Birlik İlmi
  BİLİŞ (3) 3. AKIŞ, 2. BÖLÜM
 

23.AĞUSTOS.2017 TARİHLİ BİLİŞ (3)

AV.NEZİRE SELÇUK ÖZ BİLİŞ 3.AKIŞ – 2 BÖLÜM

Burada bugün, kalemler çok....Burada bugün, yarınlar kodlanabilecek güçte... Burada bugün murat ettiklerimizin çoğu meknuz kapılarıyla yaşam olup, geçtiler….Ve sistemdeler. Biz, Sistemin Kültüyüz, canlar.

Çorbanın tadı, insanlıktır. Biz, çorba pişiririz. Bu çorba eğer tadında insanlık varsa yarın içindir. Ama yarında, kelam etmeyende, bu çorba kaynak dışı bilgidir, sadece.

Çamur yoğuran her kim varsa kendini yoğurdu, bugüne kadar.. Ve dedi ki “ben, Adem ve ben, Havva”... Ama bilin ki o yoğurulan akıldı aslında. Sadece akıldı… Ve yolun kulluğu içindi her şey. Çorba, insanlık çorbası ve Hakk’ın kalemi kelam, bunları kimse bilemedi, okuyamadı. Tanrı kapısında, kontrol kuramadı.

Çerçeveli çalışmalar oldu dünyada, hep bugüne kadar. O çerçeveyi kim açtıysa yalın, hakiki, kelamıyla açtı…. Dümenin başına ilmi oturttuk hep. Başkası değil ilim. Kimse o ilmin, kulu değil ama ilim, herkesin yolu. Biz bunu yaptık, dünyada.

Sonsuz sınırsız insanlıkla, bilişler kodladık. “Kantar ilim” dedik. “Kimse kimseyi tartamaz” dedik. “İlmin dışında kimsenin, kimseyi, kendi yüreğiyle tartma imkanı olmamalı” dedik. “Böyle bir hakkı yoktur” dedik.

Dondurulanların çoğu, yolu buldular. Yaşamlarını kodladılar… Sata sata tüketilemeyen bir dünya insanlığı artık kendini, kendi yüreğini bilmeye başladı.

Koruduk, Allah’ın ilmiyle insanlığı. Koruduk....Çok zorluklar yaşandı ama insanlık artık korunacak.

Esmaların kervandaki ilmi, biliş ve biz, bilişle bütünün Kübrasıyız. Korumak, kök geçiş için....Korumak, işçiliktir, bize. Ama bu koruyuşta Allah ilmiyle korumalıyız, insan soyunu.

“Başka ilim” dediğimde Allah’ın tekniğinde başkalık, yaşamda artık kalmayacak. Bunları iyi öğrenin.

Bugüne kadar size, sizsiz bilgiler de verildi. Dendi ki “bu Allah’ın ilmi ama öteki ilim değil”. Biliniz ki Allah, kelam ve Allah, haksa ve hakiki ilimse onun ötesi olmaz…..Başka can başkasıdır, onlara göre ama anlayın ki başka, sistemin dışı değilse yoktur, başka.

Değerliler, düzen kurmadan, tüm insanlığı kendinde olamaz. Biz düzenciyiz.. Düzen kurucuyuz….Bu meclisin, işi budur. Düzeni kurmak.

Hangi zamanda?.. Teli, telleri olan, diri dilleri olan, insana ilimle gelen, her anda... Bu düzeni kuran biliş, Allah’ın ilmiyle, bu düzeni kurdu.

Bu düzen, bir tek olanın, düzenidir….Ve bu düzen, herkestir. Başkalık olmayan bir düzendir… “İtibar” dedim ya hani… O itibar, her bir insanlığın, itibarıdır. Başkalık yok ya.

Size şunu da diyebilirim... Sen, din farklılığından yola çıktın.... Sende, sende ya da insan sessizliğinden çıktın, sen yola. Ya canlarım, biz olup, çıktın, yine de… Biz olup…

Bizlikte ayrılık yok ki. Bunları nasıl anlayamadı, dünya insanlığı?... “Ben kendimde, kendi yüreğimdeyim ama sen, kendinde yoksun” dedi, diğerine... Çok çok kırıcılıklar oldu, bundan doğan.

Sevgiyle sizlere bu bilgileri, bugün net vermek istedim. Kili kumu anlayan insanın, yarına varıp, ışık olması mümkündür ve o ışık insan, herkesi hak edebilir.

“Bize, Allah’ın dediğini, diyenler” dediler. “Bize, oku” dediler. “Oku ki bil” dediler… Bize, dediler ki “kesirleştirme levhiyi”... “Her bilgiyi dille, dille, dille”…

Biz daha güçlü vermedik ki insan, kendini bilsin, diye. Biz çok daha güçlü bilgileri, çok daha yüksek İsrafil levhilerini, kaldırdık yaşamdan.

