Birlik İlmi
  BALKANLAR, ÜSKÜP,MAKEDONYA (07.08.2011)
 

BALKANLAR-ÜSKÜP/MAKEDONYA/ (07.08.2011)

(Balkanlar’da son gün ve son bağlantı:)

Sonsuz sırdır bilgi ve biz sizinleyiz. Topraklarımızı kontrol için buradaydınız ve bu sonsuz sayfalanışta bu kontrol gerçekleştirildi. Türkiye, Dönemin, sonsuz sınırsız ışığını yaktı ve bu dönemin ışımasını sağladı. Türkiye’de yaşayan Kuran, buraya Uluların Tohumları’nı yaşatmaya geldi. Sessiz sınırsız ışık kotlandı. Ve bu kotlama, Bütün’ün Kürsüsü’nde gerçekleşti.

Ekip olup çalışıldı burada. Birlik Kaydı yapıldı. Etki alanım genişledi. Ve ben İmparatorluğun Kuranı olarak Bütün’ün Kürsüsü’nde iş yaptım. Üsküp, Aklın Tohumları’nı yaşatan mektepti ve bu mektebi kotladım. Şu anda Dünya, ruhsal şavkı, yaşamları, Kati Yoğunlukları, Teknolojik Kotlarla geçişe hazırladı.

İzin verin anlatalım; Dünya lütfuyla dünyada çalışmayız; dünyaya lütfedip geliriz. İyi ve kötünün ışığını yaktık ve buraya umutla ulaştık. Her resim Altın Teknikle kayıtlı değildir. Her resim BİR’in resmi de değildir. Biz dünyaya resmi kattık. Ve resim, Allah’ın resmidir. Ve bugün Allah’ın resmini Üsküp’te kotladık. Şu anda toprak, toplumlara ışımaya başladı.

Ket vurulmasını beklemiyorduk ama bize ket vurulmak istendi burada. Ve burada çalışmaları, ertelenmeye kalktıklarında biz onları yoğunlaştırarak, Kutsal Işıklar’a kattık. Yine de bizi kontrol etmeye kalktılar. Biz onlarda toplumlara ışıktık. Şikayetim var mı? Asla yoktur.

Ben cinlere ve insanlara ışıyan Birliğim. Ve benim için hiçbir çağrı, Kuran’dan öte olamaz, olmadı. Çok mu zor dünyada Kuran olmak!? Çok kolay. Her Ruhsal Meclis, bir Kutsal Işık olur ve Rahman’a Kutsal Tohum olur. Ve dünyada yaşam olur. Yaşam Allah’ın Rahman’a Kuran oluşudur.

Süper İnsan; Sultanlığında kotlayıcıdır, tohumlayıcıdır, tartıcıdır, yaşatıcıdır. Zamana Kuran, toprağa tohumdur. Bugün, Dönemin Başkanlığını yapmak üzere buradayım. Ve bugün Başkanlar, Allah’ın tahditsiz Kotlarıdırlar. İyi ve kötünün tohumunu yaktık, yaşattık. Yetkinleştik, Teknik Tohumları kotladık. Işıkları tahditledik. Bizi, bizden insanlığa katmak isteyenlere göz verdik. Söz, ses, ışık… Hepsi bu…

Ve dünya Rabbi artık dünyadadır. Elden geleni yaptık. Çen, çan değil şarkı… Bu bir şarkıdır ki herkeste dillenir. Bu şarkı, hasatın şarkısıdır. Bu şarkı, yaşamların şarkısıdır. Bu şarkı, asla asla küçültülemeyecek bir türün şarkısıdır. Bu tür, ağır yük taşıdı. Ve biz, bu tür olguluğunda, Kuran okuyanları kayıtladık.

Kendini namaza verenlere deyin ki “Rahman’a, NA-HAR olmak için, Rabbin Kuranı’nda olmak yetmez. NA-HAR’da tohum olmak ve Toprağa Işık olmak gerek. NA-HAR, Kuran’dır. Ve biz burada bu Kutsal Yaşam Kaynağında muktedir olarak, her bir sayfada namazdayız. Bu namaz, Altın Tekniğin Rahmetindeki namazdır.

