14 TEMMUZ 2013 

Dağlarım, yarınlar için ışık halinde görev taşıyoruz. “OL” denen yoğunlukta birleştik. Bu ne demektir bilir misiniz? Her istediğimizi var edebiliriz. Bizim Ruhlar Meclisimiz, Zamanın Kuranı olarak dünyayı tohumlamaktadır. 

Örtüleri açtığımız zaman, Birler Kapısı tüm insanlık için açılmış olur. Bu kapı insan ardından kapanır. Ölülerin dirildiği bir dünyada, insan ardı artık olmayacak ve o kapı her bir yolcuya açık tutulacak.

“Dört Kürzi Yaşam Sayfalanışı”nda, dünyaya kontrol için iki resim yaptık. Bunradan birisi “ilmin resmi”ydi; diğeri “Kuran’ın Işık Tahtı’ndani Kutsal Yer’in resmi”ydi. Her ikisi de Birleşik Işık ile yapıldı. Her bir resimde dürümlerimiz var ve kontrolumuz var. Can Taht’ın devrelerinde tohum olan Kürziler’imiz var ve biz zamanı tohumlarken, tüm resimleri birlikte yaptık. Bundan sonra de Birleşik Işık olarak bu resimleri yapmayı sürdüreceğiz. 

Beden alıp dünyaya gelen, tüm insanlık için Birlik kurduğunda, hepimiz umutla onunla oluruz.

Kökleri görev ile tohumlanmış olan tüm ilim aileleri, Birler Kapısı’nda beklerlerken, teknik olarak bütün kütleyi tohumlayan Işık; her yerden kendi yoğunluğundaki Bütünlükler’i tek tek tahditsiz şekilde tohumlayarak bütünlenir ve zamanı toplumları ile kontrol eder. İşte dünya için yaptığımız budur. 

Özgür ve hakim olan Birliğim, dünyaya “İkinci Can Taht” için inmiştir. Bu taht, Birliğimin tahtıdır. Bu tahtta, birleşenlerim var. 

Ekmek (Birlik Kaydı) ile hasat olan her bir yolcu, Birlik’tir. Tüm insanlık için yaşamsal ışık halinde güçlenen ve teknik tohumlama yapan Birlikler’e, cevhere ve kütleye Türkiye’den söz etmek isterim. Türkiye, yaşam sanal yarınlarında, kanat takacak. Zamanın Toplumu olacak ve Köklerindeki kaynak ilmi ile bütün kütleyi yaşamsallaştıracak. Birler Kapısı olup teknolojik tohumlama yapacak. “Biz Zamanları”nda diri olup yol olacak. Onun Kuran’ı olan Bütün’ün cevheridir. İşte bunun içindir ki Türkiye ekranında güçlü yolculuk başladı. Dört Kürzi, bu yolculukta Dünya Kaynağı oldu. 

Dünyanın erdiği yücelikte, Birlik İlmi hasat yapmakta ise Bütünlükler’in kendi yarınları için kayıt yapmalarından dolayıdır. Her diri kendi yolunu bulamayabilir. Her yürek kendi yaşamını kontrol edemeyebilir. Ahar olan Kuran Cevherleri, Birlik kuramayabilirler. Nesillerini kontrol etme imkanları da olmayabilir. Yapmakta olduğumuz çalışmalar, tüm yaşam sayfalarının Birler İlmi’yle, tüm İlm-i Hak olanlarla, herkesin tartısız şekilde Birleştirilmesi içindir. Bu başarıldığında, tüm İlim Aileleri kontrollu olarak Bütünlenecekler ve kendi yaşamlarını kodlayabilecekler. 

Hidayet, insan soyu için hakikiyettir. Eğer Hikaye dinler gibi bu bilgileri dinlerseniz, cevherinizde teknolojik, yaraşır ve zamanın kaynağı olan Birlik İlmi oluşamaz. Hasata kaynak oluşturmak ve yüreklerdeki kati yaşam soylarını yoğunlaştırabilmek için zamanın tohumlanması beklenmektedir. 

Yerde ve gökte iki yarın var. Bizler için tek yarın var. İnsan Kuran’ın yarını.

Bir tek tahdit var Birliğimiz için. Bu da dünyadır. 

Tok insan, açtan iş isterse, aşkın ışığı Altın Işık olsa dahi o insan, tüm yarınlarında ocak olamayacağından dürümlerinde Kuran olamaz. İşte o insan, artık yasaları bilip; “kati yarın” olduğu için cevheri güçlendirip kendi yarınlarında görev taşımalıdır. Ne var ki buna, zaman sayfalarında Kuran okuyarak ulaşacaktır.

Ne misafir isteriz yüreklere ne de kontrol isteriz. Biliniz ki biz kendi yolumuzda, kendi yarınlarımızda cümle yüreklerde yol alıyoruz. Yol, ilmin yoludur. Ve yolda olmak tüm insanlık için Yaşam Kuranı olmaktır. 

Eğer bir gün, Kutsal Işığı, Kürzi’ olan bedenden dinletmek üzere dünyaya girersem; o zaman sizlere yeni bilgiler veririm. Bugün artık bilmenizi isterim ki ben, nefes olarak kanat aldım ve sonsuz zamanlarda kendi yarınlarıma uçmaktayım. 

Meyilim insan için görevdi. Nerede görev taşıyacağıma kendim karar verdim ve sizinle olmak istedim. Kör olmadığınızı ve kendi yolunuzu bulacağınızı düşündüm. Kökümde, görevim yoktu. Çünkü ben kendi tartımla dünyaya indim. Gönül, zamanı Hak İlmi ile dinler. Ben size zaman olur, tüm insanlıkta kendi yarınlarımı dillerim. Bunu bilen, kendi yolunda olmadığımı, kanat alıp, insanlığın yarınları için umutla yol aldığımı anlar. 

Yaşamın tahtında yarınlara güç katarken, her diri ile birleşmek isterim. Kar sırdır yorulmayana. Ben o sırrın ışığında tüm insanlığa kar olur yağarım ama bilinsin isterim ki yağış, zamanın yağışı olmalıdır

Hepiniz, Zaman Tahtı’nda Birler Kapısı’sınız. Nefes almadıkça o kapıdan geçemezsiniz. İşte yapmakta olduğumuz, BİRLER ÇALIŞMALARI her diriyi tahditsiz şekilde Bütün’e katmak üzeredir. Can Taht’a varmak Taht olmak anlamına gelir. 

Herkesin kendi yarınlarını kodlayabileceği çalışma, bu dönemde görevlilerin Kaynak İlmi hak etmelerini sağlayacaktır. 

Dokuz günümüz var, bunu bilin. Ve o güne kadar hepiniz kendi yaşam sayfalarınızı hak edin ve yaratın. Çünkü bizler 14 Temmuz 2013 günü sizleşmek üzere burada olacağız.