Birlik İlmi
  KARANLIĞIN TINISI OLAN İNSANLIK 2, 3. AKIŞ
 

04.01.2017 KARANLIĞIN TINISI OLAN İNSANLIK 2
AV. NEZİRE SELÇUK ÖZ BİLİŞ 3. AKIŞ

Daha güçlü bir dönem için bir tek insan gerekir. Bir tek insan!... O insan biliş, o insan levhi, o insan Ka Ha insanlık!... Şu anda bir tekiz biz anlayın… Kurtulmuş dünya ve kurtarılmış toplantı yapıcılar, toplantı yapıcılar.

Canlılar, Eşhedu enla Ka Ha bu ne demek?... Ben som altınım, sen nesin demek. Canlarım ben sevgiyim, Allahın diri yüceliğiyim, diliyim ben onun. Yap yada yaptır, ha diyeceksiniz ki; “nece konuşur insan”?... Karanlıkça!... Nece kodlar?... İlimce!... Nece yaşar?... Altın ışıkça!...

“Kardeş, ben dünya” dediğinde astral boyutların kuranından öteye varır. Çorba pişirmiştir, o çorbada eşik vardır, o çorbada şer şokta çünkü şerri aşıp geçen vardır. O çorbada rahmet vardır ama yıllar yılı süren insan sırrının kelamı olan rahmet, orada nefeste vardır, et kemik olan insanlık vardır orada. Kulu kuldan ayırmayan yaratıcılık vardır. Cennet vardır orada… Kerim olan levhi, kalem olan ilim, kul olan diri; her şey ilim ama ya ka ha!?... En evvel o kontrolü kurar.

“Çene düştü yine” dediler… Değerliler, ben çene yapmasam yarın olur mu?... Ben çene yapmasam, akıl olur mu!?... Yarında tını olmazsa levhi olur mu!?... Kelam olmazsa hakim olur mu!?... Yok, yok konuşmalıyım!...

Kontrol bende, sen esnesen de ben konuşacağım, başka dünya yok ki… Tek bir zaman kapımız var ve o kapıyı açık tutmalıyız. Açmak için ne gerek?... Ses gerek!... Sistem, nizam ve düzenin gözünün görmesi gerek!... Halikin hakka varması, tınıyı tohumlaması, mutlak kulluk yapması yeter mi!?... Yeter ama yarın yoksa, akıl yoksa, her kim ki kalemdedir kendinde değildir, yarın olmadıkça yaşam yoktur zira…

“Büriyer” deriz ya hani, bilirsiniz büriyerin ne olduğunu; bilinç üretim rahmi olan gürzümüzdür. Gürzün, rüştünü kanıtlaması da gereklidir. Sorgu sual başladı, “gürzün rüştünün kanıtlanması ne anlama gelir” diye…

Canlılar, Kuranı Kerimde der ki; “sen, senin seni hak ettiğin o yolcusun”!... Hangi Kuranı Kerim?... Her anda var olan o Kuranı Kerim!... Hayrın kapısı olan Kuranı Kerim; aklın sırrını bilen!... İşte orada der ki; “ben, bilincin üreticisiyim”… Her anı kodlayan o bilinç…

Kod yoksa, ilim yoksa; insan soyu artık yoktur çünkü ruhi kapıların tümü kontrolden çıkacak ve rahman olan kaynaktan aşkı indiremeyecek. Aşkı indirmediğinde yol olur mu?... Olmayacak, o zaman çör çöp olacak insanlık ve bilişsiz bir zamana girilecek. Bunun için ne yapılmalıdır?... Seyrullah olmalı, Seyrullah yani seyreden o, Allah olmalı!... Neyi seyredecek o Allah?... Her anı seyredecek!... Her anı seyretmedikçe yarın olmayacak, yarın olmadığında; korunan, koruyan olmuş neye yarar?

Sevgililer, cennet; insan ve cenneti kuran insan ama kuran kurulmadıkça, toprağa tohum olmadıkça yolu olmayacağından ölü olacak.

Cennetin eli insan, yolu bulan insan; ölüyü dirilten insan, hakka varan, tınıyı aha insanda nefes yapan yine o insan ama insanın cenneti olmadıkça; cemaatin cevherinde cennet olsa da, rahmanda karanlık kalacak o insan.

Cen, can, Ka Ha; insan budur canlılar!... Yaşamın adı insandır… Bilmiş olun diye söylüyorum, “yaşamın adı insandır”…

Yakıştı insana bu ama Ya Ha, dünya kurulduğundan beri size Allahtan söz ederler… Allah, Allah, Allah… Peki nedir Allah!?... İşte yaşamdır o da!...

Peki insan yaşam, Allah yaşam; o halde hanginiz insansınız!?... Sen mi, O mu!?... “Ben dünya diyen insan”, odur zaman olan, odur kul olan, odur yoğun olan, ışık olan!... Peki o insan “ben yoğum” derse ne olur?... Cem olan cevhere cem olan, kelam olan insanlık kurulur der ki; “gel de, kur”!... Onun kurucu olması için o kelam kalemden çıkar ve der ki; “ben yoğum”…

Buydu yaptığımız canlılar, biz bunu yaptık… Yoğuz biz… Başkası olduğu anda, her anda diri yürek olacak… Öfkemiz yok ki bizim, yoğuz biz…

Başka, başka dünyalar ve başka kulluklar olacak ama çalı çırpı olan insan; muktedir olmadıkça, insan soyu yol olmayacak.

Çatıyı kurduk canlılar… Bu bir insanlık çatısı, hepimiz o çatının kontrolünü kuracak olanlarız. Acının, tatlının insana indirdiği ilimiz bizler… Ama insan yeri, göğü yarattığını bilmedikçe; yaşamda kontrol edici dahi olamadığında, toprağa toprak olmasının da anlamı yoktur.

Zaman gelir toprak, toprak, her toprak, toprak ama toprak; nefes olsun da kaynak ışık olsun diye dürümlere çekilenler inerler gelirler kul olurlar…

Vakti zaman geldiğinde ak kapıları açarız… Artık yenilendik canlar… Burada oluşumuz budur!... Hepimiz yenilendik… Dünün gücü artık yeniden yüreğe inecek, yürüyen dünya koşmaya başlıyor, bunları anlayın!...

Çanın çalmasıyla birlikte, her an korkuyu aşıp koşacak ama koştukça koşan an; en önde koşandan koşacak!... O en önde olan, biliştir bunu anlayın! Biliş olmadıkça, öncü yoksa; yol yoktur ve yolda olan hiçbir zaman kaynak olamayacak! Çelik çomak değil yaptığımız, insanlıktır bu mecliste; bunları iyi kavrayın! Bizi başkası saymayın, başkası “ben” der, biz yoğuz o bende… Biz birlikteyiz bunu anlayın!... 
Süper İnsanlık Realitesi


https://vimeo.com/198162013
 

 
  Bugün 207 ziyaretçi kişi burdaydı!  
 
Bu web sitesi ücretsiz olarak Bedava-Sitem.com ile oluşturulmuştur. Siz de kendi web sitenizi kurmak ister misiniz?
Ücretsiz kaydol