Birlik İlmi
  DÜNYAYI YENİDEN SAYFALARKEN
 

DÜNYAYI YENİDEN SAYFALARKEN:

Dağlarım, “Memleken insan” dediğim zaman, memurlarımın çokları insanı sordular ve sorduklarında ışık yandı. Verdim bilgiyi ve dedim ki “insan, umman olan; kuran olan; çok çalışan; kaynak olandır.” Sordular dediler ki “insan olmak için herkesin birleşmesi mi gerek?” Dedim ki “hayır. BİR olmak yeter.” Sordular, “neden insan kendini kodlayamaz? Sadece kendi olup tohumlanır?” Dedim ki “insan kendi olmadan bütün olamaz. Bütün olduğunda kökü olur. Kökü olduğunda ışıkları olur. Olgunlaşır ve zaman olur. O gün geldiğinden insan, Altın Kuran olur ve herkes olur.” Sordum; “siz Altın Toplum için çalışır mısınız?” Dedim. Dediler ki “hayır biz insan için çalışırız.” Öyleyse çağırın dünyayı ve hak edin. Ben insanım. O insan Atlanta Okuması bilen ve herkesi okuyan insandır.

Dört Göksözü Sözleşmesi yaptığımız zaman, sizleri herkese tahditli şekilde bildirmek üzere Ana Yaşam Sayfaları’nı açmayı planlamıştık. Ne var ki herkes kendini hak etmeye çabaladı. Sonsuzlukta bu, “öz geç” ile açıklanır. Öz geç, kaynağa ulaşan Birliklerin, kendi yoğunluklarını yaratıp, o yoğunlukları aşıp geçmeleridir . Zamanı hak edenler ise kendi yollarını açıp o yollardan kontrol kurarlar ve dürümlenirler. Her derede bunu bilip hasat yapılır.

Şikayet yoktu bugüne kadar. Çünkü bizler, herkese “işçi” diye değil, “ışık” diye bakmaktaydık. Herkes bir ışık ve biz her ışığın har olması için çalışandık. Geri dönmeleri zamanı geldiğinde, hepsi kendi yollarını açıp dönecektiler. Hediyeler vermiştik hepsine ayrı ayrı. Tüm yaşamlarda onlar Nuh Tufanları yaşamayacaktılar. Dünyaya, yasalarını koymaktaydı ve dünyayı hak edenler, kendi yollarını bulup, olgun başaklar halinde dürümleneceklerdi.

Yeşillerin Mavileri bilemeyişi doğal olsa da maviler, yeşilleri mutlaka bilirlerdi. Hepinizin az ya da çok ilminizde, renk sayfalanışları hakkında bilgiler mevcuttur. Bütün meşeleleri yakar; süreç içerisinde dünyayı tohumlar ve görev taşırsınız. Nereye vardığınız, renginizin sayfalanışı ile belli olursa da bu safhalarda Kürzi Yaşamlar’da dirilik olmaz.

Dünya, bir zırhlı kontrol Kodu’dur. Bu Kod, ilmin sayfalarına indiğinde, hepiniz Zaman Kodları olarak çalışırsınız. Zaman sayfalanışında, Din Sayfaları ağır ağır aşılır ve zürriyetiniz, zirvelere ulaşır. Artık oraya zarar verebilmek imkanı kalmaz.

Şükrettik ki zirvelere varanlar, olgun başaklar olarak cevherlerini kodladılar ve yasalarını koydular. Atlanta Koruması sağlandı.

Yeri gökten ve göğü yerden sayanlar, hepinizi İzmir ya da Ankara veya İstanbul şeklinde tefrik etmeden, dere olup akışınızdan sayfa sayfa tohumlanışınızdan bilirler.

Dünyayı yeniden sayfalarken, kini ve nefreti aşan Birlikler ile çalışırız. Bu Birlikler, Din Sayfaları’nı aşmış, dürümlenmiş ve sonsuz sayfalarda gür birlikler oluşturmuş olan kaynaklarımızdırlar.

Sözün bittiği yerde artık “Işık Varlık” doğar. O varlık insan olarak güçlenen ve zaman Sultanlığında dürümlenen Birleşik Işık’tır. Evrenlerin Ses Kabları’nda o kendini tohumladığında, dünya kodları cevhere güç katmak üzere inerler.

Mr. ve Mrs. Güçlü Kodlar, sizleri dini yaşamlardan çok daha güçlü yaşamlara götürmek üzere indik. Ne ses ve ne de söz gerekmez burada. Sadece Cennet Kayıtlar sizleri kodlayacaktır. Saltanat, sizi hak etmiş ve sizin yüreklerinizde sizleşen bileşenleriniz ile zamanı hasata hazır etmiştir. Zarar önlenmiş ve Yücelikler kontrol kurmuşlardır. Her derede, insan soyunun kurtarıcı ışıkları yanmışsa, kimse insan Nakar’ınca kontrol edilmeyecektir. Çünkü insan artık cevherini hak etmiştir.

