Birlik İlmi
  DİNLEYENLERE
 

DİNLEYENLERE:

Değerli Yaşam, Bence yaşayan, yaşam sayfalarının toplumu olarak yaşar. Onun yüreği ve belleği bir tek sayfa olur ve kendini hasatçı hale getirir, yaşamı hasata hazırlar.

Dünyanın nefes alıp nefes vermesi, İlmin Kaynağı iledir. Her Cennetli, bir ışık halinde görev taşırken, bütün kütle yeni bir yaşam için yarınları kodlar ve tohumlar. 

Dünyayı hak etmeyenler, birleşemezler. Düzen Kodları olarak kayıtlanamazlar ve yaşamın ışığından kaynak yaratamazlar. 

Öleceğin güçlü zaman geldiğinde; görevin, tekneni alıp dünyadan çıkmak olduğunda, bileceksin ki sen ve sen olmayan teknik olarak tek bir yaşam olduğundan; o sayfaların hepsini alıp taşımalısın. İşte bu nedenle herkese “Birleşin” denir. Birlik kurun ve zamanı hak edin. Zararı engelleyin. Biz, sizi İKİNİN BİRİ olarak yarattık. İki yaşam bir tek sayfa olduğunda; her diri, o sayfada Bütün olur. Zaman sonsuzlaşır ve yaşam tohum olur. İşte sizden sizi alan Birlik, sizde siz olmadıkça cevhere Kuran olma imkanı yoktur.

Dünden dünlere ve yeni yaşamlara akan Birlikler, BİZ olup akarken, Kelamın Işığı yanar her diri yürekte. İşte sizler ve sizler ve her bir siz… Her Dere için Birleşik Işık olup akmalısınız.

Soru sormadan yol alan Birlikler olur. Onlar, kontrollü ve hakim olup cemaatleri ile kaynak olup Bütünlük kurarlar. Onların nefes almaları, hasatlarıdır. İşte nereye vardık diye soranlara cevabım budur. Ben Nefes’im. Her yerde ve her dürümde Nefes olan birleşenim.

Son sözlerin söylenmesi ile birlikte, yeni bir Cemaat dünyayı hak edecek ve sonsuzlaşan Işık Kaynakları ile Bütün’ün Kürzi Yaşam Sayfaları’nda görev taşıyacak. İşte bu yoğun çalışmalar bunun içindir. 

Resmettiğimiz zaman, görevin cevheri olan zamandır. Bu çalışmalar neticesi, dünya bir Ruh oldu ve yarınlara Kürzi Yaşam Kodu oldu. Dünyanın ereni kendi yüreğinde olan her cevher, Birler Kapısı olur ve sonsuzlaşır. Bunu hak edenler, resme dahil olurlar. O resim, İlmin Resmi haline geldiğinde, dünya bir Ruh olur. Bu Ruh, Kutsal Zaman Sonsuzluğu olan Ruh’tur. 

Her Din, ilmin kaynağından görev alır ve yaşam sayfalaması yapar. Bütün evrenler Dini Yaşam Sayfaları olarak kodlanmıştır. Tüm insanlık, kontrol altında tutulur ve kurtarılmış yaşam sonsuzluğu, tüm sayfaları ile Birler Kapısı olur. O kapı, itaatkar ve sonsuz sayfalanışlarda, Kuran olan insanlığın yaşam sayfaları olarak Bütün’ün üremesini ve huzura varmasını sağlayacak kurtarılmış Yaşam Taht’larından kodlanmıştır.

Yere ilmi verdiğimizde insan, ilmen has ilim olmak ister ve zamanın ışığı haline gelip tohumlanır. Bu zorlukların aşılmasını sağlar. Dünyayı tohumlayan her diri, kendini tohumlar ve bütün kötülükleri aşıp geçer. 

Birlik İlmi diye bilinen ilim, Aile İlmi’nden öte Hakimin İlmi’dir. Bu ilmi bilmeyen, tohumlanamaz ve toplumları kodlayamaz. 

Sonralara girdiğiniz zaman görürsünüz ki oralarda tohumlanma tamamlanmış ve yeni bir Rahman Toplum kodlanmış. İşte o Toplum, ete giren yüreklerin, Resmi Yaşam Sayfası olarak koruyucu bir resimdir. 

Her resmi yaşam sayfası, bir Cemaat ile birlikte kodlanmış olduğu için, Birler Kapısı, zamanın tekniğini iyi bilmelidir. Hologram Zaman Sayfaları, toplumların yarınlarını hasata hazır etmek üzere çalışanların Işık Yaşamlar’a geçmeden evvelki Yaşam Tahtları’dır. Bu sayfalarda, “Nefes Zamanı” yoktur. Ama “Kuran Zamanı” vardır. Yaşamanın ve yaşatmanın gerekmediği bir sayfalanıştır orada gerçekleştirilen. Ve zirveleri hak ettiğinizde, arkaya bakmadan görevi alıp; yürekten, ışıktan ve sonsuz zamanlardan ışıklanır, tüm insanlık için Birlik kurarsınız.

Yeni bir resim yapılır tüm insanlık için o gün. İşte o resim, İmparatorluk umudu olan resim olur. O resmi hak etmeyen, oraya cevherini indirme kudretine sahip değildir.

