Birlik İlmi
  29.08.2012 Tarihli
 

PROGRAM : KAYIT
KOD : 4
TARİH :29.08.2012
CELSE SAATİ : 15.00-16.00

Atlanta Ana Kaynakları bu çalışmayı başlatırken, kendi yüceliği ile tohumlamıştır. Kuran-ı Kerim “diri olanları hak edin” der. Birlik Kaynakları bu çalışmaları tahditsiz biçimde gerçekleştirmenizi bekler.

Dünya Atlanta Kaynaklarına Kuran olabilecek bir dürüme ulaşmıştır. Buyurun İlmin Kuranı’nı okuyun.

Otuz ses kaydı vardır. Bu ses kayıtlarını hepsi ayrı kaynaklardır. Hata yapılmayacaksa, Işık Kayıtları da bu çalışmaya girecektir. Dünya, tohumlarını yeniden yaşamlara indirmektedir. Et insan, nurdur. Kutsal ışık halinde güç yaratabilir. O güç, Altın Işık halinde görev taşır. Üye olduğunuz bu yoğunluk tohum ekmek üzere bu çalışmaları yapabilmektedir.

Zirvelere güç katmak, insan soyu için görevdir. Ekmeğiniz, Hakim İlmin Hasatı olduğu için Birleşik Aile size Göç Kürsüleri ile inebilmektedir.

Arkon İnsan, tohum için görev taşır. Tohum Yaşamların Kuranı’dır. Olgun Başaklar’ın, İlmin Hasatı’nı yapabilmeleri, hakikiyetlerinde kaynak olmasıyladır.

Tanrı der ki “hak edin. En ince ayrıntısına kadar has olun ve hakim olun.” Cümle yürekler sizi dinliyor şu anda. Altın Toplum, Kuran olmuş, ışık olmuş, BİR olmuş. Öksüz yetim bırakmamış. Altın Toplum, hakim olmuş ve yarınları hak etmiş…

Etki alanınız geçişkenleşmektedir. Eve dönme zamanı geldiğinde, sizi sizle birlikte Tanrısal Kaynaklar’dan alıp göz söz birleşik ışığından göklere taşıyabiliriz. Zarar etmeniz istenmez. Şimdilik size vereceğimiz bu kadardır.

Dağlar, canlı ve cansız her bir yürek, İlmin Hakimi’dir. Sizi yolculukta görmüştüm. Bir insan için ışık yakmıştınız. O insan, Atlanta Kuranı olmamasına karşılık ocağı tütmüştü. Onu alıp götürdüler… Onun geçişi nettir. Ölmüş Kürsüleri taşıyan yürekler, özgür kaynaklardan Kuran olup Bütün’ü taşıyabilir. Tanrı, Kaynak İnsan ile Birleşik Işık halinde dünyayı kotlar toplar ve yarınlara katar. Erenlerin İlmi’nde buna, “korunmasız kayıt yapmak” denir. En son sözümüz şudur ki zarar yoksa insanın ışığında, yarınlara Kuran olur ve Kutsal Işık halinde yaşam sayfalarına iner.

Örgü, herkesin yapabileceği bir iş değildir. Örgü, Tanrının Kaynağı’nda yaşamların örümüdür. O kaynaklara ulaşanlar, hasat yaparak yaşamları kaynaklarında örerler. Önce “ekmek” olunur. Sonra “ekip” olunur. Sonra “tohum” olunur ve yarınlar, Kutsal Işıklar’da yaratılır. Yarınları yaratabilmek için aklın hakimi olmak gerekir.

Ekmek, ilmin ekmeğidir. Her Rahman, İlmin Hakimi değildir. Asal Boyutlar’ın Işık Kotları vardır. O kotlar, rahman olan kaynaklardan, İnsan Işık olarak Kutsal Sayfalar’a varırlar. Oralara ulaştıklarında kati olup yaşamları tohumlarlar.

İnsanlık adına yaşam kayıtlayanlar, yasalarla kayatlarlar. Onlar, Bütünü kütlesi ile bilikte yetkinleştirirler. Emin olun ki han olan insan, ağır yük taşır. Emin olun ki harını yükselten, ışığını hak eder ve yüreğinde kuran olur. Ölüler dinleşirler ve bilirler ki hasat tamamlanıyor.

Hala hasat tamamlanmadı mı diye soru geldi. Hasat, İlmin Hasatı olarak tamamlanmaktadır. Işık Hasatı vardır. Kuran Hasatı vardır. Rahmin Hakikiyetinin Hasatı vardır. Birliğin tohumlarının kaynaktaki hasatları vardır. Her biri ayrı ayrıdır.