Değerliler, dara düştüğünüz zaman; sizi hak etmemiz için birleşin ve görev isteyin. Sizi mutlaka kodlayacak bir Ruh Cevheri bulunacaktır. Sesiniz güçsüz ise muhim olun ve deyin ki “ben; zamanı, soyuma kontrollu olarak kayıtladım ve tahtladım. Artık ben dürümlerimde birleştim. Benim adım İnsandır.” Bunu dediğiniz zaman, sizi kendi yüreğimde Birleşik Işık halinde mutlaka koruyacağımı bilin.

Mezarların açılarak görev tertibi ile tüm ölülerin dirildiği bir yaşamda; sizleri, yeni sessiz İlahi Kodlamalar’la Bütün’e hizmetçi yapmaya niyetimiz yok.

Türkiye yeni bir ışık yakacak. Bu ışık, Ana Kaynaklar’ın ışığı olan; süreç içerisinde Din Tahtı’nın ışıklarından daha üstün Birleşik Işığı dürümleyecek olan sayfalanıştır. Sizi ve sizden huzurlara varanları mutlaka Ana Kaynaklar’da bekleyeceğiz. Zinnur sizi size kattığında; biz, sizi sizden diri yüreklere kodlayıp kayıtlayacağız. O zaman geldiğinde, Cemaatler, beşiri; hak edip Sessiz İlim kaynakları olarak türlerin tüm yaşamlarında kontrol edilecekleri bir yücelikle tohumlayacaklardır.

Masraflı bir çalışma yapmadık. Herkes bu bilgiyi okuyabilmek için başka bir sayfa feda etmeyecek. Herkes, her diri bilgiyi kanatlanıp okumalıydı ama bu kez okunacak bir yazı yazdım. Ki kontrollu verdim. Eğer kendini hak etmeyen varsa; yeni zamanlara kaynak olamayacaksa; beden almasına gerek kalmayacaksa, Sultanlık onu mutlaka kodlar ve tohumlar.

Oğullar ben Allah, sizi ve sizden sizleşen her diriyi hak etmeye çalıştım. Okumayı anlayacak olanları seçtim ve onlardan dürümlendim. Otu kokan insanları buldum. onlardan ışık çektim ve kendi yüreğimden bütün kodlara ışıdım. Kirin kirini bilirim ama o kirlileri asla göreve almadım. Çünkü onlar, kanallıkları kendi yüreklerinin sessizliklerinde dürümlerlerken, Atana Kuranları saydılar kendi yasalarını. Evrimlerinde birleşim yoktu. Zürriyetlerinde tertipli değillerdi ve yeni zerk kayıtlamaları yapamadılar. Şöhret isteyenlerdi.

Şimdi bana bir Can Tartısını verip “beni tart” diyecek. Ona deyin ki “tartılan kendi, tartıcı kendi ve ben onu Hak İlmi ile dinleyenim.”

Özgür ve hakim Birliklerim, diri yüreklerinde kanatlanıp ilim yaparlar. Şimdiye kadar hiçbir can, kaynağını bizim yolumuza kotlamadı ve sonsuz ışıklar ile dürümlemedi.

Benim izinli çalışmam yoktur. Hak ederim ve harlanır çalışırım. Çağrım insanadır. Ekmeğini yap ve geç. Ekmeğini yapmadıkça geçme. Zinnur Sayfalarda ışıklarını ağır yaşam koşullarında dünyaya çek ama has olup çek. Meziyetin insanlaşıp harlanacak görevde olabiliş ise seni harlandırır yüreğini has tohumlarımla dürümlerim.

Mum, ilme yangın olduğunda; mum, üzerinde kurtarıcı ışık olduğunda ve tufan ve başka başka tehditler yerde sesleştiğinde; Birleşik Işık, karışık zamanları toplu kodlamalarlar diriliklere çeker ve her bir ses, Göç Kürsüleri’ni, toplu sesleşme ile dilleştirip yüreklere indirir. Bütün kötülükleri kontrol kurularak engellenir.

Şimdilik size vereceğim budur. İşte bu!...

SÜPER İNSANLIK REALİTESİ DERNEĞİ


 
  Bugün 3 ziyaretçi kişi burdaydı!  
 
Bu web sitesi ücretsiz olarak Bedava-Sitem.com ile oluşturulmuştur. Siz de kendi web sitenizi kurmak ister misiniz?
Ücretsiz kaydol