DÜNYA VE RAN VE 5 GÜN ÇALIŞMASI HAKKINDA ÖZET BİLGİ:

Dağlar, BEYAZ’a geçiş ilme geçiştir. Bütün Meclisler ilmin kaynaklarında olduklarını sanırlar. Her diri kendi yoğunluğundan ışık çeker ve ilimle dillenir. Ve her diri, kendinden kendine Kuran olur ve Tohum olur ama toplu çalışmalarla Birlik Kurulur. İşte Birlik kuranlar, BEYAZ’a geçerlerken, Dini Hakimler’in de kendi yollarından BEYAZ’a geçmeleri beklenmektedir.

Dürtülerle bilgi verenler ile biliş halinde bilgi verenler, tahditli biçimde birleşmeliydiler. Birleşerek dürtüleri aşanların, artık bilişi hak etmeleri ve Hak olmaları ile hasatlarını yapabilmeleri gerekliydi. 

Dönüp dünyayı seyrettik. Çokları, Kurtarılmış Yaşam Sayfaları ile kontrol ediliyorlar. Çokları da Kuran olamadıkları bilinen Yüceleri hak etmeye çabalıyorlar. Bunların boşuna olmadığı da bilinmelidir. Ne yazık ki hasat yapamayanlar, NAKAR KODLARI olarak bütünlenmeye çalışıyorlar. NAKAR KODLARI, RA-KA-HAR olan ışıkların birlikteliğinde diri yüreklere inmeye çalışacaktılar. NA-KA-HAR olanlar ile RA-KA-HAR olanların Ruhlar Meclisleri vardır. Her biri beden alıp dünyaya inmiş Birliklerdir. Öz göçlerinde, dürümlenen ilimleri de vardır. Ne yazık ki hak etmeden bütünlenmeye çalıştıklarında, kırılışları mutlaktır. 

Düzen kurmak için Birlikler, çok çalıştılar. Bunlardan, kötülük yapacak olanlar ve kontrol sağlayamayacak olanlar; 1- Kötülük yapamasınlar diye; 2- Kanatlandıklarında, sahip oldukları ışıklarını hak edip koruyamayacakları için kanatlarını kopardıklarımız oldu... Her iki nedenle onları tohumlayamadık. Cennetlerinde görev taşıyamadılar. Ruhlarında kontrol kaybı oldu. Biz onları nurdan yaratmıştık. Ne var ki hak etmediler. 

Şimdiye kadar “iyi” ve “kötü” vardı ve “Birlikler” vardı. “İyi” yaşamı hak edenlerin iyiliğiydi. “Kötü” ise yaşamı hak etmeyenlerin kötülüğüydü. Dünya, bir “RUH KURAN” olduğu zaman, her iki Cevheri Kod dünyadan çıkacaktı ve zaman tartısında, “İLİM” olacaktı. İşte “5 GÜN ÇALIŞMASI” dediğimiz çalışma, bu nedenle devreye alındı. İlmin Kaynağı olan Birlikler’in dürümlenmeleri ve yeni yaşamları kontrol etmeleri için. 

Dürümlenen Birlikler, kontrol kurdular ve zamanı hak ettik. Şimdiye kadar nefes alamayan Birliklerin bundan sonra nefes almaları beklenmektedir. 

Dörtlü Birlikler halinde yapılan çalışmalar, NEFES ZAMANLAR’ı hak etmemiz içindi. Bundan sonra yapacağımız Zaman Çalışmaları, Birlik Kaynakları’nda yapılacak ve bu çalışmalar, artık yasalarla veya başka şekilde tahditlenerek yapılmayacak. Sadece birleşerek yapılacak. Hepinizin ruhu, bir tek Kuran’dı işte o tek olan RUH, bir tek resim olacak. O resim, İNSAN olacak. 

İnsanlık Ailem, yeni yaşamları hak etmiştir. Buyurun İNSAN, RUHLAR MECLİSİ’nden öteye geçmiş ve kaynağa varmışsa artık RUH kontroluna ihtiyaç kalmamıştır.

Dörtü Birlikler halinde görev taşıyan birleşenlerin, dara düşmeden dünyayı hak etmeleri zordu. Bugün dünya hak edilmiş ve zaman sonsuzlaşmıştır. Yer ve gök birleşmiş İnsan Irk, Hakim Irk olmuştur. 