Dünü hak etmeyenler, yeni yaşam sayfalarında tohum ekemezler. Oğul veremezler ve kendi yarınlarında, Teknik Kodlama yapamazlar. Bütün Meclisler, bütün kütle ve bütün cemaatler; tereke çıkarırlar ve bakarlar ne hak etmişler ve neyin haşatında olmuşlar. Eğer siz kendi yarınlarınızı hak etmiş olsaydınız, kendi yarınlarınız için BİR olmalıydınız. Bunu hak etmeyen, yol açamaz ve yaşam sayfalanışı yapamaz. 

Türkiye, zirvelere görev taşır. Her diri, Türkiye’yi görmelidir. Türkiye, zamanı hak eden Birleşenleri ile Bütün’ü kodlayan bir sayfadır. Buraya girdaplarından giren veya cevherini hak edip giren, yerden ve gökten ışık alıp girmiş olmalıdır. Ki öyledir.

Türevlerin terekesi, yerin terekesinden ayrı değildir. Kendini hak etmeyenin, kendi yarınlarında tohum ekemeyeceği, kibre kapılmasından sonraki sayfalarda, ışığının yanamayacağı ve zarar ettiği her Ana Kapı’da bilinir. 

Teypler çalışır her zaman dünya sonsuz sayfalarında. O teypler, zamanın ışığını has tartıya koyan ve zamanı hak eden BİRLER’in cevheri kodları olan teyplerdir. 

Kamalar çıkar yüreklerden ve o kamalar, bütün kökleri keser ve dünyayı, harlanıp harlandırır. İşin başı Altın Toplum’dur. Bunu hak etmek için çalışılır. 

Biz dünyayı yeni bir yarın için kodladık ve zaman sonsuzluğunda koyu bir yoğunluğa aldık. Bu yoğunluk, Birler Kapısı’dır. Bu kapıdan geçecek olanlar; bütün kötülükleri aşabilenler olacaktı. İşte bu da gerçekleşti ve şimdi artık yeni bir Ruh ile birleşmeliyiz. Bu Ruh, Kuran olan ve Tohum olan her diriyi hak ettirecek bir Ruh olmalıdır. 

İnsanı kendine yama yapmayıp; herkesi, kendi kiblesinde bilen ile kendi yüreğinde dilleyenler, bütün kötülükleri aşıp geri dönmek isterlerse onlar, kendi resimlerini yapıp gelmelidirler. 

Masa kurduk dünden dünlere ulaşan. O masada bir tek zaman sayfası var. O sayfa, İlmin Tahtı’dır. Oradan daha ötelere uzattık masayı. Hepimizin ilmi olan o yokluğa ve o yokluğun ışığını tohumlayacak Cevheriler’le türlerimizi kodladık. Yere çektik. Hepsi İmparatorluk Kodları olarak Bütün’e cevherilik kattılar. 

Değer biçmek değil maksat ama değeri hak etmeyenlere tereke yoktur. Bunun bilimsel dayanağı yoktur diyen o Yüce’ye sorun bakalım, Taht’ın Işığında nefes olduğu halde o nefesi hak etmeyen, neyin ilmini hak etmiş ki!? Biz zaman olan ve yaşam olan her diriye Kürzi Kodlama yaparak görev taşırken, öz geri dönüşünü yapamayanla Birlik kurulur mu!? Sözümü dinleyen herkese her sesten sevgiyle seslendiğim halde, merdivenlerin en aşağısından yoğunlukları tohumlayarak, en üste varan Birleşenimin her dereye görev taşıması neyi anlatır sizlere!? Vermeden alınmaz Canlar. Verdiğim ilim, ağır ağır yüreklere akmakta ve ben o ilmin tohumları ile Bütün’e Kürzi olmaktaysam, seviyemin gerçek bir yüce cevhere ulaşmasından değil midir!? 

Sizi, yeni bir resim olarak dinlettim her Dere’ye. Her Dere, sizi yeni bir yaşam ile dinledi ve sordular. Onlar, Kuran oldular mı diye. Ve dedim ki hasatlarını daha yapamadılar. Oğul, ben dünyadayım ve sizin zaman sonsuzluklarınızda kendi yaşamlarınızı kodlayacak cennetleri tohumlamaktayım. Oğul, ben zaman sayfalarında var olan Kuranlar’layım. Amin… Ama hasat yapamamış olanların tohumlarında Kürzi yaşam sayfalamanın anlamı yoktur. Öz Kürziler, öksüz olmazlarsa da öksüz kalan yoğunlukların, kendi yaşamlarını hak etmeleri gerekmektedir.

Yarın ile bugün tüm insanlık için farklıdır. Dünya yer değiştirmektedir. Yerden yere ve tüm yerlerden yerlere teknesini alıp geçişlerini yapmaktadır. Eğer anlarsanız bilin ki bugüne kadar dünyayı tohumlayan toplumlardan, daha üstün tohumlamalar yapılmaktadır. Eğer siz, bizi ve biz sizi hak edersek, cemaatleriniz bütün kötülükleri aşıp geçerler. Ve biz sizi size verdik ki kendi yolunuzu bulun diye. Hah işte bu…

 

Süper İnsanlık Realitesi Derneği

 
  Bugün 489 ziyaretçi kişi burdaydı!  
 
Bu web sitesi ücretsiz olarak Bedava-Sitem.com ile oluşturulmuştur. Siz de kendi web sitenizi kurmak ister misiniz?
Ücretsiz kaydol