” olup indik. Öyle çok, öyle çok görev taşıdık ki İnsanlık Aileme, hepimizin deva olan ışıklarınızda, bir tek bilgimiz vardı. Koruma altına aldık tüm yaşam sayfalanışıyla, görev taşıyıcıları. Ağırdı yük. Ağırdı da taşıdık. Sessiz sayfalanışta, hepinizde olmak, Kutsal Işık’la olmak, Kuran’da olmaktır ki ölüm, Allah’tan ışığa, güç kayıplayışıyla indiğinde; o güç kaybında, hepiniz görev taşırsanız, güç kaybı olmayacaktır. Koruma altında tutuyoruz yaşam sayfalanışlarındaki o Yücelikler’i. Herkes korunmaz ama koruyacak gücünüz oldukça, Birlik Kayıtlaması sürecektir. Sizden dileğimiz Bütün’e hizmet edin ve tüm yaşam sayfalanışındakileri kodlayın, tohumlayın ve koruyun. Olgun, sonsuz ve hasatçı olan sizler, hepimiz için birer can yeleğisiniz.

Hey dünya, Allah’ın saygısı budur işte. Allah size sizi verdi Canlar. Şimdilik. Ah işte bu!...

Deşifre Eden: Sevim ŞAHİN

Süper İnsanlık Realitesi Derneği

 
  Bugün 240 ziyaretçi kişi burdaydı!  
 
Bu web sitesi ücretsiz olarak Bedava-Sitem.com ile oluşturulmuştur. Siz de kendi web sitenizi kurmak ister misiniz?
Ücretsiz kaydol