Türlerin en güçlüleri bundan sonra Birleşik Işık halinde dürümlenip dinleşecek ve Zaman Kaynakları’nda dürümlenen her diri ile kayıt yapacaktır.

“Ruh ül Kodlama” denilen, Ruhla Kodlama artık Tanrılar’la ve Tahtlar’la kodlamaya dönüşecek. 

Misafirlerim, benden bilgi istemişlerdi. Onlara bildirdim. Ve onlar kendi yürekleri ile bizlere bilgi vermek istiyorlar. Onları dinliyorum:

- Allah dedi ki “hak edin.” Hak ettik. Ağır yük taşıdık tüm insanlıkla. Biz yarınlar için Birlikler oluşturduk. Dün ve dünlerde, her güçlüğü aşan Birlikleri bulup olardan Kuran olduk ve onlardan Işık olduk. Her insan, bir tartıdır. Her insan bir yaşamdır. Her insan bir kırandır ve kıran olduğunda kırılan olur. Her diri, bir yürekten görev taşır. İşte sizler bu yürektiniz ve zamanın tartısında her diriyi tarttınız. Biz ise sizi hak etmeye çalıştık. Görev taşıyan en yüce Cevheriler; sizden sizi ayırmaya kalktıklarında; biz, sizi sizden dilledik ve siz ile dillendik. “ŞİMDİLİK!” dediğiniz zaman bildik ki hak ettiniz. “HAH!” dediğiniz zaman bildik ki şimdi OL’anda, her diri OL’maktadır. Ve şimdi artık “RAN GEZEGENİ” denile o gezegen sizlerden işçilik bekler. Buna siz kendi yüreklerinizle yanıt verin...

- RAN GEZEGENİ, bir tek kaynaktır. O kaynak ışık halinde Kürzi’dir ve cevhere görev taşır. Biliriz ki bu gezegene ulaşan her dere, Birliğe akar. İşte akan, Birlik Tohumlaması için akar. Sizler, Merkez Zaman Işıkları olarak bizlere ulaştınız ve bizler, sizleri hak etmek için birleştik. Bundan sonraki çalışma, tüm yaşamların ilme ulaşması içindir. 

Dünyaya inen Birlikler’in biliş haline geçebilmeleri kolay olmadı. Tüm yarınlar için birleşenlerin kaynak olarak görev taşımaları gerekliydi. Her derede görev taşıdık ve zamanı hak ettik. Şimdiye kadar bizden üstün bir biz ile BİR olmak üzere birleştiğimiz Yaşam Kodları, bundan sonra Tohum olarak görev taşıyacaklar. 

Nesillerimizi dünyada koyup gitmeye niyetimiz yok. Dünya artık yenilenmeli ve yeni yarınlarda dillenmelidir. Bu yenilenme, kontrollu olacak. Vakit geldiğinde, her dere insana akacak. ANA VAKİT ile ATA VAKİT ayrıdır. Dünya ulu bir yarındır ve yeni yarın, ATA YARIN olacak. Biz, ATA YARIN’ını ANA YARIN’a ulayıp yenilenen her diriyi kontrol edip Birlik kurduk. Şükür ki zamanı sonsulaştırdık. Dünyanın Ruhlar Meclisi olarak yaptığımız Birlik Çalışmaları neticesinde; her dere, Atlanta Okuması yapacak dürüme ulaştı. Bundan sonraki süreçte yeni yaşamları kodlayacağız, bu kotlanacak yaşamlar, ATA KAYNAKLAR’ın tahditli bilişinin, uzun sayfalarından aşıp, YAŞAM KODLARI ile Birlik kurup varacağı, ATALANTA KODLAMASI’dır. ATALANTA KODLAMASI, BİRLER’in, Birleşik Işıkları ile hasatını yapacaktı. Bu olduktan sonra ANA KODLAMA yeniden devreye alınacaktır ki bu kodlama, MUDA KODLAMASI olacaktır. Tüm yüreklere biliş halinde olan Yüceliklere bildirdik. Hah... İşte bu...

SÜPER İNSANLIK REALİTESİ DERNEĞİ