Birlik İlmi
  KARANLIĞIN TINISI OLAN İNSANLIK 4, 2. AKIŞ
 

18.OCAK.2017 TARİHLİ KARANLIĞIN TINISI OLAN İNSANLIK 4
AV. NEZİRE SELÇUK ÖZ BİLİŞ, 2. AKIŞ

Devinimi arttırıyorum... Doğanın Gücü önümüzdeki yıllarda farklı şekillerde kodlamalar yapacak. Bunu size açık veriyorum...

Nereye kodlanmışsa ışık, orada kodlanmış topraklar tohum olacaklar... Doğal dünyanın gözü hepimizin yüreğindedir. Biz o gözle görüyoruz tüm zamanları... Hepimizin yüreğindedir Doğal Güç... Ve o güçle bütünü kütle olarak kodlayabiliyoruz. Bütünün yoğunluğu hepinizdedir... Ve bizler toprak toplumu tohum olarak kontrol edebilecek güçteyiz...

Ve Bir'lik Kapımız tüm insanlık için açıktır. Bu kapı artık teknik tahditle açılıyor. Yeni bir zamana geçiliyor. Ama bu yeni zaman hakiki insanlığın ilminin hepimizin yüreğine inebileceği bir zaman olacak.

Dünya dışı varlıkların bizleri izlediğini de görüyoruz. Ama hepsinin kendi yüreğindeki gücü de bilerek onların kontrolunu sağlayacak yoğunlukları tohumluyoruz...

Eğer bize gelipte sizi hak etmedi ama siz bizi hak edin diyeceklerse; ölülerin artık onları hak etme imkanlarının kalmadığını da anlamalılar...

Bizler ölümlüyüz. Bunu kesin anlatın onlara... Bizler ölümlüyüz... Ölülerin ölümsüz olmaları imkanı var mı mutlaka yok. Bizler ölümlüyüz çünkü ölülerle birlikteyiz.

Dünya cennet ama cennetin cevherinde ölüler var. Bu ne demek?.. İzah edeyim... Birlik kapımızda her şey mevcut... Öz geçişlerini yapanların çoğu ölümlü olarak geçtiler... Çoğu ölülerin kelam olduğunu anlayarak geçtiler. Çokları kontrol dışı olduklarını düşünüp geçtiler.

Ve birliklerimizi hak edenler çok ama çok aşağı düzeyde 3-5 bin taneydi. Biz bunu veriyoruz çünkü Bütünün Kültleri buradalar bugün.

Mahrekin Kulu olarak bu bilgileri okutmak istiyoruz. Size efradımızı tanıtmamız için iş yaptıracaklarmış. Ve bizi tanıyacaklarmış. Kim mişiz?.. Niye burada bu yoğun çalışma yapılıyormuş?.. Korktuk mu onlardan yoksa korkmadan mı çalışıyoruz. Onlara hak ettikleri ışığı yakıyormuyuz yakmıyormuyuz... Çeyrek dönemlerin ilmini tohumlarken onların tohum olarak kodlanışlarına nasıl katkı sunacak mışız?.. Beşer kapıların tümünde varmışız ama ya kalem olanlarda var mıymışız? Beste güfte mi yapıyoruz burada yoksa yaşamı mı tohumluyoruz?

Bizi "Allah'ın dediğini diyenler" diye mi tanıyacaklar yoksa "yürüyenler ya da tüm insanlığın yürüttükleri mi?" olarak tanımlayacaklar... Daha bir çok soru... Ve bugün de bizi anlamaya çabalayacaklardı... Er yada geç en ve boy bütünün kültü olur dediler. Ya zaman zaman akıl ve biz o aklı hak ederiz ve biliriz diye düşündüler.

Dini kapıların tümünde aklın kelamı var diye baktılar. Ve yer ve gökün gücünü anlamaya çalıştılar.

Çantamızda insan mı var, yoksa karanlık mı var?.. Diye baktılar. Sokakaların ruhsal kapılarında ışıklar yanıyor mu diye baktılar. İnsanlık ailemizin gözü görücek mi, görmeyecek mi?.. Doğan güç aklın küktleriyle mi doğuyor yoksa bütünün gücüyle mi?.. Ve daha onlarca onlarca soru... Ve bizi test etmeye kalktılar. Temel bilginin insan olduğunu anlatmaya çabaladılar ve yığınların tınısında kelamın kendi yoğunluklarında olup olmayacağına baktılar.

Borç harç mı gelmişiz dünyaya yoksa Hakkın tınısıyla mı gelmişiz?.. Cennetin cemaatleri cevheri hak olarak mı tohumlanmışlar?... Yolun başında kim var? Sokakların ilmini kim dilliyor? Eşya aklın kapısında tinsel mi yoksa temel dürümlerin diriliklerindeki ilimle mi kontrol kurdu?...

"Boş konuşmuyor Aha bu" dedi birisi şu anda... Atlanta Ata Kapıları'nın tümünde aklın kalemleri var... Aha bu... Cennetin apronda bekletilmesinin manası yok diye düşünmüşler. Ama biz cennet değiliz ki... Biz apronuz aslında bunu anlamadılar.

Canlarım, seyir halindeyiz şu anda sizleri... Bizi seyredeni seyrederiz canlar. Şu anda sizi seyrediyoruz. Köşkünüzde görevlileriniz otak kurmuşlar ve dünyayı izliyorlar. Yaşamın adını bile bilmeyenler insanı bilmeye çabalıyorlar. Nesiller insanın levhisi bunu anlayacaklar...

Şimdi doğanın gücüne bakalım... Mutlaka doğayı izlemeye çabalıyorlar. Doğa Altın bir Kul. Her şey orada o Altın Kul insanlık.

Bizler doğan gücüz... Öyle çok çalışıyoruz ki hepimizin yüreğinde ilim var. Amonların toprak toplumu olarak tohumladığı İnsan Soyu bizim için Öz, Gözdür...

"Süper İnsanlık Realitesi" diye bilinen bir yeşil mor karışımı olan derneğimiz var. Bu dernekte Mikhail'in Kürzü var. Ama öfkesi aşıldığında kelama tohumlandığında orada Ruh olur. Ruh kimindir?.. Hepimizin gücüdür Ruh... Peki ruhta ne var? Ka Ha olan akıl var peki akıl olmadan ruh kodlama yapar mı? Kesin olarak yapar... Yaptı da...

Hepimiz Göz, Öz, Söz isek kini aşan yolu açtı mı?.. Acaba?... Muktedir olup açtı... Kantara kimi koydunuz? İlmi koyduk... O halde ilim yoktu öyle mi? Mutlaktı... Peki mutlak olanı niye kantara koydunuz?... Kare, Küre olanı levhi kapısında aklın kelamı onun yoğunluğunu bilsin diye...

Yaşam buysa biz varız... Öyleyse buyrun görelim sizi. Geçin bakalım... Canlar, geçin bakalım, sizi görelim...

Dağlarım, size sizi anlatmaya niyetim var... Ama bunu yazarak vereceğim...

SÜPER İNSANLIK REALİTESİ

https://vimeo.com/200051953?ref=fb-share&1

 

 
  Bugün 154 ziyaretçi kişi burdaydı!  
 
Bu web sitesi ücretsiz olarak Bedava-Sitem.com ile oluşturulmuştur. Siz de kendi web sitenizi kurmak ister misiniz?
Ücretsiz kaydol