28.ARALIK.2016 TARİHLİ KARANLIĞIN TINISI OLAN İNSANLIK
AV. NEZİRE SELÇUK ÖZ BİLİŞ, 1. AKIŞ 2. BÖLÜM
5'e 5 ekledim, 10 oldu... 10'u böldüm 2'ye; 5 oldu. Sonra döndüm, tek tek saydım. Dilledim, dinledim kalemde Ka Ha oldum, yaşadım ve dedim ki "bir bakayım kaç olmuş?.."
Ey canlılar!.. El ayak çekilmeden gördüm ki 27 88 42. Hepsi ten olmuş... Hepsi ten!... Sayı bu. Birleştirin okuyun... İşte bugün bu kadar ışığımız var...
278 842... Bu ama 278 842 levhideki kalem bu. Yaşam bu canlar...
Bu Rahman Kapısı'nın ışığa dönüşüdür. Bizim içindir. Ama herkesin ilmidir bu... Şu andan itibaren toprak toplumun tohumlanışı başladı... Her şey, her şeyden öteye ulaştı yer kürenin gücünü türevleriyle tohumlanışına geçiliyor...
Hepimizin gözü, sözü ve yüreği var... Ama yüceler cümlesinde ilmi-Ka olan hasatı var... Şimdi hasata başlıyoruz canlar. Hangi hasat?... İnsan hasatı!... Artık insan hasatı başlıyor.
Borç, harç yaşanır dünyada... Ama borcu ödeyenler hasat olurlar... Borcu ödenenler Hakka varırlar. Borçlananlarsa yaşamda sığ olarak kalırlar... Ve onlar tohumlarını koruyarak kendi yoğunluklarında, ocaklarında, kontrol kuracakları günü insanlık ilmi ile hak edip dinlemeye çabalarlar.
Düzen bu şekilde oluşmuştur... Biz, vakti gelir gök sözcülüğü için ineriz yaşama... Bu zamanda burada çalışmalarımızı bitireceğiz bir gün... Ama yeni dönemde yeniden göçüp geleceğiz buraya... Yeni gerçekliğimiz budur...
Doğanın gücünü Allah'ın kürzi kapısından geçirip, yerküreye inerken, hepinizin anlamadığı bir tek mesele kaldı. Reenkarnasyon yoktu hani?.. Yoktur. Enkarnasyondur olan ve olacak olan... Enkarnasyon...
Sevgililer, her anda varlık sürenin bedene gereği yoktur... Sultanlık Sistemi kendini hak etmeden yaşamı tohumlamaz. Ama yoğun ışık haline vardığınızda, artık yaşam toplumların tohum olarak kodlanışını sağlar.
Yoğun dünya çalışmalarına giriliyor artık. Bundan öte bir çalışma varmı?... Ölüm geldiğinde, ben dünyayı geçip gittiğimde, yeni dönemde yarın karanlığın ışığı ve aydınlığın kaynağı olduğunda... Hepinizle birleşip yer ve gök olup, toprak toplumla çalışacağım... Ayrılık bitecek o zaman.
Ama kardeşlerim değirmi bir gök!.. Yusyuvarlak değil mi? Ama küremi?.. Hayır... Bugün gökyüzü çözümlenmeye başlanacak... Gökyüzünde halkalı bir dürüm var... Küre değil, halkalı bir dürüm... Ve bu halkalı dürüm kontrollu şekilde kodlamalar ile çatışacak... Ama kodlanan ses İlmi Ka olup yer kürenin gücünü tohumlarken, yeni dürümlerde yeni dairesel çerçevesi olan kaynak kayıtlamalar olacak...
Ve bu kayıtlama hep çerçeveli olacak. Sorumlu insanlık değil, ilim olacak... Her ilmin sessiz zamana sistem olup inişi ile birlikte; dairesel çatışmalar ve dairesel çatışmaların kodlanmış toplantı çatışmaları ile kayıtlanan ışımaları...
Ve yoğunluk arttıkça artacak ve kortej dediğimiz kontrollu çağrılar dürümlere inecek. Her çağrı diğer çağrıyı kayıtlayacak... Ve öylesi bir çağrışma olacak ki sessizliğin sistemleşmesindeki yoğunluk artacak...
Anlaşma yapmıştık insanlık ailesi olarak zaman sayfalarındakilerle... Ve demiştik ki biz dünyayı kodlayarak çatıştık ama hepinizin iyi anlaması gerekir ki o daireli Levhi Kapılar açılmadıkça, yoğunluğu tohumlamak yeterli olmayacak....
