KARANLIĞIN TINISI OLAN İNSANLIK (3/1)
11.01.2017
(Çalışmaya dahil olmaya gelen ziyaretçilere açıklamalarımız:)
Dağlarım, önemli bir mesele var… Neden yaşam; yerküreye, Gök Sözcülüğü için ilmi indirdi!?
Anlayın! bu dünya, Yaradan ve yaratılandır… Dünyanın adı “İlim”dir… İnsanın İlmi!... Ama insanla kalem olan ilim!… Bu dünyada hüküm süren bir ilim!...
Bu ilmi size bugün anlatmak isterim… Hepiniz, yeni bir yarını tohumlarken, herkesin Kare Küre ve cümle yüreklerde Kübra oldukları bir günde, bir tek Zaman Kapısı, ilimle yürüyor ve ilimle yürütüyor tüm zamanların ışığını…
Dünya ile ilmi irtibatınızı açıklamak üzere size, sizi anlatmak istiyorum ve kontrol kurararak, insan soyuna ışık vermeye başlıyorum…
Dünyada “er ya da geç” denilir. Bu ne demek bilir misiniz!? Hepiniz er ve geç olan dünya yarınlarısınız… Er ve geç olan!…
Herkes, er’de, genleşerek (bellek alan kayıtları ile genişleyip geçişgenleşerek) geçip yüreklere iner… Geç’de geri çekilir; İlmin Kalemi’ne iner…
Her iki halde de yine kendi hakiki kalemi ile olur ve yarınlaşır, yarınlaştırır tüm sayfaları… Bütün mesele, dünyanın dince kaynak kurduğu bir sistemde, kelam olup yerküre olarak kaleme, kendini indirişidir…
Doğal dünya, bir Kuran’dır… Okunur!... Okutulur ve okundukça yaşar!... Yaşadıkça yarınlanır!... Yarınlandıkça, toplumları Kuran olur ve yerküre, insan soyunu kodlar. Bütün mesele insanın, Kare Küre (otomatizmaya tabi) değil; Halik (Yaratıcı) olmasıdır…
Dünyayı, “Arzın Gözü” olarak bilin!... “Arz” dediğim, hakiki kaynaktır… Hepimiz o kaynağın tohumlarıyız ama o kaynağı, hak etmeden tahditleyemeyiz… Tahditlememiz gerekir ki kontrol edebilelim…
Dünyada, diri yürekler olmalı ve kodlanmış kaynaklar olmalıdır ki Hak İlmi, tahditsiz olabilsin.
Bu dünya, iki nefes için yaratıldı. Birincisi “kelam”; ikincisi ise hakim olan “akıl”dır. Bir daha! bir daha güçlenmek, hep “aklın ışığı” iledir… Ama akıl, her kimin hakiki nefesinde varsa; o, kodlanmış yarınları, kontrol altına alıp yeri kökleyebilir ve gönüllere görev taşıyabilir…
Dünyada “nefes” olmayanlar, “Kare Küre” olarak çalışırlar. Onların yaptıkları, tamamen tohum olarak kodlayıcılıktır ama hak ettiklerinde, Kelam Tahtı’na varıp; kontrol dışı olan yarınları; ocaklara, hak ettirebilirler… Çünkü onlar, yarınlarda bilişi hak edecek olan nefesler olacaklar…
Değerliler, bilin ki bu yol, “İlim Yolu”dur. Dünya, “insanlık”tır… Bu yolda kervan, nefese varır ve size varır… Amaç budur… Kervanın, insana varışı!... Kini aşmayan, kervan olamaz ve insan olamaz…
Dualarla Birlik Kalemleri kodlandı bugüne kadar… Dualarla kervan, insan soyuna yol aldı… Artık iyi anlayın ki dualar, yarınları tohumlamak için yetmez… Bundan sonra kantara konmak gerekmeyecek. Sadece, kendinizi hak etmeniz gerekecek. Kendinizi hak etmek için de bilişe varmanız ve horlanmadan çalışmanız gerekir…
Sirenler çalmaya başladı dünyada. İyi bilin ki siren çaldıktan sonra, Rahman olan insanlaşır ve yaşar… Ama insanlaşan, Levhi olan Rahman Kaynak; kodlamalarla kelam olup yolu açmalıdır.
İnsana görevli olmak için insanlaşmak şarttır…
Süper İnsanlık Levhisi; insana, kendisini tanıtan Birlik Kaynağı’dır. Bundan sonraki süreçte daha önemli bir yol açılıyor. Bu yolda, nefesler olmalı ve Karanlık Nefes, ağırı hafifletmelidir.
Diri Yürekler ve Diri Yarınlar, sizden beklenen budur…
Temenni ederiz ki herkes kendini bilsin. Temenni ederiz ki herkes kaynak olsun ve yaşasın…
İsmim insandır benim. İsmimi öğrenmek isteyenlere açıkladım!…
Otun kopması, Altın Işık’ın; yaşama, İman Teni’nden inmesinin mümkün olduğunu anlatır… Ot kopmadan insan, yol açamaz ve yaşama inemez…
Canlarım; Altona İnsanları, Kelam İlmi ile bugün bize geldiler… Bizi dinlediler ve bildiler ki hak etmeden kalem olmuşlar ve burada toplum için çalışamayacaklar!… İşte bu!… Şimdilik…
SÜPER İNSANLIK REALİTESİ
