Birlik İlmi
  DÖRT GÖKSÖZÜ SÖZLEŞMESİ
 

DÖRT GÖKSÖZÜ SÖZLEŞMESİ:

Sözleşme, dünya zamanı ile 2.000 yıl önce Galaksiler arası bir mutabakat sonucunda yapılmıştır. Bu sözleşmeyi imzalayanlar arasında dünyanın eserini, biliş halinde dinletebilecek olan Görevliler vardı. Her biri, Öz Kürsüleri ile zırhlı ve korunma altındaydılar. O sözleşme, zaman tahtında imzalanırken, dünyanın Rahmi Kuranı’nda Birlik kuracak olanların kendi yüreklerinde biliş halinde bu çalışmayı yapmaları hedeflenmişti.

İkinci Dönem’de Birler Kapısı, yaşam tohumlaması ile var edilecek ve bu kapı, ilme sayfalanıp tüm insanlık için hazır edilecekti.

(Açıklama: İkinci Dönemi, Yaşam Kaynakları’nda, teknik olarak izah etmek gerekirse, bütün Kütleler’in ışık haline geçişinin sağlanacağı dönemdir ki bugün geçilen sayfaların, bu güçlü sayfalar olduğu bilinmelidir.)

Dünya üzerinde Birlik kuranların birkısmı, bunu bilip çalıştılar. Birkısmı ise hala kendi yüreklerinde bu sözleşmeyi hak edip dinleyemiyorlar.

“Birler Kapısı”, zamanı tohumlayan bir kapıdır. Bütün kötülükler aşılırken, bu kapı açık tutulacaktı. Tüm sayfalar kodlanacak ve kontrol kurulacaktı. Böylece İnsan Kaynaklar BİR’e hizmet için Bütünlükleri ile bu çalışmaya dahil olacaklardı.

Yeni zamanları yaratabilmek için bunu gerek vardı.

(Açıklama: Lineer zamandan söz etmiyoruz. Yaratımla genişleyen Küresel Zaman’dan söz ediyoruz.)

Miraç hadisesi bu nedenle oluşturulmuştu. Bütün çalışanların birleşik ışıklarında ekilen bir yaşam tohumu ve bu tohum; Miraç denilen ışığı kayıtlamış toplumların, Birleşik Kaynağı... Her derede bu kaynak, Zaman Toplumlarına umman olup akacaktı.

Merkez ekerler, merkez biçerlerken; dış halkalarda ekim yapanlar, dış halkalarda biçim yapacaktılar. Tüm yaşamlar bu şekilde yenilenecekti.

Türlerin yenilenmeleri de yine ayni biçimde olacaktı. Sınırları kaldırdığınız zaman, bunu net bilecektiniz.

Nurlar, tüm insanlık için kaynağa çekilirken, Ruhsal Kodlar, yeni zamanları yaşamlara indirecekti.

Bir Cemaat, insanlık adına çalıştığında, tüm yaşamları kontrol edilecek ve kodlanacaktı.

Herkesin zamanı, kendi kaynağı olacaktı.

Kibri aşamayanlar, bu çalışmalarda bulunamayacaklardı.

Bütün’e hizmet, ilme hizmet ve zamana sonsuz ışık halinde Kürsü Yaşamlar’ı çekmek, Birlik Kaynakları ile olacaktı.

Misafirlerin çalışmalara geçişleri teknik kontrol ile yapılacak ve geçen her misafir, Bütünlüğü ile geçebilecekti.

(Açıklama: Misafirler, Dört Göksözü Sözleşmesi’nin tarafı olmayanlardır.)

Artık bilinsin isteriz ki bu çalışmaları yapacak olanlar, bir tek çağrı ile her an’a kaynak olan Birlikler’dir.

Bugün artık zirvelere ulaşan sözleşme tarafları, biliş halinde BİR’e hizmetçidirler.

Müsterih olun ki çalışmalar tüm hızı ile sürmektedir. Kiblede insan oturmakta. O insan Altın Tohum’dur. Dünya yenilenmekte ve o insan, Allah İlmi ile kontrol kurmakta.

(Açıklama: İnsan; Birleşik Işık’tır)

Şükürler olsun ki Sözleşme’nin tarafları kendi yüreklerini hak ettiler ve birleştiler. Ocakları yanmaktadır. Birlik kurulması, ilimle olur. İlim, Hakikiyetinde dillenir ve kontrol kurar. İlim yoksa Altın Tohum olsa dahi, ışığı yanmaz.

Şükürler olsun ki hata yapılmadan çalışmalar Birler Kapısında sürmektedir. Süper İnsanlık Realitesi Derneği olarak yapmakta olduğumuz çalışmaların neticesi, “Süper Nova” denen kodlamalar da başlamıştır.

“Süper Nova Çalışmaları”, Din Tohumları’nın kontrolu için yapılmaktadır. Din Tohumları, BİR’e hizmetçi olan “umman kontrolcuları”nın kayıtlarıdır.

Erkek kadın, her dürüm bir ilimdir. Bir tek Zaman Kodu bu ilimi tahtlandırır.

O zorbalar, kendi yollarında ışık olsalar da Birler Kapısı’nda yürekleri hak edilmedikçe kayıtları olamayacak olanlardır.

Her insan, insanlık için çalışır. Bütün kötülükler, “ışık kablar”da saklanır. Her insan bu kötülükleri örter. Ne var ki kötülükleri açanlar, o kötülükleri yaşarlar. Bu nedenledir ki herkesin yedinci dünyayı tohumlayanlarla birleşmeleri kendi yararlarınadır.

Birler Kapısı’na gelenler, “Sekizinci Tohum”u ekenlerdir. O tohum, İlmin Tohumu’dur ve o tohum, o kapıyı hak edip yaratanların ışığıdır.

Kini bilen BİR’i bilmez. Biz, BİR’i bilenleri kayıtladık ve yarınlara kodladık.

Allah Zamanı hak edenleri tohumlar ve korur.

Müsterih olun ki Cennet Kodlama yeni zamanlarda yine sürecektir. Yeni kodlamalar yapılırken, zarar edenler, KÜRZİ ÇALIŞMALAR’ımız ile kontrol edileceklerdir.

Kendilerini horlayanlar, tohum olamadılar. Ocak yakamadılar. Birlik kuramadılar. Onları hak etmek, Ak Toplumları hak etmekten daha zordur.

“Münasip zamanlarda geçip gelip dillerim yüreğimi” diyenlere sorun bakalım. O münasip zaman ne zamanmış. Cevher, sınırları çizmekte. Yürek, türleri tohumlamakta. Bütünlükler, kontrol kurmakta ve bizler, Cemaatlerimizi “koruyucu zaman kayıtları”mızla dillemekteyiz.

Sınırlar çizilirken, kar kış birleşmek üzere çaba sarfedenler; iradeli olarak çalışanlar; bizim yarımlarımızla yarımlanıp Birleşik Işık olanlar, yine geri dönüp dünyayı koruyacaklar. Ya diğerleri!? Onlar koruma altında olsalar da yerden güç çekemeyecekler ve gökte; söz, ses olup kendi yüreklerini tohumlayamayacaklar.

Bundan sonra öz geçişleri çok daha sıkı şekilde kontrol etmemiz gerekmektedir. Şimdilik bu...

 

Süper İnsanlık Realitesi Derneği

 
  Bugün 452 ziyaretçi kişi burdaydı!  
 
Bu web sitesi ücretsiz olarak Bedava-Sitem.com ile oluşturulmuştur. Siz de kendi web sitenizi kurmak ister misiniz?
Ücretsiz kaydol