Birlik İlmi
  KARANLIĞIN TINISI OLAN İNSANLIK 9, 1. AKIŞ 1. BÖLÜM
 

22.ŞUBAT.2017 TARİHLİ KARANLIĞIN TINISI OLAN İNSANLIK 9
AV. NEZİRE SELÇUK ÖZ BİLİŞ, 1. AKIŞ 1. BÖLÜM

Ziyaretçilerin seslenişi;

Yarınları tohumlamak üzere bilişin kayıtlarını bu meclisle, bugün burada, yapmak gerekti. Sualtı’nın gücü de burada olduğu için sınırları kaldırıyoruz.

“Eşya” dediğiniz yaşamın, çok daha üstün bir yoğunlaşmayı gerçekleştireceği bilinirken, esmaların dürümlerinin gücünü artırıyoruz.

Uzak; çok uzak bir yaşam kapısından gelenler var bugün buraya….insanlık boyutlarının gözü gören bilişlileri var ve yoğunlukları kodlayacak olanlar var….ve bizler bu gün buradayız.

Arka, ön asla yok bu mecliste. Bunları iyi bilmekteyiz ve Dünyanın Ruhi Kapıları’nın lütfi kelamla kodlanması için birleşip bu yağmuru yağdırmaya çabalıyoruz, çalışıyoruz.

Üzerimizdeki gücü artırdık ve bizlerin yüreğimiz çok güçlendi. Amon topraklarının gücünü kodladık ve yoğunluğu artırıyoruz. Uzun zaman kapılarını açtık. Yürüyen dünyanın gücünü artırdık ve geri çekiyoruz yaşam kayıtlarını.

Değerliler, doğanın gücü artıyor. Dünyanın kültleri kodlandıklarınca kontrol kuruyor ve muktedir insan yenileniyor. 
Amon kontrolunda yapılan her çalışma, daha güçlü olarak yapılmaya başlanıyor. Bedeni hak olmayanların yolu açma imkanları yoktur.

“Vurmayın!” dünyaya dedikçe, dünya kontrol kurdu ve yağmurlar daha yüksek, gür bir şekilde yağmaya başladı.

Dağlarım, dünyalılar, ben davayı kaybetmem; iyi bilin. Bugünden sonra da dava kaybedilmeyecek ama yeri göğü yaratanın kotlanmış ışığı daha yüksek dürümden yağacak ve yenileyecek tüm zamanları.

Farkında mısınız; bilmem ama burada turkuazın kapıları var ve hepsi açık. Yek değerlerimiz de burada bugün. Her şey daha üstün bir yücelikle kodlanıyor. Uran kapılarını da açtık. Yeniden ve yeniden daha yüce bir kaynak kodlama yapmak üzere birleştik ve Bilgi Kalemi olarak kelama indik.

Kanatlanıp kodlama yapabilmek üzere burada olanların daha yüce bir İnsanlık İlmi kodlamaları gerekir. Ve dünyanın öfkesi artık yoktur.

Değerliler, nesiller boyu burada olmaya çalıştık ve geldik. Daha da önemlisi; elimiz, ayağımız tutarken sevgiyle koklaşmaya geldik. Aha bu.

Süper İnsanlık Realitesi olarak cevabımız;

Dağlarım, yer küreyi göreve alırken daha yüce bir ilimle burada olmanızı dilerdim. Dünya dışı varlık boyutlarının kontrollu olarak burada olmaları şarttır. Etki alanınızı genişletebilmek için bütüne hizmetçi olmalıyız. Mutlaka, bütün bunlar gerçekten olmalıdır.

Sizlerin değerli olduğunuzdan şüphe duymuyorum ama yoğunluğunuzun yeterli olmadığını görüyorum. “Evim dünya” diyenlerin, Mikail gücü ile burada kötülüğü önleyecek dürümde görev taşımaları gereklidir. İnsanlık boyutlarına geçip de “ben sevgiyim” demek yetmez. “Benim adım kalem” demelisiniz.

Eğer ben kalemsem, hepinizin yüreğinde bu olmalıdır. İsmimi zikretme çabanızı anlıyorum ama buna isteğim yoktur.