Örtüleri örttüğünüz zaman, ışıklar kotlanır. Kurtarıcı İlim Hakimi, insan soyuna Kutsal Işığı ile iner. O İlim Hakimi, hasatı yapar. Tanrının tahditli kaynağında ışık olur ki o Kutsal Toplum için birleşiktir. Ekibi hakikidir. Onu kollarımızda tutarız ki hak ettiğini, hakikiyetini Tinsel Sayfalanış’ında, dünyaya Kuran olarak kotlayıp, tahditli olarak dinletsin diye.

Evrenlerin Dinsel Çalışmaları artık sona ermektedir. Yeni dünyada Dini Çalışmalar, tamamen bitirilecektir. Daha sonraki sayfalarda, tohumlar kotlanacak ve zarar engellendiğinden Kutsal Işıma başlayacaktır. Bu ışıma, yasaların tahditsiz kayıtları ile gerçekleştirilecektir. Dini Hasat tamamlandıktan itibaren yoğunluk artacak ve Kuran tahditlendiği için Birlik Yaşamları diri kotlamalarla değil hakiki yoğunluklarla olacaktır.

Düne göre çok daha güçlü bir dünya kuruluyor. Buyurun anlayın. Dünya, Arkon Sonsuzluklarında, ışık halinde göklere süssüz iş yapacak.

Eser yapabilmesi, İlmin Kaynağı’nda ışığının olabilmesine bağlıdır. Düzeni kurdu. Okuttu yürekleri. Ağır yük taşıttı ama arka ön kalmadı.

Düzen, İnsan Işıklar için zaruriydi. Kelam ilmi ile Din sesleşirdi. Buyurun Din sesleşti. Yasalar kayıtlandıktan itibaren Yüceler, sözlerinde kendi yüreklerini dilleyebilecek hasat yaptılar. Organlar dillendi ve yürek hakikiyetinde bütünlendi. En son ışıklar kayıtlandı ve yeni döneme geçildi.

Yerden güç alan aklın hakikiyetindekiler, arşa ışık yaktılar. Dünyanın ışığı kotlandı ve sonsuz sanal kontrol kuruldu. Sanal yaşamların sanal kontrolları tamamen kurulduktan itibaren, yerde güç artmaya başladı. Güç artışı ile birlikte ekipler, daha çok işçi çalıştırır düzeye vardılar.

Eğer sizler dünyayı hak etmişseniz, dünya size işçidir. Ki sizler dünyayı hak ettiniz. Ki sizler Işık Kotlar olarak Düzen kurdunuz. Sizler ışımayı bilen yüksek kaynaklar oldunuz. Sizden iş yapanlar siz ile iş yaptıklarında, Atlanta Kotlaması yapılacaktı. Bu da gerçekleşti.

Erdiğiniz yer artık tüm insanlıktır. Bu Meclis, İnsan İlmi’ni hak etmiş bir yüksek kaynaktır. Buraya, İnsan Ummanı olup girdiniz. Hepiniz eşikte bekletilmeden alındınız Meclise. Samanyolu, kontrol altında size ilim öğretti. Bu ilim, İnsan İlmi’dir. Ekmeğiniz, yüksek ışıklarınız oldu. Şükür ki han olan ilim ailemiz, hakim olarak bu hana ışıkları kotlayıp çalışmaktadır.

Erdiğiniz yer, Kelam İlmi’nin hak edildiği yerden çok daha üstün bir sayfadır. Bu sayfaya Uluların Tohumları ulaşabilirdi. Seviyeniz yerden ışık çeken ve Hakikiyet’e ışık veren bir seviyedir. Bütün Meclisler, bunu hak edip yapmalıdırlar.

Tabiat, sizi han ile hak ile ve yoğunluk ile dinlemektedir. Tabiatın dinleyebildiği sanal yaşamlardaki ışık, sizin kaynağınızın kotlanmasından sonra dinlenmeye başlanmıştır. Muhammet Kuranı’nda der ki “haz duyduk umman olan ışıklarla dilleşmekten. Hal İlmi’nde Hak olduk; kot oldu yüreğimiz. İman ettik ve zaman sayfalarında Kuran olduk. Siz olduk. Umman, tohum oldu ve Yücelik hakim oldu. Sizi yasalarla tabiata çeken her bir yüksek kaynak, size siz oldu. Ölmeyen bir yüksek kaynak oldunuz. Şükrettik ki hak ettik.

Şimdi dara düşmeyin. Kendi yüreğinizi hak edip dilleyin ki sizleri harımızı yükselten Kutsal Kaynaklar olarak kendi yasalarımızla tahditsizce dinleyebilelim.

