SULTANLIK KİTABI ÇALIŞMASI 27.03.2013

Sayfa:400 / Paragraf: 7

“En önce dünya tabiatı, sonra düzen koyuluğu ve daha sonra da din diriliği… Eğer dünyada diri olan yoğunluk olmasaydı; ışık yanmazdı. Maya olan güneş, insan için ışıktır. Ruhtan ışıyan diri kod, yine ruhtan kaynak olur ve zaman dilinde kendi yüreğini diller. Mahrekin tabiatında mahrek vardır. Birleşik Işıklar’ın Turan Düzenler’i vardır ve bu düzenlerin rahmin hakikiyetindeki tepkileri vardır. Her şekilde tepki gereklidir. Zirvenin insan soyu ile kendi yolunu birleştirebilmesi tepkinin yüceliğiyledir.”

Dağ, buranın ışığını kattı. Dağ “ilim” dedi. Buranın ışığı bizim için sayfalanıştır. “Biz ağırı hafiflettik, ilmi kati olarak tohumladık” dedi. Dağa insandan ışık kattık. Dağ insan ışıdı ve insan korundu. O insan eminim ki eke ek olan; yola yoğunluk olan; ışığa muktedir ilim olan birisiydi. Canım, Allah diyor ki “Ellerinizi Atlanta Okuması için açtınız.” Biz okumaya geldik. Dönüp geldik. Ölülerin özgür ve hakim dillerini dinlemeye geldik. Özür dileriz ölümlüler, özür dileriz sizden! Sizi açıkça tanıyamadık henüz. Bize bizi anlatın da biz sizde sizi anlayalım. Hadi Anam! Anlat da bilelim seni!

Kat kat olan bilgelerim, beden kodlaması için girdaplarından çıkıp gelmişler. Merkez Zaman Sayfalanışı yapılmaktadır bugün yine burada. Sevgiyle sizinle olmak, bizler için mutluluktur. Rukuya eğildiğinizi biliyordum. Bugün bizi izlemek istediğinize kesin olarak emindim. Rahmi Kuranların çokları, Birlik Kaynakları’nda “ben oldum” diyerek geri döndüler. Ve dediler ki “ben oldum” 

Toprak toplumu, Allah tohumlarını ektiğimizde ışık haline dönüşür. Herkes, toprak tohumlansın diye çabalar. Ve sizler, bu tohumlamada ışık kodlarısınız ki, Tabii Kodlarsınız ki sizden öte bir siz de yoktur. Çok mutluyuz ki barış ile çalışıyoruz burada. Başka bir dürüm yok. Barış… İlmin barışı. Sizlerden üstün sizlerle bu çalışmayı yapmaya niyetlendiğimizde; gönül gücüyle dünyayı kodlamayı çabalamacaydı yaptığımız ve bugün Ulular Diyarı’nın tüm tahditli kodları sizinle olacaklar. Ey Ana! Sen ve ben BİR olduk konuşuyoruz. İşte böyle… Sen bana; ben sana dillendik ve ağır ağır birlik kuruldu birleştik ve Ana Kaftanı giydik. Şimdilik bu….