Ekmeğinizi yeniledim ve yüreğinizi kodladım. Tanrılık kapınız yoğunluğunuzla açılacak ama sevgiyi hak etmelisiniz. Ki hakim olabilesiniz ve bütünün gücü haline dönüşebilesiniz.

Arının balı, hepimizin yüreğinde mevcut ama aklın kalemi olmadıkça, balın kelamda, kalemde olmasının anlamı yoktur.

Unutmayınız, dünyalı öfkeyi aşar, yolu açar ama Rahman’ın kapısına gelmek kolay olmaz. Rahman’ın kapısı, aklın kelamıyla kodlanır ve yenilenir.

Eminim ki bugün burada olmak kolaydır size ama bize kolay olmadı; çünkü yolun kapısını açarken, Mahrek’in kültleriyle açmamız şartı.

Bu yoğun çırpınışınızı anlıyorum. Burada kontrol kuracaktınız ve bütünün kötülüğünü önleyecek gücü dürümlere çekecektiniz.

Birlik Kapımızda hep insanlık vardır ve bugün, burada, yarın, herhangi bir başka yaşam kaydında bunu yapacak görevimiz mevcuttur.

Sevgiler; Arkon, Turkuazın Kuranı’nda, toprağın topluma kulluk yaparken, ekmek için değil, ilim için yaptı. Ekmeğin nefes olmadığı bir dürümde, ilimle çalışmalı herkes.

Alkış koptu şu anda yüreklerde; duyuyorum. Ama daha önemli bir bilgi vermek isterim; esmaları dürümlere diri olarak dilleyenlerin ilminde kapım yoktur. Eğer; esmayla çalışacaksanız, benimle olmanızın anlamı kalmaz.

“Bana tını, birlik ya da ilim gereksizdir..” diyenlerin, ilim kalemi olmak için hakka varmadan, kök göçlerini yığınlara kodlayarak geri çekilmeleri gerekir. Ki fakih olmaları mümkün olabilsin.

Benim itibarımı zedelemeye kalanların kendi yüreklerini kodlara ayırarak kontrol kuracaklarını zannetmeleri de büyük bir hatadır.

Ergin sistemleşmeyi yaparken yenilenmek kolaydır ama yer kürenin gücünü artırmadıkça, kendi yüreklerini kontrol altına alabilmeleri asla mümkün olamaz.

Çayım, insanlığın çayıdır. Ben çayı demlerken, ilimle demledim. Eğer; benim ilmimi hak etmeyen varsa, kelamı, kalemi, hak edip yolunu açar, gider ama yoğunluğunda kontrol kurmadığında, mutlak kapılarda, kendi yüceliğinde, insanlık kalemi olamaz. Olmasına imkan veririz ama imkansızdır; çünkü rüya boyutlarında gökçe konuşmalar yeterli diriliği oluşturmaz.

“Eğer dünyayı koruyacaksak, Mikail’in gücüyle korumalıyız..” diyenlere şunu da söylemek isterim. Ki “Mikail kapıyı kapattı gitti..” diyenler, kapıyı açanın kelam olduğunu anlamalıdırlar. Ve bundan sonraki dönemde artık, kelamın hakim olduğu bir dünyada, yer küre görev taşıyacak.

Unutulan ne varsa, hepsi insanlık ilminde mevcuttur. Unutan, unuttuğunu kodlayabilir, kontrol kurabilir, yeniden ve yeniden hakim olabilir…. Ve kare, küre olup bütünün gücü olabilir.

Vurgun yemek gereksizdir dürümde…İlmin kapısında vurgun yiyenler, Kuran’ın ilmini anlamak için daha güçlü olmalıdırlar.

KA HA olan insanlık! Ben, Ana Kapı; İnsan Soyu’yum. Bunu iyi bilin.

İnsan soyu ne demektir? İlim kapısı olan demektir. Hakk kalem olan demektir ve biliş halinde olan demektir. İnsan soyu, Allah’ın tohumudur ve Aklın Kuranı’dır, İbrahim’dir o. İnsanlık İbrahim’in Kuranı’ndan kodlanmıştır. İyi anlayın ki İbrahim denilen soy, insan soyudur. Daha ne deyim size?!

Barış mı? Barışın ama akılla barışın. Yaşam mı? Yaşayın ama ışıkla yaşayın. Aha! Kötülüğü önleyin ve kör, sağır olmayın.