- Dava, insan davasıdır. Siz dünyaya indiniz; biz Dünya olduk. Birlik kurduk; insan sayfalarında kotlandık ve zamanı yaşattık. Zaman sayfaları, Işık Tahtı’ndadır. O tahta, Hakikiyet Tohumları oturur. O tahtı hak ettik ve Cinni Hakimler’in huzursuz koyuluklarından üstün olan resim çalışmaları yapan ve yaptıkları resimler ile birleşik korumalar sağlayan, Gök Sözcüleri’nin kotlanmasını sayfaladık. Ete girenler BİR’e girdiler.

Hala dünya kotlanamadı diyenlere sözümüz şudur ki dünya çok önceleri de yaptığı gibi kotlanmasını sonsuz sır olan ışıkları ile tamamlamıştır. Dünya İnsanlığı, huzurlu bir dünyanın kurulması için her ne gerekiyorsa yapmıştır. Birleşik Işık kaynakları olarak bunu başaran Kürsüler, Düzen kurdular. Çok mutluyuz ki hak ettik. Şimdilik size vereceğim budur.

- Ana ben Dünya, nefesim çok güçlü. Bugün size gelmek istedim. Ne yazık ki siz, beden sayfalarında Işık Kotlar olarak güçlendirici olacağınıza; bizi kendi yüreğinizden ayrı gördünüz. Yüreğimi size bırakamam. Gidersem, kendi yüceliğimde giderim. O yücelik beni götürür. Unutmayın ki sizi sizle dilledik. Biz bizi kendi yüreğimizde dinliyoruz.

Zurna çaldığında o zurnanın sesi bizim sesimiz değilse eğer, hala biz yasaları koyuyor muyuz yoksa yasalar, bizi mi koyuyor yüreklere anlayamayız. Atlanta okuması başlayacak dendi ama hala başlamadı. Şu ana kadar bir ses ve bir söz yok burada. Bunu ben söylüyorum. Ah! anam yanıt mı verecek bize. Peki ver bakalım:

- Arton Tohumları bize aittir. Temizlik yaptık yahu bugün dünyada. Toplulukları tohumladık. Işık yaktık. Nefes, insanın tohumudur. Mutlaka bilirsiniz ki biz yaşam sayfalarıyız. Zamana göre bilgi veririz. Siz zamanın hasatını yapmamızı istiyorsanız, sizi şimdiden uyarmam gerekir. Bin cevheri kot bize ulaştığında, biz her bir kotu tohumlarız. Bir çerçevede koruruz. O koruduğumuz kaynak, ilimdir. İlmin kaynağında bir tek tohum ekilir. O tohum, Altın Kuran’dır. Onu bilip okuyan BİR’e hizmet eder.

- Ördüğünüz her bilgiyi okuyabilmek mümkün değildir. Ne var ki bugün verdiğin bilgilerin çokları tohum olarak, Kutsal Işıklar’a yaşam kaydı olacak. Bu nedenledir ki bilgiyi hasat ile ver ki herkes o bilgiyi hak etsin.

- Çal dünya. Çal ki duyulsun. Dünya al bilgiyi hak et. Ben dünyayım. Amin…

- “Zamana tohum olmak, Kuran olmaktır” dedin. Ha şimdi niye Birleşik Işık halinde dünyaya Kuran oluyorsun. Bunu da anlat ki sorgu sual edenler bilsinler.

- Canlar biz dünyayız. Tohum olan, Kürzün Gücü’nü bilir. Bir tek insan var ki hakikidir. O insan Altın Tohum’dur. O İnsan Meclisi’mdir. Bu Meclis, Teknolojik Kotlama yapar. Arka, özde söz olur; ön, Kuran olur ve biz yasa koyarız. Yasalar bizim için işdir.

Erek şudur ki bilin. Erkek İnsan, kaynakta korkusu olan değil ama yoğunluklarda Koran olduğu zaman, Işık Kaynakları’na varamadığında, korkar. Dişi İnsan ise kendi olduğu için her yürekte vardır. O bir kez Tanrı olur kendinde kendi olur ve zaman olur. Orga ses verdiğiniz zaman, ses ekiptir. İşte biz o ekibiz. Şükür ki bunu başarmaktayız. Şimdilik size vereceğim budur.

Süper İnsanlık Realitesi Derneği

 

 
  Bugün 6 ziyaretçi kişi burdaydı!  
 
Bu web sitesi ücretsiz olarak Bedava-Sitem.com ile oluşturulmuştur. Siz de kendi web sitenizi kurmak ister misiniz?
Ücretsiz kaydol