ALTIN ÇAĞ:

Din Toplumları, dünyayı hak ettiler ve sonsuz ışıklar halinde dürümlendiler. Onları kontrol etmek kolay oldu. Zira hak ettiklerini bilip “Hak İlahi Kuranı” ile birleşip dürümlendiler.

Dünden öte dünleri ve yaşam kodları olan yeni kaynakları birleştirdik. Din, hakikiyetini hak eden Birliklerle Birleşik Işık halinde tohum ektik.

Dürtü ile çalışan çok sayıda Bütünlük var. Onları kontrol etmek istemedik. Ocak yaktık hepsine de ve dinlettik kodlarını ve tohumlarını. Kibri aşanları seviyelerine göre cevhere aldık.

Birler Kapısı açık tutuldu. Her Kürzi Yaşam, o kapıya indirildi. Hepsi “Cin Cevheri” ile “İn Cevheri” ile ve bütün kütlede has olan “Işık Cevheri” ile birleştirildiler. Teknik olarak bunu yapmak mümkündür. Türlerin çoğu kaynaklarında kendi yolcularını bulup olgun sayfaları ile kodlanırlar. Hepsi Allah Tohumu’durlar.

Türkiye yanıp tutuşur ki hak etsin de harlansın diye. Harlanmak, Has Tohumlar’ladır.

Türkiye’de yol açan Birlikler’in hepsi, zamanı hak etmek için mücadele verdiler. “Kurtardık tohumlarımızı” diyebilmek için çalıştılar. Hepsini toplu çalışmaları ile dinledik. Bahar çalıştı, insan soyu çalıştı. Hepimiz zaman sayfalarında çalıştık. Doğrusu bugün tüm insanlık çalışmaktadır.

Dört Kuran vardır ışıkta kayıtlı. Birincisi “İNSAN”dır. İkincisi “ALTIN KOD”dur. Üçüncüsü, “ÜRETEN İLİM”dir. Dördüncüsü “YÜCELİK”tir.

Birincisini incelersek; “İNSAN”, Ulu Kuran’dır. Tertipli bilgi verdiğinde, o bilgi, tüm insanlık adına biliş halini, Hak Teknik’ten yaratır. Biliş haline geçen her diri, İNSAN olur ve tüm insanlığı tohumlayarak kontrol eder. Kontrol, Kuran’ın tahditli ışığı ile gerçekleşir. Her derede o İNSAN, toplum olur ve Birlik halinde BİR’e hizmetçi olur. Onu çabası et iledir. Et, insanın kitabıdır. Oraya biliş ile varan, tüm bilgileri harlanıp dinleyebilir. Dili olgunlaştığında, bilgisi kontrollu olur ve her zaman İnsan Işıklar’a görev taşır. Hepinizin yapması gereken budur.

İkinci Kuran, “ALTIN KOD”dur. ALTIN KOD, üzerinde diri yücelik bulunan insanın kontrolunu sağlayacak olan kaynaktır. O kaynakta, Birleşen vardır. Birlik kurar ve zaman sayfalarında tüm insanlığı hak eder. Akil Hakim olur ve Birlik kurar. Kurduğu Birlik, İLMİN BİRLİĞİ’dir. Herkese insan olup ışık yakar. İnsanlık adına güçlenir ve insanlık adına kontrol kurar. O kendini ve kendi yüreğini hak edenlere güç katar ki onlar tüm insanlığa güç katsınlar ve zaman sayfalarında, Tinsel Cevheri hak etsinler ve “yes! İşi bildik! Hak ettik!” desinler.

Müsterih olun hepiniz Allah Kodları olarak yaratıldınız. Zamanı tohumladınız. Işığı hak ettiniz. Cümle yürekleri toplulukları dürümleyen Birlikler oldunuz. Zavallı insan, Allah İlmi’ni hak edip de bilemez diyorduk. Ve dedik ki hak etti ve şimdi artı bilişe geçti.

Ekmeğinizde tüm insanlık tohum olur ve güçlenir. İş budur... İşte İlmin Tohumu olan İNSAN, artık ÜRÜN’dür. ÜRÜN, oluşu huzurlu olun ki “hak edip hasat yapın” denilen bir yaşam kaynağında birleşmekle olur. ÜRÜN, “ALTIN KURAN”dır. Orada okunuş Hak iledir. Sizi, siz okursunuz ve siz kendi yüreğinizi harlandırır Işığın Kaynağı’na varırsınız. Halkın anlayacağı bilgileri açıklarsınız. Hak ettiklerinde Hak olacaklarını anlatırsınız. Kontrolu kurup kurtarıcı bir ışık halinde dürümlersiniz zamanı ve kaynağı. “ÖZ GEÇİŞ” budur. İşte Üçüncü Kuran olan “ÜRETEN İLİM” oluş budur.

Zirveler, sizi hak ederler ve siz, zamanı hak edersiniz. Zaman Tohumu olur Bütün olursunuz. Herkese Dini Bilgiler değil, İlmi Bilgiler verirsiniz. İlmi Bilgi, hakiki bilgidir. “Öz Geç” denilen bir yoğunluktan geçer, Birler Kapısı’na çıkarsınız. O kapı İNSAN’dır. Kapıyı hak eden o kapıyı açıp kendine ve kendi yüreğine varır. Siz kendinizi harlandırıp hak ettiğiniz zaman; Bütün, sizi hak eder. Her dürüm İNSAN olur ve “Kürzi Yaşam Sayfalanışı” başlar.

Ören, insanı örer. Işıyıp dürümlenen, ilmi dürümler. İşi bitirdiğiniz zaman, işte siz ALTIN KURAN olursunuz. Bu süreç zarfında kendinizi ve kendi yüreğinizi hak ettiğinizi bilip birleştiğinizde; Dünya, sizinle bütünlenir. Ören ve örülen birdir. Orada yeni bir yaşam başlar. Bu yaşam, yeni bir çağdır. “ALTIN KURAN’IN ÇAĞI İNSAN...” Öz görev insanlaşmaktır. Örgüt olmak, Kuran olmak ve Bütün olmak insanlaşmaktır.

Ölmeyen insan olmak, yolcuları hak etmektir. İş olmaktır; oğullamaktır ve zamandan sonsuz sayfalara varmaktır.

Öyle bir gün gelecek ki kimse kendini kendi yüreğinin ışığından çıkarmayacak. O gün geldiğinde, Dünya, Kuran’ının kendi yüreği ile hak edip kodlayacak ve sonsuz ışıklarını Bütün’e kontrollu olarak akıtacak. O gün, bugündür ve sizin sizle yaptığınız çalışmaların sessiz sayfalanışında, harlanan Bütünlükler’in kaynakları ile hak ettiğimiz bir YÜCE CEVHERİ KOD’dur. İşte o Kod, Dördüncü Kuran olan “YÜCELİK”tir. İlmin kaynağında dün vardır. İlahi Gün olan güçlü dün, yeni yaşamları yaratmaktadır.

Birlik İlmi ile hak ettiğimiz ve güçlü yürekleri tüm insanlıkla dürümlediğimiz o gün Birler Kapısı kontrol kuracaktır. Olgun Sayfalar, ışık halinde birleşecek ve görev başlayacaktır. Her zaman görev vardır ama bu sayfadaki görev, Zerk Kaynakları’nın güçlü yüreklerindeki Kürzi Sayfalanışın görevidir.

“Eve dönmek için çalışmalıyız.” Diyenler ve “evdeyiz” diyenler ayrıdır. Şimdilik bu!...

SÜPER İNSANLIK REALİTESİ DERNEĞİ