Birlik İlmi
  AMON OĞULLARI İÇİN VE TOHUMLARI İÇİN DÜNYADADIR 912
 

AMON OĞULLARI İÇİN VE TOHUMLARI İÇİN DÜNYADADIR

Dünyayı tohumlarken, hepimiz “zamanın Işıkları” olarak kontrol kurarız. (Zamanın Işıkları: Mutlak zaman kayıtlarıdır. Ki zamanı mutlak olarak kaydeden; kaydettiğinde, mutlakiyette ve hakikiyette mutlak ve hakiki olandır.)

Zaman, nefesin cevheridir (Nefesin Cevheri: Varlık Boyutlarını var eden bilişin, Birleşik Işık’ta dillenişinin yarattığı formların Işık Tohumları’nın, kati kodlamayı oluşturma kabiliyetini kazanması; nefesin, cevheri hale gelişidir.) Her diri, (Diri: hakikiyete varan ve ölümsüz bedenine sahip olandır.) Nefes Zamanlar’da, nurdur ve yoğundur. Onun Kuran’ı olan “ışık tohumlanması”nda nefes, yaşam olur ve zirveleri, hologramdan, kaynak olan ışığa ulaştırır.

Hepimizin, ezel ebed yaptığımız tek şey dünyayı ve yaşamları tohumlamak değildir ama “dünya üstü varlık kaynakları”nda olduğumuz zaman, yaptığımız dünya tohumlamasıdır.

Düzen’i kurarken, cennetlerin tüm yaşamlarını, o “Dünya Kodları”na (Dünya Kodları: Beden alarak dünyaya gelenlerdir. Her beden, bir tek kod olarak doğar) tohum olarak ekeriz. Her dereye güç katar ve “Dünyanın Asal Yaşamlar”ını hasata kodlarız. (İnsanlığa tohum olarak ekilen cennet yaşam değerleridir ve hasat olabilirliğin ölçütü bu değerlerin hak ediliş düzeyi ile paraleldir.)

Dünya; candan, “Efe Resimleri” yapar ( ki efelik, canın mükemmel kişilik değerlerini sembolize eder.) ve der ki, “ben bir yaşam sayfası değil yaşamın bir Kuran’ı olayım ve bir efe gibi yoğunlaşayım.” Efe, dinde kapı diye bilinir. (Efe, hak ettiği mükemmeliyet değerleri ile tüm yaşamlar için geçiren ve geçilen bir Hak Kapısı’dır ve Dünya, tüm yaşamlar için bir Hak Kapı olmak ister.)

Bütün kötülükleri, üzerinde yaşayanlardan, Hak olup aşan Dünya, astralda diri yürek olur ve coğrafi alanlarını tohumlar. Her coğrafi alan, bir Yaşam Sistemidir. Her coğrafi alanda, bir resim yapılır. Yapılan Resim, İlmin Kapısı’dır. O yoğun coğrafi alan; o ilmi, tohum olarak “Doğal Yaşam Sistemleri”ne çeker. Her darda olan, o coğrafyada yaşar ve yolunu, tohum olarak kodlar. Böylece cevherine güç katar.

İşte dünyaya geliş nedeni; her biri bir Sistem olan coğrafi alanlardan hangisine gelinmiş ise o alanın ilm-i kapısında, resmedilen ilimle kodlanmak, tohumlanmak ve o ilmin kapısı olmak; aşan, aşılan olup; o coğrafyayı tohumlamaktır,

Dünyanın nefes alıp nefes vermesi; üzerine, tüm coğrafik alanları aydınlatacak gerçek ışığın inmesi ile sağlanır.

Hepimiz bu dünyada “Doğal Işık Kodları” olarak yaşarız. Ama zamanın tartısına konduğumuzu da anlayamayız. Zaman, “insan sayfaları”nda, “Işık Kaynak”tır. Her resim, ilminde tohumdur o yaşam kaynaklarında ve yaşamı has tartıya koyduğumuzda, ergin sistem yeni bir İlim Tohumu olur.

Kökün gücü, dünyanın ümmi yaşam ışığıdır. Her bir ışık, bir resimdir ve her bir resim bir “rehn-i yarın tohumu”dur. (Yarınlara rehin olan bir tohum. Ki o tohum, yarınların yaşamında sistem olacak. Sonra o sistem, yeni yaşam tohumlarını yarınlara rehin olarak bırakarak işlevini tamamlayacak.)