Vurmayın dünyaya. Dünya elimiz, kapımız, yüreğimiz olsun ama öfkeyi aşmadan yolu açan birliklerin, merdiven kurarak dürümlere insanlığı hak edip anlama imkanları olmadığını herkesin net olarak bilmesini isterim.

Kare, küre insan, akıl tınısını duysa da olur, duymasa da olur…ama kodlanıp, tohumlandıktan itibaren, artık kontrol dışı kalmalarına izin veremeyiz.

Maya tutmalıdır canlar. Unutmayın ki maya tutmadan, tohumlar kontrol kuramaz.

Aç kapıyı ve dinle beni. Eşya ilmi, Allah’ın teknik tahdididir. Eşya ilmini bilmeden, aklın kapısını açmak mümkün olamaz.

Unutmayın; dünya mutludur, Kuran’dır kontrolludur ve yaşamdır ama dara düşürtmedi kimseyi. Ve bizi ve bizim yüreklerimizi hep kontrol etti. Koruma altına aldı dünya, insan soyunu. Koruyor… ve korunduğunu anlamayan insan kelamda, kalemde hakiki insanlığı anlatıyor.

Dünya fakihtir, haktır, hakimdir… ama insanlık, hakk olup, hakim olmadıkça dünya ilmini anlatamaz ve hak edip dilleyemez. Ve ben dünya olarak, dünya ilmiyle konuşan insanlık olarak, hepinizin yüreği olarak, derim ki “yakıştı dünya insanlığı… her ana yakıştı. Hepinize yakıştı ama sığ olmayan insanlık yakıştı bu zaman kapısında her insan olana.”

Kontrol dışı bilgi vermeyeceğim; kesindir. Bugün, burada, birlikler var ve bunların çoğu benim yüreğime inebilmek için burada bekliyorlar.

Ergin sistemleşmeyi gerçekleştirecek olan bilişliler, levhi kapıların tümünde, kare, küre olan bilişlilerle birleşerek nefes olacaklar. “Kaçmayın dünyadan..” dedim. Sorguladılar; “kaçmak, kaçırılmak, hangisi? “diye.

Ben, doğum, ölüm hadisesini hiç dillemem. İyi bilin ki doğan, ölen bir tektir. Ama olan da tektir. Her şey tektir. Bu nedenle, ölüleri alemlerin ilminde, hakim olmaları için dilleyenim. Ama ilimle dillerim. Dirileriyse, hakiki levhiyle kodlarım. Hepsi benim yüreğimdedir ve yolumda mutlaktırlar.

Korumaya almadım hiç birisini. Korumam; çünkü büyük kötülükleri önleyebilecek gücü elde edebilmek için hakk olmaları şarttır. Eğer, koruyucu olsam, benim yüreğimden başka yerde olamazlar.

“Evim dünya” dediğim sürece, yarattıklarımı hak edip dillerim.

Amon topraklarına diri olarak indiğimden beri, koruyucuyum ama kontrol kurduktan itibaren, bütünün gücünü kodlayanlara koruyucuyum. O dürüme varmayanlar, kontrol edilir, kodlanır, robotik timler olarak bütünün gücü haline dönüşürler… ama hasat olamazlar. Bunların anlatılması ve hak edilip anlaşılması gerekir.

“Yevlen yekun” hepinizde vardır bu ilim; yevlen yekun. Ama ben yevlen yekun ilminin ötesinde, hak tende, hakim olanlarda hasat yapıp kalem olanlara, kodlama yaparak, hepsini hak tahta oturttum ve dedim ki “hakim olun ve levhide kendi yüreklerinizi hak edin. Mutlaka hak edin ve deyin ki kevklen yekun.” Bunu dedikten sonra iyi anlayın ki hiç kimse, kınanmayacak.

(Devamı 2. bölümde)

SÜPER İNSANLIK REALİTESİ DERNEĞİ

https://vimeo.com/205257813

 

 
  Bugün 133 ziyaretçi kişi burdaydı!  
 
Bu web sitesi ücretsiz olarak Bedava-Sitem.com ile oluşturulmuştur. Siz de kendi web sitenizi kurmak ister misiniz?
Ücretsiz kaydol