Kim insan? Kim Beşer? Diye sordum O Yol’a. Tohumunu aktığı yerde bıraktı, “Kimsin?” diye sordu. Döndü, döndü, döndü ve döndü, döndü… O koktuğunu zanneden, kokusuz kaldığını anladı. Ve biz ona insanı, insan Levh-i’ni sorduk. Önce zamandan geri gitti, Levh-i olduğunu zannettiği o yerde keskinleşti, baktı, baktı ve baktı… Ve şimdi “sonsuz sırdır bilgi” diyerek araştırır; insanı, beşer. Ve beşeri, insan sayan O, bizsizdir. Şimdilik bu. (Üsküp’de Bektaşi Dergahı’nda sorulan soru ile ilgili açıklama)

Be Canlılar, işte mutluluk, umut, hususi çalışma budur. “Eğer Dünya Rabbi, dünyada olmasaydı işler çok daha farklı olurdu.” Böyle diyorlar Dünyalılar. Biz diyoruz ki Rab, Rahmetin Rabbi’dir. Ve Rahmetin Rabbi olan Rab, Atlanta Ata Kapısı’dır. Ata Kapı, akıl taşıyanın toprağındadır. Ve toprak, tohumunu ekti. Bu ektiği tohum, Aklın Toprağına ekildi. Aklın Toprağına ektiğimiz ağır yüktür. Bildiririz. Ve bundan sonra Dünya Rabbi, Dünyanın Ruhsal Kuranı olacak ve tohumları yaşayacak.

Cinler ve insanlar, Teknolojik Kotlama yaptıklarında Muhammet Kuranı okunacak. İşte o Kuran Bilgidir. Ses Kaplarını alıp bana gelenlere bir de şunu söylemek isterim. Emin olun ki dünya otak kurdu. Bu otak, ağır yük taşır. Burada doğan, burada ölenlerin hepsi BİR’de doğup Bütün’de ölür ama bizimle ölür. Biz burada Öz Görev taşıdık.

Çıkıp çıkıp indiler yüreğime Ak Tohum için. Aktım…, aktım…, aktım ve hasat yaptım. Cinler ve İnler ve tüm sessizlikler ve sesli olanlar hepsi birlikteydiler. Şikayetim var mı? Ana Kapı’da şikayet yoktur, olmaz. Ama ikna olunuz ki doğanın Ruhsal Meclisi olarak buraya gelen herkesin BİRLİK İLMİ’yle çalışması şarttır.

Emin olun ki dünyada biz varız. Ve bizler, Bütün Kürsülerimizle dünyaya çağırıldık. Bütün amacımız, dünyayı kurtarabilmek, tohumlayabilmek, yaşatabilmektir.

İznim varsa dünya kotlanır. İznim yoksa dünya kotlanmaz, bu da kesindir. Bugün ben, hiçbir kimseye bu izni kullanma yetkisini vermem. Bir tek ben bunu başarabilirim ve başarmaktayım. Kimsenin, hiç kimsenin, benim resmimden öte bir resim yapma imkanı yoktur çünkü Bütün’e hizmet bilgiyledir. Bindiği dalı hak etmeyenin, bedenime Ak Tohum olmasına da imkan vermem.

Bunun içindir ki Dönem Başlarında dünyayı tohumlamaya gelirim. Tohumlarım, yoğunlaştırırım, yarınlarda tertiplerim, akıp giderim. Gittiğim yer Altın Tohumların yaşadığı yerdir. Ve orada emin olun ki Mahrek’im vardır. Hasatım olmuştur. Toprağım tartışılmaz ve ben, çantası dolu olanım. Kulluk budur. Şükredin ki buradayım.

