KARANLIĞIN TINISI OLAN İNSANLIK (8/3)
15.02.2017
Beden alıp yerküreye inenler, Hakk olup var ettiğimiz yaşamlardaki telif hakkımızdan, kendi yaşamlarına, kodlama yapacaklar. Bugün burada bunu başarmamız gereklidir.
Dinden öte bir dirilik vardır yarınları kodlayan. Orada kükreyen yürek vardır. hepiniz o yürek olarak buraya çağrıldınız. Dünya dışını, dünyaya çağırmamız, hepinize Kaynak Tını’yı tohumlamak için gerekliydi.
Bilmek gerekir ki dünyanın çok güçlü bir çervevesi vardır. bu çerçevede, hareket ederiz. Diri yüreklere, gök çözümlemeleri ile kodlamalar yaparız. Dünya dışını, diri yüreğimizde dilleyebiliriz, dinleyebiliriz… Dünya dışı yaşamların, Toprak Toplum’u anlamaları çok zordur ama bilin ki bizler, Dünyalılar olarak, kontrolluyuz…
Düzen kurmaya kalkışanlar anlayacaklar ki Düzen kuruludur. Bu Düzen; yolun, kök gerçekliği ile dümen başındakilerce kurulmuştur.
Yoğun Sistem çalışmalarımız oldu. Bu çalışmalar esnasında, Yarınların Tohumları, Biliş Kalemleri’ni, yoğun ışıklara yükleyerek, dünyaya sevkettiler. Bu Kaynak Işıklar, gök çözümlemeleri ile kodlanarak, bizlere ulaştı. Bizler, diri kalemler olarak, o yolculukta, tohum olanları, hasata kodladık ki onlar, murad ettikleri her bilgiyi, Hasat İlmi ile elde edebilenlerdir.
Korumaya aldıklarımız, Kelam Tahtı’nda, Kök Geçiş yapan ışıklarda, Toprak Cevher’e güç kattılar ve Ruhi Sistemleşme ile kaynak oldular.
Tümen tümen nefesler, yere kayıtlar yapmaya çekildiler… Tevkif etmedik kimseyi. Onları hasata kodladık. Onları, Kuran olan ışıklarda dilledik. Kelama Halik yaptık ve yaşam resimlerini, tüm insanlığa kaynak yaptık…
Dünya ötelerinde, kontrollu çalışmalar yapılmaktadır. O çalışmalarda, kervan olup yüreğimizi tohumlayarak, İlmin Kapısı’nı her birine açtık.
Taktir edersiniz ki sizi, size kapı yapan insan soyudur. Tin ve Tinlik, kelam ve kalem… Hepsi, yaşam için elzemdir ama daha önemli bir sorun var. Işık Kapıları kapalıysa; Yaşam Sayfaları tohumlanamaz ve Suyun İlmi, Hakk’ın Kapısında, yarını koklayamaz ve kontrol kuramaz.
Dünyanın eseri olan ilim, tüm ziyan olanlar için gereklidir. O ilmi hak etmeleri için kelam olmaları gereklidir. Ekmek için ve insan için kelam, hakim olduğu zaman; yol, insana Mutlak Işık olanlarca kodlanabilir.
Birlik’in tüm insanlığa bir sözü vardı. “Herkes, herkesi hak edecek… Bu özel çalışma, bir tek Sistem için yapılacak…” Bu çalışmaların, toprakta yapılabilmesi sorumluluktur. Aha bunun için Toprağın Tınısı, Muktedir Levhi’de kodlanmalıdır ki hak edenler, bu sesi duyabilsinler.
Çeyrek Sistem Bilgileri ile tohumları kodladık… Zürriyetinizi, tohum olarak koklattık. Hep insanlık için çatıştık. Kin ve nefret duyguları, dünyayı kontroldan çıkarırken, bilişi hak edenler; bizi, Hakk olarak kontrol etmeye niyetlendiklerinde; ocaklarına kaynak olduk ve onların karanlığı aydanlatmaları için gerekeni yaptık…
Devin, Sistem Gücü olduğu bilinmeliydi. Dev, nefes olur; kervan olur; Sultan olur. O Dev, Kervan İnsan’ı, Hakk Tını’da diller.
Vakit tamam, yerküre yenilendi… Aha bu!… Şükür!... Şükür!... Şükür!…
Es ki hak et!... Ak ki hasat ol!... “OL” de olsun… Aha bu!…
Kurtul ama Kuran ol da Hakk ol!...
Bilişin yoksa, ilimin olmadığından değil hakim olamadığındandır…
Beste güfte, tek Medine için değil; her İN SİSTEMİ içindir.
Kör gözün sözü yoktur. İnsanın TİN TEN olması, hologramı aşmasına bağlıdır. ATLANTA ANA KALEMİ ol ve Yüreğin İlmi’nde Hakikiyet’e var.
Ocağında; bin diri, bir dere olsun… Aksın, hasat yapsın.
Çerçeven budur insanlık… Sana buna verdim… Tüm insanlık, anla ki bütün kütlenle bunu yapmalısın… Şimdilik ve şimdi!…
Benden bana değil bu bilgi; benim, tüm insanlığa bildirimdir… Anlayın!... Dünyadan göçtükten sonra, Dünya bana beden olur ise de ben henüz bu dünya iken ve biliş halinde iken, hepinizi hasata kodluyorum… Olmayan; oldurulmayan değil hak etmeyendir. Bilin…
Burada; Ata Kapılar, Ana Kalemler var. Biçareler, diriliklerini hokkabazlıklarla hak etmeye çalıştılar… Sandılar ki hak edecekler. Öz Görevleri, hakim olmaktı. AT’ın, aha ilmi yoktur sandılar!... AT… A-T et kemiktir ve ilmi vardır… O, kelam olan insanlıktır. Allah (A) ve Tanrı (T) olan İNSAN SOYU’dur. O bir Kulluk Kapısı’dır. Onun nuru, kültleri hasata kodlar.
Ocak yıkmaya niyetim yok. Aha! bildirdim… Kim ki hak eder; Halik olur ve muktedir olur. Bilmek gerekir İnsanlık Levhisi; hasatanı, mutlaka nefesi ile yapar. Aksi taktirde Dünya Yolu, nurlu olsa da kodlu olmayacaktır… Kodlu olmadığında, kir ve pislik, TİN TEN’de her anda hasatçı olacaktır. Kirin kalemdeki hasatı; diriliği, kontroldan çıkaran bir yoğun kulluk olacaktır…
Şeytan, Sistem olacak ve dere; kelamdan, karanlıktan, diri yarınlardan çıkıp; kıran ve kırdıranda olacaktır… Bunu kabul edemeyiz!... Bunun içindir ki BİZ, BİZİ BİZ ile kodladık. Şimdilik… Aha bu!…
SÜPER İNSANLIK REALİTESİ