Ve o tohumlama tanrı kaleminde kodlandıktan itibaren artık yer kürenin gücünü yenileyeceğiz... Daire daire çalışmalar ve her dairenin diğer daireyi tohumlayışı ve bütün kötülüklerin aşılması için kontrollu olarak kortej oluşturulması. Ve bu kortejin oluşmasından itibaren artık vorteksleşmenin başlaması...
"Vorteks!.." Ve bu vorteksle birlikte geçişlerin hak teknikle yapılabilmesi... Bizim için sorumluluktu bu ve bu konuyu hepimiz ilm-i Ka olup yapıyoruz. Sessiz zamanların dürümlerine iniş budur...
Hepinizin daha iyi anlayabilmeniz için ışık kalem olarak bir de şunu izah etmek isterim. Yaşamın tınısını duyamayanlar yoğunluğu tohumlayacak güce varamadıklarında; bu bilgileri hak edip okuyacak dürümleri de olmayacak...
Ama okuma ihtimali olanlar için açıklıyorum ki "karanlığın tınısı dediğimiz bir tını vardır." Sığ bir ışıkta tını olmaz. Ama karanlığı kodlarken o tını tohumlara çekilir.. Ve bütünün kökleri orada bütünün gücü olur... Hepimizin yoğunluğundan geçer bu sistemin gücü, bu sır olan ışık ve Bütünün Gücü haline dönüşür.
Bütünün Gücü oluşabilmesi için hepimizin yoğunluğumuzun görev tohumlaması yapması gerekir. Bizler hakiki insanlık için geçiş sayfalaması yaparken kelamın levhi kapısını da açıyoruz.
Şu andan sonraki dürümdeki ışığı kodluyoruz. Ve sonra ötedekini kodlayacağız. Ve daha sonra daha ötedekini kodlayacağız. Ve daha sonra daha ötedekini kodlayacağız ve kodlaya kodlaya korteji tohumlayacağız. Ve kortejin tohumlanışı ile birlikte vorteks sahipleniş halinde kati ve hakiki levhi olarak diriliklere çekilecek... Kortej vorteksi çekecek ve vorteks mutlak kalem olacak... Ve kontrollu olarak geçiş yaptıracak...
Hepinizi hepimiz iyi anlıyoruz. bunlar geniş zamanların tınıları olarak kayda giriyor. Ama teknik kapıların açılışı için gereklidir. Kayıt dışı bilgim asla yoktur.
Cüzler halinde çalıştım dünya için ve cüzler halindeki tını kayıtlamalarını mutlak kaynak için yaptım ve hepinizin yüreği için bunları kodladım. Ve kontrollu olarak diriliklere akıttım..
Şikayetim var mı dünyadan? Yoktur. Mutlak türevlenen insanlılk yenileniş haline geçerken, karanlığın tınısıyla yapıyor bunu... Mutlaka iyi bilin ki karanlığın tınısı Tünami Kürzi Kapıları'nın gücüdür.
Tünami Kürzi Kapıların gücü ise kodlanmış türevleri kontrol altına alabilen yoğunluktur. Aşık olduğum dünya, şeytanın şarkısını da okudu, hakkın kapısını da kodlayıp açtı... Ama yalan dolan olmadan çalıştık burada...
Forç Cinleri vardır. Onlar kelamın levhisini anlarlar ama yaşamı dinlemezler. Onlar için iyi ve kötü denir. Biz onlar için kontrol deriz. Çünkü Ruhi Sayfalanış yaparken, onlar heskese kendi yürekleri ile dilleşirler ve onların hakikiyetlerini kontrollu olarak kayda alırlar.
Hangi dirilikte, hangi yoğunlukta, hangi kürzide hangi kaynakta olabildiklerini Som Altın ışıklarıyla anlatırlar... Bu bir denemedir. Deneme... Herkesin denenişi için görev taşırlar. Bizim için kolaydır ama onlar için kolay değildir bunları dillemek.
Sultanların Sultanlıklarındaki kulluğun, yoğunluğun tınısındaki yaşamın, aklın kapısındaki sistemin, herşeyin üstü olan ekmeğin, Altın Tende olduğunu bilerek; çatışırlar, çakışırlar. Şarkım bugünlük bu kadar.. Aha bu... Şimdilik.
SÜPER İNSANLIK REALİTESİ
https://vimeo.com/197313153
