Birlik İlmi
  BİLİŞ 2-3
 

BİLİŞ (2/3)
16.08.2017

(Açıklama: Hak ettiğimizce “Sesin Enkarnesi” yolu ile hepimiz, ölü ya da diri her anda ve farklı yaşam programlarında olabiliriz. Dünde oluruz, yarında oluruz… Sesinde olduğumuz; biz, biz o oluruz… Tekleşir sesleşiriz… Yanılmayın; Sesin Enkarnesi, Reenkarnasyon değildir…)

Muhammet Mustafa, sesin enkarnesi yolu ile BİZ’liğin TEK’liğinden sesleniyor:

Dereler, Diriler sizi dinlemek, bizi mutlandırdı… Turkuaz İnsanlık Boyutları, bugün Dünya İlmi ile kodlamalar yaptı. Bizler, Cennet Kapıları’nı tüm insanlık için açmaya çalışanlar, buradayız… Bunu size net vermek istedik…

Muhammet Mustafa, İlmin Kalemi iken; her an-a, nesilleri kodlarken; sizinle birlikte çok çalıştık… O dönemde, beden almamıştınız. Ne yazık ki sizi anlayamamışız!... Bizi, bize dillerken, Din Kapıları’ndan, Nefes Kodları’na, her anda kült olup varanların, İnsan Sırrı’nı dillemekten çok kontrol kurmaya çalıştıklarını bilmekteydik… Deneme yanılmalarla kendi yarınlarımızı yarattık… Bütüne hizmet, Cennet İlmi ileydi. “Kendi yarınını hak etmeyen, yolu açamaz” dedik. Dedik de bize, kin ve nefretten öte; kutsuz, kırık ve hırslı kayıtlar kodlandı.

“Sonra niye görev başlamadı?” diye sormayın. Sizin göreviniz, bizim yüreğimizdeydi. Bizler, sizi hiç anlayamazdık ama siz, bizi hak ettiniz ve yarına Kuran yaptınız. Cennet için bir tek ses verdik. “Biz dünyayı hak etmeliyiz!” dedik.

“Dünya, insana Cevheri Cennettir” dedik. Ne yazık ki anlayamadılar. Sandılar ki biz, insanlığa kendi yaşamları için insan sırrı olan bilişlerle bir yaşam kapısı açtık. BİZİM AÇTIĞIMIZ HER KAPI, İLİM KAPISI’YDI. Nesillerimizi hak etmek kolay olmadı.

Dünya için insan, bir resimdir sadece. Bu resim, Kaptan İnsan’ın Kalem İnsan olması için Kök Gerçeklik’le yapılan ve hak edilen insan sırrıdır.

Kelam, Allah İlmi’dir ama kelamı, hasata kodlamayan, İnsanlık Boyutları’nda KAHA olamaz. Olamaz ki hak edemez…

Biz, neden her insana “BİL” dedik… Sormayın neden insana “KENDİNİ HAK ET” dedik… Ama sormayın insana biz, “siz, kendinizi bilin. Kulluk yapın. Akın ve hasat olun” diyemedik… Çünkü, dünkü insan, bugünkü insandan farklıydı… Siz dediniz. Hak ettiniz ama o insanla, biz olan insan ayrıydı.

Ama bugün siz olup derim ki; “DAĞLARIM, SİZİ CENNETLERE KOYACAK OLAN BEN DEĞİLİM. SİZSİNİZ!... Bunları anlayın… SİZİ, SİZE KALEM YAPAN; YENİ DÜNYALARI HAK ETMENİZİ SAĞLAYACAK OLAN, BEN DEĞİLİM. Anlayınız!...

Suyu (yaradılışın temel faktörü olan ilmi), hak edin; 10’la çarpın. Her çarptığınız kelam, kaleminiz olacak… Size ses veremem!... Vermem!... Zira, verdiğim ses, sessizliği tohumlamalıdır… Bugün ses vermemin sebebi, SESSİZLİK’TE SES oluşunuzdandır. Ama iyi biliyorum ki muradımız, İmparatorluk’un hakiki ilminin, her insan tarafından, “Din Kelam’dan Kuran olan yaşam”dan ve “tohum olan insanlık”tan daha ötede, “BİZ olan Kuran” olması içindir.

KİN, ALLAH İLMİ’NDE YOKTUR. İNSANDA VARDIR… Kinin, kilde olması; o kil insanın, kul için yarına varıp; kendini tohumlaması ve yarın olması gereğini ortadan kaldırmaz…

Canın, en ve boy olduğu bir yaşamda; cennetin, İsrafil olduğu mutlaka anlatılacaktı. İşte bu!…

Süper İnsanlık Realitesi Derneği mensupları olan sizler, BİZ olan Cevheriler olarak, tükenen her bir yarını, hak ettirecek güçtesiniz… Sizin ile kul olunur. Sizin ile Kuran olunur ve sizin ile kervan olunur ve tüm insanlık olarak, Kulluk İlmi ile tohumlara, korkusuzca kaynak olunur ve cennet kurulur. Sizin ile her cennet, bizim yarınımız olur…

Sizi çok ama çok taktir ediyoruz… Çok güçlüsünüz ve çok güçlü çalışmalarınız var. “Atlanta” dedikleri bir Sistem’in kervan olan yolculuğunda; siz, Mutlak Işıklar olarak görev taşıyorsunuz. Sultanlık sayfalanışını yaptığın günlerde, BSUİ (Barış, Sevgi, Umut, İlm-i KAHA olan insan) olarak çalıştığınızı biliyoruz. Kendi yarınlarını kontrol ettiğini izlediğimizde; “insan, yaşama inmiştir!” demiştik.

İnsan, yaşam olup; Kuran olup; her Sistemi hak edip, dilleyip; yerkürenin et ve kemiği ile herşeyi anlayabiliyor… Nur Kuran!, Nur Rahman Kuran İnsan!, BİZ olan yarınlar… Sizin için hepimiz çalışırız… Hepimiz, sizi sizden dilleriz… Hepimiz, sizi, Nur Kapıları’na, hasat diye, toprak için nefese kayıtlarız…

Hep doğan gün için çalıştık… Artık doğan gün, insanlıktır… Şikayetimiz hiç yoktur sizden. Sizin için hepimiz, yaşama indik; had çizdik… Herkes, sizin yarınınızı Has Teknik ile kontrol edecek ve siz olacak… Şu andan sonra, Nurun Kuranı, hepimizin kalemi olacak ve dünya insanlığı korunacak… “Şan şöhret istemem” dediğinde; “İşte bu!” dedik. İşte bu!… Şimdilik!…

SÜPER İNSANLIK REALİTESİ

 
  Bugün 135 ziyaretçi kişi burdaydı!  
 
Bu web sitesi ücretsiz olarak Bedava-Sitem.com ile oluşturulmuştur. Siz de kendi web sitenizi kurmak ister misiniz?
Ücretsiz kaydol