29.03.2017 KARANLIĞIN TINISI OLAN İNSANLIK 14
AV. NEZİRE SELÇUK ÖZ BİLİŞ 4.AKIŞ
Canlılar... Buraya herkesin davet edildiğini biliniz... Bilgi ilmiyle, kelamıyla, burada olanlar var... Bilişi oğullarıyla tohumlayacak olanlar var... Kelamı halik ilmiyle, kelam olup dürümleyenler var... Ama hepsi, kelam ilmiyle buraya gelirler...
Ağırı hafifletebilmek kolay olmaz... Burada olmak, kendi yüreğindekini bilip hakk teknikle kodlayıp; hafiflemek içindir...
Sistemin gücünü anlamanız için hepinizin daha daha güçlü olmanız gerekir... Bir ilim ailem, bir kalemim, bir de hakiki levhim varsa; ben Bir'e hizmetçiyim...
Muradım şudur ki doğanın gücünü hepinizin hak etmesi... Burada nurun kulluğu vardır... Ve burada yaşamın mutluluğu vardır... Öz görevimiz ölüyü diriltmektir...
Koç, ilim ile oğullar. Ama koç ilmi levhi kayda girdiği zaman ışık kalem olur...
Silah kullanmayı bilir misin diye sordular bedenime?... Ben her silahta varım... Ama silahı ben kullanırım... Benim kullandığım silah, hakkın kalemi olanın kelamındaki silahtan daha güçlüdür. Ben tabuları yıkanlarla çalışırım...
Ama benim insanlığım, benim yoğunluğum, bedenim her birimizde var olan levhi bitişkenliğimiz, silahımızdır...
Bu silahla herkesi hak etme imlanımız olsa da harımız hak ettiğimizce dürümlere çekilir. Ve yoğunluğumuz bütünün gücü olur... "Süper İnsanlık Realitesi Derneği" olarak her yaptığımız hakkımızdır. Ve hak etmeden hiç bir şeyi yapmayız...
Burada yapmakta olduğumuz bu çalışma, hakiki insanlığın kendi yüceliği ile dürümlediği ilmin; hakk kelamda bütünün gücü haline dönüştürüldüğü bir çalışmadır...
"Eve dönme zamanı geldi" diyenler var şu anda... Evlerine dönecekler... Bizde onlara sorgu sual etmeden, gök sözcülüğünde bütünün kültlerinde bilişlerini dilleyenlere, kendi yaşamlarını dilletiyoruz ve diyoruz ki gürzi kapıları açıp geçin...
Ve yoğunlaşıp insanlaşın... Ve yolunuzu açın... Ve yolunuzu açın... Ve insanlaşın... Ama tınıyı duyarak... Ama yolunuzda mutlak olarak... Ve okuyabildiklerini okuyarak... Ama okuyamadıklarınızı da hak etmeye çalışarak... Sizlere daha ne diyeyim ki...
Buluştuğumuz bu anda, bu yaşamda, her kelamın hakiki nefsi Ka Ha olan insanlığında ve tohumlanışında; düzenin kurucuları olarak burada bulunan bu meclisin her insana kendi yüceliği ile kalem oluşunda hepinizin her birimize gücümüz yeter...
Ama iyi anlayın ki Saltanat'ın gücünü hak etmeden dünyanın lütfi kapısını açmanız asla mümkün olmayacak...
Toprağımız tohumlanışı kayıtlayacağınız o yoğunlukla dürümlerinizi dilleyebilir... Ama toprağımıza inecekseniz kelamınızı hak edin de gelin...
Ele avuca sığmaz bir insanlık çalışması diyenler var bu çalışmaya... "Sultanlık yapma imkanın yokken, dürümlere inip dirilikleri dillemenin gereği ne?" diyenler de var... "Esmaların dürümlerindekileri hak et de mükafatını hakk tende dürümlerden çek" diyenler de var.
Varken yok olanlara kul olacak ilmi dillemek isteyen de var... Ve dolu dizgin halik olup kodlama yapacak olanlar da var burada...
Her Altın Işık insana inmedi bugün... Akıp geçen yücelerin yüreklerinden, insanların dediğini diyenlere indi.. Ama bitki, hayvan ve her ana kaynak olup indi...
Dünya toplumlarına gökçe konuşmam gerekmez... Dünya toplumu kodlama yapmadan, gökçe diriliklerde dillenen sesimi anlayamaz... Ama anlattığımı hak edip dinleyenler; mutlaka ama mutlaka kontrol kuracaklar...
Koorperasyonlar oluşturdum dünyada... Bu koorperasyonların hepsinin gücünü dürümledim ve yoğunlukları tohumlayan bilişimle, muktedir ilmi, tüm insanlığın kapısından geçirdim...
İnsanın etki alanını genişleten bilişim, mesih levhisindeki en güçlü ışığın kültünü dahi; otağına kodladı ve mutlak kalem oldu...
İnsana ekmek yaptım... Ölümlü dünyada ekip oldum ve muktedir oldum ve mutlak kapılarda cevheri cennet olup kaynak oldum... Ağır yük hafifledi dünya nefesi kodlandı, mutlak kapılar açıldı ve ben seslendim... Dedim ki geç...
Şikayet mi? Emperyalistler şikayetçi olurlar. İnsan sistemleştiğinde şikayet yoktur... Emperyalistler ilim istemezler... Kapsamı sayfalamak isterler. Kodlayıp kontrol etmek isterler... Her şeyi hak etmek ve hakkın kaleminden öteye geçip onları kontrolcu kuranlarda koyu ışıklarda zapt etmek, sabretmek ve zaptetmek isterler... Sabırla çalışıp, her şeyi hak edip, elde etmek...
Bilgi kapımızda bunlar yoktur... Biz dünya kulu olarak buradayız ve her şeyin en güçlüsünü yaparız...
"Sultan Süleyman Han" kardeşim benim yüreğimden görev istedi ve dedi ki "senden şesleşebilir miyim?... " Onun sesini kayda almak istiyorum.
SÜPER İNSANLIK REALİTESİ
https://vimeo.com/211730903?ref=fb-share&1
