IŞIK KODLAMA (17.04.2013)
Zaman ve Yaşam Hakkında Söyleşi (2):
Soru: Eğer dünya bilinç yarınları kendi varlığı ile yaşamsallaştırıp yaratacaksa; Beşer bilinç buna muktedir midir? Beşer’in dünyada var olma sebebi nadir?
Cevap: Çok güzel bir soru… Bravoo!… Zamansızlıkta varlık bilinç; zaman için yaratılan; zamansızlık için yarattırandır. Yarattıran biz, IŞIK HAL’de yarattırırız. Işık Zaman Bilinç halimiz ile de yarattırdıklarımızı, zamandan yaratırız. Yarattığımız; eşya yaratıda RUH kontrolünde; kör ve sağır beşer bilinç halinde, toprak bedenlerimizle idrakine varıp algılayacaklarımızdır… O yarattıklarımız, bizi bize dilleyen yaratılanlardı…
Suptil varlık bilinçlerin mekanik sisteme bağlı doğal, güdülenmeyen, sadece bütünün işleyişine parallel, kozmik kanunlar kapsamında ortak formların ortak yaşamlarına bağlı olarak varlık sürmelerine karşılık; beşer bilinç, kozmik kanunları hak edip idrak ettikçe o kanunlara uyumlandığı oranda özgürleştikçe Hak olacaktır. İlim Hakimleri’nce, Hak Teknik’le hak edilerek var edilen prensip ve kanunlara kendi hak edişleri ve var edişleri ile iştirak etme ve var olanı çözümleme, değerlendirme, birleştirme ve zaman tohumlaması ile türevleştirme imkanına sahip olabileceği gibi kendi yaşamlarının kutsal sonsuzluklarında yeni yaşamları kodlayacak ve yarattıracak gücü aktive edebilecektir… İşte o IŞIK HAL’e vardığında; TOPRAK HAL’i aşıp geçtiğinden, RUH’un kontrol mekanizmasının ötesine varacaktır. Artık o, RUH’un hakimiyetinden de özgürleşecektir.
Soru: Çorak dönem nadir?
Cevap: Çorak dönem, Dar Zamanlar’ı ifade eder… Varlığın, Beşer Bilinç Zamanları… Sanal yaşamları…
Soru: “Yaratımı bilmekse ilim; o, lineer zamanda olamaz” dediniz… Açıklar mısınız?
Cevap: Yaratan, yarattıklarında, kendisini çokluyor. Yaratılanların hepsi O… Ama Yaratan, zamanda yok… Yaratılan, Zaman Sayfalanışı’na kaynak… Zamanı tohumlayan O, kontrol eden O… Hah işte bu… Ve Yaratan; zamanda, sonsuzlukta… Ve yaratılan sonsuzluklara, kendini tohumlayacak olan ve kendinden başkası olmayan o Yaratan, O’nda kendini Hak Teknik’le dilleyecek ve Birleşik Işık halinde Kara Kaplı kayıt yapacak. Yapan, yaptıran Allah…
Yapan O, yaptıran O ve herşey O’nunla “OL”uşta… Orada O, geçmişte mi? Yooo, henüz Umman O, Gelmemiş O. Gelişi olacak mı? Gelişi sen, sen, sen ve herkes!… Geldi!... Nereden geldi? Oradan, geçmişten ve gelecekten…
Gelecek, zaman içinde gelecek. Geçmiş, zamansızlıkta geçmiş… Çok önemli; gelecek, zamanda gelecek; geçmiş, zamansızlıkta…
Ve zaman, herkes… Herkes ışık… Hepimiz ışıklarız ama ZAMAN IŞIKLARI’yız. Ya sanallıktaki ışıma!? Zamansızlığın ışığı mı? Yoksa zamanın ışığı mı!? Hah! zamanın, yarınların ışığı yenilendi…
Zamanın ışığı, gelecek ve geçmiş… Ana Kaftan’da, her anda bu var. GENİŞ ZAMANLAR’da ve geçiş için hak edilmiş o yoğunluklarda… Zavallı zaman!..., zavallı zaman!..., zavallı zaman!… Zaman, ışık halinde ama zaman, ışığın topluma inişi. Zamanın inişi, toprağın ilme varışı.
Toprağın ilme varışı; zamanın insana inişi ve zamanı insana indirdiğimizde, sanallık başlar.
Ve bunu anlayabilen; “kontrolu kurabilen BİZ olmaya çabaladık” deyip “OL’duk” diyebilen, OL’ur.
Şükrettik ki OL’an, Birler Kapısı’nda Gök Sözcüleri’yle oldu. Şu anda dünyada beden var. Mekke, Medine hepsi beden; Tabii Kodlar’ın hepsi merkez ve hepsi İlim Sayfaları ve hepsi ALTIN TOPRAKLAR…
(Devamı Var)
Deşifre Eden: Sevim ŞAHİN
Süper İnsanlık Realitesi Derneği
