DÜNYA VE ZAMAN:

Sessiz yoğunluklar, yeni yarınlar için Birleşik Işık halinde yer ve gök olup çalışmaya başladıklarından dolayı yarınların tohumlanması gerçekleşmektedir. 

Türkiye’nin rolü sorgulanır. Yarın neler yapacak Türkiye? Birler İlmi hakikiyette tohumları kodlayabilecek mi? Yeni bir yaşam soyu mu dünyaya çekilecek? Ve benzeri tüm soruların bir tek yanıtı var. Dini Yaşam Sayfaları torba torba insan taşıdı yoğunluklarına. Bu insanlar, yaşamak ve yaşamsallaşıp Birlik kurmak için çalışmadılar. Sedece bir tek şey için çalıştılar;o da kendi yarınları için. 

Bütün mesele insan soyu olmalıydı oysa. Ama yapılan sadece kendi yaşam sayfaları ile ilgili ve sınırlı kaldı.

Yeri göğe bağlayan bir merdiven kurulduğunda; dünya üzerinde yer ve gök tekler ve çiftler olarak ayrışır. Yerden göklere ve göklerden yerlere cevheri akış ile geçilir. Herkes bu akışta kendi yaşamını sayfalayıp tahditler ve kanatlarını çekip yüreklere geçer. 

Mesih der ki sen kendine, nesillerine görev taşı. Başka bir iş yapma. Ve zamanın tohumları olan bütün Cevheriler bu söze itiraz ettiler. Ve dediler ki biz herkese güç katmalıydık. Dara düştüler.

Dünya Ruh, bir tohumdur. Dünya bir resim yaparsa o kurtarılmış yaşam sayfalarından oluşmalıdır. Her diri bu bilgileri hak edip okuyabilmelidir. Nereye görev taşınacağını hak edip bilmelidir. Evrenlere güç katmak ve zamanı tohumlamak başka zaman sayfalanışlarını gerçekleştirecek mi yoksa Sistemleşmeyi mi sağlayacak. Herşey net bilinmelidir. 

Türkiye bir zaman tohumudur ve bu zaman tohumu, yerin ilmini hakim ilim olup diller. Bütün mesele bu ilmi hak etmek ve sormayacak; anlamayacak; bilmeyecek demeden herkese dillendirmektir.

Türleşme başlarken, herkes nefes alıp nefes verebildiğince Cennet Tahtlar’a varabilir ve kendi yarınlarından görev taşıyabilir. Bütün amaç, kurtarılmak değil kurtarılmamaktır. Zira kurtarılan, kendini hasata has ışık halinde hazırlayamayandır. Ama kurtarılmayan kendi yaşam sayfalarında kendi nefesi ile Kati Hakim olup kendini kurtarabilendir. 

Dünyaya tüm bilgiler açık ve kesin olarak açıklanırken, herkesin kendi yolunu bulması da beklenir. 

Terekeler açılır dünya üzerinde ve her tereke incelenir. Kibri aşan, yolu açmış mı? Harlanıp yarınları hak edip dürümlemiş mi? Her dereyi, her diriye kodlamış mı? Verdikleri ile aldıkları eşit mi? Mr. Birlik kurmuş ve Mrs. Cevheri kendi yarınında ocağını hak edip onun yoğunluğunu tohumlamış mı? Bütün amaç Altın Taht’ın cevherinde Kuran olmak değil midir? Eğer dere olup akmayacaksak, Cennet Soyu olmanın ne manası kalır ki!? 

BİR’e hayır diyen, BİRLİK’e hayır der. Biz BİR’e hayır diyenleri kontrol etmek istemedik ve onları tohumlaştırmadan, kendi yoğunluğumuzdan ayırdık. Bu kesindir. 

Türleşme başlarken, Cemaatlerin Kelam Tahtı’na kendi yaşam sayfalarını çekme, Giray Sonsuzlukları’na geri gelme ve yer ve gök olup dürümlenme için zaman sayfalanışları yapmaları gerekmektedir. 

Evrenlerin her bir Işık Kaynağı’nda yeni bir resim yapılır. O resim, ilmin resmi, hakikiyetin ilmi olur. O resmi hak eden Cevheriler, BİRLER olurlar ve kontrol kurarlar. İşte yeni zaman sayfalanışı şimdi başarı ile girdaplardan çekilen çatıyı kurmuş Birlikler ile sayfalanmakta. Hepinizi yer ve gök ile çalışmaya davet ettiğimizi bilin ve Birlik kurup gelin. Hak edin ve sesleşin. Sizi ve sizleşen her sizi, bütün kütlenizle Bilgeler Cevherine bekliyoruz. Aha Cennetler kurduk, Hak ile. Aha Birlikler kurduk Has Cevheri ile ve zaman ile birleştik. 

Şimdi Sistem’den Birlikler iniyorlar. Size yeni bir resim çizecekler ve sizi yenileyecekler. Onları dinleyin:

- Eve gel, ana eve gel… Hazar Boyları’ndan Cemaatlerime in… beden al bil ve gel… Aha sarahat ile göreve gel… Velid-i hal olan, harlanıp yaşamsallaşan Birlikler’e gel… O zabitleri tevekkil halde dinlet… O yolcuları hakikiyetle dillet. Birlik kur, zararı engelle ve bizce geç yüreklere. Hayra ışık ol; ağırı hafiflet ve sessiz sayfalara kükre ki halik olup hakikiyete var. Avutma yüreği Hak ile. Avutma yüreği has cemaat ile. Ben ile ve Birlik ile Nefes’e geç. Adını has insan diye bildik. Yaşamını haz dirilik diye bildik. Mushaf’ını tevkifiyetten teknikiyete ilahi vakte kayıtlanış diye bildik. Seviyen iyi. Seni sana ve seni sayfa şavkında has tartıda tartıp yoğunlaştırdıklarımızda kodlayıp cana kaynak yapmak istedik. Veli’ye Ali gere. Yaşama kayıt gerek. Zamana Sultanlık gerek ve bize siz gereksiniz. Aha Cennet Toplum sizi hak etmeye geldik. 

- Hal ile Hak ile ve zaman sonsuz yaşam sayfalanışı ile geri dönen Cennetler’e selam ettik yüreğimizden. Evrimleri hakiki has teknede olan sessizleşmeyen cevheriler, sizi Zabura Kodları ile tahditsizleştirmek isterler. Hamani Has İsmaili, Hamani Hak İsmaili, sizi sizden dilledik. Hakiki insan soyu… Hakim-i Hak olduk Birlik ile sizi dilledik. Hepinizi Koooooo…. Zirvelerinde dürümledik. Şimdi ver ve al ki başar.

- Ağır yük taşıdık anam dünyada. Hologram diri yüreklerden ışık alıp çalıştık. Şimdi Birlik İlmi ile tohumlarımızı hak ettik ve zaman sırrını bildik. Şimdilik… Hah işte bu… Şimdi…

Süper İnsanlık Realitesi Derneği