KARANLIĞIN TINISI OLAN İNSANLIK (15/3)
05.04.2017
Ders vermiyoruz burada. Burada, nur olan yarınları kodluyoruz… Suya, ilmi koyduk. İlmin Hakimi insandır diyerek, insanla olduk.
Ölü zamanlar, ölü kültleri tohumladı… Bizler, cennet kuranlar olarak, ölüleri kontrollu olarak diriltiyoruz.
Suyun üzerinde su vardır. Her su, dürümlere kült olur ve iner ama onun ötesi de vardır. Hepimiz, o ötelerde, yaşamlar kurarız.
Saltanat, İlmin Kapısı’n açtığı zaman; yaşam, Ak Tını ile dürümlenir. “İnsan” dediğiniz, İnsanlık İlmi ile kontrol kurar ve yolu açar.
Değerliler, Arzın Gücü’nü artırabilmek için sese gerek vardır. Ses, etken bir yarındır. Sessiz Zamanlar, sesleştikçe; Arş, Arz’ı toprağa indirir. İndirdiğinde, Arzın Gücü olarak toprağa iner ve toprak olur o Yücelik…
(AÇIKLAMA: Dünya planında yaşam sürenlerden direkt bilgi alanlar, Arzdan (HANA’dan) bilgi alırlar. Bedenlerinde bilgiyi transforme ederek; bilgi bilinç ses frekanslarına göre Arş Katlarına kayıtlarlar. Bilinç açılımları ile Arş Katları’na (HENA Katları’na) ulaşanlar ise endirekt olarak Arş Katları’ndaki bilgiyi transforme ederek Sessizliği seslendirip yaşamı, arşa çekerler…)
Burada bulunuş sebebimiz; arzı arşa yüklemek ve arşı, arza indirmektir.
Ergin Sistemler, Ek Levhi ile kontrol kurduktan sonra; Rahman olan Yaradan ve yarattıklarında yaratılan insan; sırrını dilleyerek, yerküreye iner. Ona deriz ki “seni hak etmek isteriz.” O da der ki “seni hak etmek isteriz.” Dünya Yaşam Sayfaları’nda, Allah seni ve sen Allah’ı hak edecek ve yol açacaksınız…
Sizi, size vermek; sizden sizleşmek, sizin kendi yolunuzu bulmanız içindir… Kendi yolunuzu bulabilmeniz için kelam olmanız gerekir. Kelam olmadan, yaşam olunmaz. Kelam olun ki Hakk olun ve yol olun…
Sultanlık Mahreki’nde, Levhi Kalemler olur. O kalemler, kervan olup yol olur… Oğul; sen OL, BİL ve hologramı aş diye buradayım… Oğul, toy olma!… Namaz Zamanları, sizi hak etmeye gelirim.
Nedir “zaman” dediğimiz!? Zaman dediğimiz, yarındır… Yaşam Levhisi’dir ama “namaz” dediğim, ilimdir… “İlim” dediğim ise kulluktur…
Her insan, nihan olan yarına, kuldur. İnsan, kervan olur; yol olur ama kul olamayabilir. Kul olmak için kelamdan ötede olan “yaşam” olması gerekir.
“İsrafil” dediğiniz ilimdir. İnsan, nefes oldukça, nihanda kelam olur ve İsrafil olur. İnsanlığın İsrafil oluşu, “YUAN” dediğimiz hakiki ilim oluşudur… YUAN, mahrektir ve geçmiş ve andan ibaret tüm zamanlardır… Geçmiş ve an… Her an ama zaman olan an… Yani yaşanan ve yaşanılan her an…
Sonsuzlukta, KUAN olur. KUAN nedir!? Her anın, her anda tohumladıklarıdır. O tohumlamada, kulluk yapılır… Tükenen her an ve tüketilen Halik İlim…
İşte OLMAK ve OLDURMAK… SOM ALTIN olmak ve RUH olmak!... Umut olur ki her insan, SOM ALTIN olur ve RUH olur.
Şu anda, darı bolu bilenler, kelamda Halik olduklarını da bilsinler…
Sayfa sayfa yaşamı yazarım. Umut olur ki okunur… Ama olur da okunmazsa; yine de okuturum… Okuyan, yarını okur… Yürüyen Dünya’da yaşamı okur ve OLUR…
Olmadan, oğullarını tohumlayamaz… Olmadan, kaynak olamaz… Olmalı ki hakim olsun…
Cennet kurmak zordur… Cennet olmak daha zordur… Sultanlık yapmak, kontrollu olmakladır… Ak Tını’yı duymayan, yaşamı hak etmez… Ak Tını ise yolun yoludur… O yola varan, ilme varır. Aha bu!…
Şu andan sonra, Rahman olan kalem olup yarına akacak… O biz, biz oyuz… Amin… Şimdilik!…
SÜPER İNSANLIK REALİTESİ
