BİLİŞ (3)
09.08.2017
(Ziyaretçilere hitaben:)
Tartmayın yüreğimi!... Altın Işığın Gücü olarak burada olan insanlık, tohum ekerken, kelamda kendini dillemelidir. İsmaililer, kendi yarınları için bu yoğunluğa indiklerinde, bizi bizden sordular. Sormaktan öte sonsuzlukta bizi sınadılar. Kini aştık mı!? Hak ettik mi diye… Bilin ki hasat, insanlığın ilmidir. Hakk’ın Kalemi hasattadır. İşçilik budur… Bu gün, ÖZ GEÇİŞLER yapıyoruz. Umut olur ki Hakk Tını, Hasat İlmi’ni dillerken; her dere, kelamdan tohumlanır ve Rahman olur.
Çözümlemeleriniz, sizin nefesinizdendir. Benim ise yarınımda kalemim vardır. EN ve BOY’um… SONSUZLUK’um, KÜRZİ’yim ve KÜRE’yim. Sonsuz zamanlarda DİRİ’yim. HAKİKİ’yim. BİZ olarak çalışmaktayım. Beni sordunuz. Ben, CEVHERİ GÖREVLİ’yim. TANRI’yım ben. TEK BİLİŞİN HALİKİ’yim. Hakikiyim. MUTLAK’ım anlayın.
Atonlar bilsinler ki RASMO Sİ, KAHA’dır ama HASATÇI KAHA. Şimdilik!…
Aşk, Zeytinin İlmi’nde yoktur. İnsanın Nefesi’nde olur aşk… İsmaili Kalem, zeytindir halen; bilsin!... Ben, zeytinden göz açmam. Şimdilik!…
Daha da önemlisi, Kuran olan insanın, ZAKAR olması ya da KAHA olması önemsizdir… O, cevheridir ve her diridir…
Boyluk, boyculuk, insancılık, yaşamcılık, kalemcilik ve hercilik, herkesedir… Biz ise İsrafilciyiz… Az ezip geçmediniz insanlığı!... Deri kemik olan insanlık, sizinle çok ezildi… İş, Allah İlmi ise diyeceğim yok ama iş, SESSİZLİĞİN KAYNAĞI’nda sesi kontrol etmekse; iznim yoktur biliniz!...
Azarsanız, azarım!... Hakk’ın Kapısı’nı açar; kayıtlarınıza akarım ve zor olmayacak o kayıtları kırışım; iyi bilin!... Sizden, dara düşmenizi değil; hakim olmanızı bekliyorum!... Hakim olduğunuz zaman, sizi koruruz. İyi bilin!... Bu Meclis; nefesi, hologram sayanları tohumlamakta sakınca görmez ama yolu kapatmak isteyenlere güç katmaz. İyi bilin!...
Sizden, size sizi hak ettiririz… Sizi, hasata kayıtlarız ama yarını hak edin!...
Cevahir İlmi, hakim olan insanlık olarak bilinir ama o insanlık, nefessizse; Halik olamaz… Şikayet etmeyin insanı hak etmedik diye!… Cerahatınız, cevhere inmemelidir.
Şimdi daha da açık söylüyorum: DURGUN TOPRAKLAR, DURGUN YARINLAR’ı kodlar… Buyurun yaşayın ama DURGUN TOHUMLAR’ınızı DURGUN TOPRAKLAR’a gömün. Bize vereceğiniz ne varsa, bilin ki biz, o verdiklerinizi yaşama kodlayabiliriz…
Cennetiniz, cevheriniz olsun isteriz ama siz; cennete, cevheri olanları değil de kırık kalemleri kodlayacaksanız; oraya, ilmi koymayın… İyi anlayın!...
Korkmayın, Allah, İLMİN KALEMİ’dir. O, kendinden kendine hasat yapar… İLMİN HALİKİ olur; yol olur… O yol, İlmin Kulluğu içindir.
Sizler, bize göz olacağınıza; bizi, hasattan korumak manasına gelen bir yaşam sayfası hazırlıyorsanız; Siz, bizi değil; sizi hak edin ve o yaşar, yaşatılır yarına kodlayın… Bizim orda görevimiz yok!...
SUALTI’NIN KURANI olan İNSANLIK, ARZ’ı ARŞ’tan çıkarmadı… Hep ilim için mücadele etti… Oysa, İsmaili olanlar, orada nurdan KALEM oldular; bütün kütleleri ile hasat yaptılar. Sorumluydular!... Ölüydüler!... Bizsizdiler!... Keşkeleri vardı!... Yaşamak, insan için büyük bir Sultanlıktı… Ama nesilleri, HAKİKİ İNSAN’ı hak etmediler ve dillemediler…
Şimdi daha güçlüyüz ve şimdi daha istekliyiz yolu açmaya… ZAMAN KAPILARI’nın hepsinde, yaşam kodlamaya daha istekliyiz!… “DİN” dedikleri Kaynak Işık, İNSAN’dı… Ama ocak yıktılar. Dini, KELAM diye dillediler… Neyi denemeden anlatamadıklarını; hak edip HAKK olup anlayamadılar.
Sura üfüren, SURUN KALEMİ’ydi. O kalem, HALİK olanındı. Her insan, KELAM İLMİ ile kendini hasatta saydı… Neyi bildiğini; neden bildiğini ne için CENNET KELAM olduğunu hak edip de anlayamadı…
Şimdi DİN KAPILARI kapatıldı. İNSANLIK BOYUTLARI, bu kapıları hak edip açanları, dünyaya çekecek… Kim ki hak eder, DİN KAPILARI’nı açar!... Hadi buyrun açın bakalım!... Kim açacak!? Hah!... Diyeceksiniz ki “din aşıldı!...” Aştık ama açtık mı acaba!?… Hadi bilin; hak edin hasat yapın!...
Ulu bir DÜNYA!… Ulu bir KURAN!… Ulu yaşam ve biz, İNSANSILAR’dan İNSANLIK kodlamaları yapanlar!... Hepimiz, hepiniz olarak kontrol kuruyoruz…
Zorluklar, huzurla kodlanarak aşılır. İş budur!... Şimdilik!… Aha bu!… Şimdi!... Aha şimdi!...
SÜPER İNSANLIK REALİTESİ