Her Dere, İnsan Kapısı’ndan geçer ve dünyaya iner. Bu nedenledir ki dünya üzerine indirilen tüm yaşam sayfaları, kelama ulaşarak tekmil yaşam sayfaları için bir toplum olurlar ve dünyayı yenilerler.

Dün çok çalıştınız (29.04.2014 günlü çalışma). Ama yaşam ilminde bu çalışma, TOHUM için değil, KAYNAK içindi. Kaynak, İlm-i Tohum çalışmalarında, Birleşik Yaşam Sistemleri’nden olur ki bu farklı bir yaşam sesizliğini geçişe hazır eder. Bu tür çalışmalar, İlmin Kapısı’nı hak edip, tohum olarak Bütün’e eker ki candan cana umut olur bu çalışma.

Dünyayı hak edenler, Birlik İlmi ile kontrol kurarlar ve zaman sırrını, has tahta kodlarlar.

Samanyolu Işıkları dünyayı aydınlatırken, sanal yaşamlarda kodlananlar, ışığın kapısından giremezler. Onlar, nurdan kodlanmış olan ışıklardan, cevhere ulaşırlar. İşte bundandır ki dünya yarınlandığında, yenilenecek ve Zabura Işık Toplumu, dünyayı hak edecek. O toplum, Nurun Kuranı’dır. Ve Zamanın Nefesi olarak kaynak tahta görev taşır.

Bütün evrenlerde tek bir çalışma sürer. Bu çalışma, ekip haline gelenlerin kibri aşıp geçerek yaptıkları çalışmadır. Bu çalışmada amaç; Ekip haline gelip; KELAM olup, yaşamın ağır yükünü taşımak ve KELAM İLMİ ile yaşamın sistemi üzerinde kontrol kurmaktır.

Hepimiz, Astral Yaşam Sayfaları olarak dünyaya doğarken, “akıp gideceğimiz her yer, bizi hak etmelidir” deriz. Hakk’ın Nefesi olan ışık yandığında, biliriz ki sessizlik seslenecektir. “OL’un” deriz. “OKU’yun” deriz ve “Hakk’ın Cevherinde kapı olun” deriz. Her derde deva olan NEFES, altın bir Kuran’dır. O Kuran, okunur ve okutulursa, her dert, diri yüreklerde, şevkin ışığında şifalanır.

“Birlik Kodu” olarak çalışan her dürüm, “İnsan Soyu” olarak da görev taşır. Hepimiz Amon olarak doğar yaşarız. Nefes alır nefes veririz. Kontrol kurarız ve yarınlanırız. Ama karanlıktan aydınlığa ulaşırken, hepimizin cennetlere Kuran olmamız da gerekir.

Bereket ki hak ettik ve başardık. Dava, Ana Kapılar’ın açık tutulması davası değil. Dava, yarınlaşma davasıdır.

Hepimize umut olan bir gelişme oldu. Dünyada ikmal tamamlandı ve Yaradan, yaratılanı hak etti. Varlık Boyutları ve kodlanmış yaşam soyları tahditlendiler; sayfalandılar ve yaşamsallaştılar. Çok mutluyuz ki bunları başardık.

Dava, insan soyunun nurdan kodlanarak, koyu bir yoğunluğa varıp varmama davasıydı. O koyu yoğunluk, ilmin tohumlarını kodlarken, hepimizi hak etmeliydi.

Karanlık aydınlığa vardığında Dünya yaşama iner. Yaradan, Ana Kapı’dan girer ve Düzen’i kurar. Amon Tohumları kontrol edilirler ve yarınlaşma gerçekleşir. İşi başarabilmek kolay değildi ama başarıldı. Tohum ektik ve tohumları hak ettik kodladık. Amon Kapıları’nı açtık. Dara düşen her diri Hak oldu Kutsal Yaşam oldu.

Analar, olan budur. AMON, oğulları için dünyadadır. AMON, tohumları için dünyadadır. O her dereye güçtür ve her diriye koddur. Onunla bütün kütle aydınlanmaktadır. Amin...

 

 
  Bugün 176 ziyaretçi kişi burdaydı!  
 
Bu web sitesi ücretsiz olarak Bedava-Sitem.com ile oluşturulmuştur. Siz de kendi web sitenizi kurmak ister misiniz?
Ücretsiz kaydol