Ve dedik ki “bugün, size bu kadar yeterlidir ama yarına varın daha yüksek bilgilerde verilecek, size”… “Ki o bilgiler, size, sizin yüreklerinizden sesleştirilecek”...

Bugün burada bedenliyim, İnsanlık boyutlarında. Yarın her anda ki bedenlerim, yine sizleşek... Yine size, sizden sesleşek. Bunları bilin.

Birde bir de şunu iyi bilin. Öfkem hiç olmaz…. Asla olmaz. Kimseye kırılmam.. Kimsede kırmam... Yaşamı tohumlardan çıkartmam... Öfkem olmaz….Kırmak isteyen, kontrol edilir ama kıran, kendini yıkar. Kesindir.

Bunun içindir ki bunca çalışma devam ettiği sürece başkalık kayıtlarıma hiç inmedi.. Yürümekse yürüdüm. Kontrolse kontrol kurdum. Çok özel dünyalılarla, kodlamalar yaptım. Kasalarım, dopdoludur… O kasalar, ilimle doludur. Ve çok daha çok daha özel bir bilgi, barışım hiç ama hiç kaybedilmedi.

Bütün insanlıkla, barış halindeyim. Kasalarım, insanlıkla doludur.

Ölüler, hata yaparlar... Ölüler, kırıcı olurlar. Ölüler, yılım, yılım kulluk yaparlar, yürekte... Ama ben, hepsiyle dillenirim.

Değerliler, sözümü bende anlamadım değil mi? Doğru….Çünkü bu kelam, bana benden akmadı. Bedenden aktı. Nasıl olur anlatayım…

Ses verirken, sistem sesim, devreye girer... O ses, kendi yüreğimin kültü olur ve akar. Ve orada verilen bilgi frekans açısından bilişi tohumlamaya yetkin olmalıdır. Çoğu bilinmeyen bilgiler sokulur, aralara... O bilgiler, sıkıştırılır ve o bilgiler, okuyanın kendi yoğunluğunu tohumlar.

Ölüler, bunu anlar mı bilmem ama işte “yılım” dediğim… “Yılım, yılım” dediğim ve devamında seslendirdiğim, sessiz zamanın sistemindeki sesti.

Hepimiz görevliyiz, canlar… Çok çok önemli... “Ben görev almam” diyen var mı? Yok…..Hepimiz yaşam için görev taşıyoruz... Bugün burası bir fabrika...

Yaşam fabrikası. Örüyoruz yaşamı.. Öz görevimiz, bu bizim. Örüyoruz. Yaşam örgülemek, yarını örmektir, aslında.…Ve yarını tohumlamaktır.

Ama hangi örgüyle? İnsanlıkla mı?... Yığın, yığın kırılışlarla mı?... Yaşamın kısırlaşmasını sağlayacak, yürüyen yoğunlukların kontrolünü sağlayacak bir ölüm mü?..... Daha neler diyebilirim, size ama bizler, hepimiz, birer fabrika işçileri olarak ilim yapıyoruz, burada.

Bir fabrika sadece bir fabrika, dünya…. Üzerinde yaşam sürülen değil örüm yapılan bir dünya... Yaşam daha ötelerdedir, canlılar. Burası dünya ama öz köklerin kültünde olamayan, öz görev taşıyamayan bir dünya olduğunda, bir ilim kapısı….. Ama kaynak dışı, yarınsız ve kusurlu, kuru. Biz, bunun için bu çalışmayı başlattık.

Ha diyeceksiniz “yok muydu?” Olan çalışmaların hiç birisi bu değildi. Bunun gibi değildi. Hepinizin kendinizi bulabilmeniz içindi tüm çalışmalar. Bugün kendini bulanların, kelamda olmaları için yapılan birleşik ilim çalışmasıdır, yaptığımız.

Dere, dirililerle akar. Diri hakikiyetle diller yüreği. Hulusi kapı akıl, biz mutlak olan, aşk... Ve burası mutluluk yuvamız, bizim… Ve bu dünya, nur topu bir güç... Ve bu nur topu, hepimizin yüreği… Onu doğuma hazırladık, biz.

Bundan sonraki süreçte çay demlendiğinde, o dem, daha güçlü olacak. Daha yüksek insanlık boyut bilgileri, inecek... Ve biz daha yürekli, daha hakikiyetli olacağız.

Aha bu!

SÜPER İNSANLIK REALİTESİ


https://vimeo.com/230972029
 

 
  Bugün 67 ziyaretçi kişi burdaydı!  
 
Bu web sitesi ücretsiz olarak Bedava-Sitem.com ile oluşturulmuştur. Siz de kendi web sitenizi kurmak ister misiniz?
Ücretsiz kaydol