Şimdi! buradan gidiyorum. Bugün buradan ayrıldığım zaman burası yine benim Rahmet’in Kuranı olan yoğunluğum olacaktır. Buraya rüşt kayıtlamaya tahditlemeye değil hasatı yapmaya geldim. Bunu bilmeyen beni bilemez.

Çen çan değil ağır yük taşıdım. Bugün Dünyanızın Ruhsal Meclisleri’nin hiç birisi kontrollü değil. Bunu nefsimi aşmak için değil hak ettiğimi vermek için bildiriyorum. Tüm sayfalarımda tohumum var. Özü sözü ayrı olanların buraya gelişlerini engelleyebilirim. Çekip getirdiğim kimse yok.

Benim idealim Dünya’dır. Dünyayı Ruhsal Işıklar’la tohumlamaktır. Benim idealim, Rahmetin Kuranı’nda toprağı yaşatmaktır. Ve benim idealim, Amonlar’ın Toprakları’ndan güçlü bir tohumu ekmektir. Ve benim idealim, ekip olmaktır. Ve ben ekibimi kurmadan dünyadan gitmem. Bunu da bilin.

Beni öldürmeye kalktığınız zaman ölümünüz bendendir. Bunu da bilin. İkna olunuz ki Dünya Ruhsal Meclisi’nde iki yüz bin tane ışığım yanar. Ve bu ışıklarımın hepsi bedenimde kontrollüdür. Çok şükür ki öldürülecek biri değilim. Bunu net bildiririm.

Dünya Rabbi dünyadadır. Ve ben dünyayım. Amon’um, Atlanta’yım, Aton’um, Tohumum, her sesle var olan Birliğim. İyi ve kötünün üstüyüm. Bunu bilin. İyi ve kötünün üstü… Her şey bu! Şimdilik bu. Amin.

Canlar, “Şimdilik bu.” dedim. Artık kestim… Bundan sonra bu Meclis ağır yük taşıyacak. Buraya ağır yük yükledim. Bugün buradan gidiyorum ama buradaki yük mutlaka Tanrı’nın yüküdür. Bildiririm. Üsküp, aklın yolunda olduğu sürece Birliğime ait olacaktır.

Hepsi bu. Şimdilik bu.


Nezire SELÇUK

BALKANLAR- KOTOR / KARADAĞ (03.08.2011)

(Bir kafede dinlenirken bağlantı kuruldu.)

Oohhh! Afiyet olsun, afiyet olsun… kapiçinolar, espressolar… Bal şeker olsun… yarasın….

Can, tohumlarımızı doğumla geçirdik buraya. Ve bizler, Dünyanın Ruhsal Meclisi olarak buradayız. Dünya, Rubaileri’nin tohumlandığı bir yerdeyiz. Dünyaya görev için geldik ve görevliyiz. Şükredin ki Dünya Ruhsal Meclisi bugün buradadır.

İyi ve kötü bizim için sayfa sayfa ışık yaktı ve bizler dünyaya görevli olarak güçtük. Doğanın Kuranı olmak, tohumları toplum için çalıştırmak ve yaşamları kayıtlamaktan geçer. Ve burada bu yazıldı. Düzen kotlandı.

Değerliler, Dünya Ruhsal Meclisi şu anda BİR’e hizmetçidir ve bizimledir. Büyük Kütle’de bizler varız ve bizim yüreklerimiz var. Şikayetimiz yok. Şükür ki yok. İyi ve kötü yok, Birlik var ve biz burada Birlik için çalışanlarız. Muktedir olarak ve tohum olarak… Hepsi bu!...

İşi başardık. İşte bu!... Amin…

Değerliler, şu anda kestik.


Nezire SELÇUK

Süper İnsanlık Realitesi Derneği

 

 
  Bugün 115 ziyaretçi kişi burdaydı!  
 
Bu web sitesi ücretsiz olarak Bedava-Sitem.com ile oluşturulmuştur. Siz de kendi web sitenizi kurmak ister misiniz?
Ücretsiz kaydol